Four Heads Are Better Than One (1898) Georges Méliès

Four Heads Are Better Than One, Georges Méliès’in 1898 yılında çektiği bir siyah-beyaz sessiz filmidir. Film, dört erkeğin kendi başlarına birbirlerinden ayrılmadan aynı bedeni paylaşma çabalarını konu almaktadır. Bu çabaları sırasında farklı olaylar ve komik durumlar yaşanır. Film, stop-motion ve illüzyon teknikleri kullanılarak çekilmiştir ve birkaç dakikalık kısa bir film olarak dönemin izleyicileri tarafından oldukça ilgi görmüştür.

The One-Man Band (1900) Georges Méliès

Georges Méliès’in 1900 yılında çektiği The One-Man Band, bir sokak müzisyeninin maceralarını konu alıyor. Müzisyen, bir kasabaya gelir ve burada bir pazar yerinde müzik yapmaya başlar. Ancak kısa sürede, kasaba halkının dikkatini çekmeyi başaran diğer sokak sanatçılarıyla rekabete girdiği için sorunlar yaşamaya başlar. Film, Méliès’in tipik fantastik tarzını yansıtırken, sokak sanatçılarının yaşadığı zorlukları ve rekabeti gözler önüne serer.

The ‘?’ Motorist (1906) Walter R. Booth

1906 yapımı “The ‘?’ Motorist”, bir adamın sürdüğü aracın üzerinde bir soru işareti olan bir makineyle gece yolculuğu yaparken başına gelen fantastik maceraları anlatır. Film, İngiliz yönetmen Walter R. Booth tarafından yapılmıştır ve sürrealist unsurlar içerir. Filmde ayrıca stop-motion animasyon teknikleri de kullanılmıştır.

The Giant Claw (1957) Fred F. Sears

“The Giant Claw” 1957 yapımı bir korku-bilimkurgu filmidir. Hikaye, bir bilim adamının beklenmedik bir şekilde dev bir kuş benzeri yaratığın varlığını keşfetmesiyle başlar. Yaratık, Amerika Birleşik Devletleri’ni tehlikeye atarak yol boyunca korku ve yıkıma neden olur. Başrolde, yaratığı durdurmak için çalışan bir bilim adamı ve bir gazeteci yer alır. Filmin özgün senaryosunda, devasa kuş benzeri yaratığın yeryüzüne geliş sebebi ve nedenleri açıklanmaktadır.

Nosferatu (1922) F.W. Murnau

“Nosferatu” (Nosferatu: Bir Sinfoni Mefistofelesinde), 1922 yılı yapımı bir Alman korku filmidir. Film, Bram Stoker’ın Drakula romanına dayanarak yapılmıştır. Hikaye, genç bir emlakçının, Hutter’ın, Transilvanya’ya gitmesi ve orada karşılaştığı Kont Orlok adlı gizemli bir vampirin peşine düşmesini konu alır. Hutter, Orlok’un kasabasına gelmesiyle bir dizi ürkütücü olayla karşılaşır. Film, sürükleyici atmosferi ve Murnau’nun deneysel sinema teknikleri ile tanınır ve Alman Ekspresyonist sinemasının önde gelen örneklerinden biridir.

The Nightmare Before Christmas (1993) Henry Selick

“The Nightmare Before Christmas”, Halloween Town adlı bir yerde yaşayan Jack Skellington adlı iskeletin hikayesini anlatan bir Amerikan stop-motion animasyon filmidir. Jack, Halloween’in kralıdır ve hayatından sıkılmıştır. Bir gün, tesadüfen Noel kasabasına gider ve bu kasabayı keşfeder. Noel’in büyüsüne kapılan Jack, kendine bir Noel yapmak için çalışmalara başlar. Ancak, işler planladığı gibi gitmez ve her şey altüst olur. Film, Tim Burton’un karakteristik stilini taşıyan karanlık ve fantastik bir dünyada geçer.

Zvenigora (1927) Aleksandr Dovzhenko

Aleksandr Dovzhenko’un yönetmenliğini yaptığı Zvenigora, Ukrayna’nın doğal güzelliklerini ve kırsal yaşamını anlatan bir film. Film, çağdaş sanayi toplumlarına karşı bir övgüdür ve Ukrayna’nın geçmişine bir saygı duruşu niteliğindedir. Film, Ukrayna tarihinde önemli bir yere sahip olan Zvenigora dağı etrafında dönen hikayeleri anlatmaktadır. Film, geleneksel Ukrayna yaşamının, mitolojik inançların, zanaatların ve doğal dünyanın keşfine odaklanmaktadır. Zvenigora, Sovyet sinemasının öncü filmlerinden biri olarak kabul edilir ve Dovzhenko’nun yaratıcı vizyonunu ortaya koyar.

Waxworks (1924) Leo Birinsky, Paul Leni

Leo Birinsky ve Paul Leni tarafından yönetilen “Waxworks” filminin öyküsü, bir balmumu müzesinde çalışan bir genç adamın, müzede sergilenen üç ünlü kişinin hikayelerini anlatmasına dayanıyor. İlk hikaye, Caliph Harun Al-Rashid’in maceralarını anlatırken, ikinci hikaye, Ivan the Terrible’in hayatını ve son hükümranlığı dönemini konu alıyor. Son hikaye ise Jack the Ripper’ın İngiltere’de yaptığı cinayetleri anlatıyor. Filmin görsel tasarımı oldukça etkileyici ve stilize edilmiş. Her hikaye kendi içinde tamamlanırken, genel olarak film, korku, macera ve tarihi bir araya getiriyor.

Vampyr (1932) Carl Theodor Dreyer

“Vampyr” (1932), bir seyahatname yazarının Fransa’da yaşadığı doğaüstü olayları anlatan bir korku filmi. Yazar Allan Gray, keşfettiği gizemli bir şatoda yaşayan ailede, vampirlerin varlığından şüphelenir. Şatodaki ürkütücü ve karanlık olaylara tanık olan Gray, kendini korkunç bir sırrın içinde bulur ve hayatı tehlikeye girer. Film, gerilim, atmosferik korku ve gotik unsurlarla doludur ve Dreyer’in özgün sinematografik tarzını yansıtır. Görüntü yönetimi, ışık ve gölge oyunları, kamera açıları ve yavaş hareketli sahneler, filmin ürkütücü atmosferini artırır. “Vampyr”, özgün korku filmlerinden biri olarak kabul edilir ve sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Warning Shadows (1923) Arthur Robison

“Warning Shadows” (Uyarı Gölgeleri), 1923 yapımı bir Alman sessiz filmidir. Film, bir soylu ailenin evinde geçen bir öyküyü anlatır. Film, yemeğe davet edilen birkaç kişi ve hizmetçilerinin arasındaki gizli aşklar, kıskançlıklar ve entrikaların ortaya çıkmasını anlatır. Filmin dikkat çeken özellikleri arasında, gölge oyunlarının kullanımı ve gizli duyguları gösteren detaylı mimiklerin kullanımı yer almaktadır. “Warning Shadows”, Alman Ekspresyonist sinemasının bir örneği olarak kabul edilir ve sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir.