KültAlt

Sinema Terimleri Sözlüğü

İngilizce-Türkçe Sinema Terimleri Sözlüğü

Giriş

0-9

180 Degree Rule

180 Derece Kuralı
Bir karakterin bir sahnedeki diğer bir karakter veya nesne ile ekrandaki mekansal ilişkisi ile ilgili temel bir kılavuz. İki karakter arasındaki hayali bir eksende kamerayı tutarak.

180° Rule

180 Derece Kuralı
İki kişi bir sıra içinde filme alınıyorsa aralarında görünmez bir çizgi vardır ve kamera bu çizginin bir tarafında olmalıdır. Çizgiyi geçmek, iki kişinin aniden yer değiştirdiği bir sıçrama kesimi oluşturur. İki kişi bir sahnede birbirine konuşuyorsa çizgiyi geçmemenin basit bir yolu, bir kişinin her zaman sola, diğerinin ise her zaman sağa bakmasıdır.

24 Frames Per Second

Saniyede 24 Kare
Filmde çekilen standart kare hızı olan 24 kare/sn. Saniyede ekrana yansıtılan kare sayısını ifade eder. Modern filmlerin çoğu 24 kare/sn’de çekilir, ancak geçmişte 16 veya 18 kare/sn olarak yansıtılırdı.

3-D

Üç Boyutlu

3,200K

3,200 Kelvin
Tungsten’in renk sıcaklığı.

30 Degree Rule

30 Derece Kuralı
Aynı konunun ardışık çekimleri arasında kameraın konuya göre en az 30 derece hareket etmesini belirten temel bir film düzenleme kılavuzu. Kamera 30 dereceden az hareket ederse, çekimler arasındaki geçiş kesilebilir.

3D Film

3D Film
Film, izleyiciler tarafından takılan özel gözlüklerle üç boyutlu katılık izlenimi vermek için yapılır. 3D film yapma süreci, çekim için çift mercekli bir kamera kullanmayı içerir ve her iki merceğin görüntüleri iki farklı projektöre yansıtılır. 3D filmler, her göze farklı bir görüntü sağlayarak beynin derinliği algılamasını sağlar.

3D Glasses

3D Gözlükler
3D film izlerken takılan gözlükler. Üç tip 3D gözlüğü vardır: anaglyph, polarize ve aktif, bunlar 3D efektleri için üç farklı şekilde stereo çerçeveleri ayırır.

5,400K

5,400 Kelvin
Gündüz ışığının renk sıcaklığı.

A

A and B Cutting

A-B Bant
Kurguda bir negatif kesim (NEGATIVE CUTTING) tekniği. 16 mm filmde eklerin (SPLICES) gözükmemesi için kullanılır. İlk plan (SHOT) A bobine konur, peşine, B bobine konacak planın karşılığı olarak siyah amors (LEADER) konur. İkinci plan B bobine konur ve başına, A bobindeki planın karşılığı olarak siyah amors konur. Takip eden planlar, karşılarına siyah amors gelecek şekilde dizilir. Her iki bobin, aynı ham filme (STOCK) ayrı ayrı basılır, böylece planlar, aralarında yapışma olmadan bir araya gelmiş olur. Bu işlem 35 mm film için şart değildir, çünkü kareler (FRAME), aralarındaki yapışma yerini göstermeyecek kadar büyüktür. A—B bant, 16 ve 35 mm filmde erime (FADE) ve geçme (DISSOLVE) yapmak için de kullanılır. Geçme veya bindirme (superpoze) (SUPERIMPOSITION) yaparken iki plan, A ve B bobinde birbirlerinin üstüne gelecek şekilde konur. İkiden fazla bindirme veya yazılar (TITLES) vs. için daha fazla bobin (C, D, vs.) kullanılabilir.

A and B Rolling

A-B Bobin (Bak. A and B Cutting)

A Movie (‘A’ Picture)

A Filmi (Bak. ‘B’ Movie)
1) Büyük bütçeli, oyuncu kadrosunda ünlü oyuncuların bulunduğu, ticari yönden birinci derecede yer alan sinema filmi.
2) İki film gösterilen bir salonda oynatılan ilk film

A-List

A Listesi (Tanınmış ve Popüler Oyuncuların Listesi)
Film başına 20 milyon doların üzerinde ücret alan üst düzey aktörleri ifade eder. Bu terim aynı zamanda garanti olarak onaylanabilecek yapımcılar, yönetmenler ve yazarları da ifade edebilir.

A-Page

Senaryonun yazılıp bitmiş sayfaları arasına sonradan eklenen sayfa. Bu sayfaları numaralamak için, kendisinden önceki sayfanın numarası ve bir harf yazılır: 127, 127A, 127B, 128 gibi. (Bak. BLUE PAGES)

A-Roll

A-Roll (Ana Çekim)
Ana hikaye aksiyonlarını, konuşan karakterleri veya röportaj konularını içeren tüm çeşitli görüntüleri içerir. A-roll çekimleri, bugün endüstride genellikle ana çekim, birincil çekim, kahraman çekimi veya baş çekim olarak bilinir.

A-Scene

(Bak. Added Scene)

A-Wind

Duyar tabakası bobinin dışına gelecek şekilde sarılmış ham film.

A.C.E.

American Cinema Editors sözcüklerinin kısaltılması. Amerikan film kurgucularının (EDITORS) onursal meslek kuruluşu. Üyelik, kuruluşun daveti ile olur.

A.S.C.

American Society of Cinematographers sözcüklerinin kısaltılmışı

Abby (Abby Singer/Abby Singer Shot)

Abby (Abby Singer/Abby Singer Çekimi)
Bir çekim günündeki günün ikinci en son çekimi için kullanılan bir terim.

Abby Singer Shot

Yapımcı argosunda, günün programında son planı belirten deyim (ör. The next shot is the Abby Singer). Deyim, Bay Singer’in yönetmen yardımcılığı (ASSISTANT DIRECTOR) yaptığı zamandan kalmadır. Günün son planının çekimini bay Singer yönetirdi.

Aberration (Lens)

Saping
Görüntünün (IMAGE) şeklinde çarpılmaya neden olan mercek hatası.

Above The Line

Çizgi Üstü (Yaratıcı Ekibin Yer Aldığı Kısım)
Bir filmde yaratıcılık yönlendiren profesyonelleri tanımlayan bir bütçeleme terimi, örneğin senarist, yapımcı, yönetmen ve aktörler.

Above-the-Line (Bazen kısaltma: ATL)

Çizgi-Üstü
Bir filmin bütçesi (BUDGET) iki ana bölüme ayrılır: çizgi-üstü ve çizgi-altı (BELOW-THE-LINE). Çizgi-üstü masraflar, genelde bütçedeki en pahalı kalemlerdir (hikâye, senaryo, prodüktör, yönetmen ve oyuncuların maliyeti). Çizgi-altı bölüme teknisyen, malzeme ve işçilik masrafları girer. İşçilik ücretleri genelde günlük yevmiye üzerinden hesaplanır. Ham film (RAW STOCK), yıkama ve baskı (PROCESSING), kamera malzemesi, plato (STAGE) ve diğer yapım (PRODUCTION) ve yapım sonrası (POST PRODUCTION) masraflar da bütçenin çizgi-altı bölümüne girer.

Above-the-Line Expenses

Çizgi Üstü Masraflar (Prodüksiyon Öncesi Ana Masraflar)
Üretim başlamadan önce bir projeye taahhüt edilen ana masraflar, hikaye/haklar/süreklilik, yapımcılar, yönetmen ve oyuncuların maaşları, seyahat, yaşam giderleri ve yapım ücretleri (proje daha önceki bir şirketten satın alındıysa). Diğer her şey altında yer alır.

Abrasions

Aşınma, Yorulma
Kötü veya aşırı kullanımdan dolayı kopyanın gördüğü zarar. Filmin yüzeyinde çizikler ve kazıntılar olarak gözükür.

Abstract Film

Soyut Film
Anlatı olmayan filmler, oyunculuk içermeyen ve genellikle gerçeklik veya somut konulara referans yapmaya çalışmayan. Duygusal deneyimler yaratmak için sinemanın teknik ortamındaki hareket, ritim, ışık ve kompozisyonun özgün özelliklerine dayanırlar.

Absurd/Absurdism

Absürd/Abürdizm
Karakterlerin yaşamın içsel bir amacını bulamadıkları durumları odaklanan, genellikle nihayetinde anlamsız eylem ve olaylarla temsil edilen, gerçeklik veya değer gibi varoluşsal kavramların kesinliğini sorgulayan bir akım.

Academy Awards (Oscars)

Akademi Ödülü
ACADEMY OF MOTION PICTURE ARTS AND SCIENCES (AMPAS) tarafından film endüstrisinin çeşitli kollarında sanatsal veya teknik başarılara verilen ödül. OSCAR adı ile de bilinir. İlk ödüller 1927 yılında verildi.

Academy Leader

Akademi Amorsu
Şekli ACADEMY OF MOTION PICTURE ARTS AND SCIENCES: (AMPAS) tarafından belirlenen amors. Her bobinin (REEL) başına (HEAD) eklenir ve filmin başlayacağı yeri belirten, 10 ile başlayıp 2’ye inen sayıları içerir. 2 sayısının göründüğü anda duyulan bir BİP sesi, filmin başlamak üzere olduğunu belirtir. 1 sayısının olması gereken yerde film başlar. Filmlerin sinema ve televizyonda gösterimi için SOCIETY OF MOTION PICTURE AND TELEVISION ENGINEERS (SMPTE) tarafından hazırlanan yeni amorsa evrensel amors (UNIVERSAL LEADER) adı verilmiştir.

Academy of Motion Picture Arts and Sciences

Davetle üye olunan Amerikan sinemacılarının onur kuruluşu. Üç binden fazla üye; kendi alanlarına göre değişik dallarda gruplaşır (yönetmenler, oyuncular, görüntü yönetmenleri, sanat yönetmenleri, besteciler gibi). Her yıl Akademi ödüllerini belirleyip dağıtırlar. Her dal, kendi alanındaki adayları oylar, tüm üyeler de adaylar arasından en iyi filmi seçer.

Accelerated Montage

Hızlandırılmış Montaj
Video uzunluğunu veya süresini kısaltma ve heyecan ve ritmi iletmek için hızı artırma süreci.

Accelerated Motion

Düşük Kare
Sesli film için normal hız olan 24 kare/saniye hızından düşük çalışan kamera ile çekilen hareketler, projeksiyonda, hızlanmış gibi görünür. Bunun tersine yüksek kare (SLOW MOTION) denir.

Accent Light

Vurgu Işığı
Belirli bir alanı veya nesneyi aydınlatan ışık. Genellikle sanat veya diğer artefaktları vurgulamak için kullanılır. Vurgu ışıklamanın yaygın tipleri arasında duvar aplikleri, spot lambalar, gömme lambalar, torchiere lambalar veya takip aydınlatma bulunur.

Ace

1000 vatlık Fresnel mercekli (FRESNEL LENS) spot (SPOT) lamba.

Acetate Base (Safety Base)

Asetat Taban, Yanmaz Film
Çabuk alev alan eski yanar filmin (NITRATE BASE) yerini alan, parlamadan yanan emniyetli film tabanı.

Acousmatic

Akustik
Görsel kaynağı görülmeden duyulan ses.

Acoustics

Akustik (Ses Bilimi)
Ses dalga iletiminin bilimi.

Act

Perde (Bir Oyun veya Filmdeki Bölümlerden Bir Tanesi)
Bir filmin hikayesinin ana bölümü.

Acting/Actor/Actress

Oyunculuk/Oyuncu/Aktris
Bir performansta bir karakteri canlandıran herhangi bir kişi, erkek veya kadın.

Action

Kamera önünde gerçekleştirilen olay.

Action Cut

Aksiyon Kesimi
Geçişi kapatmak için ekrandaki hareketi kullanan bir kesim. Bu, eylemin sürekli ve kesintisiz görünmesini sağlar.

Action Film

Aksiyon Film
Protagonistin genellikle şiddet ve fiziksel yetenekleri içeren bir dizi olaya itildiği bir film türü. Bu tür, genellikle çoğunlukla kaynaklı bir kahramanın inanılmaz zorluklarla mücadele ettiği, hayati tehlike içeren durumları, tehlikeli bir kötü karakteri veya kahraman için zaferle sonuçlanan bir takibini içerir.

Action Still

Kare Fotoğrafı
Film karesinden büyütülmüş (BLOWN UP) fotoğraf.

Action Track

Görüntü Şeridi
Müzik, konuşma ve etki bantları eklenmemiş, yalnız resimden oluşan film şeridi.

Action!

Bir sahnede (SCENE) hareket veya konuşma (replik) (DIALOGUE) başlatmak için yönetmenin verdiği komut.

Actor/Actress

Oyuncu (Bak. Equity) Actors Time Sheet
Tiyatro, televizyon gösterisi veya filmde rol oynayan kişi. Amerikan yapımı filmlerde oynayan ve sözlü rolü olan kişiler SCREEN ACTORS GUILD (S.A.G.) kurallarına göre ücret alırlar. Bant (odio veya video) kaydı amaçlı yapımlarda (PRODUCTIONS), American Federation of Television and Radio Artist (AFRTA), tiyatro yapımlarında da ACTORS EQUITY kurallarına uyulur.

Actors Equity

Bir oyuncunun günlük çalışmasının başlayış ve bitiş saatlerinin ve yaptığı işlerin yazıldığı rapor. Oyuncu bunu her gün imzalar ve bir kopyası SAG veya AFTRA’ ya yollanır.

Yönetmen yardımcısı (ASSISTANT DIRECTOR) için kullanılan kısaltma.

Ad Lib

Doğaçlama, Tuluat
Senaryoda (SCREEN) yazılmamış, çekim anında uydurulan konuşma. (Bak. IMPROVISE, WING IT)

Adaptation

Uyarlama
Hikâye, roman, kısa hikâye vd. gibi bir kaynaktan alınan senaryo (SCREENPAY).

Added Scene

Ek Sahne
Bitmiş bir senaryoya sahne numaraları yazıldıktan sonra eklenen sahne. Ek sahne, numarasının yanına konan bir harfle belirtilir…(Bak. A- PAGE)

Additional Camera/ B Camera

Ek Kamera/ B Kamera
Karmaşık aksiyon sahneleri, dublajlar veya daha hızlı kapsama ihtiyaç duyulan durumlar için ek bir kamera.

Additional Photography/ Reshoots/ Pickups

Ek Çekim/ Yeniden Çekim/ Pickups (Çekim Hatalarını Düzeltmek İçin Yapılan Ek Çekimler)
Odak gruplarının veya stüdyo tepkilerinin bazı çekimleri veya sahneleri yeterince kötü olabilir ve film yapımcılarını bunları reddetmeye veya ek sahneler eklemeye ikna edebilir. Bazı durumlarda, oyuncular çağrılır ve filmin bazı bölümleri tekrar çekilir.

Additive Process

Aditif Baskı
Renkli film baskısı sırasında yeşil, kırmızı, mavi renkli ışıklar kullanılan baskı sistemi.

Adjusted Gross Deal/ Adjusted Gross Participation/ Gross Deal

Ayarlanmış Brüt Anlaşma/ Brüt Kar Katılımı/ Brüt Anlaşma
Yapımcıların bir filmın net kârının bir kısmını almanın yanı sıra bir avans alacakları bir dağıtım anlaşması.

ADR

Automatic Dialogue Replacement sözlerini belirtmek için kullanılan kısaltma (Bak. Loop, Dub, Elr)

Advance

Avans
Gösterim sırasında resimle sesin eşzamanlı olması için sesin, resimden (IMAGE) önceye kaydırılacağı kare (FRAME) sayısı. Bu sayı 35 mm için 20, 16 mm için 26 karedir.

Advance Screener/Screener

Önceden Gösterim/ Gösterim Kopyası
Film eleştirmenlerine ve uygun ödül oylama üyelerine gönderilen bir DVD, Blu-ray veya akış bağlantısı aracılığıyla mevcut olan bir film veya televizyon gösterimi.

Advance/Cash Advance

Avans/Nakit Avans
Hizmet veya harcamaların alınmadan önce verilen miktar.

Aerial Perspective or Atmospheric Perspective

Hava Perspektifi veya Atmosferik Perspektif
Bir nesnenin bir mesafeden görünümü üzerinde atmosferin etkisi. Bir nesne ile bir izleyici arasındaki mesafe arttıkça, nesne ile arka planı arasındaki kontrast azalır ve nesnenin içindeki işaretlemelerin veya detayların kontrastı da azalır.

Aerial Shot

Havadan Çekim
Özel bir kamera montürü (CAMERA MOUNT) kullanarak uçak veya helikopterden çekilen sahne (SCENE). (Bak. ‘COPTER MOUNT, TYLER MOUNT)

AFI

American Film Institute sözleri için kullanılan kısaltma

AFM

Amerikan Müzisyenler Birliği (Union) American Federation of Musicians sözleri için kullanılan kısaltma

AFTRA

American Federation of Television and Radio Artists sözleri için kullanılan kısaltma

Against Type

Tipin Karşısında (Oyuncunun Genellikle Oynadığı Tipten Farklı Bir Rolde Oynaması)
Bir karakteri canlandırma şekli, bir aktörün önceki oynadığı tipiyle zıt veya çarpıcı bir şekilde farklıdır ve yönetmenler ve izleyici tarafından ilişkilendirilmiştir.

Agent

Menajer, Ajans
Devletin, müşterisini temsil etme ve onun adına kontrat imzalama yetkisi verdiği kişi veya firma. Normal menajerlik ücreti, müşterinin günlük ücretinin yüzde onudur.

Air-to-Air

HAVADAN HAVAYA -Helikopter veya uçak gibi bir araçtan, başka bir uçan cismin çekimi.

Alan Smithee

Alan Smithee (Anonim Olarak Bir Yapıma Katkıda Bulunan Bir Kişinin Gerçek İsmi Yerine Kullanılır)
Bir film yönetmeninin, ismini filmden çıkarmak istediğinde kullanılabilen tek takma ad.

Allegory

Alegori (Simgesel Anlatım)
Genişletilmiş bir metafor; film terimlerinde görünür bir olayın veya karakterin, film dışındaki daha önemli veya soyut anlamlarla belirgin bir benzerliği veya uyumu anlamına gelir.

Alligator Clamps

Krokodil Maşa
Çekim sırasında çeşitli cisimleri geçici olarak değişik yerlere tutturabilmek için kullanılan dişli maşa.

Alliteration

Aliterasyon
Bitişik veya yakın bağlantılı kelimelerin başında aynı harfin veya sesin bulunması. Örneğin.

Allusion

Anlam İma
Gönderme yapılmış doğrudan veya dolaylı bir başka şeye veya kişiye – bir görsel veya diyalog yoluyla.

Alternate Ending

Alternatif Son
Düşünülen, hatta yazılmış veya üretilmiş bir hikayenin sonu, ancak sonunda başka bir çözüm lehine tercih edilmiş.

Ambience

Bir sahnenin taşıması ve aktarması istenen ruh hali, duygu, hava.

Ambient Light

Çevresel Işık
Bir sahnede bir konunun etrafındaki doğal ışık veya çevresel ışık; genellikle yumuşak ışık.

Ambient Sound

Çevre Sesi
Sokak gürültüsü, kuş cıvıltısı, rüzgâr, oda sesi (ROOM TONE) gibi belirli bir mekânda bulunan normal sesler.

Ambiguity

Belirsizlik
Bir ifade, ifade veya çözümün açıkça tanımlanmadığı, birkaç yorumun mümkün olduğu anlam türü.

Ambiguous Space

Belirsiz Uzay
Derinlik algısı yaratmak için genellikle onu bir şeyle ilişkilendirmeniz gerekir. Belirsiz uzay, izleyicinin neye baktığını bilemediği ipuçlarının kaldırılmasıdır.

American Cinema Editors (A.C.E.)

Amerikan Kurgucularının Onursal Derneği. Davetle üye olunur.

American Film Institute (AFI)

Amerikan Film Enstitüsü
Enstitünün çalışmaları arasında bir film okulu, film arşivi, film koruma ve restorasyonu bulunur ve her yıl bir ödül verir.

American Society of Cinematographers

(A.S.C.) Üyeleri arasında Amerika’nın en iyi görüntü yönetmenlerinin bulunduğu onursal meslek derneği. Bu derneğin karşılığı, İngiltere’de ‘British Society of Cinematographers (B.S.C.), Kanada’da Canadian Society of Cinematographers’ (C.S.C.) dır.

Amortize, Amortization

Bir borcun ana parasını ve faizlerini belirli taksitler halinde ödeyip azaltmak ve sonunda bitirmek. Film piyasasında, negatifin maliyeti (NEGATIVE COST) gelire fatura edilir ve borcu azaltır.

AMPAS

Academy of Motion Picture Arts and Sciences sözcüklerinin kısaltılmışı

Anachronism

Anakronizm
Bir filmin başka bir zamana veya yere ait bir öğesi veya nesnesi; genellikle anakronistik öğeler tutarsızlıklar veya hatalar olarak kabul edilir.

Anamorphic Lens

Anamorfik Objektif, Sinemaskop Objektif
Standard 35 mm ham film (STOCK) üzerine geniş perde (WIDE SCREEN) sistemi için çekim yapılırken kullanılan özel tür objektif.

Anamorphic/ Anamorphic Widescreen

Anamorfik/ Anamorfik Geniş Ekran
Standart film kullanarak geniş ekran bir görüntü oluşturmak için kasıtlı olarak çarpıtma ve farklı büyütme boyutları üretmek için kamera ve projektörde özel bir lens kullanma veya dönüşüm süreci.

Ancillary Rights

Yardımcı Haklar
Soundtrack hakları, müzik yayın hakları, romanlaştırma hakları, tiyatro oyunu hakları ve ürünleştirme hakları gibi filmle ilgili haklar. Ürünleştirme, genellikle filme dayalı interaktif oyunları içerir.

Angle

Açı
Bir kameranın konusunu nasıl gösterdiği perspektifi.

Angle On

Odak Açısı
Belirli bir konuya yönlendirmek, kamerayı hareket ettirmek ve odaklanmak.

Animal Handler

Filmde gözüken hayvanlarla ilgilenen özel eğitilmiş ekip elmanı. Çoğu zaman özel eğitilmiş oyuncu hayvanların da sahibidir. (Bak. TRAINER, WRANGLER)

Animatic

Animatik
Bir storyboard’u bir hareketli sekansa dönüştürme süreci.

Animation

Canlandırma, Animasyon
Çizimlerin ya da üç boyutlu cisimlerin kare kare (aslında her seferinde ikişer kare) çekildiği film yapım tarzı. Bazen çizimler ve boyamalar doğrudan film şeridinin üzerine yapılır.

Animation Bed

Canlandırma Masası
Canlandırma kamerasıyla beraber kullanılan özel yapılmış masa.

Animation Camera

Canlandırma Kamerası
Canlandırma sinemasında kullanılan ve her seferinde bir kare film çeken kamera.

Animation Cell – Asetat

Canlandırma kamerasıyla çekilecek resimlerin yapıldığı, yaklaşık 20×30 santim boyutlarda şeffaf asetat tabaka.

Animation Stand

Canlandırma Sehpası
Canlandırma kamerasını taşıyan ve onun aşağı yukarı hareket etmesini sağlayan özel geliştirilmiş sehpa.

Animator

Canlandırmacı
Canlandırmada kullanılacak resimleri çizen ya da üç boyutlu cisimleri yapan sanatçı.

Animatronics

Animatronikler
Mekatronik kuklaları ifade eder. Genellikle filmlerde karakterlerin tasvirinde ve tema parkı atraksiyonlarında kullanılır.

Anime

Anime
Japonya’dan kaynaklanan el çizimi ve bilgisayar tarafından üretilen bir animasyon. Japonya dışında ve İngilizce’de, anime özellikle Japonya’da üretilen animasyonları belirtir. Ancak Japonya’da ve Japonca’da anime, stil veya köken ne olursa olsun tüm animasyon çalışmalarını tanımlar.

Ankle

Sinema piyasasındaki ticaret gazetelerinin (TRADE PAPER) kullandığı bir terim. Bir kişinin kendi isteği ile bir projeden, bir şirketten ayrıldığını belirtir.

Answer Print

Sıfır Kopya
Resim ve ses kalitesinin onaylanması için laboratuarın (LAB) bastığı ilk bileşik (COMPOSITE) kopya (PRINT).

Antagonist

Antagonist
Bir filmin veya senaryonun ana karakteri, kişi, grup, toplum, doğa, güç, ruh dünyası, kötü adam veya kötü karakter; film kahramanının, öncü karakterin veya protagonistin karşısında düşmanca bir çatışma içindedir. Bazı durumlarda ‘ağır’ olarak adlandırılır.

Anthology Film

Antoloji Film
Bir filmde birbirinden ayırt edilen, genellikle tek bir tema, öncül veya yazar tarafından birbirine bağlanmış, ancak genellikle bağımsız olan bir dizi kısa filmden oluşan tek bir film.

Anthropomorphism

Antropomorfizm
Canlılara veya nesnelere insan özellikleri, yetenekleri ve karakteristikleri verme eğilimi.

Anti-Climax

Anti-Climax
Genellikle filmin yüksek noktasını, zirvesini, doruğunu, yüksek sesini, sonunun ardından, beklenenin gerçekleşmediği, tatmin edici olmayan ve hayal kırıklığı yaratan bir düşüş içeren herhangi bir şey.

Anti-Halation

Anti Halo
Film çekilirken resimde belirebilecek istenmeyen hâle ve parıltıları önlemek için negatifin (NEGATIVE) sırtına sürülen özel tabaka. Banyo (DEVELOPMENT) sırasında bu tabaka filmden ayrılır.

Anti-Hero

Anti-Kahraman
Bir filmde başkahramanın tipik bir kahraman prototipinin özelliklerini veya özelliklerini taşımayan, ancak izleyiciyle özdeşleşen başlıca protagonist.

Aperture

Açıklık
Kamera, projektör (PROJECTOR) veya baskı makinesindeki (PRINTER) objektiften geçen ışık yoğunluğunu kontrol eden objektif açıklığı. Bu açıklık, diyafram sayıları (F-STOPS) ile belirtilir ve diyafram (DIAPHRAGM) ile kontrol edilir.

Aperture Plate

Pencere
Kamerada, film kızağında filmin hemen önünde bulunan içi boş dikdörtgen maske. Filmin kenarlarının ışık almasını önleyerek kareyi (FRAME) belirler.

Apochromatic Lens

Apokromatik Objektif
Renk sapmasını (CHROMATIC ABERRATION) düzeltip, değişik dalga boyundaki ışık ışınlarının aynı noktada toplanmasını sağlayan objektif.

Apple Box

Takoz
Çekim sırasında kişiler, ışıklar, aksesuarların (PROPS) yükseltilmesi için kullanılan standard boylarda yapılmış tahta kutu.

Apprentice Editor

Kurgu Stajyeri
Kurgucu (EDITOR) ve kurgu yardımcısı (ASSISTANT EDITOR) yanında çeşitli görevler yaparak bu mesleği öğrenen kurgu kadrosu elemanı.

Arc

Ark
Doğru akımla çalışan, ışık yoğunluğu yüksek lamba. İki çeşidi vardır: Ayar istemeyen Xenon/MERCURY arklar, sık sık ayar gerektiren kömürlü arklar. Kömürlü arklar, gün ışığına yakın (4900 Kelvin) nitelikte ışık sağladığı için, renkli film çekiminde stüdyoda (STUDIO) gün ışığı sağlamakta veya dış çekimlerde gün ışığını desteklemekte kullanılır.

Arc Shot

Yay Çekimi
Konunun veya konuların bir çevreleyen veya hareket eden kamera tarafından fotoğraflandığı bir çekim.

Archetype

Arketip
Belirli bir stile veya karakterizasyona tipik olarak uygulanan bir karakter, yer veya nesne; genellikle belirli bir tür veya tip sınıflandırması için geçerlidir.

Arm/ Grip Arm

Kol/ Tutma Kolu
Bir C-Stand’e bağlı metal bir çubuk.

Armourer

Zırhçı
Sette gerçek ve sahte silah güvenliğinden sorumlu olan, bakımını yapan ve sorumlu olan bir çekim ekibi üyesi; ateşli silahlar, bıçaklar, kılıçlar, yaylar ve asa silahları dahil.

Arranger

Aranjör
Daha önce yazılmış bir besteyi, özgün şeklinden değişik tarzda kullanılmak üzere hazırlayan ve düzenleyen kişi. Bir bestecinin skeçlerinden yarattığı parçalar, çeşitli insan ve saz seslerine uyarlanması için orkestrasyonu yapacak kişiye verilir. Bazen aranjmanı ve orkestrasyonu, besteci kendi yapar. Pop müzik terimlerinde aranjör ve orkestrasyonu yapan, aynı kişidir.

Arrested, Can’t Get

Bir işi kapamadığını belirten argo deyim. (I have gone out on six auditions this week and I can’t get arrested.)

Arret

Durak
Bir Fransızca kelime olan durak veya durma, kamerayı durdurma, ardından bir nesneyi çıkarıp veya yerleştirme ve ardından kamerayı tekrar başlatma hilesine atıfta bulunan bir terim. Bu, sessiz filmin erken tekniklerinden biridir.

Arriflex (Arri)

Arrifleks
Film çekim kamerası markası. İlk taşınabilir sesli çekim kamerasıdır.

Art Department

Sanat Bölümü
Bir filmin genel havasını yaratmak için yapım tasarımcısı (PRODUCTION DESIGNER) yönetiminde setleri (SETS) ve mekânları (LOCATIONS) düzenleyen ekip. Bu ekip, genellikle sanat yönetmeni (ART DIRECTOR), asistanları, set tasarımcısı (SET DESIGNER) ve teknik ressamlardan oluşur.

Art Director

Sanat Yönetmeni
Bir filmin çekileceği iç ve dış dekor ve mekânların yapımı ve düzenlenmesinden sorumlu kişi. (Bak. PRODUCTION DESIGNER)

Art Directors Guild (ADG, IATSE Local 800)

Sanat Yönetmenleri Birliği (ADG, IATSE Yerel 800)
Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren International Alliance of Theatrical and Stage Employees (IATSE) ‘nin bir sendikası ve yerel bir birimi olan Art Directors Guild’i temsil eden bir sendika. Üyeler arasında prodüksiyon tasarımcıları, sanat yönetmenleri, set tasarımcıları ve model yapıcılar, illüstratörler ve mat sanatçılar, sahne sanatçıları ve başlık ve grafik sanatçıları bulunmaktadır.

Art House

Sanat Evi
Bağımsız filmleri, belgeselleri, deneysel filmleri, yabancı filmleri, düşük bütçeli filmleri, yerel filmleri ve ya “yüksek kültür” veya “sanat filmi” olarak kabul edilen herhangi bir filmi gösteren bir sinema.

Art House Film

Sanat Evi Filmi
Genellikle bir niche pazarına yönelik olan bağımsız bir film.

Articulation Artist

Eklem Sanatçısı
Bir sanatçının tasarımlarını bilgisayarda inşa eden kişi, böylece animatörler figürleri hikayeyi anlatmak için manipüle edebilir.

Artifact

Sanat Eseri
Bir film görüntüsündeki görsel kusur, sınırlamalar veya görüntüleme ekipmanının arızası tarafından kaynaklanan bir hata.

Artificial Breakeven

Kâr paylarının ödenmeye başlaması için bir filmin yapması gereken, miktarı önceden belirlenmiş hasılat.

Artificial Light

Lamba Işığı
Her türlü insan yapısı malzemeyle sağlanan ışık. Doğal ışığın tersi.

ASA Speed Rating

ASA
Filmin duyar tabakasının (EMULSION) görüntü kaydedebilme gücünü (EMULSION SPEED) ölçmek için “American Standards Association-Amerikan Standartlar Kurumu” tarafından belirlenen ölçü sistemi. ASA sayısı yükseldikçe, filmin duyarlığı yükselir. ISO “International Standards Organisation. Uluslararası standartlar organizasyonu” , ASA’nın yerini almakta olan yeni sistemdir.

Aside

Yana Söylenen Diyalog
Bir karakterin ‘dördüncü duvarı’ kırarak ve doğrudan seyirciye bir yorumla hitap ettiği durum.

Aspect Ratio

Çerçeve Oranı
Film karesinin veya perdede gösterilen resmin yüksekliği ile genişliği arasındaki orantı. Kullanılan çeşitler:

Assembly

Bağlama, Kaba Kurgu
Planların, senaryodaki sıralamaya göre biraraya getirildiği ilk kurgu işlemi. (Bak. ROUGH CUT, FINE CUT, FINAL CUT, EDITING)

Assistant Art Director

Yardımcı Sanat Yönetmeni
Sanat departmanında çalışan sanat yönetmeninin yardımcısı. Yardımcı sanat yönetmeninin sorumlulukları, becerilerine ve projede neye ihtiyaç duyulduğuna bağlı olarak geniş bir şekilde değişebilir.

Assistant Camera

Yardımcı Kamera Asistanı
Kamera ekibinin bir üyesi, kamera operatörüne yardımcı olan kişi. Bu kişi, kameranın bakımı ve bakımından sorumludur, aynı zamanda “dope sheets” hazırlamaktan sorumludur. Daha küçük kamera ekiplerinde, klapper-loader’ın veya odak çekicisinin görevlerini de yerine getirebilirler.

Assistant Cameraman

Kamera Asistanı (Bak. First Assistant Cameraman, Second Assistant Cameraman)

Assistant Director

Yardımcı Yönetmen
Günlük ilerlemeyi çekim prodüksiyon programına karşı izleme, lojistik düzenlemeler, günlük çağrı levhalarını hazırlama, oyuncu ve ekibi kontrol etme ve sette düzeni koruma rolünü içerir.

Assistant Director (Kısaltma AD.)

Yönetmen Yardımcısı (Bak. First Assistant Director, Second Assistant Director, Key Second AD, Second Second)

Assistant Editor

Kurgu Yardımcısı
Kurgucu (EDITOR) ile çalışan, günlük iş kopyalarını (DAILIES) düzenleyen, arşivleyen, kurgu odasını (EDITING ROOM) çalışma düzeninde tutan, laboratuar sorumluları ile görüşen ve kurgucunun, kurgu dışındaki işlerle uğraşmamasını sağlayan kurgu ekibi elemanı.

Assistant Film Editor

Yardımcı Film Editörü
Filmi düzenlemek için gerekli tüm unsurları toplama ve düzenleme konusunda editöre ve yöneticiye yardım etmek. Düzenleme bittikten sonra, filmi final formuna koymak için gerekli olan çeşitli listeleri ve talimatları denetlerler.

Assistant Production Manager

Yardımcı Prodüksiyon Müdürü
Üretim departmanındaki üretim müdürünün yardımcısı.

Associate Producer

Her yeni yapımda belirttiği yetki ve işler değişebilen bir unvan. İş ve yaratıcılık sorumluluğunu yapımcı ile paylaşan yapımcı yardımcısına verilen ad, yapım sorumlusuna (PRODUCTION MANAGER) verilen ek bir unvan, yapıma para yatıran finansörlerden birine verilen onur payesi olabilir.

Astigmatism

Astigmatizm
Bir objektif hatası. Bazen diyafram kapatarak giderilebilir.

Asynchronism

Non Senkron
Film perdede gösterilirken resim ile sesinin eşzamanlı olmaması. (Bak. IN SYNC, OUT OF SYNC, SYNCHRONIZATION)

Asynchronous

Senkronize Olmayan
Sesin bir filmin görselleriyle eşleşmediği durum. Filmmaker’lar, hissiyatı ve anlatıyı manipüle etmek için asenkron sesi kullanırlar.

Atmosphere

1) Bir filmin ya da sahnenin ana duygusal teması ya da havası.
2) Bir sahnedeki olaya gerçeklik duygusu katan figüranlar (EXTRAS).

Atmosphere Vehicle

Bir sahnede baş oyuncular (PRINCIPAL PLAYERS) ve yardımcı oyuncular dışındaki kişilerin yani figüranların kullandığı veya hareketsiz duran otomobil, at arabası, kamyon, motosiklet gibi taşıtlar.

Audio

İşitsel, Odyo

Audio Bridge

Ses Köprüsü
İki sahneyi birleştirmek için görsel geçiş üzerinde taşınan ses.

Audit

Yapım veya dağıtımla ilgili bütün mali hesap ve kayıtların inceleme, uyuşma ve teyit edilmesi.

Audition

Role uygun kişiyi saptamak için adaylar arasında yapılan okuma sınavı.

Auditor

Bir filmin mali hesaplarını tutan, giderlerini hesaplayan kişi.

Auteur

Yazar/Yönetmen
Fransızca’da “yazar” anlamına gelir. Genellikle belirgin veya karakteristik bir stile sahip olan bir yönetmene atıfta bulunur. Yönetmenler, genellikle film üzerinde sahip oldukları yaratıcı kontrol nedeniyle filmin “yazarları” olarak görülür.

Auteur/ Auteur Theory

Yazar Yönetmen/ Auteur Teorisi
Bir filmi yaratma ve onun kişisel vizyonunu, tanımlanabilir tarzını, tematik yönlerini ve tekniklerini genel olarak filmin yönetmenine atfeden eleştirel bir teori; bir auteur, tanınabilir veya özgün bir stile sahip bir yöneticiyi ifade edebilir.

Autofocus (or AF)

Otomatik Odak
Bir kameranın özelliklerinden biri, seçtiğiniz konunun fotoğraf içinde keskin olmasını sağlamaya çalışır. Sensörler, konunun kameradan ne kadar uzakta olduğunu algılar ve bu bilgiyi lense ileter, ardından lensin odak mesafesini ayarlamak için elektronik bir motor kullanır.

Avail/ Avails/ Availability

Uygunluk
Bir üretim, oyunculardan, filmlerden, ekipten veya ajandanın müsait olup olmadığını sormak için müsaitlikleri isterken. Bu, bir pozisyon için daha fazla konuşma veya düşünceye girmeden önce sadece belirli tarihlerde üretim için müsait olup olmadığını sorar. Oyuncular genellikle üretimlere bir nezaket olarak müsaitliklerini verirler. Müsaitlikler, işe alım sürecinde hukuki veya sözleşmeye dayalı bir statü taşımaz.

Available Light

Doğal Işık

Avant-Garde

Avangard
Deneysel filmler veya avangart sinema, sinematik konvansiyonları titizlikle değerlendiren ve geleneksel anlatılara veya çalışma yöntemlerine alternatif oluşturan bir film yapma şeklidir.

AVID/ Avid Media Composer

AVID/ Avid Media Composer
Avid Technology tarafından geliştirilen bir film ve video düzenleme yazılım uygulaması veya non-linear düzenleme sistemi (NLE).

Axial Cut

Aksiyel Kesim
Bir tür sıçrama kesimi, kameranın aniden konusuna daha yaklaşmasından veya uzaklaşmasından kaynaklanan bir kesim türü, kamera ile konu arasında düz bir çizgi boyunca çizilen görünmez bir çizgi boyunca. Basit bir sıçrama kesimi genellikle zaman içinde bir sıçrama içerirken, bir aksiyon kesimi devamlılık illüzyonunu sürdürmenin bir yolu olarak kullanılır. Aksiyon kesimleri 1910’ların ve 1920’lerin sinemasında oldukça yaygındı.

Axis of Action

Aksiyon Ekseni
Bir sahnede çekilen iki ana konuyu içinden geçen veya hareket eden hayali veya görünmez bir çizgi (veya eksen), biri solda diğeri sağda olmak üzere birbirine yüzleşen (birisi sol, diğeri sağ). Geleneksel olarak, kamera aksiyon eksenini geçmemeli ve sol-sağ ilişkisini veya yönelimini korumalıdır, böylece izleyiciyi ters açı çekimiyle rahatsız etme veya dikkatini dağıtma riskini önler.

B

B Movie (B Picture)

1) Küçük bütçeli, kısa sürede çekilen ve kadrosunda yıldız oyuncular bulunmayan film.
2) İki film oynatılan bir salonda gösterilen ikinci film.

B-Movie

B-Filmi
Hızlı ve ucuz bir şekilde üretilen ve genellikle sanatsal değeri olmayan bir film. Terim, orijinal olarak Hollywood’da 1940’ların ve 50’lerin çift özellikli bir film için destekleyici bir filmi ifade ediyordu ve genellikle bir tür film olarak kabul ediliyordu.

B-Roll

B-Roll (İkinci Çekim)
Ana çekimle kesilmiş veya alternatif görüntülerle ilgili film.

B-Wind

Kamerada kullanılan ve duyar tabaka kaplı kısmı bobinin içine gelecek şekilde sarılmış ham film.

B/W

S/B

Baby

(Bak. Baby Spot)

Baby Legs (Shorty, Baby Tripod)

Kısa Ayak

Baby Spot / Baby Keg (Baby)

500-750 vat ampul kullanan spot lamba.

Back End

Geri Kısmı
Dağıtım ve/veya üretim maliyetleri karşılandıktan sonra bir filmin karına katılma.

Back Lot

Arka Bahçe

Back Lot/ Backlot

Stüdyo Arka Alanı/ Backlot
Stüdyo mülkünde, stüdyo sahnelerinden uzak, açık hava bir alanda, gerçek hayatta geçen durumların arka planları çekilebilecek yer.

Back Projection

(Bak. Rear Screen Projection, Process Shot)

Back Projection/ Rear Projection

Geriye Yansıtma/ Arkadan Yansıtma
Canlı aksiyonun bir şeffaf perde önünde çekildiği ve arka plan aksiyonunun yansıtıldığı bir fotoğraf tekniği.

Back Story

Geçmiş Hikaye
Film başlamadan hemen önce meydana gelen olaylar. Bu, belirli karakterler hakkında bilgi vererek oyuncuların veya izleyicilerin motivasyonlarına daha iyi anlam kazandırabilir.

Back to One/ Back to First Marks

İlk Pozisyona/ İlk İşaretlere Dön
Bir çekimden sonra, 1. Yardımcı Yönetmen, oyunculara, figüranlara ve ilgili ekip üyelerine birinciye geri dönmelerini söyler, yani sahnenin en üstündeki (başlangıçtaki) konumlarına geri dönmelerini ister. Basitçe ifade edildiğinde, aynı noktadan tekrar başlamak için, sahnenin başında aynı yerde yapılması anlamına gelir.

Back-Up Schedule (Cover Set)

Kimi sahnelerin çekimlerinin planlandığı gibi yapılamaması halinde başvurulacak mekân ve zaman seçenekleri. Kimi zaman dış çekimler doğa şartları yüzünden engellenir. Bu yüzden, çekim planında değişik seçenekler bulunması, çalışmanın aksamamasını sağlar

Backdrop/ Backing

Arka Plan
Bir sahnenin arka planı için büyük bir fotoğraf perdesi veya resmi ifade eder. Bu büyük ölçekli fotoğraflar/resimler, sette dış mekanın veya setin uzantısının illüzyonunu yaratmak için basılıdır/boyanır, asılır ve aydınlatılır.

Backer

Finansör.
Bir gösteri ya da filme sermaye yatıran kişi.

Backers’ Audition

Gösteriye sermaye yatıranlara yapılan özel gösterim.

Background (Kısa: BG)

Arka Plan

Background Artist/ Background Stylist / Background Painter

Arka Plan Sanatçısı/ Arka Plan Stilist / Arka Plan Ressamı
Animasyon sürecinde yer alan ve animasyon layout sanatçısı tarafından çizilen bir sahnenin rengini, stilini ve ruh halini belirleyen kişi.

Background Lighting

(Bak. Lighting)

Background Noise

Çevre Sesi

Background Performer

Figüran
Bir filmde, televizyon şovunda, sahnede, müzikalde, operada veya bale prodüksiyonunda genellikle arka planda konuşulmayan veya söylenmeyen bir kapasitede görünen bir performansçı. Örneğin, bir izleyici veya yoğun bir sokak sahnesi.

Backing (Backdrop)

Bir iç dekarda kapı veya pencereden görünen, gerçek bir geri plan duygusu yaratan, elle boyanmış veya fotoğrafla yapılmış pano veya perde.

Backlight

Arkadan Aydınlatma

Backlighting

Arka Aydınlatma
Konunun arkasına yerleştirilen aydınlatma, bu sayede konunun kameraya doğru dönmesine ve konuyu arka plandan ayırmaya yardımcı olur.

Backstory/ Background Story

Karakter Geçmişi/ Arka Plan Hikayesi
Bir senaryo için uydurulan olayların ayrıntılı bir listesi, hikayenin önünde ve hikayenin önce geldiği ve hikayenin altındaki karakterlerin ve diğer unsurların tarihi – anlatılan hikayeden kronolojik olarak önce gelen bir anlatı tarihi cihazıdır. Oyunculukta, dramadan önce karakterin tarihi olarak tanımlanır ve aktörün hazırlığı sırasında oluşturulur.

Backwind

Geri Sarma
Çift Pozlama çekmek için filmi kamerada geri sarma işlemi.

Baffle – (Shutter)

1) Bir hoparlör kutusunda sesi emerek yankılanmayı azaltıp çoğaltan ve duyulan sesin gerçeğe sadık olmasını sağlayan bölme.
2) Yüksek frekansları güçlendiren mikrofon bağlantısı.
3) Stüdyo kaydı sırasında yankılanmayı önleyen ses emici seyyar pano.
4) Bir stüdyo lambasının ışığını yöneltmek ve yoğunluğunu kontrol etmek için kullanılan kapaklar

Balance

Denge
1) Ana ışık (KEY LIGHT) ile dolgu ışığı (FILL LIGHT) arasındaki oran.
2) Konuşma, müzik ve etki şeritlerinin (TRACK) ses yoğunluğu.
3) Bir planın göze hoş görünmesini sağlayan genel düzenlemesi.

Balance Stripe

Denge Şeridi
35mm şerit mag stok ve super-8 sesli filmde bulunan ikinci şerit, büzülmesini önlemek için.

Balanced Print

Renk düzeltmesi (COLOR CORRECTION) veya ton dengesi (GRADING) yapılmış baskı.

Balancing Stripe

Film şeridinde, manyetik ses bandının resme göre karşı tarafına kaplanmış manyetik bant. Film şeridinin her iki tarafının da eşit kalınlıkta olmasını sağlayarak bobinaj sırasında film yüzeyinin hırpalanmasını engeller.

Banana

Kamera önünde, merkezi kameranın bulunduğu nokta olan bir daire çemberi üstünde hareket ederek sürekli net alanında olmak.

Bank (Coops)

Geniş bir alanı aydınlatmak için tek bir montüre yerleştirilmiş çok sayıda lamba.

Banned

Yasaklanmış
Film tarihinin neredeyse tamamı boyunca, belirli filmler politik veya ahlaki nedenlerle film sansürü veya inceleme kuruluşları tarafından yasaklandı. Sansür standartları ülkeye göre geniş bir şekilde değişir ve bir ülkedeki bireysel bir ülke içinde zaman içinde politik veya ahlaki değişikliklerden dolayı değişebilir.

Barn Doors

Lamba Kapağı
Bir lambanın ışığını yönlendirmek ve yoğunluğunu kontrol etmek için kullanılan madeni kapaklar.

Barney

Barney (Zor Bir Çekim)
Bir kamera üzerine yerleştirilen bir battaniye veya başka bir kumaş, kameradan gelen sesin duyulabilir gürültüsünü azaltmak için.

Barney (Blimp)

Sesli çekim yaparken özel kamera kullanılmadığı zamanlar kamerayı içine alarak makine sesinin duyulmasını önleyen ya da aşırı sıcak, yağmur gibi koşullarda kamerayı koruyan çok iyi yalıtılmış koruyucu.

Base

Taban
Üzerine duyar tabaka (EMULSION) ya da manyetik kayıt tabakası kaplanan ince, şeffaf, kıvrılabilen dirençli yüzey. (Bak. CELLULOID).

Based on a True Story

Gerçek Bir Hikayeye Dayalı
Hikayenin büyük bir kısmının gerçek hayatta gerçekleşen olaylara dayandığı anlamına gelir. Yazarlar bazen küçük veya önemli değişiklikler yaparlar, bazen sanatsal özgürlük alarak, ancak hikayenin çekirdeği aynı kalır.

Basher

Elde tutularak veya sabit kullanılabilen, spot veya flud (FLOODLIGHT) olabilen düşük güçte lamba.

Batch Number

Ham film üreticisinin bir partide ürettiği filmin üretim tarihini belirten kodu.

Batteries

Akü, Pil
Taşınabilir elektrik enerjisi kaynağı.

Battery Belt

Bel Aküsü
Kamera operatörünün (CAMERA OPERATOR) kemer gibi beline bağlayarak serbestçe hareket etmesini sağlayan akü.

Bayonet

Bıçak Bağlantısı
Daha ağır lenslerle yaygın olarak kullanılan bir lens montaj türü, örneğin zoom lensler. Vida montajlı lenslere karşı, bayonet lensler bir kilitleme mekanizması ile kameraya takılır. Bayonet lensler genellikle vida montajlı lenslere göre çok daha hızlı değiştirilebilir.

Bazooka

Stüdyoda köprüde (CATWALK) kullanılan lamba taşıyıcı.

Beat

Yazarların kullandığı bir terim. Hikâyenin ana çizgisini ya da “kalp atışını” belirtir.

Beat sheet

Sahnelerin Özet Listesi
Bir film senaryosundaki tüm olayları içeren bir belge, senaryoyu yazma konusunda rehberlik etmek için. Beat Sheet, her bir periyotta neler olacağını detaylı bir şekilde ortaya koyar.

Behind-the-Scenes

Sahne Arkası
Film yapımı ile ilgili kamera arkası olaylar. Featuret, belgesel ve kamera arkası olayları hakkında kurgusal tasvirler, bazen sinemada dağıtılır.

Belly Board

Hemzemin Başlık
Kamerayı olabildiğince yere yakın yerleştirmek için kullanılan tabla.

Below the Line

Çizgi Altı
Bir filmde yaratıcı etkisi olmayan ancak departmanları aracılığıyla film üzerinde etkisi olan profesyoneller için kullanılan bir bütçeleme terimi. Seyahat giderleri ve zanaat hizmetleri “çizgi altında” yer alır.

Below-the-Line (BTL)

Çizgi Altı (Bak. ABOVE THE LINE) BEST BOY
1) Işık şefinin baş yardımcısı.
2) Set şefinin baş yardımcısı.

Berufsverband Kinematografie/ German Society of Cinematographers/ BVK

Sinematografi Meslek Birliği/ Alman Görüntü Yönetmenleri Derneği/ BVK
Alman bağımsız sinemacılar ve görüntü yönetmenlerinin bir araya geldiği kar amacı gütmeyen bir meslek birliği ve onların işbirlikçileri, 1980 yılında kuruldu.

Best Boy

Eleman Aydınlatıcı
İki türde best boy vardır.

Best Light

En İyi Işık
Bir Işık Seçimi gibi, ancak çağrışım yoluyla, zamanlayıcı filmin çoğunu daha temel bir aydınlatma ışığı seçmekte daha titiz davrandığı anlamına gelir.

BG

Background sözcüğünün kısaltması

Bible Run

Bir film yapımında her hafta sonu yapımın bütün mali dökümünün bilgisayardan alınması.

Bicycle

Birden çok projede çalışmayı belirten terim.

Bicycle A Print

Bir film kopyasını aynı gün birden çok gösterim yapabilmek için salondan salona dolaştırmak.

Billing

Filmin yazılarında isimlerin, unvanların düzenlenmesi. Filmde çalışanların pazarlık ve anlaşmasında ücret ve pay dışında bu düzenlemenin de büyük önemi vardır. Birlik (UNION) veya sendikanın 13 pek çok sözleşme formunda bu düzenlemenin şartları bulunur.

Bin (Trim Bin)

Torba

Binaural Reproduction

İnsan kulağının duyuş şekline yaklaşan iki kanallı ses sistemi. Üç veya daha fazla kanallı sistemler stereofonik diye adlandırılır.

Binocular Vision

Bir cismi, insan gözü gibi iki değişik noktadan görerek derinlik duygusu yaratan bakış şekli. Farklı noktalardan sağlanan iki görüntü üst üste birleşerek bakılan cismin uzaklık ve büyüklüğünün anlaşılmasını sağlar. Normal filmlerin görüntüleri iki boyutludur. Üç boyutlu denen filmler, bu derinlik duygusunu yaratmaya çalışır.

Bio

Biyografi
Basın bültenleri ve film tanıtım materyallerinde kullanılmak üzere oyuncuların, yönetmenlerin, yapımcıların ve ana yaratıcıların kısa biyografileri. Bir film için bir PR temsilcisi veya diğer pazarlamacılar, projede yer alanlardan bunu talep edebilir.

Biopic/ Biographical Film

Biyografik Film
Bir kişinin gerçek olmayan veya tarihsel bir temele dayalı yaşamını dramatize eden bir film. Bu tür, docudrama filmlerinden ve tarihi dram filmlerinden farklıdır, çünkü genellikle bir kişinin yaşam öyküsünü veya en azından hayatlarının en tarihsel önemli yıllarını kapsamaya çalışır.

Bipack Printing

Mat plan (MATTE SHOT) veya bindirme “süperpoze” (DOUBLE EXPOSURE) yapmak için uygulanan sistem.

Bird’s Eye View Shot/ Overhead Shot/Elevated Shot

Kuşbakışı Çekim/ Üstten Çekim/ Yüksek Çekim
Bir nesnenin veya konumun çok dik bir bakış açısından yüksek bir görünüm, gözlemcinin kuş gibi uçuş yaptığını hissettiren bir perspektif oluşturur.

Bit / Bit Player

İki-üç satır sözü olan konuşmalı ufak rol. SILENT BIT ile karıştırmayın. (Bak. SILENT)

Black and White/ B&W/ BW/ Monochrome

Siyah Beyaz/ SB/ Monokrom
Renksiz bir film. Renkli film stoku icat edilmeden önce, tüm filmler Siyah ve Beyaz veya Monokrom olarak adlandırılan, tek bir renkte çekilen bir film olarak adlandırılırdı. Siyah ve Beyaz genellikle BW veya B&W olarak kısaltılır.

Black Comedy

Kara Komedi
Kara mizahın bir alt türüdür. Tipik olarak ciddi konuları, ölüm ve savaş gibi konuları alır ve onlara makabre bir mizahla yaklaşır. Fargo, American Psycho, Fight Club gibi filmler en iyi Kara Komedi örnekleri olarak kabul edilir.

Black Comedy /Dark Comedy

Kara Komedi/ Koyu Komedi
Genellikle tabu olarak kabul edilen konularda ışık yakan bir komedi tarzı, genellikle normalde ciddi veya konuşulması gereken konular. Yazarlar ve komedyenler genellikle izleyicilerini rahatsızlık, ciddi düşünce ve eğlenceye provoke etmek için bir araç olarak kullanır.

Black Leader Or Black Emulsion Leader

Siyah Lider veya Siyah Emülsiyon Lideri
Genellikle A&B makaralarını hazırlarken negatif kesicinin kullandığı siyah, opak film, genellikle siyah emülsiyon lideri olarak adlandırılır. A&B makaraları için kullanıldığında, plastik liderin, çimento splice ile birleştirilemediği için emülsiyon lideri olması çok önemlidir. Ayrıca çok opak olmalıdır, herhangi bir siyah film parçası uygun değildir.

Black Track Print

Ses bandı olmayan, sadece görüntünün basıldığı sıfır kopya (ANSWER PRINT).

Blacklisting

Siyah Listeleme
Birisinin, bir grup, üretim veya işe alma otoritesinin bir kara listeyi derlemesi eylemi; bu listede yer alan kişilerin işe alınmasının veya güvenilmesinin kabul edilemez olarak kabul edildiği anlamına gelir. Bir fiili olarak, birini veya bir şirketi bu tür bir listeye koymak, bir bireyi veya şirketi bu tür bir listeden çıkarmak anlamına gelebilir.

Blacks

Fon Bezi

Blank

Kuru-Sıkı

Blaxploitation

Blaxploitation (Afro-Amerikan Kültürünü Kullanan Filmler)
Siyah ve Sömürü kelimelerinin birleşiminden türetilen bir alt tür. Amerika Birleşik Devletleri’nde erken 1970’lerde ortaya çıkan bir sömürü film alt türüdür. Blaxploitation filmleri başlangıçta siyah bir kitleye yönelikti, ancak türün çekiciliği kısa sürede ırklararası ve etnik çizgilerin ötesine genişledi. Hollywood, blaxploitation filmlerinin izleyici potansiyelinin genişletilmesinin potansiyel karını fark etti.

Bleached Out (Burnt Up)

Tropeze

Blimp

Blimp

Blimped Camera Or Self-Blimped Camera

Ses İzolasyonlu Kamera veya Kendi Ses İzolasyonlu Kamera
Terim, bir blimp içindeki bir kamerayı değil, dışarıdan bir blimp ihtiyacı olmadan içsel ses yalıtımı ile tasarlanmış bir kamerayı tanımlamak için kullanılır. Örneğin, Arri BL ile “BL” blimped anlamına gelmez, kendi kendine blimped anlamına gelir.

Blind Bidding

Bir dağıtımcının, salon sahibini, gösterim için filmleri seyretmeden almaya zorlaması.

Block Booking

Paket Satış

Blockbuster

Gişe Rekoru Kıran Film
Genellikle büyük bir film stüdyosu tarafından üretilen bir özellik filmi için kullanılan bir eğlence eseri. Terim aynı zamanda genellikle blockbuster statüsüne yönelik büyük bütçeli bir yapıma atıfta bulunan, finansal olarak bir film stüdyosunun veya bir distribütörün geleceğini dengeleyen bir ölçekte pazarlanan herhangi büyük bütçeli prodüksiyonu ifade etmeye gelmiştir.

Blocking

Oyuncular ve / veya kamerayla bir sahnenin düzenini planlamak.

Blocking a Shot

Çekimi Bloke Etme
Bir yöneticinin oyuncuların nerede duracağını, ışıkların nereye vuracağını ve kameranın nasıl yerleştirileceğini belirlediği süreç. Genellikle bir yönetmen, oyuncuları gerçekten filme almadan önce bir çekimi bloke eder.

Bloom

Kameranın görüş alanı içindeki cam yüzeyleri, parlamasını önlemek için özel bir madde ile kaplamak. (Bak. DULLING SPRAY)

Bloop

1) Mıknatıslanmış bir kesici ile manyetik ses bandında yapılan bir ekleme sonucu ek yerleri geçerken hoparlörden duyulan ses.
2) Optik ses bandında ek yerine vurulan üçgen zımba veya özel boya ile (Blooping ink) ek yerine yapılan boyama. İşlem hem Blooping, hem de DE-blooping diye adlandırılır.

Blooper

1) Genellikle büyük bir su tankından oluşan ve sette su baskını yaratmak için kullanılan özel etki (SPECIAL EFFECTS) aracı.
2) Yanlış söylenen bir replik, kaçırılan bir antre.

Blow Down

Üfleme Aşağı
Bir patlamayın tersi için kullanılan gerçek terim, ancak bu terim, Rockville, Maryland’deki Colorlab tarafından, super 16mm’den regular 16mm’ye bir indirim baskısı olarak adlandırılmıştır, super 16mm’nin 35mm’ye şişirilmesinin çok daha pahalı bir süreç alternatifi olarak.

Blow-Up

Agrandisman, Büyütme

Blue Comedy

Mavi Komedi
Renksiz, açık renkli, uygunsuz veya müstehcen bir komedi filmi, genellikle cinsellikle ilgili. Sıklıkla bazı izleyici üyelerini şok edebilecek veya rahatsız edebilecek küfürlü veya cinsel imajlar içerir.

Blue Pages

Mavi Sayfa

Blue-Screen Shot

Blu Skrin, Blu Baks, Mavi Perde

Bluescreen

Mavi Ekran
Oyuncuların eşit bir şekilde aydınlatılmış, monokromatik (genellikle mavi veya yeşil) bir arka plan, ekran veya zemin önünde çalıştığı bir özel efekt süreci. Arka plan daha sonra post prodüksiyonda krom anahtarlaması veya optik baskı ile değiştirilir, böylece diğer görüntüler veya bilgisayar üretilen görüntüler (CGI), arka plan görüntüsünü oluşturabilir. 1992’den bu yana, çoğu film yeşil perde kullanmaktadır.

BNC

Mitchell firmasının ürettiği bir kamera tipini belirten ‘Blimped Noiselss Camera’ (gürültü çıkartmayan kamera) sözlerinin kısaltması.

Bo

Box Office sözcüğünün kısaltması

Body Double/ Double

Dublör/ Dublaj Oyuncu
Bir aktör için dublör, genellikle dublaj veya çıplak sahneler sırasında kullanılır.

Body Frame / Body Brace

Elde çekim yaparken kameranın, kameramanın gövdesinden destek aldığı STEADICAM veya PANAGLIDE gibi araçlar.

Body Make-Up Artist

Vücut Makyajcısı

Body Makeup

Vücut Makyajı
Boyun altına veya bileklerin üzerine uygulanan makyaj.

Bolex

Bolex
İsviçre’de Paillard Şirketi tarafından yapılan, 16mm olmayan senkronize kameralardan biri. Çeşitli türleri vardır: non-refleks, refleks, yaylı sarma ve elektrik motorlu. Ancak birisi “Bolex” dediğinde genellikle bir refleks, yaylı sarma modelini kasteder, örneğin Rex-4.

Bollywood

Bollywood
Hindistan’daki devasa film endüstrisi. Adını Bombay’dan (şu anda Mumbai) ve Hollywood’dan alır. Sholay ve Mother India gibi filmler Bollywood filmleri örnekleridir.

Bollywood/ Hindi Cinema

Bollywood/ Hint Sineması
Hindistan film endüstrisi, Mumbai’de (Bombay) bulunan ve Hintçe dilinde çekilen filmlerle. Hindi Sineması, eski adıyla Bombay Sineması olarak bilinirdi.

Bomb

Başarısızlık. HİT’in tersi.

Bookend

Başlangıç ve Bitiş Sahnesi
Bir filmde başlangıç ve son sahneleri ifade eder, her iki sahneyi birbirini tamamlayacak veya filmin başında yaratılan bir düğümü çözecek şekilde birleştirir.

Boom

Bum

Boom Operator

Bum Operatörü

Boom Shot (Crane Shot)

Özel bir vincin ucuna yerleştirilerek hareket ettirilen ve görüş açısı sürekli değişen kamerayla yapılan çekim.

Boom Shot/ Jib Shot/ Crane Shot

Boom Çekimi/ Jib Çekimi/ Vinç Çekimi
Mekanik bir kola benzer bir kolda veya jibde çekilen yüksek açılı bir çekim, bazen kamera hareket ederken.

Booster

Voltajı yükselterek lambaların ışık gücünün artmasını sağlayan araç.

Booster Light

Dış gün çekimlerde gölgeleri aydınlatarak ayrıntıların görünmesini sağlayan ark lambası.

Bootleg/ Pirated Film

Kaçak/ Korsan Film
Bir filmin veya şovun yasa dışı olarak yapılmış, kopyalanmış veya satılmış bir versiyonu, bazen özel bir gösterimde kaydedilmiş, ancak daha sık olarak yasa dışı bir şekilde indirilmiş veya bir prodüksiyonun yasal bir kopyasından kopyalanmıştır. Bir prodüksiyonun kopyası, satın alındığında, kiralandığında veya telif sahibinden başka bir şekilde elde edildiğinde yasaldır.

Bottle Episode

Şişe Bölüm (Sınırlı Bütçe ve Set Kullanılan Tek Bölüm)
Epizodik televizyonda, bir şişe bölümü, mümkün olduğunca az düzenli kadro üyesi, efekt ve set kullanarak ucuzca üretilen ve kapsamlı bir şekilde kullanılmayan bir dizi içindir. Şişe bölümleri genellikle diğer bölümler için inşa edilmiş setlerde çekilir, genellikle bir dizi için ana iç mekan setleri olan diyalog ve sahnelerden büyük ölçüde oluşur ve özel hazırlıklar gerektirmeyen sahnelerden oluşur. Bu tür bir durumda bir senaryo düşerse veya bütçe kısıtlamaları nedeniyle başka bir senaryo yazılması gerekiyorsa yaygın olarak kullanılır. Şişe bölümleri ayrıca dramatik etki için de kullanılmış, sınırlı ortam ve kadro, daha yavaş bir tempo ve karakter özellikleri ve motivelerinin daha derinlemesine keşfi için izin verdiği için.

Bounce Board

(Bak. Reflector)

Bounce Card

Yansıma Kartı
Konunun üzerine yansıtılarak yumuşak dolaylı aydınlatma sağlamak için kullanılan beyaz veya gümüş kart. Ayrıca gölge alanlarını nazikçe aydınlatmak için de kullanılabilir. Özellikle dış mekanlarda güç gerektirmez.

Bounce/ Bounce Board

Yansıtma/ Yansıtma Tahtası
Çekim sırasında ışığı yansıtmak için kullanılan bir cihaz veya tahta; tahta genellikle köpük veya afiş tahtası malzemeden yapılmış büyük bir beyaz yüzeydir.

Box Office

Gişe, Gişe Hasılatı
1) Sinema salonlarında bilet satın alınan yer.
2) Bir filmin bilet satışlarından sağlanan gelir.
3) Potansiyel bir gelir sağlama şansı olan unsur (Robert Redford iyi bir BOX OFFICE olarak kabul edilir.)

Box Rental (Kit Rental)

Bir ekip elemanına, kişisel malzemesinin yapım sırasında kullanımı için günlük veya haftalık ödenen ücret. (Makyaj malzemesi, saç yapımı malzemesi gibi.)

Bracketing

Brakete Alma (Aynı Çekimin Farklı Pozlamalara Sahip Çeşitli Kareleri)
Aynı çekim veya sahneyi farklı kamera ayarlarını kullanarak çekmenin bir tekniği – genellikle F-stop’u ayarlayarak. Bracketing, tek bir ayarla tatmin edici bir sonuç elde etmenin zor olduğu durumlarda önerilen ve genellikle kullanışlıdır, özellikle küçük bir pozlama parametresindeki küçük bir değişiklik sonucu üzerinde büyük bir etkisi olduğu durumlarda.

Break a Leg

İyi şans dilemek için kullanılan argo deyim. Birine iyi şans dilemenin uğursuzluk getireceğini kabul eden bir bâtıl inanıştan kaynaklanır.

Breakage

Bir televizyon yayın ağı şirketinin, bir oyuncu için yapım şirketine fazladan ödediği para.

Breakaway

Şişe, iskemle, pencere gibi çekim sırasında kırılıp dökülmesi için özel hazırlanmış aksesuar (PROPS).

Breakdown (Script Breakdown)

Döküm
1) Yapım yönetmeni (PRODUCTION MANAGER) ya da yönetmen yardımcısının yaptığı, çekim senaryosundaki her bir unsurun teker teker belirtildiği ayrıntı döküm tarzı. Bu unsurlar, yapımı en etkin ve ekonomik yönden gerçekleştirecek şekilde yeniden düzenlenir.
2) Senaryo danışmanının (SCRIPT SUPERVISOR), senaryonun zamanlaması (TIMING) hakkında hazırladığı ayrıntılı rapor.
3) Kurgunun başlangıcında filmin bağımsız bölümlerinin ayrılması.

Breakdown Board

(Bak. Production Strip Board)

Breakdown. Production Company

Yapım Şirketi
Bir film veya televizyon şovu projesini gerçekleştirmek amacıyla kurulan organizasyon.

Breakdown/ Script Breakdown

Çekim Listesi/ Senaryo Çözümlemesi
Bir çekim için gerekli olan tüm öğeler, insanlar, aksesuarlar, ekipmanlar vb. hakkında ayrıntılı bir liste. Bu tür listelerin kaydedilmesi devamlılığa yardımcı olur ve aktörlerin ve ekibin zamanını optimize etmelerine olanak tanır.

Breakeven

Bir filmin getirdiği paranın, o filmin yapımı, dağıtımı, reklamları için yapılan masraflarla eşitlendiği miktar. Filme para yatıranlar, bu noktadan sonra kârlarını almaya başlarlar.

Breathing

Negatif filmin kamera penceresinde kıpırdamasından kaynaklanan netlik dalgalanması.

Bridging Shot

Köprü Çekimi
İki sahne arasındaki zaman geçişini gösteren bir çekim. Örneğin, bir dizi gazete başlığı veya takvim sayfasının yırtılması.

British Academy of Film and Television Arts/ BAFTA

Britanya Film ve Televizyon Sanatları Akademisi/ BAFTA
Birleşik Krallık’taki film, televizyon ve video oyunlarının sanatlarını destekleyen, geliştiren ve tanıtan bağımsız bir ticaret birliği ve hayır kurumu.

British Film Institute/ BFI

Britanya Film Enstitüsü/ BFI
Bir film ve televizyon hayır kurumu, İngiltere’de sinema ve televizyon yapımını teşvik eden ve koruyan.

British Society of Cinematographers/ BSC

Britanya Görüntü Yönetmenleri Derneği/ BSC
Bir İngiliz kültürel, eğitimsel ve mesleki örgüt, bir işçi birliği veya lonca değil. Dernek, Birleşik Krallık’ta sinematografi bilimini ve sanatını ilerletmek için kuruldu.

Broad (Broadside)

Sahne ışığının kompozisyonu-nu bozmadan geniş bir alanın aydınlatılmasını destekleyen lamba. Tekleri 500—750, dubleleri 1000 vatlık ampul kullanır

Brute

Bir setteki en güçlü lamba: 1 metre çapında merceği olan ve 225 amper çeken bir karbon ark.

Buckle

Buklenin kısalması yüzünden kamera veya projektörde filmin yığılıp sıkışması

Buddy Film

Arkadaşlık Temalı Film
İki kişinin bir araya getirildiği ve bir macera, görev veya yolculukta oldukları bir macera ve komedi film türünün alt türü. İki kişi genellikle kişilik bakımından geniş bir şekilde zıtlık gösterir, bu da ekranda eğlenceli bir ikili oluşturur.

Budget

Bütçe

Budget Form

Bütçe Formu

Building/ Building a Scene/ Building to Climax

Sahne Kurma/ Sahne Oluşturma/ Zirveye Doğru Çıkma
Artan tempo, hız, ritim veya vurgu gibi film yapma tekniklerini kullanarak bir sahnenin doruğa ulaşana kadar bir cresendo oluşturma.

Bumper

Jenerik Sonu
Film başlamadan önce çalınan ön-film segmenti. Genellikle film stüdyosunun logosunu içerir. Örneğin, Disney filmlerinin sihirli bir kalemin bumper’ı vardır.

Bumper/ Stinger

Jenerik Girişi/ Jenerik Çıkışı
Genellikle on beş saniyeden uzun olmayan kısa müzik parçaları veya hareketli grafikler anlamına gelir ve girişler, çıkışlar ve geçişler sırasında kullanılır. Örneğin, filmin başlamadan önce stüdyo logosunu gösteren kısa ön film segmenti bir stüdyo bumper’dır.

Burn-In

Bir kişiyi, yeri veya cismi belirtmek veya konuşmaları başka bir dile çevirmek için görüntüye bindirilen başlık veya yazılar.

Burnt-Up (Bleached Out)

Tropeze

Bus To

Stüdyo dışı mekânda çalışma gününü belirten teknik ekip (CREW) terimi. Mesai saati, mekâna gitmek için otobüse bindikleri anda başlar ve iş dönüşü otobüsten indikleri anda biter. Mekân çalışmasında fazla mesai (GOLDEN TIME) 14 saatten sonra başlar. Stüdyo çalışmasında bu süre 12 Saattir

Business

1) Canlandırdığı kişiliğe renk katmak için bir oyuncunun bir sahnede yaptığı küçük hareketler. (Gemide İsyan filminde Kaptanın bilyeleri, George Raft’ın alamet-i farikası olan, elinde oynadığı gümüş dolar gibi.)
2) Sinemada çalışanların film endüstrisini belirtmek için kullandıkları sözcük. (He works in the business)

Butt Splice

(Bak. Splice)

Butterfly (Silk)

Çekim sırasında parlak güneş ışığını ve sert gölgeleri yumuşatmak için kullanılan büyük beyaz kumaş.

Button

Bir sahnenin sonunda dramatik veya komik canalıcı bir durumu belirten televizyon terimi.

Buyer

Alıcı
1) Bir filmde kullanılacak malzeme veya kostümleri bulan, satın alan veya kiralayan aksesuar (PROP) veya kostüm (WARDROBE) bölümü elemanı.
2) Bir film alıcısı, bir sinema salonunun veya salonlar zincirinin hangi filmi satın alacağına karar veren sorumlusudur.

Buzz

Hızlı Tempo ve Enerji
Bir film, televizyon şovu, yönetmen, aktör, yapımcı veya diğer film yaratıcıları hakkındaki heyecan veya beklentiyi ifade eder.

Buzz Track

Üzerinde belirsiz dip sesleri olan ve kurgucunun, konuşmalar arasındaki boşlukları doldurmasına yarayan ses bandı. Bu sesler olmadan, konuşmalar sırıtır ve yapay bir hal alır. (Bak. AMBIENCE, WALLAH)

C

C-Mount

C-Bağlantısı
Daha küçük 16mm kameralarda yaygın olarak kullanılan vidalı montaj tipi lens, örneğin Bolex.

C-Stand

C Standı
Üç farklı bacağa sahip sağlam bir ışık standıdır ve adımlara uyum sağlamak için ayarlanabilen bir ‘uzun metal “kol ve bir gobonun adı verilen yuvarlak bir kelepçe başlığa sahiptir.

C.R.

Kontrol Kaydı
Kamera Rulosu’nun kısaltması.

C.T.B.

Soğuk Tonlu Mavi Filtre
Renk Sıcaklığı Mavisi’nin kısaltmasıdır. Aydınlatmada tungsten’den gündüz ışığına renk sıcaklığını dönüştürmek için kullanılan renk düzeltme jellerinin kısaltmasıdır. Gradyanlar halinde gelir: Çeyrek Mavi, Yarım Mavi, Tam Mavi.

C.T.O.

Sıcak Tonlu Turuncu Filtre
Renk Sıcaklığı Turuncu’nun kısaltmasıdır. Aydınlatmada gündüz ışığından tungsten’e renk sıcaklığını dönüştürmek için kullanılan renk düzeltme jellerinin kısaltmasıdır. Gradyanlar halinde gelir: Çeyrek Turuncu, Yarım Turuncu, Tam Turuncu.

Cable

Kablo, Kablolu Yayın
1) Elektrik akımının iletilmesinde kullanılan yalıtılmış tel.
2) Yayınlarını abonelerine kablo aracılığı ile ileten televizyon istasyonları

Cable Puller (Cableman)

Kablocu

Cable Run

Enerji kaynağı (genellikle bir jeneratör) ile enerjiyi kullanacak araçlar arasında bağlantıyı sağlayan kabloların serildiği yol.

Cable Sync

Kablo Senkronizasyonu
Bir zamanlar kullanılan bir sync ses çekim yöntemi, kamera içindeki Pilottone jeneratöründen kayıt cihazına bir kablo gider.

Calibration

Bir objektifte net mesafeleri ve diyaframı ölçme ve işaretleme işlemi. Çekimde, birinci kamera asistanı, önceden belirlediği net noktalarına objektifi ayarlayarak kamera operatörünün kompozisyon ve kamera hareketlerine yoğunlaşmasını sağlar.

Call

Bir sonraki gün veya geceki çekimin yapılacağı saat ve mekân. Bak. CALL SHEET.

Call Sheet

Bir çekimde görev alacak kişilere, çekim gününden önce posta ile ya da elden ulaştırılan liste. 17 Birinci yönetmen yardımcısı (FIRST ASSISTANT DIRECTOR) kontrolünde ikinci yönetmen yardımcısı (SECOND ASSISTANT DIRECTOR) tarafından yazılan, yapım yönetmeni (PRODUCTION MANAGER) tarafından onaylanan bu listede oyuncuların, teknik ekip ve yapım ekibi elemanlarının işe başlama saati, hangi sahnelerin çekileceği, bunların çekim sırası, hangi setlerde veya mekânlarda çekilecekleri, ne gibi özel araçlar (CRANE, STEADICAM gibi) gerektiği belirtilir.

Call Time

Çağrı Zamanı
Her kişinin bir film setinde çalışmaya başlaması beklenen zaman, çağrı tablosunda görüldüğü gibi.

Callback

1) Birinci elemeyi (AUDITION) geçen bir oyuncunun ikinci tur eleme için çağrılması. SAG üyesi oyuncular için CALLBACK sayısı sınırlıdır. Bu sayıdan sonraki çağrılar için oyuncuya bir ücret ödenir.
2) Çalışma günü sonunda işinin bittiği özellikle belirtilmedikçe günlük oyuncu (DAY PLAYER) için geçerli olan işe devam daveti.

Cameo

Bir filmde gişe hasılatını (BOX OFFICE) arttırmak için ünlü bir oyuncunun oynadığı küçük bir rol.

Cameo/ Cameo Role/ Cameo Appearance

Cameo/ Küçük Rol/ Cameo Görünümü
Bir oyuncunun küçük bir karakter rolü, genellikle bir tanınmış aktör veya ünlü tarafından oynanan. Bu roller genellikle küçük, çoğunlukla konuşmasızdır ve genellikle bir yapımın içinde özel bir anlam taşıyan rollerdir (örneğin, bir filmin yeniden yapımında orijinal filmde oynayan aktörlerin görünmesi) veya ünlü kişilerin önceden haber verilmeyen görünümleri olabilir.

Camera

Kamera

Camera Angle

Kamera Açısı

Camera Blocking

Kamera Bloklama
Kameranın sahne içindeki hareketi.

Camera Car

Kamera Arabası

Camera Core

Kamera Çekirdeği
2 inçlik bir çekirdek.

Camera Crew

Kamera Ekibi

Camera Jam

Film Sıkışması

Camera Mount

Kamera Montürü

Camera Movement

Kamera Hareketi

Camera Noise

Kamera Gürültüsü
Kameranın çalışma sesi. İddialara göre sessiz kameralar bile bazı sesler çıkarır.

Camera Operator

Kamera Operatörü
Bir film ekibinin bir parçası olarak bir film kamerasının veya video kamerasının profesyonel operatörü. DP, kameraları kendisi çalıştırabilir veya bir kamera operatörü veya ikinci kamera kişisinden yardım alabilir.

Camera Operator (Second Cameraman)

Görüntü yönetmeninden komut alarak kamerayı kullanan kamera ekibi elemanı. Işıklandırmanın düzenlenmesinden veya kamera hareketlerinin stilinden sorumlu değildir. Olayı çerçeve içinde tutmak, gelişen olayı takip etmek, kamera hareketlerinin amaçlı yapıldığını hissettirmekle sorumludur.

Camera Original

Kamera Orijinali
Biraz daha net bir şekilde “Orijinal” demenin bir yolu.

Camera Report

Kamera Raporu

Camera Reports

Kamera Raporları
Çekimleri ve çekimleri kaydetmek ve laboratuvara veya gelecekteki düzenleme aşamasında kullanılmak üzere herhangi bir notu yazmak için kullanılan bir tür belgeleme. Genellikle bir kamera rulosu başına bir kamera raporu bulunur.

Camera Right/Camera Left

Sağdaki Kamera/ Soldaki Kamera
Kameranın yönüne göre sağ veya sola. Bu, bir nesnenin “kamera sola” taşınması gerekiyorsa ve siz kameraya karşıysanız, nesnenin aslında sağa taşınması gerektiği anlamına gelir.

Camera Roll

Kamera Rulosu
Her çektiğiniz rulo bir kamera rulosu olur. Genellikle bunlara çekildikleri sırayla bir numara ile etiket yapıştırmak faydalıdır. Kısaltma olarak genellikle C.R. ve bir numara kullanılır. Laboratuvar bunları bu sırayla monte edip basar. Bu, ilk görüntülerinizi alırken karışıklığı azaltır.

Camera Stock

Kamera Filmi
Bu film demektir. Onu Print Stock’tan ayırt etmek için kamera stoku olarak da adlandırılır.

Camera Tape

Kamera Bandı
Film çekimlerinde kullanılan, gaffer’s tape gibi, özellikle kamera rulosunun emülsiyon türü ve numarası ile etiketlenmesi için sharpie ile birlikte kullanılan beyaz renkli bez band. Gaffer’s tape ve camera tape terimlerini (aslında aynı türde bant olduklarından) kullanmak geçerlidir.

Camera Tracks

Ray

Cameraman (Cinematographer, Director of Photography)

Kameraman, Görüntü Yönetmeni

Camp/ Campy

Kamp/ Karikatür Tarzı
Aşırı abartılı, yapay veya genellikle mizahi bir şekilde etkilenen. Kamp estetiği, modernizmin sanat ve film ne olabileceği ve yüksek sanat olarak sınıflandırılabilecek şeylerin neler olduğu konusundaki pek çok düşünceyi bozar ve güzellik, değer ve lezzet gibi estetik özellikleri, farklı bir algılama ve tüketim türüne davet ederek tersine çevirir. Kamp sanatı genellikle kitsch ile ilişkilendirilir ve kamp cazibesine sahip şeyler sıklıkla ucuz olarak tanımlanabilir. John Waters, kamp tarzında filmleriyle tanınanlardan biridir.

Can

1) Korumak için film bobininin içine konduğu kutu. ‘In the can’ deyimi, bir sahnenin ya da filmin tamamlanmış olduğunu belirtir.
2) Kaydı kontrol etmek için sesçinin kullandığı kulaklık. 3) 1000 vatlık ampul kullanan dikdörtgen küçük lamba.

Can/ In the Can/ Reel

Filmin Tamamlandığı/ Film Makarası
Filmlerin yalnızca / çoğunlukla makaralara sarılmış film stokları üzerine çekildiği eski bir terim. Slang terimi “Kutuda” ise sahnenin, çekimin veya filmin tamamlandığı, kaydedildiği ve kutulandığı anlamına gelir.

Canadian Production Design Association

Kanada Prodüksiyon Tasarım Birliği
Kanada’da prodüksiyon tasarımının sanatını ve zanaatını ilerletmeyi amaçlayan kâr amacı gütmeyen bir Kanada ticaret kuruluşu.

Canadian Society of Cinematographers

Kanada Görüntü Yönetmenleri Derneği
Sanatı ve sinematografi için gereken becerileri tanıtan 500’den fazla üyeye sahip kar amacı gütmeyen bir Kanada ticaret kuruluşu.

Candela (CD)

Kandela, Mum

Candlelight

Mum Işığı
Mum ışığı kullanılarak sağlanan aydınlatma, sıcak bir renk veya ton sağlamak ve yumuşak ışığıyla samimiyet, romantizm ve uyumu çağrıştırmak için.

Canted Angle

Eğik Açı
Dutch Tilt olarak da bilinir.

Capsule Review

Kapsül İnceleme
Bir inceleme türü olan kapsül inceleme veya mini inceleme, belirli bir eğlence üretiminin oldukça kısa bir eleştirisini sunan bir türdür, genellikle film gazeteciliği ile ilişkilidir.

Caption

Altyazı
Bir karenin altında bulunan ve karakterlerin ne yaptığını/söylediğini açıklayan veya çeviren yazılı bir satır. Sağırlar veya işitme zorluğu çeken izleyiciler için faydalıdır. Bu için başka bir terim “altyazılar”dır.

Caption (Subtitle)

Yazı, Altyazı

Carbon Arc Lamps

Ark Lambası

Caricature

Karikatür
Bir karakterin, fiziksel, psikolojik veya ahlaki bir özelliği nedeniyle saçma sapan görünmesi; bir karikatür genellikle bir karakteri gerçeküstü, klişeleşmiş bir tarzda tasvir eder.

Carry Day (Hold)

Oyuncuların ve / veya teknisyenlerin ücretlerinin ödendiği, fakat işe çağrılmadıkları gün, ücretli tatil.

Cartoon

Çizgi Film
Bir dizi çizimin fotoğrafını çekmek için animasyon tekniklerini kullanan bir hareketli resim veya televizyon gösterisi.

Cash Cow

Kârlı Ürün
Bir şirket için uzun bir süre boyunca büyük miktarda para kazanan bir film, genellikle şirketin diğer faaliyetlerini desteklemek için kullanılan para, genellikle önemli bir ticari satışın yanı sıra elde edilen karı içerir. Genellikle, endüstride her zaman büyük karlar elde eden uzun süreli popüler bir seri türüdür. Örneğin, Star Wars, Star Trek ve Indiana Jones gibi.

Cassette

Kaset
1) Kullanılacak filmin aydınlıkta kameraya takılabilmesini sağlayan ışık geçirmez özel film kutusu. Bak. MAGAZINE.
2) İçinde ses veya görüntü (VIDEO) bandı bulunan özel koruyucu kutu.

Cast

Oyuncu Kadrosu
Bir film veya televizyon gösterisi, veya diğer eğlence üretimi için oluşturulan aktör grubu.

Cast (f)

Oyuncu Seçimi

Cast (i)

Oynayanlar

Cast List

Oyuncu Listesi

Casting Couch

Oyuncu Seçimi Koltuğu
Casting couch, başvuran bir kişiden cinsel hizmetler talep etme uygulaması için bir örtü terimidir ve genellikle oyunculuk rollerinde istihdam karşılığında kullanılır. Uygulama yasadışıdır ve şu anda en çok Harvey Weinstein’ın yasadışı faaliyetleriyle ilişkilendirilmiştir.

Casting Director

Oyuncu Sorumlusu

Casting Society/ CSA

Oyuncu Seçimi Derneği/ CSA
1982’de kurulan, Kanada, Avrupa, Avustralya, Asya, Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nde film, televizyon, tiyatro ve reklamlar için yaklaşık 1.200 dökümcü ve bağlı dökümcüyü temsil eden bir profesyonel topluluk. Kar amacı gütmeyen kuruluş, Şubat 2022’de Casting Society of America’dan Casting Society olarak adını değiştirdiğini duyurdu. Üyeler, çalışmaları için kredilendirildiklerinde post-nominal harfleri CSA’yi kullanır.

Casting/ Casting Call

Oyuncu Seçimi/ Oyuncu Seçme Çağrısı
Tiyatro, film veya televizyon gibi sahne sanatları endüstrisinde, cast veya bir casting call, belirli bir rol veya bölüm için belirli bir türde bir aktör, dansçı, şarkıcı veya figüran seçme sürecidir.

Catchlights

Yakın plan çekimde bir oyuncunun gözlerinde yansıyan ışık kaynağı.

Catchphrase

Tanınmış Söz/ Slogan
Tekrarlı söyleyişiyle tanınan bir ifade. Bu tür ifadeler genellikle popüler kültürde ve sanatta ortaya çıkar ve tipik olarak ağızdan ağıza ve çeşitli kitle iletişim araçları aracılığıyla yayılır. Bazıları, kökeniyle ilişkilendirildiği kişi veya karakterin ticaret markası veya imzası haline gelebilir ve belirli bir aktörün tipik olarak değerlendirilmesine katkıda bulunabilir.

Caterer

Yemek Hizmeti
Sette veya mekanda oyuncular ve ekibin ana yemekleri için sağlayan kişi veya firma.

Catharsis

Katharsis (Duygusal Temizlik)
Bir filmin doruğu sırasında, seyirci duygusal gerilimin arınması veya temizlenmesini deneyimleyebilir, rahatlama veya terapötik restorasyon sağlar.

Catwalk (Rigging, Scaffolding)

Köprü, İskele

Cautionary Tale

Ders Niteliğinde Hikaye
Bir hikayenin aynı yapısını takip eden, dinleyicisini bir tehlike konusunda uyararak folklor anlatılarındaki gibi; bir tabu veya yasak belirtilir.

Cel

Hücre
Bir çizgi film için bireysel el çizimi sayfası. Birden fazla katmanlı kompozisyonu mümkün kılan tek bir animasyon çerçevesini temsil eder. Hareketi göstermek için bir arka plan cel’i karşılaştırılır.

Cel Side

Taban Yüzü

Cel/ Cel Animation

Hücre/ Hücre Animasyonu
Geleneksel, el çizimi animasyon için nesnelerin çizildiği veya boyandığı şeffaf bir levha. Gerçek selüloit (selüloz nitrat ve kamfondan oluşan) 20. yüzyılın ilk yarısında kullanıldı, ancak yanıcı ve boyutsal olarak istikrarsız olduğu için büyük ölçüde selüloit asetat ile değiştirildi. Bilgisayar destekli animasyon üretiminin ortaya çıkmasıyla, büyük prodüksiyonlarda cel kullanımı neredeyse terkedilmiştir. Disney stüdyoları, CAPS (Bilgisayar Animasyon Üretim Sistemi) bu öğeyi animasyon sürecinde değiştirdiğinde 1990’da cel kullanımını durdurdu ve bir sonraki on yıl içinde diğer büyük animasyon stüdyoları da sırayla celi terk etti.

Celluloid Base

Selüloit Taban

Cement

Kola, Aseton

Cement Splice

(Bak. Splice, Hot Splice Century Stand (C Stand) Lamba Ayağı)

Censorship

Sansür
Kamu tarafından görülebilecek veya görülemez hale getirilebilecek şeyin belirlenmesi süreci. Film sansürü, farklı derecelerde çeşitli ülkeler tarafından gerçekleştirilir, genellikle bir derecelendirme kurulu tarafından, bazen güçlü lobicilik veya bireyler tarafından gerçekleştirilir. Belirli bir ülkede yasaklanan filmler zaman içinde değişir.

Certificates/ Ratings

Sertifikalar/ Derecelendirme
Çeşitli ülkelerin veya bölgelerin film sınıflandırma kurulları, filmleri inceleyip içeriklerini belirleme ve özel bir izleyici kitlesi için uygunluk açısından derecelendirme yapma görevine sahiptir. Birçok ülke için, filmlerin belirli bir sertifika veya dereceye sahip olduğu şekilde reklam yapılması gerekmektedir, izleyicilere olası itiraz edilebilecek içerik konusunda ön bilgi verir.

CGI

Bilgisayar Grafikleri (CGI)
Bilgisayar Üretilmiş Görüntü veya Görüntüler; 3D bilgisayar grafikleri ve teknolojisini kullanarak film görüntüleri, özel efektler ve hareket illüzyonu oluşturmak için kullanılan bir terim.

Change-Over

Şanjman

Change-Over Cue

Değişim Sinyali
Bir film yuvarlağının değiştirileceği sinyal olarak kullanılan bir nokta. Projeksiyoniste, film rulosunun değiştirilmesi gerektiğini bildirir. Günümüzde çoğu film tek bir ruloda gösterildiği veya dijital olarak projelendirildiği için değiştirme işaretleri artık yaygın değildir.

Changing Bag

Şarj Torbası

Character

Karakter

Character Actor

Karakter Oyuncusu
Genellikle belirgin, ilginç veya çıkık karakterleri oynayan büyük ölçüde destekleyici bir aktör. Terim, genellikle başrol aktörü ile karşılaştırılan ve biraz soyut ve yorumlanmaya açık olan bir terimdir. Kelime anlamında, tüm aktörler karakter aktörleri olarak kabul edilebilir, çünkü hepsi karakterleri oynar, ancak terim genellikle tanınabilir ve önemli bir destekleyici rol oynayan bir aktöre atıfta bulunur. Karakter aktörleri genellikle seyirci tarafından, adları değilse bile görünüşleriyle tanınır.

Character Colour-Coding/ Character Colour Motif

Karakter Rengi Kodlama/ Karakter Renk Motifi
Bir çalışmanın yaratıcısı birçok karakteri aynı anda tanıttığında, örneğin bir çalışmanın başlangıcında olduğu gibi, izleyici zihninde onları ayırt etmek ve hatırlamak için bir yol bulmaları gerekmektedir. İzleyicilere her karaktere özgü belirli bir renk motifini vererek, izleyici bir bakışta karakteri bir renkle ilişkilendirebilir ve karakterleri kolayca ayırt edebilir.

Character Number

Yapım şemasında (PRODUCTION BOARD) bir karaktere verilen numara. Bir oyuncunun oynadığı sahnelerin sayısı ne kadar çoksa, karakter numarası da o kadar ufaktır. Başrol oynayan yıldızların karakter numarası bir ile beş arasındadır.

Character Study

Karakter Çalışması
Bir karakterin veya bir bireyin özelliklerinin analizi veya tasviri; genellikle olay ve anlatı karakterin altında ikinci planda olduğu yaratıcı bir çalışmada. Ayrıca, bir karakterin temel çalışmasına odaklanan kısa bir anlatı veya eskizi olarak da adlandırılır.

Characteristic Curve

Bir duyarkatın yoğunluğu ile pozlamanın ilişkisini gösteren eğri.

Cheat

Aldatma

Check Print

Kontrol Kopyası, Sıfır Kopya

Check the Gate

Kızak Kontrolü

Checking The Gate

Makara Kontrolü
Kamera merceğini çıkarıp film planını çizikler için inceleme; bu, her kamera kurulumundan sonra gerçekleşir ve genellikle 1. AC tarafından yapılır.

Chemistry/ Screen Chemistry/ On-Screen Chemistry

Kimya/ Ekran Kimyası/ Ekran Üzerinde Kimya
İki aktörün belirgin bir çekim veya izleyici tarafından iyi eşleştirildiğine dair kıvılcımlar gösterme şekli. Böyle çiftleri izlemek ekstra bir heyecan verici olabilir. Örneğin, Bradley Cooper ve Lady Gaga’nın 2018 filmi A Star Is Born’da harika bir kimyaya sahip oldukları söylenmiştir.

Chiaroscuro

Karanlık-Aydınlık
Aydınlık ve “karanlık” için iki İtalyanca kelimenin kombinasyonu; sahnelerde ışığın ve gölgenin dikkat çekici, karşıtlık içeren kullanımını ifade eder; genellikle bir spot ışığı kullanılarak elde edilir; bu aydınlatma tekniği, Alman Ekspresyonist sinemasının kökenlerine dayanır.

Chick Flick

Kadınların Tercih Ettiği Film
Kadınların ilgisine özel olarak yönlendirilen ve kadın demografisine pazarlanan film türü için bazen küçümseyici bir terim. Genellikle daha genç bir kadın izleyici kitlesine hitap eder ve genellikle aşk ve romantizm ile ilgilenir.

Child Actor

Çocuk Oyuncu

Chimera (Soft Box)

Kamera Işığı (Softbox)
Sert bir ışığı yumuşak ışığa dönüştüren bir kumaş çerçeve.

Chimera/ Softbox

Kamera Işığı/ Softbox
Chimera Softbox, reklamlar ve filmler gibi büyük ölçekli aydınlatma işlerini ele almak üzere tasarlanmıştır. Artan derinlikleri, büyük bir Fresnel armatürün tam floresan ışık ekranını doldurmasına ve güzel, saydam bir ışık kalitesi sunmasına izin verir.

China Marker

Yağlı Kalem

Chinese Dolly

Kameranın, arabayla konudan uzaklaşırken bir yandan da yatay çevrinme (pan) yaptığı kaydırma planı.

Choreographer (Dans Director)

Koreograf

Chroma Key

Videoda yapılan ve filmdeki mavi perdeye (BLUE SCREEN) benzer maskeleme işlemi. Bak. MATTE SHOT.

Chromatic Aberration

Renk Sapıncı

Chyron

Chyron (Metin Ekranı)
Video içeriğinin üzerine yerleştirilen metin tabanlı bir grafik; televizyon programları ve filmler gibi. Chyron, genel olarak bir video veya canlı yayının üzerine bindirilen herhangi bir grafik için genel bir addır. Chyron genellikle bir çerçevenin altına yerleştirilse de, çerçevenin içinde herhangi bir yerde görünebilir.

Cinch Marks

Şeridin ucundan çekerek bobin sıkıştırıldığında film yüzeyinde oluşan çizikler. Bak. ABRASIONS.

Cineaste

Sinema Tutkunu
Film tutkunu veya hayranı anlamına gelir.

Cinema

Sinema
Gösterimlerin gerçekleştiği yer. Aynı zamanda film sanatı olarak da anılır.

Cinema Audio Society

Sinema Ses Derneği
Sinema Ses Cemiyeti, 1964 yılında mikserler arasında topluluk oluşturmak, genel halkı ve sinema ve televizyon endüstrisini iyi ve etkili ses kullanımı konusunda bilgilendirmek ve eğitmek, ses mikserlerini eğlence alanındaki önemli katkıda bulunanlar olarak hak ettikleri tanıma ulaştırmak amacıyla kuruldu.

Cinema Verité

Sinema Gerçekçiliği
Uzun çekimler, hiçbir anlatım, ve bitmiş ürün üzerinde az veya hiç yönetmenlik veya düzenleme kontrolü uygulanmayan belgesel ve anlatı film yapma yöntemi veya tarzı; belgesel tarzındaki bir filme veya gevşek bir şekilde minimalist sinemaya atıfta bulunmak için kullanılır; 1950’lerde Fransız Yeni Dalga hareketi tarafından popülerleştirildi; şu anda (genellikle yanlış bir şekilde) el kamerası tekniklerini kullanma eğilimindedir.

CinemaScope

CinemaScope (Geniş Ekran Formatı)
Geniş bir görüntüyü standart bir çerçeve içine sıkıştırmak için özel lensler kullanılan bir sinematografik süreç. Projeksiyon sırasında tekrar genişletilir. Sonuç olarak, görüntü, yüksekliğinin neredeyse iki buçuk katı kadar geniş olan bir görüntü ortaya çıkar.

Cinemascope (Scope)

Sinemaskop

Cinematic (Filmic)

Sinemasal, Filmsel

Cinematographer

(Bak. Director of Photography)

Cinematographer/ Director of Photography/ DOP

Görüntü Yönetmeni/ Kameraman/ DOP
Bir filmin, televizyon prodüksiyonunun, müzik videosunun veya diğer canlı aksiyon parçasının çekim veya kaydının sorumlusu olan kişi. Sinematograf, kamera ve aydınlatma ekibinin başıdır ve genellikle görüntü ile ilgili sanatsal ve teknik kararları, kamera, film stoğu, lensler ve filtreleri seçmekten sorumludur. Bu alandaki çalışmanın ve pratiğin adı sinematografi olarak adlandırılır.

Cinematography

Hareketli fotoğraflar sanat ve bilimi.

Cinemobile

Fuad Said’in, stüdyo dışı mekânlardaki çekimlerde kullanmak için 50’li yıllarda icat ettiği, bir film ekibine gerekli bütün malzemeyi alabilen taşıt. Kimilerinde giyinme odaları, duşlar ve tuvaletler bulunur

Cinerama

Sinerama

Cinex Printer

Renk ve tonunu kararlaştırmak için negatifin bir karesinden standard baskı ışığıyla basılan bir karenin peşine aynı kareden, değişik renk filtreleriyle de baskı yapan makine.

Cinex Strips (Wedges)

Kerteleme Örneği

Circle of Confusion

Bulanma Halkası

Clamp Light

Kelepçe Işığı
Vidaya takılabilen bir ışık lambası türü, bir kapı yanına monte etmek için pek güvenilir olmayan bir yaylı kelepçe içerir. Sıklıkla alüminyum reflektör tabakası içerir.

Clap Board

Çekim Klapsı
The Slate olarak da bilinir.

Clap Sticks (Clapper, Clapper Board)

Şakşak

Clapboard/ Clapperboard

Tokmak/ Klaperboard
Film yapımında ve video prodüksiyonunda görüntü ve sesin senkronize edilmesine yardımcı olan bir cihaz.

Clapper Or Clapstick

Klapper veya Klapsik
The Slate, veya sync ses çekimi işaretlemek için bir araya getirilen iki sopa.

Clapperboard

Klaper Tahtası
Çekimle ilgili bilgilerin ekran üzerinde gösterildiği siyah-beyaz bir tahta veya tahta parçası. Genellikle yönetmenin, filmin adının ve çekilen sahnenin bilgilerini içerir. Bugün, elektronik klaperlar da popüler hale gelmiştir.

Claw

Grif

Claymation

Kil Animasyonu
Hareketli kil karakterler ve stop-motion kaydı kullanılarak yapılan bir animasyon tekniği. Sıklıkla çocuk filmlerinde ve çizgi filmlerde görülen bir film tarzıdır. Bu, bazı uzun metrajlı filmlerin çekilmesinin aylar veya hatta yıllar alabilen titiz bir süreçtir.

Clean Audio

Temiz Ses
Gürültü veya kusurlar içermeyen ses.

Clean Dialogue

Temiz Diyalog
Gürültü ve arka plan kusurları içermeyen diyalog.

Clearance

Bir filmde, videoda veya televizyon şovunda kullanılan ve hakları başkasına ait olan malzeme (kitap, şarkı, şiir vb.) ve mekânlar için ücret ödeyerek veya ödemeden alınan izin.

Click Track

Bir filmdeki müzikal bölüm için müzik kaydı veya beste yaparken kullanılan, üzerine bir metronomun tıkırtıları kaydedilmiş manyetik film lupu (LOOP). Kayıt sırasında tıkırtıların da kaydedilmemesi için şef bu şeridi kulaklıkla dinler. Danslı sahne çekilirken oyuncuların ritme uygun oynayabilmeleri için pleybek (PLAYBACK) yapılan müzikte bu tıkırtılar da duyulur.

Cliffhanger

Heyecanlı Nokta
Bir kurgu öğesi olan ve genellikle bir filmin sonunda veya çoklu bölümlü bir dizi bölümünün sonunda büyük gerilim, tehlike, macera, gerilim veya yüksek drama sahneleri ile karakter(ler)in kaderinin çözülmemiş bırakıldığı bir durumu karakterize eden bir olay. Bir cliffhanger’ın, izleyicileri karakterlerin çıkmazı nasıl çözdüğünü görmeye teşvik etmesi umulur. Bazı diziler, “Devam edecek” veya “Son?” ibaresiyle biter. Seri filmlerde ve televizyon dizilerinde, bir sonraki bölüm bazen bir özet dizisi ile başlar.

Climax

Zirve/ Doruk
Bir hikayenin veya filmin en yüksek anksiyete veya gerilim noktası; merkezi karakter veya protagonist, tüm eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşir, karşılaşır ve baş antagonist ile karşılaşır veya çatışma içinde bir zirveye ulaşır; bir kriz genellikle bir zirveye yol açar; aynı zamanda filmdeki yüksek nokta, zirve, doruk veya kreşendo olarak da adlandırılır; bir anti-iklimaks veya çözümleme bir klimaksi takip edebilir.

Clip (Trim, Cut)

Parça

Clip/ Film Clip

Klip/ Film Klip
Bir filmden çıkarılan ve genellikle sergilenen kısa bir bölüm; bir filmden alınan bir bölüm, bazen bir alıntı gibi, bazen bir filmdeki bir sahnenin veya dizisinin tamamı gibi.

Close-Up

Omuz Çekimi

Closed Captioned

Kapalı Altyazı
Kapalı altyazılar, televizyon, film veya bilgisayar sunumunun konuşma kısmının metin versiyonudur. Kapalı altyazılar, sağır ve işitme güçlüğü çeken kişilere yardımcı olmak için geliştirilmiştir, ancak çeşitli durumlar için de kullanışlıdır.

Closed Set

Kapalı Set

Co-Axial Magazine

Koaksiyel Makara
Yan yana iki odacıklı bir magazin türü, kaynak ve alıcı rulolarını aynı milin iki ucuna monte edilmiş tekerlekler gibi.

Co-Producer

Ortak Yapımcı
Bir ortak yapımcı, yapımcıyla birlikte film prodüksiyon sürecinin çeşitli yönlerini denetleyen biridir. Anahtar oyuncular, prodüksiyonu finanse etme veya hizmetler veya özel ekipman gibi diğer faydaları sağlama konusunda etkili olduklarında, üretim sürecinde bir ortak yapımcı olarak adlandırılabilirler.

Cobweb Maker

Sette yapay örümcek ağı kurmak için özel etki (SPECIAL EFFECTS) ekibinin kullandığı, lastik yapıştırıcısını ince iplikler halinde püskürten aygıt.

Coda

Koda
İtalyanca’da “kuyruk” anlamına gelir ve genellikle müzik seçimleri için kullanılır; filmde, epilog, son veya bir filmin önceki hikayesinin kapanışını, sonunu veya özetini sağlayan son bölümü ifade eder (genellikle sözsüz).

Code and Rating Administration of the Motion Picture Association of America

Filmleri, değişik seyircilere göre sınıflandıran kuruluş. Bak. RATING.

Code Numbers

Eşleme Sayıları

Cold Open

Soğuk Açılış
Soğuk bir açılış (teaser dizisi olarak da adlandırılır), televizyon ve filmlerde kullanılan bir anlatım tekniğidir. Genellikle başlık dizisi veya açılış kredileri gösterilmeden önce hikayeye doğrudan atlamayı içerir.

Color Bars

Renk Çubuğu

Color Coding

Renk Kodu
1) Yapım şeması (PRODUCTION BOARD) çıkartmak için döküm (BREAK- DOWN) yapılırken kullanılan bir sistem. Senaryodaki her kalem (oyuncular, aksesuar, mekânlar vb.) değişik renklerle işaretlenir, sonra döküm listesine geçirilir. İkinci bir renk kodu sistemi de yapım şemasında içleri dışlardan, günleri gecelerden ayırmak için kullanılır.
2) Bir senaryonun veya senaryodaki bir sayfanın değişiklik veya eklemelerini belirlemek için kullanılan standard sistem. İlk değişiklikten sonuncuya doğru kullanılan renk sıralaması: Beyaz, Mavi, Pembe, Sarı, Yeşil ve Altın kızılı.

Color Correction

Renk Düzeltme

Color Reversal Internegative

(Bak. CRI)

Color Temperature

Renk Isısı

Color Timer

Filmin renk dengesinin ve değerlerinin doğru ve istenildiği gibi olmasından sorumlu laboratuar elemanı. Görüntü yönetmeni ile yakın işbirliği yapar. Bak. TIMING.

Colorization

Renklendirme
Siyah-beyaz filmin rengini değiştirme işlemi. 1980’lerde klasik filmler modern güncellemeler aldığında popüler, ancak tartışmalı bir süreçti.

Colour Consultant

Renk Danışmanı
Geçmiş yıllardan bir film kredisidir. Renkli film yapımının başlangıcında, Technicolor, üretim ve baskı aşamalarındaki yüksek standartları korumak zorunda kaldı ve tutarlı ve kaliteli bir ürün sunabilmek için tüm aşamalarda yüksek standartları korumak zorunda kaldı. Kameralar, kameramanlar ve set teknisyenlerinin yanı sıra, “Technicolor paketi” renkli makyaj, kostüm ve set tasarımı için uygun renkler konusunda danışmanlık yapmak üzere bir renk danışmanı içeriyordu.

Colour Film/ Colour Stock

Renkli Film/ Renkli Film Stoku
Renkli film, renkli görüntüleri yakalayabilen bir tür fotoğraf filmidir. Bir plastik taban üzerine kimyasal tabakalarla kaplanmıştır. Bu kimyasallar, ışığa maruz kaldığında reaksiyona girer ve kameranızın objektifi aracılığıyla gördüğünüz görüntüyü kaydeder.

Colour Temperature

Renk Sıcaklığı
Renk sıcaklığı, bir ışık kaynağının renk özelliklerini ölçen sayısal değerleri kullanan bir sistemdir. Bu değerlere Kelvin dereceleri (K) denir. Film ve video aydınlatması için iki yaygın standart renk sıcaklığı, “Tungsten” için 3200K ve “Daylight” için 5600K’dir.

Colour Timing

Renk Zamanlaması
Fotoğraf kimyasal film iş akışlarında renk manipülasyonu için analog bir laboratuvar sürecidir. Bu süreç, film negatifinden bir film pozitifi (veya baskı) oluşturmak için kullanılan kırmızı, yeşil ve mavi ışık miktarlarını değiştirir.

Colourist/ Colorist

Renk Uzmanı/ Renk Uygulayıcı
Renkçiler, post prodüksiyonun son aşamalarında yer alırlar. Bir filmin kurgusu kilitlendikten sonra, final kopya Renkçi’ye gönderilir. Renkçi genellikle bir sahneye doğru bir geniş açılı çekimdeki pozlama ve renk sorunlarını düzelterek işe başlar. Ardından, diğer klipleri ilk çekimin görünümüne uyacak şekilde ayarlar. Bu sürecin sonunda, sahnedeki tüm çekimler doğru bir şekilde pozlanmış ve nötr renk dengesiyle görünecektir.

Colourization/ Colorization

Renklendirme/ Renk Eklemesi
Bir siyah-beyaz filmi dijital olarak renklendiren filmi değiştirme süreci; 1980’lerde popülerleşmiş ancak tartışmalıdır.

Combined Print

(Bak. Composite Print, Commissary)

Comedian

Komedyen
Arada bir güldürmeyi amaçlayan tür filmlere uzmanlaşmış bir aktör; aynı zamanda bir komedyen olarak da bilinir.

Comedy Film

Komedi Film
İnsan varlığının ebedi ironilerini kutlayarak veya göstererek gülme veya mizah yaratan bir film; türler arasında screwball, kara/kara komediler, fars, slapstick, deadpan, parodi ve romantik komedi bulunur.

Comic Relief

Komik Rahatlama
Dramatik bir filmde, genellikle bir budalaca karakter tarafından sağlanan, dramatik bir gerilimi hafifletmeyi veya kontrast yoluyla duygusal etkiyi artırmayı amaçlayan mizahi veya fars interlüd.

Coming-of-Age Film

Ergenlik Hikayesi Filmi
Zorlu genç geçiş törenleri (ergenlikten yetişkinliğe), ergenliğin başlangıcı, masumiyetin ve çocukluk hayallerinin kaybı, büyüme deneyimi ve cinsel kimliğe ulaşma ile ilişkilendirilen bir film alt türü.

Command Performance

Özel Performans/ Üstün Performans
Genellikle bir aktör tarafından verilen şaşırtıcı bir performansa atıfta bulunur. Çoğu zaman, bu performans oyuncunun ölümünden hemen önce gelir.

Comp / Comps

Davetiye

Completion Bond

(Bak. Completion Guarantee)

Completion Guarantee

Bitirme Teminatı

Completion Guarantor

(Bak. Completion Guarantee)

Composer

Besteci

Composite Dupe Negative

Bileşik Çoğaltım Negatifi

Composite Master Positive

Bileşik Ana Pozitif

Composite Print

Bileşik Kopya

Compositing

Kompozisyon
Görsel öğeleri ayrı kaynaklardan tek bir görüntüde birleştirme süreci veya teknikleri, genellikle tüm bu öğelerin aynı sahnenin bir parçasıymış gibi görünmesini illüzyonunu yaratmak için kullanılır. Kompozisyon için canlı çekim, “kroma anahtarı”, “mavi ekran”, “yeşil ekran” ve diğer adlarla anılır.

Composition

Kompozisyon
Bir çerçeve içindeki farklı öğelerin (örneğin, renkler, şekiller, figürler, çizgiler, hareket ve aydınlatma) düzenine atıfta bulunur.

Compositor

Kompozitör
Kompozitörler bir karesinin, çekimin veya VFX dizisinin son görüntüsünü oluştururlar. Tüm dijital malzemeleri (varlıklar), bilgisayar üretimi (CG) görüntülerini, canlı aksiyon görüntülerini ve mat boyamalarını birleştirir ve bunları tek bir tutarlı görüntü ve çekim gibi görünmesi için bir araya getirir. Kompozitörler bir sahnenin görsel yönlerini düşünür.

Computer Animation Production System/ CAPS

Bilgisayar Animasyon Üretim Sistemi/ CAPS
Disney ve Pixar tarafından 1980’lerin sonlarında geliştirilen özel bir yazılım, tarayıcı kamera sistemleri, sunucular, ağ bağlantılı bilgisayar iş istasyonları ve özel masa başları koleksiyonu.

Computer Graphics

Stüdyoda yapımı ve çekimi zor veya pahalı olacağı için elektronik olarak yaratılan set veya sahne.

Concert Film

Konser Filmi
Bir konser filmi, bir grubun, şarkıcının veya stand-up komedyenin canlı müzik performansını kaydeden bir film. Tek bir performansın görüntülerini veya birden çok konserden alınan görüntüleri birleştirebilir.

Conductor

Şef, Orkestra Şefi

Cone Lights

Geniş bir alanı dağınık yumuşak ışıkla aydınlatan koni şeklinde flud (FLOOD) lamba. SENIOR, JUNIOR, BABY boyları vardır.

Conformations

Uyumlamalar
Montaj aşamasındaki bir filmin ilerleyen sürümleri, genellikle tarihle belirtilen conformations olarak bilinir. Conformations, farklı montaj departmanlarının en son conformation ile çalıştığından emin olmaları gereken büyük yapımlarda önemlidir.

Conforming

Filmin bir bölümünü diğer bölümü ile eşleme, denkleştirme (Conforming original negative to cut work print.) Bak. NEGATIVE CUTTING.

Console

Seslendirme Masası

Console Dimmer

Işıklarda değişiklik yapmak için kullanılan araç.

Construction Coordinator

İnşaat Koordinatörü
İnşaat Koordinatörleri, film prodüksiyonları için set ve sahne inşaatını denetler. Set inşası sürecinin tüm aşamalarını, başlangıç planlamasından bitmiş setlerdeki son kat boya aşamasına kadar koordine ederler.

Construction Crew

İnşaat Ekipi

Contact List

Bir film şirketinin yapım sırasında ilişki kurması gerekebilecek satıcı, imalatçı, servis vb. gibi hizmet veren yer ve kişilerin isim, adres ve telefon numaralarının bulunduğu liste. Bu liste yeni bilgilerle sürekli tazelenir.

Contact Print

Kontak Baskı

Contact Printer

(Bak. Printer)

Contact Printing

Temaslı Baskı
Laboratuvarın filmi kopyalamak için kullandığı yöntem. Bir makine olan (mantıklı olarak) bir Contact Printer üzerinde orijinal film ve pozlanmamış baskı stokunu, emülsiyon emülsiyona gelecek şekilde, aynı görüntüyle pozlamak için bir araya getirilir. Tüm workprint’ler, answer print’ler ve release print’ler contact print’lerdir. Tek diğer baskı türü Optical Printing’dir, genellikle bir efekt eklemek veya bir büyütme veya küçültme baskı yapmak için yapılır.

Contemporary Film

Çağdaş Film
Modern olan ve şu anda geçerli olan zamana ilişkin olan filmlerdir.

Contingency

İhtiyat Akçesi

Continuity

Devamlılık

Continuity Person

(Bak. Script Supervisor, Contractor)

Continuity Report

Süreklilik Raporu
Sürekli raporlar, her günün çekimlerini, kamera ayarlarını, ekran yönlendirmesini, hava durumunu, dekorları ve senaryodan sapmaları içeren detaylı kayıtlardır. Sürekli raporlar, her çekimden çekime kadar her şeyin, hatta ses kalitesinin bile tutarlı olduğundan emin olmak için harika bir yoldur.

Contrast

Kontrast
1) Bir konunun kontrastı, o konunun değişik bölümlerinin ışık yansıtabilme güçleri arasındaki farktır.
2) Işık kontrastı, bir konunun değişik bölümlerine gelen ışığın yoğunluk farkıdır.
3) Bir duyarkatın kontrastı üretici tarafından belirlenir ve gümüş çökeltisinin en az ve en çok yoğunlukları arasında en az pozlama değişikliği ile olabilecek farktır.
4) Banyo kontrastı, bir filmin banyosundaki gamma değeridir ve kimyasal belirtici (developer), süre, banyo ısısı ve filmin veya banyonun hareketi ile kontrol edilir.

Convention

Konvansiyon
Bir film türündeki beklenen unsurlar, soru işareti, düşünce veya değerlendirme olmaksızın.

Coocoloris

Renk Uyumlaması
Gobo veya Cookie’nin daha şık bir ifadesi.

Coogan’s Law

Coogan Yasası
1930’ların sonlarında kabul edilen, çocuk aktörlerin kazançlarını korumayı amaçlayan önemli bir yasadır. Bu yasa gereği, çocuğun kazançlarının bir kısmı, çocuk olgunluğa ulaştığında alacağı bir mahkeme yönetimindeki trust fonuna gider. Bu yasa, çocuk aktör Jackie Coogan’ın adını taşır ve çalışan çocuk aktörler için bir kuraldır.

(Bak. Kook)

Coops

(Bak. Bank/Coop)

Copter Mount

Helikopter Montürü

Copy

(Bak. Dub, Transfer)

Telif Hakkı
Bir tür entelektüel mülkiyet türüdür ve sahibine yaratıcı bir eserin kopyalanması, dağıtılması, uyarlanması, sergilenmesi ve icrası için münhasır hak verir, genellikle sınırlı bir süre için.

Copyst

Müzisyenlerin ve şefin kullanması için bir besteden belirli sazların partisyonlarını ayırıp kopya eden kişi.

Cordless Sync (Cableless Sync)

Titreşen bir kristalden aldığı şaşmaz frekans sinyalleri kullanan bir motorla çalıştığı için kamerayla arasında senkron bağlantı kablosuna gerek olmayan ses kaydedici araç. Onunla beraber çalışan kamera da aynı türden bir motor kullanır.

Core

Tropeze

Corrected Print

Düzeltme Baskısı
Timed Print ile aynı.

Corrections

Düzeltmeler
Bir baskının zamanlamasındaki daha fazla değişiklikler.

Cost Overruns

Bütçede öngörülmeyen, beklenmedik giderler.

Cost Report

Gider Raporu

Cost to Complete

Toplam Giderler

Costs to Date

Yapım için o güne kadar bütçenin çeşitli bölümlerinden harcanmış olan para miktarı. Bak. COST REPORT, COST TO COMPLETE.

Costume

Kostüm
Bir filmde aktörlerin/performansların giydiği kıyafetlere atıfta bulunur.

Costume Designer

Giysi Tasarımcısı

Costume Drama

Kostüm Dramı
Bir kostüm draması, genellikle karmaşık kostümlerle bir belirli tarih döneminde geçen bir filmidir.

Costume Supervisor

Kostüm Sorumlusu
Kostüm süpervizörleri, kostüm tasarımcısı ile birlikte çalışarak kostümlerin veya kıyafetlerin gereksinim duydukları standartlara uygun olmasını, prova, prova, kayıt veya canlı gösteriler için zamanında hazır ve hazır olmasını sağlar. Filmin çekimi sırasında, kıyafetlerin devamlılığını, temizliğini, bakımını ve herhangi bir tamir veya ayarı denetlerler.

Costumer

Kostümcü

Costumer/Set Costumer

Kostüm Tasarımcısı/ Set Kostüm Tasarımcısı
Bir Set Costumer, aktörün sette giyimini monte etmek ve Kostüm Tasarımcısı’nın vizyonunun gerçekleşmesini sağlamakla sorumludur. Set Costumer’lar, kıyafetlerin güvenli bir şekilde yüklenip boşaltılmasını ve herhangi bir hasara veya lekeye neden olmadan yapılmasını sağlamak için kıyafetleri takip eder.

Cover Set

Yedek Set

Cover Shot (Insurance Take)

Yedek Plan

Coverage

1) Bir sahneyi çeşitli kamera açılarından çekerek olayın değişik bakış açılarından izlenmesini sağlamak. Bu planlar, yönetmenin dramatik amaçları doğrultusunda kurgulanarak sahnenin hareket, ritim ve draması sağlanır.
2) Bir projenin içeriğinin ve ana hikâye çizgisinin, hikâye analisti (STORY ANALYST) tarafından hazırlanan kısa sinopsisi.

Covering Power

Örtme Gücü

Cowboy Shot

Cowboy Çekimi
Modern film yapımında, “cowboy shot”, bir karakteri baştan kalçaya veya orta uyluğa kadar çerçeveleyen bir çekimi ifade eder. Bu açı, bir kovboyun kalçasına yerleştirilmiş bir tabancayı sergilemek için mükemmel olduğundan, klasik Western filmlerinde hızla bir temel haline geldi.

Crab Dolly

Tekerlekleri üzerinde her yöne hareket ederek kameranın karmaşık izleme hareketleri yapmasını sağlayan araba.

Cradle

Kamera başlığına bağlanarak ağır ve hantal objektifleri taşımakta kullanılan objektif desteği.

Craft Service

Sette kahve, meşrubat, çerez gibi şeylerden sorumlu film ekibi bölümü. Ortalığı süpürüp temizlemek gibi ufak tefek işler de onlara aittir.

Craft Services

Set Hizmetleri
Set ekibine yiyecek ve içecek sağlar; cateringden, ekibin alacağı sıcak yemeklere karıştırılmamalıdır.

Crane (Whirly)

Kreyn, Vinç

Crane Shot

Vinç Çekimi
Büyük bir kamera dolly veya elektronik cihazdan (vinç gibi bir aygıt) alınan bir kamera çekimi, genişletilebilir mekanik bir kol (veya boom) gibi, kamerayı yerden 20 fit veya daha yükseğe kaldırabilen; vinç, kameranın neredeyse herhangi bir yönde (dikey ve yatay hareketle) akıcı bir şekilde hareket etmesine olanak tanır, seviyelerde ve açılarda değişiklikler sağlar; genellikle vinç çekimleri bir sahnenin bir türü üzerinden bir türü sağlar.

Crawl

Akaryakıt

Creative Consultant

Yaratıcı Danışman
Bir film veya televizyon senaryosunda danışmanlık yapan kişilere verilen bir kredidir. Televizyon alanında bu krediye sahip olanlar genellikle bir yürütücü yapımcı ve baş yazar/showrunner ile yakın bir şekilde çalışırlar. Yazım sürecine (hikaye tasarımları/senaryoları önerme ve düzenleme) dahil olabilirler.

Creative Differences (Artistic Differences)

Yaratıcı iki kişi (yapımcı ve yönetmen, yönetmen ve oyuncu gibi) çok farklı fikirlere sahip olduklarında, beraber çalışmalarını olanaksız bulurlar. Bir film çalışmasında oyuncu kadrosunun veya teknik kadronun başlıca kişilerinden biri işten atıldığında, yaratıcı uyuşmazlık bahanesi ileri sürülür.

Creator/Series Creator

Yaratıcı/ Dizi Yaratıcısı
Bir TV şovunun formatının, konseptinin, karakterlerinin ve pilot senaryosunun önemli bir kısmını geliştiren kişi. Genellikle yaratıcı, aynı zamanda showrunner veya yapımcı olabilir. Bazen dizi biblesinin yazarı veya yazarların kılavuzlarıdır.

Credits

Jenerik

Crew

Ekip

Crew Call

(Bak. Call, Call Sheet)

Crew/Crewmembers

Ekip/ Ekip Üyeleri
Gerçek performansçılar olmayan, bir filmin teknik üretimine dahil olanlar için kullanılır.

CRI

Ara Negatif

Crisis

Kriz
Bir filmin doruk noktasından hemen önceki en yüksek gerilim dönemi (birden fazla olabilir); olayların gerilim seviyelerine ulaştığı nokta.

Critic

Eleştirmen
Bir filmi sanatsal veya eğlence açısından değerlendiren veya inceleyen birey. Film eleştirileri genellikle bir filmin detaylarını, içeriğini ve karakterlerini analiz eder ve tartışır; film eleştirmenleri genellikle film eleştirmenlerinden veya yorumculardan daha felsefi ve teorik olma eğilimindedir.

Critical End!

Kritik Son!
Filminizin sona erdiği, rulo çok önemli bir çekim sırasında bittiğinde ve her bir kareyi elde etmek istediğinizden emin olmak istediğinizde laboratuvara teslim edilirken film kutunuzu etiketlemek için kullanılır.

Crop

Görüntüden çıkartmak, çerçeve dışı bırakmak.

Cross Cut

(Bak. Intercut)

Cross Modulation Test

Çapraz Modülasyon Testi
Bazen “çapraz mod” olarak da adlandırılır. Karışım evinin, optik izin optimal ses kalitesi için açıldığından ve geliştirildiğinden emin olmak için planladığınız laboratuvar ile birlikte yapacağı bir test.

Cross Processing

Çapraz İşleme
Genellikle fotoğrafçılar tarafından daha fazla kullanılan bir teknik. Cross processing, renkli negatif film stoğunun negatif olarak geliştirilmesidir. Bu negatiften yapılan pozitif bir baskı, tuhaf ve zengin renklere, yoğun kontrasta ve genel bir sarı renge sahip olacaktır.

Cross-Collateralize

Büyük stüdyoların uluslararası dağıtım kollarının yaptığı tartışmalı bir işlem. Bir veya birkaç filmin dış ülkeler işletiminde elde edilen kazanç ve zarar bir bütün olarak ele alınır ve zararlar kârı siler. Her ülke için ayrı hesap raporu yerine global bir raporu incelemek, yapımcı için kolaylık gibi görünse de işlem, açıkça dağıtımcının yararınadır. Daha küçük bir ölçekte, bir yapım projesinin değişik kalemleri arasında Cross-Collateralize yapılabilir ve kimi kalemlerde bütçe aşması olsa bile sonuçta hesap, bütçe içinde veya altında gözükür.

Cross-Cutting

Çapraz Kurgu
Bir hikaye eylemini (sahne, dizi veya olay) diğer biriyle sırayla, iç içe veya birbirine karıştırma düzenleme tekniği – genellikle farklı yerlerde veya yerlerde, bu nedenle ikiyi birleştirir; bu düzenleme yöntemi paralel eylemi (eşzamanlı olarak gerçekleşen) önerir; sık ​​sık kovalama sahnelerinde gerilimi ve gerilimi dramatik olarak artırmak için kullanılır; aynı zamanda inter-cutting veya parallel editing olarak da bilinir.

Cross-Fade

Aynı anda bir sesin kısılıp öbürünün yükseltilmesi.

Cross-Over

Çaprazlama
Bir film veya yapımın bir kitle için yapıldığı ancak başka beklenmedik bir kitleye kolayca ‘geçebileceği’; aynı zamanda farklı demografik gruplara veya yaş gruplarına hitap eden ve iki veya daha fazla farklı marka arasında hareket edebilen bir film, aktör veya yapımı ifade eder.

Cross-Plot

(Bak. Production Strip Board)

Crowd Shot

Kalabalık Çekimi
Bir filmde büyük bir grup insanın (genellikle figüranlar) çekimi veya görüntüsü; genellikle büyük ekstra maliyetleri önlemek için CGI, geniş kalabalık çekimlerini filme almak için kullanılır.

Crystal Sync

Kristal Senkron

CS

Close Shot (göğüs çekimi) için kısaltma

CU

Close Up (omuz çekimi) için kısaltma

Cucaloris / Kukaloris Kartonu

(Bak. Kook Cue Cards, Show Cards, Idiot Cards)

Cucoloris

Cucoloris (Goobo)
Ağaç dalları, pencere perdeleri vb. görünümünü oluşturan şekillerle kesilmiş bir bayrak türüdür.

Cue

Sinyal, Uyarı

Cue Card

İşaret Kartı
Sanatçıların repliklerini söylemelerine yardımcı olmak için sağlanan bir cihaz (kartlar, kayan ekran, teleprompter veya diğer mekanizma); bir elektronik reji kartına teleprompter denir.

Cue Mark

Makiniste, şanjmanın yaklaştığını haber vermek için film bobininin sonuna yakın bir karenin sağ üst köşesine konulan yuvarlak işaret.

Cue Sheet

Ses Çizelgesi

Cue Sheets

Not Sayfaları
Karıştırmacının parçalarınızı karıştırırken sesleri bulmasını sağlayan bir “yol haritası” gibidir. Her bir parçayı bir sütun oluşturan ve zamanı 35mm filmle ölçülen satırlarda ilerleyen bir ızgara olarak düzenlenmiştir (film 16mm olsa bile, görüntüyü 35mm’ye dönüştürmelisiniz).

Cult Film

Kült Film
Genellikle küçük, ancak sadık bir hayran kitlesi çeken ve birçok yıl boyunca popüler ve kutsal sayılan genellikle ana akım olmayan bir film. Kült filmlerin sınırlı ancak özel bir çekiciliği vardır ve genellikle alışılmadık veya yıkıcı öğeleri veya konu malzemesini içerir; genellikle tekrar gösterimler ve seyirci katılımı (ve grup kimliği) için gece yarısı filmleri olarak oynatılırlar; B-filmlerle karıştırılmamalıdır.

Cut

Kesme
1) Erime, geçme gibi bir etki kullanmadan bir planın peşine öbürünün eklenmesi.
2) Tamamlanmış bir filmin versiyonu. Bak. DIRECTOR’S CUT, FINAL CUT.
3) Filmden veya senaryodan çıkartılan bölümler.

Cut Back

Bir bölümü daha önce bağlanmış bir planın kesilen kısmının kurguya katılmasını belirten kurgu terimi.

Cut!

Kes!

Cutaway

Bir planı öbürüne kesme ile bağlarken, birinciden kesilen kısmın, kurgunun ilerki bölümünde yeniden bağlanacağını belirten kurgu terimi.

Cutaway Shot

Kesik Çekim
Sürekli bir şekilde çekilmiş bir eylemi kısa süreli bir şekilde kesen, başka bir ilgili eylemi, nesneyi veya kişiyi (genellikle ana sahnenin veya ana eylemin bir parçası olmayan) hızla ekleyen bir kısa çekim; genellikle karakterin POV’sinden çekilir ve bir sekansı bölmek ve görsel bir rahatlama sağlamak, bir çekimden diğerine geçişi kolaylaştırmak, ek bilgi sağlamak veya yaklaşan bir değişimi ima etmek için kullanılır; reaksiyon çekimleri genellikle kesilir; çapraz kesim, bir dizi çapraz kesim ve kesme geriye dönükleri gösteren eylemi önerir; bir kesme, bir eklem çekiminden farklıdır.

Cutter

Kesimci

Cutting

(Bak. Editing)

Cutting Room (Editing Room)

Kurgu Odası

Cyan

Siyan

Cyberpunk

Cyberpunk
Bilim kurgu alt türü, sibernetik ve punk terimlerini birleştirme ve dijital veya bilgi teknolojisi toplumuna (bilgisayarların, çevrimiçi dünyanın, siber uzayın ve ‘hacking’ referansları) atıfta bulunma; bu alt tür aynı zamanda stil olarak klasik film-noir özelliklerini içerir, yabancılaşma, insanlaşma, karşı kültürel karşı kahramanların varlığı, karanlık, distopya ve yozlaşma.

Cyclorama (Limbo Set, Cyc)

Bir setteki yumuşak, dikişsiz fon perdesi.

D

Dailies (Rushes)

Günlük, Günlük İş Kopyası

Dance Director

(Bak. Choreographer)

Dark Horse

Sürpriz Aday
Büyük ölçüde finansal veya ödül sezonunda başarı elde eden az bilinen bir film. Moonlight, La La Land üzerine En İyi Film Oscar’ını kazanan karanlık bir atıydı.

Dawn

Şafak Vakti

Day

Gün

Day for Night

Amerikan Gecesi

Day Out of Days

Bir oyuncunun çalışacağı tarih ve zamanı gösteren program.

Day Player

Günlük Oyuncu

Day Shots

Gündüz Çekimi

Day-for-Night

Gündüz Çekimi Gecesi Görünümlü
Gündüz çekilmiş çekimlerin farklı lensler, filtreler, özel aydınlatma ve düşük pozlama kullanılarak ekranda aylıktan gece çekimleri gibi görünmesi tekniği.

Daylight

Gün Işığı

Daylight Balanced

Gündüz Dengesi
Güneş ışığının renk sıcaklığıdır ve renk sıcaklığı ölçeğinde 5.400K’dir (gün boyunca değişir, öğle saatlerinde daha yüksek ve günün erken veya geç saatlerinde daha düşüktür). Dış mekan çekimleri için renkli film, gündüz ışığına dengelenmiştir, aksi takdirde görüntü mavi bir renkte görünecektir. Gündüz dengeli film iç mekânda bir düzeltme filtresi olmadan kullanılırsa, görüntü turuncu bir renkte olacaktır.

Deadpan

İfade Yoksunu
Bir performansçının komik çizgiler veya performanslar sunmak için ifadesiz bir tavır takındığı bir komik cihaz. Leslie Neilsen ve Buster Keaton ünlü deadpan teslimatlara sahipti.

Deal

Anlaşma

Deal Breaker

Bir sözleşmede, taraflardan birinin kabul etmediği takdirde sözleşmeyi bozacak olan madde.

Deal Memo

Bir anlaşmanın ana hatlarını açık bir dille belirten kısa bir yazılı beyan. Bu beyan, resmi kontrat yazılıp imzalanana kadar, tarafları bağlar.

Decibel (DB or db)

Desibel

Deep Focus Shot

Derin Odak Çekimi
Büyük alan derinliğini tasvir eden bir sinematografi tekniği. Geniş açılı lensler, aynı çekim içinde uzak ve yakındaki düzlemlerde keskin bir odak oluşturmak için küçük lens diyafram açıklıkları kullanılır.

Deep Space/Deep Staging

Derin Uzay/ Derin Sahne
Bir görüntünün çeşitli önemli unsurlarının kameraya çok yakın ve uzaktaki çeşitli noktalarda yerleştirildiği sinematik bir stil. Bu, çekimdeki karakterlerin büyük bir mekansal kapsama sahip olduğu anlamına gelir, bu nedenle bazen geniş alan içinde kaybolmuş gibi görünebilirler. Derin uzay, mevcut sahneyi açan çok uzun bir z eksenini kurarak elde edilebilir. Çoğu zaman, derin uzay, aynı anda odaklanmış bir şekilde görünen görüntü düzlemlerine sahip olmayı gerektiren derin odak ile birleştirilir. Ancak derin sahneleme için bu nesnelerin mutlaka odakta olması gerekmez. Derin uzayda yer alma, düz uzayda yer alma olanağının tersidir.

Deferred Costs / Deferments

Ödenmesi daha uygun bir zamana bırakılan masraflar. Veya, tarafların anlaşması ile, filmin belirli bir gelir sağladıktan sonraki bir zamana ertelenen ödemeler.

Definition (Resolving Power, Resolution)

1) Bir duyarkatın ince ayrıntıları kaydedebilme gücü.
2) Bir objektifin ince ayrıntıları yansıtabilme gücü.

Deleted Page

Yazılıp bitirilmiş ve sayfaları numaralanmış bir senaryodaki bir sayfa çekilmeyecekse, bir önceki ve sonraki sayfalara, o sayfanın atlanacağı belirtilir (page 24 omitted). Böylece sayfaları yeniden numaralamaya gerek kalmaz.

Deleted Scene

Bir sahne çekilmeyecekse, senaryoda bu belirtilerek sahnelerin yeniden numaralanmasından kurtulunur (scene 124 omitted).

Denouement

Çözülme/ Sonuç
Bir filmin doruk noktasının hemen ardından gelen nokta, tüm kurgunun çözüldüğü nokta. Genellikle bir filmin final sahnesidir ve çözüm olarak da bilinir.

Density

Yoğunluk

Depolarizer

Polarizasyon Filtresi

Depth of Field

Alan Derinliği

Depth of Focus

Odak Derinliği

Desaturated

Kamera objektifi önünde filtrelerle veya laboratuarda kimyasal yolla filmdeki kimi renklerin alınması, soluklaştırılması. Kimi negatifler kendiliklerinden bazı renkleri soluk yansıtırlar.

Desaturation

Renk Azaltma/ Desatürasyon
Daha az parlaklık ve canlılık renklerine atıfta bulunan bir terimdir. Desatüre renkler, başlangıçta renklerinin (renk) bir miktarının azaltılmasına bağlı olarak azaltılmış renge sahiptir. Birbirinin tamamlayıcısı olan renkler renk çarkındaki birbirine bakan renklerdir. Birbirleriyle karıştırıldığında, iki tamamlayıcı renk birbirlerinin doygunluğunu griye doğru azaltır; diğer bir deyişle, birbirlerini desatüre ederler.

Deuce

Genellikle fresnel mercekli 2000 vatlık spot.

Deus Ex Machina

Tanrısal Müdahale
Bir hikayenin çözümü, esasen Tanrı’dan gelen bir kuvvet tarafından. Genellikle bir karakterin eylemleri dışında gelen, gerilimi bir karakterin eylemleri dışında başka bir şey tarafından hafifleten sakar, uyduruk veya mantıksız bir müdahale anlamına gelir. Dünya Savaşı’nın bakterileri, kaçınılması gereken bir klişe olan deus ex machina’nın bir örneği olabilir.

Develop/Development

1) Saklı görüntünün görünür hale gelmesi için, pozlanmış filme laboratuvarda kimyasal işlem uygulanması.
2) Bir film yapımında uygulanacak ilk adım: hikâyenin haklarını almak, senaryoyu yazmak, programı yapmak, bütçeyi çıkartmak, mekânları araştırmak, yönetmen ve başlıca oyuncularla görüşmek, bağımsız yapımlarda (INDEPENDENT PRODUCTIONS) yapım için gerekli parayı bulmak.

Developer

1) Pozlanmış filmdeki saklı görüntünün görünür hale gelmesi için laboratuvardaki işlemlerde kullanılan kimyasal maddeler.
2) Yukarıdaki işlemin yapılmasını kontrol eden kişi.

Development

Geliştirme
Bir senaryoyu ayrıntılı bir şekilde çalışma süreci, üretim için onay alması umuduyla.

Development Deal

Bir stüdyo veya yapım şirketi ile bir yapımcı (PRODUCER) , yönetmen ya da yazar arasında bir veya birkaç film projesi için varılan anlaşma.

DGA

Directors Guild of America sözlerinin kısaltılmışı

DGA Trainee

Stajyer
Amerikan Yönetmenler Sendikasında (DIRECTORS GUILD OF AMERICA), ikinci yönetmen yardımcısı (SECOND ASSISTANT DIRECTOR) olmak için eğitim gören kişi. Katılmak için yazılı ve sözlü bir sınavdan geçmek gereken bu programa her yıl 1500 den fazla adaydan iki düzinesi girebilmektedir.

Diagonal Splicing

Çapraz Ek
Manyetik şeritte ek yaparken olabilecek BLOOP sesini engellemek için şeritleri verevine keserek yapılan ek.

Dial (Pot)

Çekim ve miksaj sırasında sesi mekanik olarak kontrol etmeyi belirten sesçi terimi. ‘To dial out’ veya ‘pot it out’, istenmeyen sesleri ayıklamak demektir.

Dialect Coach

Lehçe Koçu
Bir aktörün karakterine uygun diksiyonu ve/veya aksan kullanma konusunda eğiten kişi.

Dialogue

Diyalog

Dialogue Coach / Dialogue Director

Oyuncuların söyleyeceği sözleri doğru telaffuz etmesine veya bir lehçeyi öğrenmesine yardımcı olması için tutulan ekip elemanı.

Dialogue Editor

Diyalog Editörü
Diyalog düzenleme konusunda uzmanlaşmış ses editörü.

Dialogue Track

Diyalog Şeridi

Diaphragm (Iris)

Diyafram

Dichroic Filters

Tungsten veya halojen ampullü lambaların kırmızımsı ışığını gün ışığına çevirmek için kullanılan cam veya jelatin mavi filtre.

Diegetic Sound

Diyajetik Ses
Gerçekçi veya mantıklı olan, örneğin bir karakterin radyosundan çalan müzik gibi; daha genel olarak, bir filmin anlatı öğelerini (konuşulan diyalog, diğer sesler ve eylem) içerisinde görünen veya doğal olarak ortaya çıkan içerik olarak tanımlar.

Diffused Light

Yumuşak, Diffüz Işık

Diffuser

Dağıtıcı Filtre

Diffusion

Dağılım
Bir ışığın yoğunluğunun yumuşatılması veya azaltılması. Bu, gölgeyi azaltmak için ışık kaynağına önce ipek veya dantel yapılmış saydam bir levha veya bir difüzör kullanılarak elde edilir.

Digital Effects

Bak. COMPUTER GRAPHICS.

Digital Imaging Technician/DIT

Dijital Görüntü Teknisyeni/ DIT
Sette kalite kontrolü, görüntü manipülasyonu ve renk düzeltme, üretim sürekliliği, sorun giderme ve görüntü yönetmeninin gereksinimlerini ve vizyonunu yerine getirmeye yardımcı olmak için danışmanlık sağlayan bir kişi.

Digital Production

Dijital Üretim
Dijital video kullanılarak çekilen bir film. Sonrasında post prodüksiyon, video düzenleme yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilir ve bu da 35mm film ihtiyacını tamamen ortadan kaldırır.

Dimmer

Bir elektrikli araca (genellikle lambaya) gelen akımı azaltıp çoğaltmaya yarayan reosta.

DIN

‘Deutsche Industrie Norm’ sözcüklerinin kısaltılmışı. Avrupa’da kullanılan film duyarlık ölçü sistemidir. Bak. ASA.

Dinky-Inky

100-200 vatlık küçük spot.

Diopter

Diyoptri
Diopter, kameranın görüntüleme sisteminin bir parçasıdır ve kendi özel gözünüze uyum sağlamak için ayarlanabilir, böylece mat camı net bir şekilde görebilirsiniz.

Diopter Lens

Proksar

Diorama

Bir setin minyatür örneği.

Direct Sound

Doğrudan Ses
Görüntü ile eşzamanlı olarak ses kaydı yapma tekniği.

Directing the Eye

Göz Yönlendirme
Sinematografik terimlerde, ışık ve karanlık aydınlatma ve kompozisyon kullanarak çerçevenin içinde önemli olanı vurgulama.

Direction

Bir sahnenin nasıl çekileceği, hareketin tarzı, ritmi konusunda senaryoda yazarın, çekimde yönetmenin veya figüranlar için yönetmen yardımcısının verdiği direktifler.

Directional Mike

Yönlü Mikrofon

Directionality/Screen Direction

Yönelim/ Ekran Yönü
Karakterlerin ve nesnelerin çerçeve ile ilişkili olarak sahnede hareket ettiği yöndir. Ekran yönelimini tanımlarken.

Director

Yönetmen

Director of Photography (Cameraman, Cinematographer)

Görüntü Yönetmeni

Director’s Cut (First Cut)

Yönetmen Kurgusu, İlk Kurgu

Director’s Guild of Canada/DGC

Kanada Yönetmenler Birliği/ DGC
Kanada’nın ulusal bir emek örgütüdür ve yönetmenlik, prodüksiyon tasarımı, muhasebe, yapım ve kurgu gibi sinema endüstrisindeki tüm anahtar yaratıcı ve lojistik personeli temsil eder.

Directors Guild of America (DGA)

Amerika’daki yönetmenler, yönetmen yardımcıları ve yapım yönetmenlerinin derneği.

Dirty Dupe

İş kopyasının siyah-beyaz kopyası. Bak. ONE LIGHT PRINT.

Disbursing Agent

Stüdyonun veya yatırımcı grubun talimatı ile bir filmde masrafları ödeyen muhasebe bölümü elemanı.

Disney-fication

Disneyleştirme
Bir kitabın veya oyunun uyarlamasının, itiraz edilebilir unsurları (kaba dil, cinsellik veya şiddet gibi) kaldırarak ve hikaye öğelerini değiştirerek daha kabul edilebilir, eğlenceli, tahmin edilebilir ve kitlelere daha uygun hale getirme süreci. İlk olarak Disney stüdyoları tarafından 50’lerde uygulandı; şimdi popüler kültürün nasıl homojenleştiği ve kültürel çeşitliliğin nasıl azaldığına dair aşağılayıcı bir terim olarak kullanılır.

Dissolve

Geçme

Distribution Fees

Hizmetleri için dağıtımcının istediği ücret.

Distributor

Dağıtımcı, İşletmeci

Ditty Bag

Malzeme Çantası

Docu/Drama

Drama

Documentary

Belgesel

Dogme 95

Dogma 95
Lars von Trier ve Thomas Vinterberg tarafından 1995’te kurulan film yapımcısı kolektifi, “dürüst” ve “doğru” anlatı anlatımı yerine taklit edilmiş kamera çalışması ve özel efektleri reddeden belirli bir kurallar kümesini ve felsefesini oluşturdu. Diğer kurallar arasında yerinde çekim yapma ve el kamerası kullanma bulunmaktadır.

Dolby

Dolby

Dolby Stereo

Dolby Stereo
Dolby Laboratories, Inc. tarafından geliştirilen film sesi için bir stereo ses işleme süreci. 35mm filmlerin çift optik ses parçaları vardır, 70mm filmler altı manyetik iz ve çoklu kanallı oynatma içerir.

Dolly

Senaryo, Araba

Dolly Grip

Senarist

Dolly Shot

Dolly Çekimi
Arka planın ve konunun perspektifinin değiştirildiği film çekimi. Kamera genellikle bir tripoda veya tekerlekli bir kamera platformuna monte edilir, raylar üzerinde itilir ve çekim sırasında kamera hareket eder. Bir zoom ile birleştirildiğinde, arka plan konunun arkasında uzanır ve buna dolly zoom denir.

Dolly Shot (Travelling, Tracking, Trucking Shot)

Kaydırma Planı

Dolly Tracks

Araba Rayı

Dolly Zoom

Dolly Zoom
Bir konuya doğru veya uzaklaşırken aynı anda karşı yönde zoom yapma içeren kamera içi bir efekt. Bu çekim, izleyicide bir rahatsızlık hissi yaratır, uzamsal bir warp simüle eder ve seçilen yöne bağlı olarak mesafeleri daraltabilir veya uzatabilir.

Dolly/Dolly Shot

Dolly/ Dolly Çekimi
Akıcı kamera hareketleri oluşturan tekerlekli veya raylı bir ekipman parçası. Bir dolly, bir tekerlekli sandalye veya bir hidrolik kullanan bir stüdyo dolly kadar düşük teknolojili veya yüksek teknolojili her şey olabilir. Genellikle kameraman ve asistanı dolly üzerinde gider; bunu çalıştıran ekip üyesine dolly grip denir.

Domestic Version

Bir filmin A.B.D.’deki sinema salonlarında gösterilmek için kurgulanmış kopyası. Televizyonda veya yabancı ülkelerde yayınlanacak kopyalar çoğunlukla değişik şekilde kurgulanır. Bak. FOREIGN VERSION. DOPE SHEET (CAMERA REPORT)
1) Çekilen planların her çekiminin listesi.
2) Bir film arşivindeki her bobinin içeriğini gösteren liste.

Dope Sheet

Dope Sheet (Animasyon Çizelgesi)
Zaten çekilmiş sahnelerin bir listesi veya bir film stok makarasının içeriğinin bir listesi. Doğru bir dope sheet, yardımcı kameramanın sorumluluğundadır.

Dot

Ana konu üstündeki ışığı azaltan ve küçük, yuvarlak bir plakadan oluşan dağıtıcı.

Double

Dublör

Double Exposure

Çift Pozlama

Double Feature

İki Film

Double Move

Bir mekândan çıktıktan sonra çekim için tekrar girmek. Çekim için genellikle pahalı bir yol olduğundan, sakınmak gerekir.

Double Perf

Çift Delik
Her iki kenarda da delik sırasına sahip 16mm film. Film kutusunda bunu belirten “2R” etiketi görünecektir.

Double Printing

Baskıda her bir kareyi iki veya üç kere basarak hareketi yavaşlatma sistemi. Bak. SKIP FRAMING, FREEZE FRAME.

Double Reel

Çift Makara
35mm’de çift makara, birleştirilmiş 2 tek makaradan oluşur ve maksimum boyut 2.000 feet’tir. Çift makaralar, bunları tek makaralardan ayırt etmek için 1 A/B, 2 A/B vb. şeklinde etiketlenir.

Double System

İkilisistem

Double System Print

Görüntü ve sesleri ayrı şeritlerde olan iş kopyası. Bak. INTERLOCK.

Double System Projector

Çift Sistem Projektör
Bir iş kopyasını yansıtmak ve bir mıknatıs izini senkronize oynatmak için tasarlanmış bir projektör.

Double Time

Çift Yevmiye

Double, Photo Double, Double Bill

Bak. DOUBLE FEATURE.

Double/Body Double

Çift/ Dublör
Başka bir aktörün bazı sahnelerde diğer aktörün yerine geçen, bazıları tehlikeli durumları veya özel becerileri gerektiren bir sahnede (örneğin dublaj) diğerinin yerine geçen aktör. Bazı durumlarda, vücut çiftleri çıplaklık veya samimiyet gerektiren sahnelerde kullanılır.

Doubling

Kayıt için icra sırasında bir müzisyenin birden fazla alet kullanması. Bu iş için müzisyen ek bir ücret alır.

Dovetail Plate

Dovetail Plakası
Bir film yapımında kullanılan kamera destek sistemlerinin temelini oluşturan bir tür plaka. Genellikle alüminyumdan yapılmış bir metal levha, üzerine çeşitli aksesuarlar bağlanabilir veya desteklenebilir.

Down Time

Çekim başlamazdan önce gerekli malzeme tamiratı, makyaj düzeltmesi, kostüm değişikliği yaparak kaybedilen zaman.

Downstage

Kameraya en yakın ön plan veya sahnede, seyirciye en yakın yer.

Drapes

Seti dekore etmek veya odanın akustiğini değiştirmek için kullanılan kumaşlar.

Draughtsman/Draftsman/Set Designer

Çizimci/ Çizim Uzmanı/ Set Tasarımcısı
Set inşası için çizimler ve inşaat planları oluşturan kişi.

Dress

Bir eşyayı süsleyerek veya görünüşünü değiştirerek çekime hazırlamak. “Dress the set”, eşyaları, aksesuarları sete yerleştirmek, “dress the windows for night”, pencerelerden görünen yerleri, dışarıda gece olduğunu belirtecek şekilde değiştirmek anlamına gelir.

Dress Rehearsal

Kostümlü Prova

Drive On (Gate Pass)

Stüdyoda çalışan birini ziyarete gelecek kişinin stüdyo kapısından girebilmesi için kapı bekçisine bırakılan izin kağıdı.

Drop and Pick Up

Bir oyuncunun, son çalıştığı günden en az 10 gün sonra aynı yapımda tekrar çalışmaya çağrılabileceği, daha önce çağrılırsa, çağrılmadığı günler için de para alması gerektiğini belirten sendika kuralı. On günlük boşluk, bir yapımda bir oyuncuya ancak bir kere uygulanır.

Dry Run

Tüm çekim ekibinin, tüm oyuncuların kostümlü olarak hazır olduğu, kameranın tüm hareketleri uyguladığı fakat çekim yapmadığı prova.

Duarc

Dolgu ışığı için kullanılan çifte ark. Işık ayarı yapılamayan bu lambalar artık fazla kullanılmamakta.

Dub

Dublaj
Dub, bir filme yeni bir ses parçası eklemenin veya yapımdan sonra müzik, ses efekti veya diyalog içeren yeni bir ses parçası eklemenin sürecidir. Dub, çekimlerin dudak hareketleri ve eylemleri ile eşleşecek şekilde yapılır ve doğal görünmesini sağlar. Bu, sahnede sesin kaydedildiği ve çekimle senkronize edildiği doğrudan sesin aksine bir durumdur.

Dub (Mix, Loop)

Miksaaj, Dublaj
1) Çeşitli ses şeritlerini birleştirerek yapılan ana ses şeridi kaydı.
2) Diyalogu başka bir sese veya başka bir dile çevirmek.
3) Kopyayı veya kopyalamayı belirten video terimi.

Dub/Dubbing

Dublaj
Yeni bir ses kaydını bir filme yerleştirme veya üretim sonrasında müzik, ses efektleri veya diyalogun yeni bir ses kaydını eklemek için bir süreçtir. Bir dub, filme doğal görünmesi için çekilen sahnelerin dudak hareketleri ve eylemleri ile eşleştirilir. Bu, sahnede sesin kaydedildiği ve çekimle senkronize edildiği doğrudan ses ile karşılaştırılır.

Dubbing

Dublaj
Diyalogun çekimlerden sonra bir ses stüdyosunda kaydedilmesi, aktörlerin filmi izleyip dudak hareketlerini eşleştirdiği bir kayıt işlemi.

Dulling Spray

Mat Sprey
Bir cismin üstündeki ışık yansımasını veya parlamayı kesmek için kullanılan matlaştırıcı sprey. Bak. BLOOM.

Dummy

Bir arabanın patlaması gibi tehlikeli bir sahnede bir oyuncunun dublörü olarak kullanılan tam boy bebek veya kukla.

Dupe

Dublikat
Bir pozitifin pozitif bir kopyası. Bir dupe aynı zamanda bir negatifin negatif bir kopyası olabilir. Dupe, ters işleme tabi tutulan bir baskıdır. Bazı durumlarda bir şeyi “pozitif baskı” olarak adlandırmak yerine “dupe” demek daha net olabilir, çünkü sadece bir negatifin pozitif bir kopyası olduğunu söylemek, bir dupe olmayabilir.

Dupe (f)

Bir film veya bant kaydının kopyasını çıkartmak. Video için DUB sözcüğü kullanılır.

Dupe (i)

Kurgulanmış iş kopyasından basılan kopya. Kurgucunun, bir kopyayı negatif kesimciye, bir kopyayı da miksaj ve senkron için sesçiye göndererek ikisinin aynı anda çalışmasını sağlayıp zaman kazanması için yapılır. Gösterim kopyalarından da DUPE alınabilir, bu da korsan kopyaların nasıl ortaya çıktığını gösterir. Arşiv için veya yeni bir filmde kullanmak için eski bir filmin bir bölümünün izin alınarak kopyasını çıkartmak mümkündür. Negatifi bulunmayan filmlerden örnekler veren “THAT’S ENTERTAINMENT” gibi filmler böyle yapılmıştır.

Dupe Negative

Dup Negatif

Dusk

Grup Vakti

Dutch Angle

Hollanda Açısı
Dutch angle, kameranın yatay ekseni boyunca bir tarafa eğildiği, diyagonal bir açı oluşturan bir çekimdir. Genellikle izleyicide bir rahatsızlık duygusu yaratmak için yapılır.

Dutch Angle/Dutch Tilt

Hollanda Açısı/ Hollanda Eğimi
Kameranın yatay ekseni boyunca eğildiği bir çekim, diagonal bir açı üreten. Genellikle izleyicide bir rahatsızlık hissi yaratmak için yapılır.

Dutch Tilt

Hollanda Eğik Açı
Kamera tarafından sahnenin diyagonal olarak görüntülendiği bir kompozisyon. Canted angle ile aynı. Güzel örnekleri Carol Reed’in “The Third Man” filminde görülebilir.

Duvatyne

Divitin

DynaLens

Kameradaki sarsıntıların görüntüye yansımasını önlemek için objektifin önüne konulan araç.

Dynamic Frame

Dinamik Kare
Projeksiyonlanan görüntü şekil ve boyutunu sahnede uygun olarak maskelenmesi için kullanılan bir fotoğraf tekniği. Bir aktör dar bir geçişten geçerken enstantane oranının daralması gibi bir örneğe sahiptir.

Dystopia/Dystopian

Distopya/ Distopik
Hayali, sefil, insanlık dışı, kasvetli, korkunç, kötü, baskıcı bir yer veya manzara; genellikle büyük bir dünya krizi (savaş sonrası yıkım) ile baskıcı bir hükümet, suç ve anormal davranışla birleştirilmiştir.

E

E.C.N.

Elektro-Sinema (Color Negatif)
Eastman Color Negative’nin kısaltmasıdır. Sadece geliştirilmiş negatifinizdir.

E.D.L.

Montaj Düzen Listesi
Edit Decision List’in kısaltmasıdır. Negatif kesildiğinde dijital olarak kesildiyse, orijinali düzenlemek için kullanılır.

E.I.

Işık Hassasiyeti
Pozlama İndeksi’nin kısaltmasıdır.

E.S.

Elektro-Sinema (Siyah Beyaz Negatif)
Editoryal Sync’in kısaltmasıdır.

Easter Egg

Gizli Mesaj/ Easter Egg
Bir film, kişi veya olaya yapılan, başlangıçta fark edilmeyecek kadar ince düşünülmüş bir gönderme.

Easy Rig

Kolay Vinç
Taşınabilir çalışma için geliştirilen bir kamera montaj sistemi. Kamerayı bel desteği için monte edilmiş merkezi bir koldan asar.

Echo Chamber

Yankı Odası
İçerdeki seslerin yankılanması için yapılmış özel oda.

ECU

Extreme Close Up (Ayrıntı Planı) sözlerinin kısaltılmışı.

Edge Fog

Kenar Sis
Genellikle bir ışık sızıntısından kaynaklanan, çoğu durumda kamera kapısı bantlanmadığında çiğ ışıktan film kenarı boyunca maruz kalma, bazen kare içinde görünür olabilir veya bazen çerçevenin dışında, latent kenar numaralarının netliğini etkileyen bir etki olabilir.

Edge Numbers

Bak. Key Number.

Edit

Kurgu
1) Çekimlerin kesilmesi ve düzenlenmesi.
2) Farklı aşamalarda veya düzenleme tamamlandığında düzenlenmiş film kendisi “kesilmiş” veya “düzenlenmiş” olarak adlandırılabilir.

Editing

Kurgu, Montaj
Bir filmin parçalarını ve ses bandını, bir hikâyeyi mantıki ve uyumlu bir şekilde anlatabileceği bir sıralamaya koymak. İşlem basamakları şöyledir: Kaba kurgu (ROUGH CUT)- seçilen parçaların ilk mantıksal sıralanması; İnce kurgu (FINE CUT)- üzerinde daha ayrıntılı çalışılmış versiyon; Son kurgu (FINAL CUT)- negatifin buna göre kesileceği son şekil.

Editing Bench

Anruloz, Sarım Masası
Kesilen parçaları koymak için yanında rafları, üstünde, film bobinini birinden öbürüne aktaracak düzeneği olan iki sarım tablası ve filmdeki görüntüleri izleyebilmek için lambası olan masa.

Editing Bin

Kurgu Kovaları
Trim Bin olarak da bilinir.

Editing Room

Bak. Cutting Room.

Editing Table (Flatbed)

Kurgu Masası
Filmi izlemek, kesmek (CUTTING) ve yapıştırmak (SPLICE) için özel yapılmış çalışma masası. Bak. STEENBECK, KEM.

Editor

Kurgucu
Filmi kurgulayan kişi. Bu iş çoğu zaman bir yönetmeninki kadar yaratıcılık gerektirir. İyi bir kurgucu, ustaca kesmeler, ara kesmeler ve canlı bir ses bandı yardımıyla vasat bir filmi, ilgi çekici hale getirebilir. Yardımcısıyla beraber ön hazırlık (PREPRODUCTION) devresinde çalışmaya katılan, yapım boyunca günlükleri (DAILIES) bağlayan ve film fazla karmaşık değilse, ana çekimler bittikten dört-altı hafta sonra kaba kurguyu bitiren kurgucular giderek artmaktadır. Bak. CUTTER.

Editorial Sync

Editoryal Senkronizasyon
Resim ve ses üzerindeki senkron işaretlerin, aynı karede hizalandığı bir senkron marka seti. Bazen Printer’s Sync’ten farklı olarak, resim ve sesin yer değiştirdiği yerde kullanışlıdır. Bir senkron işaretinin Editorial Sync işareti olduğunu bilmek için bazen E.S. olarak etiketlenmesi yararlı olabilir.

Effects (FX)

Efekt
Erime, geçme gibi yapım sonrası gerçekleştirilen işlemler.

Effects Box

Bak. Matte Box.

Effects Filter

Efekt Filtresi
Sis etkisi, yıldız parıltısı gibi doğal ışık ve görüntüde değişiklik yaratan cam veya jelatin filtreler.

Effects Track (FX Track)

Efekt Bandı
Ses etkilerinin kaydedildiği ses bandı.

Eighty Six

Kapatmak, devreden çıkartmak, bir şeyden kurtulmak. Bak. STRIKE, KILL.

Electric

Elektrik Departmanı
Setteki elektrik ekipmanlarından sorumlu ve bunlarla ilgili bilgi sahibi olan kişi veya grip.

Electrical Truck

Elektrik Kamyonu
Bir yapım için gerekli tüm elektrik malzemesini taşıyan kamyon. Çoğu zaman bir jeneratörü de vardır.

Electrician

Elektrikçi
Şef ışıkçının (GAFFER) yönetiminde, kabloları ve lambaları yerleştirip ayarlayan ışık ekibi elemanı.

Elemack Dolly (Spider Dolly)

ElemaK Araba
1960’larda İtalya’nın piyasaya soktuğu küçük, hafif, tekerlek kolları çeşitli şekillerde ayarlanarak kapı, koridor gibi yerlerden rahatça geçebilen, manevra gücü yüksek kamera arabası.

Elliptical Cut

Elips Kesimi
Bir filmin kurgusunda anlatı öyküsünün veya eylemin belirli aralıklarını veya bölümlerini bilerek çıkarmak suretiyle elde edilen filmin süresinin kısaltılması; bir kesme, solma, çözünme, silecek, atlamalı kesme veya sahne değişikliği gibi bir düzenleme geçişine işaret eden bir noktalama işareti (bir fade, dissolve, wipe, jump cut veya sahne değişikliği).

ELR (ADR)

‘Electronic Line Replacement’ sözlerinin kısaltılmışı. Bak. LOOP.

ELS

Extreme Long Shot (çok uzak çekim) sözlerinin kısaltılmışı.

Emmy

Her yıl ‘Academy of Television Arts and Sciences’ tarafından dağıtılan ve sinemadaki OSCAR ödülüne tekâbül eden ödül.

Emulsion

Duyarkat, Emülsiyon

Emulsion Batch

Emülsiyon Partisi
Emülsiyon yaması, filmin üzerindeki sayı serisidir ve Emülsiyon Türü’nden sonra gelir. Film yapıldığında, her yamaya belirli bir dizi verilir, böylece belirli bir yamayla tek bir dizi çekebilirsiniz. Elbise olarak kesilen pantolon ve ceketin farklı kumaşlardan kesildiği bir takım gibi, farklı emülsiyon yamalarıyla çekilen bir dizi de biraz farklı olabilir. Bireyden bireye geçişte, tabii ki, bu önemli değildir. (Ve yamalar kendileri son yıllarda daha tutarlı hale geldi, bu nedenle onları karıştırmak şu anda daha az bir günah.)

Emulsion Leader

Emülsiyon Lideri
Plastik liderin aksine, emülsiyon lideri çimento yapıştırılabilir.

Emulsion Number (Batch Number)

Emülsiyon Numarası

Emulsion Speed

Duyarlık, Emülsiyon Hızı

Emulsion Type

Emülsiyon Türü
Bir filmin emülsiyon türü, emülsiyonunun bileşimine atıfta bulunur, hızlı, yavaş, tane, ince tane, renkli, pastel, siyah-beyaz veya renkli, gün ışığına dengelenmiş, tungsten dengeli vb. olup olmadığını belirler. Emülsiyon türü bir numara ile temsil edilir. Kodak için bu, 7248 gibi dört numaralı bir dizi, “72” her zaman 16mm kamera stoğunu temsil eder ve aynı emülsiyon türü 35mm’de 5248’de bulunur, “52” 35mm’nin belirtimidir. Fuji, filmin emülsiyon türünün biraz daha açık olduğu bir sistem kullanır, örneğin 250D, gün ışığına dengeli bir film ve 250 Pozlama İndeksine sahip bir filmdir. Bir stok seçerken film hızı ve renkli film durumunda film gün ışığı veya tungsten olup olmadığı, belirli bir emülsiyon türünü seçme nedenleridir. Belirli bir görünüm elde etmek için, Kodak Vision veya Fuji film gibi kullanılabilir. Genellikle bir projede birkaç farklı emülsiyon türü kullanılır, gece sahneleri için hızlı, gündüz sahneleri için yavaş vb. Ancak, eğer yeni bir şey denemiyorsanız, bir emülsiyon türü ile tek bir kesintisiz diziyi çekmek iyi bir fikirdir.

End Credits

Son Jenerik

End Slate

Klaket Sonda

Enfant Terrible

Çocuk Dehası
Korkunç bebek anlamına gelen bir Fransızca kelime. Genellikle kaba veya bencil olan genç bir yönetmene atıfta bulunur. Bu genellikle yenilikçi olan ancak geleneksel olmayan teknikleri kullanan bir yönetmendir.

Ensemble

Toplu Oyuncu Kadrosu
Gerçekten belirgin başrol olmadan büyük bir kadroya sahip bir film ve genellikle karakterlerle ilgili çoklu hikayeler içerir; aynı zamanda kelime anlamıyla “filmde yer alan aktör grubu (ve bazen yönetmenler, tasarımcılar ve ekip)” demektir.

Epic

Destan

Epiphany

Aydınlanma
Bir filmin baş karakterinin aniden yaşadığı, genellikle doruktan hemen önce veya sonra gerçekleşen ani bir manevi içgörü anı.

Equalizer

İstenen sesi elde etmek için ses frekanslarını şekillendiren ayarlama aracı.

Equity (Actors Equity)

Tiyatro ve sinema oyuncuları birliği. Bak. SCREEN ACTORS GUILD.

Established

Kameranın, daha önceki çekimlerde gördüğü kişi veya eşyalar.

Establishing Shot

Tanıtma Planı

Estar Base

Estar Taban
Polyester Base için bir marka adı.

EVF/Electronic Viewfinder

Elektronik Görüntüleyici (EVF)
Dijital bir kameraya takılan elektronik bir vizör, karenin nasıl görüleceğini görmek için.

Exchange

Bölge

Exciter Lamp

Exitasyon Lambası

Executive Producer

Genellikle, filmin finanse edilmesinden sorumlu kişiye verilen unvan. Kimi zaman yapım sorumlusuna (UNIT PRODUCTION MANAGER) veya yapıma ortak bir kişiye de verilir.

Exhibitor

Gösterici/ Film Göstereni
Bir sinema sahibini ifade eden bir terim.

Expendables

Ampul, bant, filtreler gibi bir film yapımı için satın alınan ve muhtemelen tekrar kullanılabilecek malzeme, demirbaş.

Experimental Film

Deneysel Film
Genellikle kâr amacı gütmeyen, düşük bütçeli veya bağımsız bir filmi ifade eder ve geleneksel film yapımını, kamera teknikleri, görsel, ses, kurgu ve/veya oyunculukta sıradışı veya daha önce görülmemiş yöntemleri kullanarak sorgular.

Exploitation

İşletme
Bir filmin ilan, reklam, satış ve promosyonu.

Exploitation Film

İş Filmi
Bolca seks, şiddet vd. unsurları içeren ve reklamı bunlara dayandırılan film.

Exposed Film

Pozlanmış Film
Kamerada pozlandırılmış, fakat henüz laboratuarda yıkanmamış film. Bak. LATENT IMAGE.

Exposition

Açıklama/ Maruzat
Hikayenin olaylarını ilerletmek için önemli arka plan bilgilerinin, hareketler veya diyalog yoluyla iletilmesi. Ayrıca, bir filmin hikayesini kurabilir. Ana sorunu veya karakterler için nelerin tehlikede olduğuyla ilgili bilgiler içerebilir. Ekspozisyon yazmak, senaryoya organik bir şekilde entegre etmek özellikle zordur.

Exposure

Poz
1) Fotoğrafik malzemeyi etkileyen ışık yoğunluğu ile bu ışığın duyarkat üzerine düşme süresinin sonucu.
2) Bir planın çekimi için kullanılan diyafram ayarı. Bak. F-STOP, T-STOP, EMULSION SPEED.

Exposure Index

Pozlama İndeksi
Belirli bir film türünün ışığa olan duyarlılığıdır. Film Hızını ölçmek için kullanılan belirli bir sayıdır. Filminiz kutu veya film kutusunda bir E.I. numarasını film hızı olarak listeleyecektir. Light metredeki A.S.A. ve I.S.O. ile aynıdır.

Exposure Meter (Light Meter)

Işıkölçer, Pozometre
Konuya gelen veya konudan yansıyan ışık yoğunluğunu ölçmekte kullanılan araç. Bak. PHOTOMETER.

Expressionism

Ekspresyonizm
Gerçekliği setler, kostümler, kurgu ve aydınlatma yoluyla bozmayı içeren film tekniği. Bu, karakterlerin veya filmin yapımcısının iç duygularını yansıtmak amacıyla kullanılır. Almanya’da 1920’lerde ve ’30’larda popülerleşti, genellikle dramatik aydınlatma, grotesk çekimler ve karanlık görsel görüntülerle karakterizedir.

Ext.

Exterior (Dış) sözcüğünün kısaltması.

Extension Tube

Uzatma Tüpü
Bir objektif ile kameradaki objektif yuvası arasına takılan, böylece objektifi, film planından normalden daha fazla uzaklaştırarak, yakın plan bir çekimde net yapabilmeyi sağlayan ara parça.

Extension Tubes

Uzatma Tüpleri
Bu, herhangi bir uzun lensi ultra yakın çekimler için bir makro lens haline getirmenin kullanışlı bir yoludur. Bunlar, kamera ile lens arasına monte edilen boş metal tüplerdir. Tipik olarak farklı uzunluklarda bir set içinde gelirler ve birleştirilebilir. Bir uzatma tüpü kullanırken biraz ışık kaybedilir, bu nedenle lensi biraz açmak iyi bir fikirdir. Belirtilmelidir ki geniş lenslerle kullanıldığında çalışmazlar.

Exterior

Dış
Her türlü kapalı yer dışında, açık havada yapılan çekim.

Exterior/EXT.

Dış Mekan/EXT.
Slug satırında kullanılır ve sahnenin dış mekanlarda geçtiğini belirtir.

Extra

Figüran
Filmde konuşması ve kalabalık içinde kendini belirtecek oyunu olmayan oyuncu. Bak. BACKGROUND, ATMOSPHERE, SILENT, SCREEN EXTRAS GUILD.

Extra/Background Performer

Yardımcı Oyuncu/ Figüran
Filmde fark edilmeyen, genellikle kalabalığın bir parçası veya bir restorandaki müşteri gibi bir rolde görünen bir aktör. Genellikle bir ekran kredisi almazlar ve şu anda Arka Plan Oyuncuları olarak adlandırılırlar.

Extreme Close-Up

Aşırı Yakın Çekim
Konuyu inanılmaz yakından çeken bir yakın çekim. Birçok durumda, konunun dış kısımları çerçeveden çıkartılır. Aşırı yakın çekimler genellikle oyuncuları göstermek için gözlerini, ağzını veya vücudun başka bir tekil bölümünü sergilemek için yapılır.

Extreme Long Shot

Aşırı Uzak Çekim
Bir kuruluş çekimi olarak hizmet edebilir ve oldukça uzaktan alınır. Bu, birisinin izlediğini, gözetlediğini veya gözlemlediğini hissettirebilir.

Extreme Long Shot (ELS)

Çok Genel Plan
Bir sahnenin hayli uzaktan üst veya alt açıdan çekildiği ve genel tanıtım amaçlı plan.

Eye Level Shot

Göz Hizası Çekimi
Bir çekimde bir konunun veya nesnenin filmin içindeki başka bir konumu görüntüleyen bir çekim, konunun göz seviyesinden alınır.

Eye Line

Bakış Çizgisi
Bir oyuncunun görüş çizgisi. Oyun sırasında dikkatinin dağılmaması için bu çizgideki kişiler ve eşyalar azaltılır. Oyuncunun ana plandaki (MASTER SHOT) bakış çizgisi ile örtü plandaki (COVERAGE) bakış çizgisinin aynı yönde olması, dikkat edilmesi gereken bir noktadır.

Eyeline Match

Göz Hizası Eşleştirme
İki çekim arasındaki bir kesimde, ilk çekimde sunulan karakterin, ikinci çekimde sunulan bir nesneye baktığı bir illüzyonu gösteren bir kesim.

F

F-Stop

Diyafram F Durağı
Bir lensin diyaframının (ışığı içeri sokan açıklık) boyutunu ölçen ölçek; yaygın f-stop’lar 1.4, 2, 2.8, 4, 5.6, 8, 11, 16 ve 22’dir; sayı ne kadar küçükse, açıklık o kadar büyük ve daha fazla ışık geçirir.

F-Stop, F-Number

Bir objektif üzerinde diyafram açıklığını gösteren rakamlar. Objektifin odak uzunluğunu diyafram açıklığının çapına bölerek bulunur. Bak. DEPTH OF FIELD, T-STOP.

Fade

Erime

Fade In/Fade Up

Açılma, Belirme

Fade Out/Fade Down

Karama, Erime

Farce

Fars
Hafif, neşeli, genellikle hızlı tempolu, kabaca komik, yapay ve ‘aşırı’ bir komediyi ifade eder ki bu genellikle bir durumu geniş şekilde hicveder, eğlendirir, abartır veya olası olmayan bir stok durumu aşırı bir şekilde sunar, genellikle şakalar, düşmeler ve diğer fiziksel numaralarla karakterizedir.

Fast Film

Hızlı Film

Fast Motion

Hızlı Hareket
Bir sahneyi vurgulamak veya dramatik bir etki yaratmak için kullanılan bir kamera cihazı veya efekti, sahneyi normal 24 karelik saniye hızında çalışan bir filmle çekip ardından standart hızda geri yansıtarak normalden daha hızlı hareket ediyormuş gibi bir etki yaratır; genellikle komik bir etki için kullanılır.

Fast-Cutting

Hızlı Kurgu
Ardışık hızlı çekimlerden oluşan bir film düzenleme tekniği. Bunlar, genellikle kısa bir süre için süren staccato çekimler olarak bilinir ve hızlı bir tempolu etki yaratmak için kullanılır.

Fast-Motion

Bak. ACCELERATED MOTION.

Favor On

Kamera Odak Noktası
Favor On, kameranın bir çekim içinde belirli bir konuya veya eyleme odaklandığı veya vurguladığı durumdur.

Favoring

Kameranın veya mikrofonun oyunculardan birine yakın olmasından dolayı bu oyuncuya daha fazla önem verildiği durum.

Favour On

Favoride
Kameranın bir çekim içinde belirli bir konuya veya eyleme odaklanması veya vurgulaması.

Feature (f)

Desteklemek, özel itina göstermek.

Feature (i)

En az 85 dakika süren sinema filmi.

Feature Film

Uzun Metraj Film
Tam uzunluktaki bir sinema filmi, genellikle 60 dakikadan uzun, ancak genellikle 90-120 dakika.

Feature Length

Yaklaşık 85 dakika süren sinema filmi gösterim süresi.

Yardımcı Oyuncu
Yardımcı rollerden birini oynayan ve jenerikte adı günlük oyuncuların adından önce yazılan ve onlardan daha yüksek ücret alan bir oyuncuyu belirtmek için kullanılan gayrı resmi terim. Yardımcı oyuncular filmin ana karakteri değildir fakat sözlü oyuncu (Speaking Cast) olarak kabul edilirler ve bütçede ve döküm sayfalarında böyle işaretlenirler.

Featurette

Kısa Film (Tanıtım Amaçlı)
1970’lerden önce genellikle bir filmin sergilenmesi için tiyatro sahipleri tarafından kullanılan bir terim, genellikle bir “yapım aşaması” veya “kulisseleri” mini belgeseli veya genellikle bir filmi tiyatrolarında sergilemek için gösterilen bir uzatılmış fragman olarak kullanılan 20 ila 45 dakika süren bir filmi ifade etmek için kullanılır. 1990’lı yıllarda ve 2000’li yılların başlarında bu özellikler genellikle DVD’lerde yayımlandı. Şu anda bu özel özellikler büyük ölçüde YouTube’da bir filmin tanıtımı için yayınlanıyor ve akış platformları ve VOD’a giden yolda tanıtım yapılıyor.

Feel Good Film

İyi Hissettiren Film
Genellikle neşeli, neşeli bir komedi veya romantizm ki sonunda izleyiciyi memnun eden bir sona ulaşır. Bazen bu terim küçümseyici bir şekilde kullanılır.

Femme Fatale

Fatal Kadın
Bir filmin karakterini tanımlamak için kullanılan bir terim, Fransızcadan kelime kelime “ölümcül bayan” anlamına gelir.

Field of View

Görüş Alanı
Kamera objektifinin görüş açısı.

Fill

Amors
Bir plan veya ses şeridi eksikse, ses eşlemesini bozmamak için kurguda onun yerine iş kopyasına eklenen boş film parçası.

Fill Light (Filler Lights)

Dolgu Işığı
Gölgeleri aydınlatmak ve bazen ana ışığın yarattığı sert aydınlatmayı yumuşatmak için kullanılan lambalar.

Film

Film
1) Sinemada gösterilen film.
2) Fotoğraf görüntüleri saptamak için kamerada, saptanmış görüntüleri perdeye yansıtmak için de projektörde kullanılan, asetat tabanlı, bir yanı duyartabaka kaplanmış, hareketini sağlayan tamburlardan geçmesi için kenarları delikli şerit.

Film Archive

Film Arşivi
Film koleksiyonlarının depolanıp korunduğu ve araştırma ve diğer amaçlarla filmlerin seyredilebildiği yer.

Film Cement

Film Yapıştırıcı
Bir yapıştırıcı değil, aslında iki film parçasını eriten ve birleştiren bir kimyasal olan bir sıvı.

Film Clip

Bir filmden alınan ve reklam, tanıtım gibi amaçlarla kullanılan kısa bölümler (That’s Entertainment’ filmindeki gibi).

Film Conventions

Film Konvansiyonları
Bir filmin içindeki birçok öğe (müziğin kullanımı, ses, setler, kostümleme, senaryo yazma, kamera açıları, çerçeveleme, çekim süresi, bir karakterin hareketleri vb.) bir ‘dil’, ‘gramer’ veya kodu konuşur ki, kullanıldığında film yapımcısı izleyiciye hikaye ve karakterler hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olur.

Film Gauge

Film Kalınlığı
Bir kamera kullanılan bir film şeridinin (milimetre cinsinden) genişliğini ölçen bir terim.

Film Grain

Film Tanesi
Bir filmin emülsiyonunda veya kaplamasında bulunan ışığa duyarlı bir malzeme. Bu, ince taneli bir estetik oluşturur, daha fazla ışıkta film yapmak için gereklidir veya düşük ışıklı sahneler için tercih edilen iri bir estetik oluşturur.

Film Leader

Amors

Film Loader

Kamera kasetlerini doldurup boşaltmakla görevli kamera ekibi elemanı.

Film Magazine (Magazine)

Kaset

Film Music

Bak. SCORE.

Film Noir

Film Noir (Karanlık Film)
Fransızca bir kelime olan “siyah film” anlamına gelir. 1940’larda karanlık konuları, kasvetli tonları ve düşük anahtar aydınlatması ile popüler olan bir türdü. Genellikle baş kahraman bir anti-kahraman veya özel dedektifti. Maltese Falcon bir film noir örneğidir.

Film Plane

Kamera gövdesinin dışında, bir halkanın merkezinden gecen dikey bir çizgiden oluşan bir sembolle belirtilen filmin kızaktaki konumu.

Film Speed

Film Hızı
Verilen bir film stokunun uygun pozlama için ışığa duyarlılığı. Bu, emülsiyondaki gümüş haloitlerin boyutunun bir sonucudur, tane ne kadar büyükse, pozlama için daha az ışık gereklidir. Film stokları genellikle hızlı veya yavaş olarak adlandırılır, hızlı bir film büyük taneli ve daha az ışık gerektirir, yavaş bir film ise daha küçük taneli ve daha fazla ışık gerektirir.

Film Stock

Film Stoku
Bir filmin ölçüsü veya boyutu ve film hızına atıfta bulunur. Ayrıca, fotoğrafik görüntülerin daha sonra depolanacağı kullanılmamış, pozlanmamış filmi ifade edebilir. Farklı film stokları arasında tungsten ve gün ışığı bulunmaktadır.

Film Stock/Raw Stock

Ham Film
Pozlanmamış ve yıkanmamış film.

Film Within a Film

Film İçindeki Film
Özellikle bir filmde bir film olma anlatım yaklaşımı; bazı durumlarda karakterler ‘film içindeki film’in farkındadır ve dördüncü duvarı kırar ve içine girer veya etkileşimde bulunur, ayrıca bir alt film veya resim içinde resim olarak da adlandırılır.

Filmic

Bak. CINEMATIC.

Filmmaker

Film Yapımcısı/ Yönetmen
Bir film yaratımı üzerinde önemli bir derecede kontrolü olan bir kişi veya kişiler için kullanılan genel bir terim.

Filmography

Filmografi
Oyuncuların, yönetmenlerin veya diğer ekip üyelerinin işlerini içeren geniş kapsamlı (genellikle yıla göre kronolojik) bir liste; ayrıca belirli bir tür veya konu için filmlerin bir listesi olabilir.

Filter

Filtre
Kameranın veya baskı makinesinin objektifi önüne konduğunda, tayfın belirli dalga boyundaki bölümlerini emen, renk dengesizliğini düzelten veya ışığı dağıtan şeffaf, beyaz veya renkli, cam veya jelatin levha.

Filter Factor

Filtre Faktörü
Filtre kullanılmayan durumda belirlenen doğru pozlamanın, filtre kullanıldığı zaman da elde edilebilmesi için çarpılması gereken rakam. Filtrenin ışık emici özelliğinden dolayı pozlamanın bu oranda arttırılması gerekir.

Final Cut

Son Kurgu
1) Kopyaların basılmasında kullanılacak negatifin kesimi için örnek olacak iş kopyasının kurgulanmış son hali.
2) Bir yönetmen veya yapımcının kontratı tartışılırken, gösterime girecek kopyaların şekil ve içeriğinde kimin söz sahibi olacağını belirten madde. Bak. WORK PRINT, DIRECTOR’S CUT.

Financing

Finanse Etmek
Bir film projesi için parasal destek.

Financing Entity

Bir filmin yapımı için para ödeyen kişi veya şirket.

Financing Fees

Projeyi finanse eden kişi veya şirkete ya da bu finansı sağlayan kişiye ödenen para. Bak. EXECUTIVE PRODUCER.

Fine Cut

İnce Kurgu
İş kopyasının, kaba kurgudan sonra daha geliştirilmiş kurgusu. Bak. EDITING.

Fine Grain

İnce Gren
1) Bir tür duyartabaka.
2) Dup negatif üretiminde kullanılan ve duyartabaka hızı değil, netlik kalitesi önemli olan bir siyah-beyaz pozitif.

First Assistant Cameraman

Birinci Kamera Asistanı
Kamera malzemesinin sağlıklı durumda olmasından sorumlu, objektifleri takıp çıkaran, kamera veya oyuncu hareket halindeyken net takibini (mizopuan) yapan, oyuncunun duracağı yerleri işaretleyip, bunların kameraya uzaklığını ölçen ve net ayarlarını buna göre yapan kamera ekibi elemanı. FIRST ASSISTANT DIRECTOR BİRİNCİ YÖNETMEN

First Cut

Bak. Director’s Cut.

First Dollar

Bir filmin, gösterimden sağladığı ilk kazancı belirten terim. Brüt kâr ortakları ve dağıtımcı, bu paradan kendi paylarını alırlar. Net kâr ortakları ise, film maliyetini kurtarana kadar beklerler.

First Draft

İlk Taslak

First Run

İlk Gösterim, Birinci Vizyon

Fish-Eye Lens

Balık Gözü Lensi
Konuları ultra geniş açılardan filme alan aşırı bir lens türü. Ayrıca, neredeyse sonsuz bir derinlik alanına sahip, lineer boyutları bozan, pratikte sıfır bir odak noktasına sahip olan bu lensin özelliklerine de sahiptir, bu da daha kavisli bir görüntü elde eder.

Fish-Out-of-Water Story

Suda Balık Olmayan Hikaye
Genellikle komik olan bir filmde, ana karakterin yeni veya tanıdık olmayan çevrelerde veya durumlarda ‘kültür şoku’ ile yüzleştiği bir hikaye.

Fisheye Lens

Balıkgözü

Fishpole

Üstünden mikrofonlar sarkıtılan uzatma çubuğu. Bum kullanmaya uygun olmayan yerlerde işe yarar.

Fixed Focal Length Lens

Sabit Odak Uzunluklu Lens
Prime Lens olarak da bilinen sabit odak uzaklığı lens.

Flack

Reklam görevlisi, basın ajanı için argo terim. FLAG

Flag

Flama
Tüm farklı boyutlarda ışığı engellemek için kullanılan bir metal çerçeveye gerilmiş siyah, ışığı emen bir bez (duvetyne).

Flange

Flanş
Kurgu odasında film bobinlerinin düzgün sarılmasını kolaylaştırmak için anrulöze takılan madeni veya plastik disk.

Flare

Refle
Parlak bir cisimden kaynaklanan ve görüntüde hale oluşmasına sebep olan parıltı. Mat sprey kullanarak giderilir veya azaltılır. Bak. BLOOM.

Flash (f)

Özellikle gölge alanlardaki pozlamayı arttırmak için pozlanmamış filmi çok kısa bir süre, çok zayıf bir ışığa göstermek. Bu işlem, kontrastı azaltır. Genellikle laboratuarda yapılan hassas bir işlemdir.

Flash (i)

Flaş Plan
Dramatik etki için kullanılan çok kısa bir plan.

Flash Frame

Flaş Kare
Genellikle tek bir kare kadar kısa bir çekim veya görüntü, neredeyse algılanamayan veya bilinçaltı olan, bir şok veya ani dramatik etki yaratma niyetiyle iki diğer çekim arasına eklenir.

Flash Frames

Start / Stop Kare

Flash in the Pan/ Fifteen Minutes of Fame

Kısa Süreli Başarı/ 15 Dakikalık Şöhret
Altın arama deneyiminden elde edilen geçici, geçici başarı veya tanınma. Pop sanatçısı/resim sanatçısı Andy Warhol, 1960’ların sonlarında, herkesin 15 dakikalığına ünlü olabileceğini ve bir ‘taçlandırma anı’ yaşayabileceğini öngördü.

Flash Pan (Swish, Whip Pan)

Yıldırım Pan

Flash-Forward

İleri Zaman Flash’ı
Bir geriye dönüşün zıttıdır. Hikayenin doğal sırasını keser ve gelecekte ne olacağını gösterir. Bir flash-forward aynı zamanda geçmişten günümüze gidebilir.

Flashback

Geriye Dönüş, Flaşbek

Flashforward

Dramatik etki amacıyla veya hikâye gereği, olayların kronolojik sırasında geleceğe doğru yapılan sıçrama.

Flat

1) Negatifte veya Kopyada kontrastı veya alan derinliği çok az olan görüntü.
2) Bir setin hareketli geniş bir bölümü.

Flat Print

Düz Kopya
Normal projektörler için basılan standart kopya. Karşıtı, sıkıştırılmış kopyadır. Bak. ANAMORPHIC LENS, WIDE SCREEN.

Flat Rate

Götürü Ücret
Bir hizmet karşılığı ödenen sabit ücret. Gündelik veya haftalıktan farkı, fazla mesai ödenmemesidir. Bir yapımcı, mesailerle uğraşmaktansa, pazarlıkta ücretleri götürü tespit etmeye çalışır.

Flatbed

Movioladakinin tersine, film ve ses bobinlerinin yatay olarak geçtiği kurgu masası. Birden fazla bobini eşzamanlı geçme olanağı sağlar. Bu tip masalarda en tanınmış markalar STEENBECK ve KEM’dir.

Flatness of Field

Alan Düzlüğü
Bir negatifin merkezinde ve kenarlarında aynı keskinlikte görüntü veren bir objektifin kalitesi.

Flex-Fill

Esnek Dolgu
Kullanılmadığında katlanabilen esnek bir halka üzerine monte edilmiş yuvarlak bir kumaş yansıma kartı.

Flicker

Obtürasyon, Kırpişma
Bir film saniyede 24 kareden düşük bir hızla gösterildiğinde meydana gelen can sıkıcı durum. Bak. PERSISTENCE OF VISION. FLOODLIGHT (FLOOD)
1) Bir setin geniş bir bölümünü aydınlatan çok güçlü ışık kaynağı.

Flood Light

Sel Işığı
Bir sette genel yayılan ışık sağlayan lamba.

Floor

Plato
Bir sesli stüdyonun (SOUND STAGE) çekim yapılan bölümü.

Flop/Bomb

Başarısız Film/ Buz Gibi Düşmek
Gişede başarısız olan bir film.

Fly

1) Bir setin üstünde iplere asılı dekor.
2) “Bu iş olacak mı, yürüyecek mi?” (Do you think this deal will fly?)

Focal Length

Odak Uzunluğu
Bir merceğin merkezi ile uzaktaki bir cismin görüntüsünün berrak olarak belirdiği kritik odak noktası arasındaki uzaklık. Odak uzunluğu ne kadar kısaysa, görüş açısı o kadar geniştir.

Focal Plane

Odak Alanı
Bir objektifin verdiği görüntünün net olarak belirdiği alan. Filmin tam bu alanda bulunması gerekir.

Focal Settings

Net İşareti
Hareketli zor çekimlerde netliği takip edebilmek amacıyla odaklayıcının (birinci kamera asistanının), önceden ölçüp belirlediği noktalar için objektifin net halkasına koyduğu işaretler. Bak. FOLLOW FOCUS, FOLLOW SHOT.

Focus

Odak
Bir görüntüdeki belirginlik veya keskinlik derecesi. Bir fiil olarak, bir lensin ayarlanması veya manipüle edilmesi ile çok daha keskin bir görüntü oluşturmakla ilgilidir. Sığ, derin veya yumuşak bir odak olabilir.

Focus (f)

Net Yapmak
Keskin, net bir görüntü elde etmek için bir objektifi ayarlamak.

Focus (i)

Odak
Bir objektiften geçen ışık ışınlarının bir görüntü vermek için birleştiği nokta.

Focus Puller

Birinci Asistan, Odaklayıcı
Objektif ile oyuncu arasındaki uzaklığı bir şerit metre ile ölçerek tespit eden ve buna göre net ayarını yapan kamera ekibi elemanı. Kamera ve kamera malzemesinden, öbür kamera asistanları kadar o da sorumludur. Bak. FIRST ASSISTANT CAMERAMAN, SECOND ASSISTANT CAMERAMAN.

Fog

Sis
1) Yanlışlıkla ışık almasından dolayı filmde beliren yoğunluk.
2) Görsel etki için bir sahnede sis makinesiyle yaratılan hava yoğunluğu.

Fog Filter

Fog Filtresi
Sis etkisi yaratmak için objektifin önüne konulan dağıtıcı filtre.

Fog Machine

Sis Makinesi
Sis etkisi yaratmak için yere çöküp kalan soğuk duman üreten özel etki aracı.

Foil

Karşıt Karakter
Kişilik karşılaştırması veya karşıtlık için kullanılan bir oyuncu rolü, genellikle ana karakter veya baş karakterle, bir karakter özelliğini göstermek ve vurgulamak amacıyla.

Foley

Ses Etkisi
Bir dublaj stüdyosunda kaydedilip sonra filmdeki yerine kurgulanan insan hareketleri sesi veya ses etkisi. Bir kovalamaca sahnesinin inandırıcı olması için, sahneyi izleyen ‘foley’ sanatçısı (efektör), oyuncunun hareketlerini taklit ederek sesler çıkarır (ayak sesi, nefes nefese soluk sesi, bir et parçasına vurarak yapılan yumruk sesi gibi). Bak. STREAMER. FOLEY ARTIST

Foley Artist

Foley Sanatçısı
Bir filmin prodüksiyonunun montaj ve son üretim aşamasında çalışan bir birey. Bu kişi, bitmiş ürüne senkronize olması için silah sesleri, adımlar ve yumruklar gibi olay seslerini ekler veya oluşturur.

Foley Stage

Bir film için gerekli ses etkilerinin yaratılması için çeşitli zeminler ve araçlarla donatılmış dublaj odası.

Foley Studio

Etki Stüdyosu

Foley Tracks

Etki Bandı

Follow Focus

Net Takibi, Mizopuan

Follow Shot

Takip Planı

Follow-up

Devam Filmi
Bir devam, bağımsız olarak film veya sinematik bir çalışmadan bağımsız olarak gelir.

Following Shot/Tracking Shot

Takip Çekimi/ Takip Edilen Çekim
Bir çekimin çerçevesi, hareket eden bir figürü veya konuyu takip eder ve ekranda tutar.

Foot (Tail)

Film bobininin (REEL) sonu.

Foot Candle

Ayak Mum
Işık ölçümü. Bir foot candle, bir mumun bir ayak uzaklıktaki ışığıdır. Birçok ışık ölçer, kullanılan filmin hassasiyetine dayanarak bir başlangıç değeri olarak foot candles kullanır, (Çeşitli film hızları olduğundan, bir film hızından diğerine aynı foot candle miktarı farklı bir f-stop’a yol açmayabilir.)

Footage

Fit ve inç yerine fit ve kare birimiyle belirtilen film şeridi uzunluğu. 35 mm filmde 16 kare bir fut (ayak) uzunluktadır. 24 kare/saniye hızda bir saniyede 1 fut + 8 kare film geçer.

Footage Counter

Metraj Göstergesi

Footcandle

Bir mum gücündeki bir ışık kaynağından bir fut uzaklıktaki cisme düşen ışık yoğunluğu.

For Your Consideration/FYC

Dikkate Alınması İçin
Genellikle stüdyoların “Oscar’a değer” filmleri (ve onların oyuncuları ve yapımcıları) için özel ticari reklamlarda kullanılan bir ifade. Bu ifade, sınırda olan filmler ve/veya daha az bilinen bağımsız çabalar ve muhtemelen ek tanıtım olmadan göz ardı edilecek daha az bilinen oyuncular için Oscar adaylığı yaratmak için kullanılır.

Forced Call

Bir oyuncuyu veya ekip elemanını, gerekli en az dinlenme süresi dolmadan yeniden işe çağırmak.

Forced Perspective

Zorla Bakış Açısı
Büyük bir mesafe hissi yaratmak veya bir alanı çok daha büyük göstermek için kullanılan bir teknik; zorlanmış perspektif, büyüklükte değişen nesnelerin belirli mesafelerde yerleştirilmesiyle oluşturulur, bu da nesnelerin uzaklık içinde kaybolma etkisini yaratır.

Foreground

Ön Plan
1) Setin, kameraya en yakın olan bölümü.
2) Görüntüde en önde gözükenler.

Foreign Distribution

Bir filmin yabancı ülkeler salonlarında gösterime sunulması, yabancı ülkelerde işletilmesi.

Foreign Film/International Film

Yabancı Film/ Uluslararası Film
Ağırlıklı olarak İngilizce olmayan bir dilde diyaloğa sahip uzun metrajlı bir film.

Foreign Sales Rep

Bir filmi yabancı ülkelere satma veya bu ülkelerde işletme yetkisi verilen kişi veya şirket.

Foreign Version

Filmin çekildiği ülkenin dilinden başka bir dilde gösterilmesi için hazırlanan dublajlı veya alt yazılı kopya. Kimi filmlerin kurgusu da dış pazarların şartlarına göre değiştirilir.

Foreshadowing

Önceden İşaret Etme
Bir hikayede gelecekteki bir olayın ipucu veya belirtisini vermek için kullanılan bir edebi cihaz. Bu, merak, gerilim ve hatta film veya romanın sonunda anlatısal uyum geliştirmek için çok etkili bir araç olabilir.

Format

Filmin perdeye yansıtılan görüntüsünün boyu ile yüksekliği arasındaki orantı. Bak. ASPECT RATIO.

Four-Wall

Bir filmin gösterimini yapmak için bir sinema salonunu götürü bir ücretle kiralamak. Bağımsız yapımcıların yaptığı küçük bütçeli veya sanat filmlerinin seyirciye ulaşması veya bir dağıtımcı bulması için uygulanan bir yoldur.

Fourth Wall

Dördüncü Duvar
İzleyicinin filmi izleyebildiği illüzyon, hayali düzlem. Karakterlerin veya anlatının dördüncü duvarı kırması, izleyicilere gerçekten bir film izlediklerini bildirme olasılığı vardır.

FPS

Bak. Frames Per Second Frame (i) Kare
Bir film şeridindeki her bir görüntü. Bu görüntüler 24 kare/saniye hızla perdeye yansıtıldığında, normal bir hareket duygusu uyandırırlar.

Frame

Kare
Bir kare, tek bir görüntüdür. Film yapısının en küçük kompozisyon birimidir. Hareketli resmi oluşturmak için bir dizi çerçeve hızlı bir şekilde gösterilir.

Frame (f)

Çerçevelemek
1) Kameranın bakacından (vizör) izleyerek görüntüyü düzenlemek.
2) Film şeridini projektörün veya kurgu makinesinin kızağına yerleştirirken, karenin (görüntünün) bütünüyle perdede görünebileceği şekilde ayarlamak.

Frame Counter

Kare Sayacı
Bir kamera, projektör veya baskı makinesinde, filmin kaç karesinin pencereden geçtiğini belirten gösterge.

Frame Down

Perdede görüntünün alt kısmı kesildiği zaman makinistin yaptığı hareket. Projektörün kızağı aşağı hareket ettirilerek perdedeki görüntü ortalanır.

Frame Handles

Kare Kulpları
Her çekimin başlangıcında ve sonunda kullanılan, bir uygulamadan diğerine değişen tam sayıda ek kare olan frame handles, özellikle optik baskı için orijinal malzeme hazırlanırken kullanılır, örneğin Zero Cut yöntemiyle büyütme veya üst üste binmiş bir başlık oluşturulurken.

Frame Line

Kare Çizgisi
Çerçeveler arasındaki küçük boşluk. İki çekimin ayrıldığı ve birleştirildiği yerdir.

Frame Rate

Kare Hızı
Film stokunun kameradan geçtiği hız. Çoğu modern filmler 24 kare/s hızında çalışır. Eski filmler 18 fps’de çalışırken, bugün yapılan bazı filmler 48 veya 96 fps’de çekilebilir.

Frame Up

Projektör kızağını yukarı kaydırarak perdede görüntüyü ortalamak. FRAME DOWN’ın tersi.

Frames Per Second (FPS)

Kare/Saniye

Framing

Çerçeveleme
Bir çekimin nasıl kompoze edildiği ve konuların ve nesnelerin film görüntüsünün sınırları veya çerçevenin kullanımı ile çevrildiği şekildir. Düşük açılı ve yüksek açılı çekimler gibi kamera açıları, çerçevelemeye katkıda bulunur; reframing, kameranın kısa panning veya eğme hareketleri yaparak karakterin hareketlerine ayak uydurmasına ve onları ekranda, merkezde ve çerçevede tutmasına yöneliktir.

Freelance

Bağımsız, Serbest Meslek

Freeze Frame

Donuk Kare

French Flag

Fransız Bayrağı
Bir flare durumunda objektifi ışıktan gölgelemek için kullanılan, kameraya monte edilmiş, pozisyonlandırılabilir bir kol ile birlikte gelen küçük siyah metal bayrak.

Fresnel

Fresnel
Farklı boyutlarda gelen sert mercekli bir ışıktır. Her fresnel boyutunun farklı bir takma adı vardır.

Fresnel Lens

Frenel Mercek

Friction Head

Friction Başlık

Fringe Benefits

Maaştan ayrı ve genellikle nakit olmayan ek ücret. Bak. PERK.

Fringe Rates

Bir çalışana ücretin dışında yapılan sağlık primi, kira yardımı gibi ödemeler.

Front Car Mount

Araba Montürü
Bir arabanın kaputuna takılan ve kamerayı taşıyan düzenek. Bunun yardımıyla arabanın içinde veya dışında geçen olay, araba hareket halindeyken filme alınır.

Front Credits

Baş Yazılar, Baş Jenerik
Bir filmin yapımına başlıca katkıda bulunanların önem sırasına göre listesi. Genellikle: dağıtım şirketi, yapımcı veya yapım şirketi, bir (yönetmenin adı) filmi, yıldız oyuncuların adları, filmin adı, önemli rollerdeki oyuncuların adları, kast sorumlusu, kostüm tasarımcısı, besteci, kurgucu, görüntü yönetmeni, yapım tasarımcısı, senaryo yazarı, yapımcı ve en sonda yönetmen şeklinde sıralanır.

Front Projection

Önden Projeksiyon
1) Sinema salonlarında perdenin arkasından yapılan projeksiyondan (REAR PROJECTION, BACK PROJECTION) daha parlak bir görüntü veren, perdenin önünden yapılan projeksiyon.
2) Önceden çekilmiş bir görüntüyü özel bir perdeye yansıtarak bu görüntü önünde oynayan bir oyuncuyu filme almak için kamera objektifi aksında gösterim yapan düzenek.

FS

Full Shot sözcüklerinin kısaltması.

Full Coat

Manyetik demir oksitle kaplanmış 35 mm film tabanı. Kurgucunun görüntüyle sesleri eşleyebilmesi için, çekimde kaydedilen sesler, bu bantlara aktarılır. Etki veya dublaj stüdyolarında sesler doğrudan bu banda kaydedilebilir. Bu bantlara tek kanaldan altı kanala kadar kayıt yapılabilir.

Full Shot (FS)

Boy Plan

Fullcoat

Tam Kaplama
Fullcoat, bir tarafını tamamen kaplayan oksit tabakalı Mag Stok’tur. Tüm 16mm mag fullcoat’tir. 35mm hem fullcoat hem de stripe olarak mevcuttur. 35mm’deki fark, fullcoat’ın birkaç parça kaydırmak için kullanılabilmesidir ve genellikle Mix Master için kullanılır. Fullcoat, stripe’dan daha pahalıdır.

FX

Efekt sözcüğünün kısaltması.

G

G

G Damgası

Gaffer

Işıkçı

Gaffer’s Tape (Duct Tape, Electrician’s Tape)

Hemen her türlü yüzeye yapışabilen ve söküldüğü zaman, yapıştırıldığı yeri zedelemeyen gümüş renkli, enli, çok yapışkan bez bant.

Gag

Gag

Gamma

Gamma
Filmin yıkanacağı kontrast derecesini gösteren rakamsal ölçü.

Gamma Infinity

Sonsuz Gamma
Bir filmin yıkanabileceği en yüksek kontrast derecesi.

Gate

Kızak
Kamera, projektör veya baskı makinesinde filmin, objektif hizasından düzgün geçmesini sağlayan parça. Temizlenebilmesi için menteşeler üzerinde bir kapı gibi açılabilir.

Gate Pass

Bak. Drive On. Gauge
Film şeridinin genişliğini belirtir.

Gauge

Ölçü
Bir film formatının genişliği, özellikle 16mm, 35mm, Super-8’dir.

Gauze (Cheesecloth)

Tül
Diffüzyon filtresinin etkisine benzer bir etki yaratmak için objektifin önüne konulan seyrek dokulu ince kumaş.

Geared Head

Dişli Başlık
Kameranın çok yumuşak yatay ve dikey çevrinmeler (pan tilt) yapabilmesi için sehpaya veya arabaya takılan ve dişli çarklarla hareket eden başlık.

Gel

Renkli Jel
Gel, bir film lambasının filtre olarak kullanılan renkli, şeffaf plastik bir levha. Bir sahnenin üzerine renkli bir ışık yaymaya neden olur. Bu genellikle belirli bir ruh hali çağırmak için yapılır.

Gel (Jelly)

Jelatin Filtre
1) Bir stüdyo lambasının ışığını yumuşatan dağıtıcı.
2) Bir ışık kaynağının rengini değiştirmek için kullanılan renkli, şeffaf tabaka.

General Release

Genel Gösterim
Bir filmin bir ülkede çok sayıda sinemada gösterime girmesi.

Generation

Nesil, Jenerasyon
Özgün negatiften başlayıp, gösterim kopyalarına varıncaya kadar geçilen her bir basamak. Gösterim kopyası elde etmek için ender olarak bir negatiften doğrudan kopya basabilirsiniz. Elde ettiğiniz kopya, ikinci nesildir. Yaygın şekil, negatiften ara negatif (CRI) (ikinci nesil) alıp, bundan kopya (üçüncü nesil) basmaktır. Negatiften ara pozitif (IP), ondan dup negatif (DUPE NEGATIVE) alarak bundan basılan kopyalar da üçüncü nesil sayılır. Özgün negatifle kopya arasında ne kadar fazla nesil olursa, kopyanın kalitesi o kadar zayıflar. Bak. CRI.

Generator

Jeneratör, Üreteç
Benzin veya dizelle çalışan bir motor aracılığı ile elektrik üreten seyyar enerji kaynağı.

Generator Operator

Jeneratör Operatörü
Jeneratörü çalıştıran, düzgün çalışmasından ve bakımından sorumlu kişi.

Genre

Janr, Tür
Belirli bir tarz film (komedi, vestern, bilim kurgu gibi).

Glass Shot

Çok zor yapılabilecek ve pahalıya mâlolacak dekorları veya gidilemeyen mekânları filmde gösterebilmek için kullanılan bir teknik. İstenen sahnenin resmi bir ressam tarafından bir cama yapılır ve kamera bu camın arkasına konarak sahne çekilir. Bak. MATTE SHOT.

Gobo (Flag)

Tekkapak
1) Çekim sırasında kameraya gelen ışığı kesmek veya belirli bir yeri gölgelemek için bir sehpaya tutturulmuş gölgelik.
2) Stüdyoda kayıt sırasında ses yankılanmasını kesmek için kullanılan ses emici seyyar pano.

Gofer (Runner)

Yapım için küçük işlere koşturulan kişi. Bak. PRODUCTION ASSISTANT.

Golden Time (Golden Hours)

Fazla Mesai

Goose (f)

Yükseltmek, arttırmak (goose up the sound).

Goose (i)

Kamera ve ses malzemesini taşıyan kamyon için argo terim.

Gradation

Bir duyarkattaki parlak ışıktan gölgeye kadarki yoğunluk dereceleri.

Grader

Bir negatifin yoğunluğunu (dansitesini) belirleyen laboratuar teknisyeni.

Grading

Kopya basmadan önce negatif planların yoğunluğunu belirlemek.

Graduated Filter

Degrade Filtre

Grain

Gren

Green Print

Projeksiyona hiç girmemiş veya projeksiyon için yeteri kadar kurumamış kopya. Projektörde sıkışmamaları için yeni kopyaların hafifçe yağlanması gerekir.

Green-screen

Yeşil Ekran
Oyuncuların eşit aydınlatılmış, monokromatik (genellikle mavi veya yeşil) bir arka plan, ekran veya fon önünde çalıştığı bir özel efekt süreci. Arka plan daha sonra kroma anahtarlama veya optik yazıcı ile post prodüksiyonda değiştirilir, böylece diğer görüntüler veya bilgisayar tarafından oluşturulan görüntüler (CGI) arka plan görüntüsünü oluşturur.

Greenlight

Onay Işığını Yakma
Greenlight, bir film üretimine gitmek için onay aldığında kullanılan bir terimdir. Bu, bir film in prodüksiyona girmemesi durumundaki kırmızı ışığa karşı gelir.

Greensman

Seti, bitkiler ve ağaçlarla donatan ve bunların bakımını yapan kişi. Kesilip dekora yerleştirilmiş bir ağaç uzun süre sette bekleyip de yaprakları sararmışsa, canlı görünmesi için bunların yeşile boyanması gerekir.

Grey Card/Grey Scale (Lily)

Gri Kart

Grindhouse

Çift Gösterim Sineması
Grindhouse, başlangıçta bir pavyon tiyatrosu olan ve genellikle kırmızı ışık bölgesinde bulunan, sömürü ve B-filmlerini gösteren yerdi. 1960’lar ve 1970’lerde popüler hale geldi ve bugün Grindhouse filmleri, bu estetiği sürdüren filmleri ifade eder.

Grip

Setçi

Grip Package

Set Malzemesi

Griswold

Bak. MACHINE SPLICER.

Gross

Sinema endüstrisi ile ilgili ticari gazetelerde (TRADE PAPERS) yayınlanan raporlarda, bir filmin o güne kadar yaptığı toplam hasılat. Bu terim çoğu dağıtım, finansman ve katılım sözleşmelerinde, gösterimci kendi yüzdesini (pursantaj) aldıktan sonra dağıtımcıya (işletmeciye) kalan parayı belirtir.

Gross Deal

Filmin net gelirine değil, kiralama gelirine ortaklık. Bu anlaşma yapımcılar, yönetmenler ve ağırlıklı oyunculara mahsustur.

Guarantee

1) Kontratlarında yazılı garanti maddeleri olan çizgi üstü kişiler için kullanılan terim. (Bir yönetmenin kontratında, ilk başoyuncu angaje edildiği anda, film çekilsin çekilmesin, yönetmenin tüm ücretinin ödeneceğini garantileyen madde gibi.)
2) İki veya daha fazla taraf arasında imzalanan ve şartlar yerine geldiği anda belli bir paranın bir seferde veya taksitler halinde ödeneceğini belirten kanuni sözleşme. Bu garantiler ön satış ve işletme sözleşmelerinde kullanılır ve bir yapımın finansmanına destek sağlar.

Guerrilla Film

Gerilla Film
Guerrilla film, film yapma izni almadan ve genellikle SAG (Screen Actors Guild) oyuncularını kullanarak yapılan düşük bütçeli bir filmdir. Escape From Tomorrow, Disneyland’da izin almadan çekilen bir Guerrilla filmidir.

Guide Track

Kılavuz Ses

Guillotine

Giyotin
Perfore edilmemiş splicing bandı kullanan bir tür bant birleştirici.

Gyro Head

Cayro Başlık

H

Hairdresser

Berber, Kuaför

Halation

Halo, Hale

Half Apple

Yarım Elma
Apple Box olarak da bilinen Half Apple.

Half Load

Silah ve diğer patlayan malzemeye yarım ölçü patlayıcı doldurulduğunu belirten özel etki terimi.

Half-Apple

Beşlik TakoZ

Halogen

Halogen

Hand Props

Bir oyuncunun sahnede kullandığı kitap, silah, gazete gibi küçük eşyalar. Bu eşyalar aksesuar bölümü tarafından alınır, yapılır veya kiralanır.

Hand Splicer

Bak. SPLICER.

Hand-Cranked

Sessiz film zamanında kamerayı çalıştırma şekli. Kameranın mekanizma kolu, 24 kare/saniye hızı tutturacak şekilde çevrilirdi. Kameralar elektrik motoruyla çalışmaya başladıktan sonra OVERCRANK ve UNDERCRANK sözcükleri, yüksekkare ve düşükkare çekimleri belirtmek için kullanılmaktadır.

Hand-Held Camera

Elde Kamera

Handheld Shot

Elde Çekim
Handheld shot, kasıtlı olarak sarsıntılı, sallantılı veya kararsız görünmesi için tasarlanmış bir el kamerası ile çekilen bir çekimdir. Genellikle belgesel filmlerde veya Cinéma Vérité çalışmalarında kullanılır.

Hanging Miniature

Kameranın 1,5-3 metre önünde asılı ve setin gerisinde büyük bir şeymiş hissini uyandıran küçük dekor parçası.

Hard

Sert, Kontrast

Hard Light

Sert Işık

Hays Code

Hays Kodu
Hays Code, 1920’lerde getirilen ve 1960’ların sonlarına kadar uygulanan sansür kısıtlamaları serisidir. Kod, filmlerde gösterilebilecek ve gösterilemeyecek şeyleri belirtiyordu; çıplaklık, suç yöntemleri, yasadışı uyuşturucu kullanımı, iddia edilen cinsel sapkınlık ve o dönemdeki diğer tabu konular gibi. Adını, Hollywood’da sansürü düzenleyen MPPDA’nın başkanı Will Hays’ten alır.

Hazard Pay

Tehlike Tazminatı

Haze Filter

Pus Filtresi

Bir film veya teyp bobininin başı.

Head Room

Baş Alanı
Bir konunun başının üstü ile çerçevenin üstü arasındaki boşluk. Headroom, özellikle videoya transfer veya büyüme için çekim yapılıyorsa, çerçeve üst ve yanlarda biraz kırpıldığından, çok fazla veya çok az olmamalıdır.

Head Shot

Baş Çekim

Head-On Shot

Doğrudan kameraya doğru gelen bir hareketin göründüğü plan.

Üzerine, senaryo dökümünün başlıca unsurlarının yazıldığı 10 santim eninde ve 30 ila 40 santim boyunda karton şerit. Bu şerit, yapım şeması tahtasındaki (PRODUCTION STRIP BOARD) küçük yapım şeritlerinin kılavuzu, fihristidir.

Heads Out (Heads Up)

Projeksiyona hazır şekilde sarılmış film bobini.

Helicopter Camera Operator

Helikopter Kameramanı

Helicopter Mount

Bak. ‘COPTER MOUNT, TYLER MOUNT.

Helm

Kamera Kontrol
Helm, bir film yönetmenine başvurmak için kullanılan başka bir kelimedir. Bir yönetmen aynı zamanda “helmer” olarak da adlandırılabilir.

Hero Shot

Kahraman Çekimi
Genellikle spor yayınlarında kullanılır. Örneğin, bir basketbol maçında skor yapan bir kişinin yakın çekimi bir kahraman çekimi olarak adlandırılır.

Hi Hat

İki Bacaklı Ayak
Bir tripot başının eklenmesi için bir tahta parçasıyla bir braketin bulunduğu, kameraların çok alçak açılardan çekim yapmak için kullanıldığı bir araçtır. Adı bir çelişki gibi görünse de, günümüzdeki kullanımına göre bir Hi Hat’in aslında tahtanın yüksek bir yerde monte edildiği bir zamandan geldiği söylenebilir.

Hiatus

Bir süre için yapıma ara verilmesi. Hemen bütün televizyon dizileri yapımında uygulanır. Bir mevsimlik bölümler çekildikten sonra, birkaç ay ara verilir ve yeniden çekime başlanır.

High Angle Shot

Üst Açı Çekim, Plonje

High Definition

Yüksek Tanımlı
High Definition, minimum 480 tarama çizgisine sahip bir çözünürlükle bir resmi ifade eder ve ortalama olarak 720 ve 1080 tarama çizgisine sahiptir.

High Fall

Yüksek bir yerden atlama veya düşüşü belirten terim.

High Hat/Hi Hat (Top Hat)

Hemzemin Sehpa
Çok alçak açılardan çekim yapabilmek için kullanılan küçük, alçak sehpa veya kamera montürü.

High Key Lighting

Bir sahneyi bütünüyle parlak ve bol ışıkla aydınlatma tarzı. Yoğun ışık kullanmak, gri skalanın açık tonlarını öne çıkartarak canlı ve parlak görüntüler sağlar.

Highlight

Bir konunun, negatifte en yoğun bölüm olarak beliren en aydınlık bölümü.

Highroller

Geniş, yüksek lamba ayağı.

Hit

Büyük başarı.

Hit Your Marks

Yerini Bul
Bir sahnenin planlanışına göre doğru zamanda doğru yerde olmayı belirten terim. “Missing your marks” sözleri, çekimin net olmadığını belirtir.

Hit Your Marks and Say Your Lines

Yerini Bul, Lafını Söyle
Rolünün bir yaratıcılık gerektirmediğini belirten oyuncu terimi.

Hitting a Mark

İşaret Alma
Hitting a mark, aktörlerin prova sırasında ve kamera çalışırken doğru konuma hareket etmeleri için kullanılır. Bazı durumlarda, aktörün doğru noktada durmasına yardımcı olmak için yerleştirilmiş bir fiziksel çapraz bant kullanılabilir.

HMI

HMI (Hydrargyrum Medium-Arc Iodide) Işık
HMI, güneş ışığının yerine kullanılabilen güçlü bir sert ışıktır.

HMI Light

Halogen Medium Iodide sözcüklerinin kısaltılmışı.
Güçlü günışığı veren ark lambalarını belirtir.

Hold Frame

Canlı çekimdeki optik donuk karenin (FREEZE FRAME) canlandırma sinemasındaki karşılığı.

Homage

Saygı Duruşu
Homage, bir şeye veya birine saygılı bir övgüdür. Sinemada, genellikle bir filmde başka bir film referans alındığında gerçekleşir. Birçok Star Wars filmi klasik samuray filmlerine bir övgü yapar.

Honeywagon

Oyuncuların ve ekibin tuvalet ve giyinme odası ihtiyacını karşılayan karavan.

Horror

Korku
Korku, izleyicisini korkutmayı, şaşırtmayı ve heyecanlandırmayı amaçlayan bir anlatı türüdür. Korku, birçok farklı şekilde yorumlanabilir, ancak genellikle o dönemde toplum tarafından yaşanan korkuların bir yansıması olan merkezi bir kötü karakter, canavar veya tehdit bulunur.

Horse

Kurgu odasında Movioladan geçen film bobinlerini taşıyan sehpa.

Hot Set

Her şeyiyle çekime hazırlanmış veya halen çekim yapılmakta olan set.

Hot Splice (Cement Splice)

Kolalı Yapıştırma

Hot Splicer

Kolalı yapıştırmanın yapıldığı aygıt.

Hot Spot

Setin bir bölümünün aşırı aydınlatılması sonucu filmdeki görüntüde meydana gelen parlaklık, uçma.

House Lights

Sahne Işıkları
Bir baskı için “House Lights” talep edebilir ve laboratuvar filmi zamanlamayacak, ancak hiçbir pozlama veya renk düzeltmesi yapmayacaktır. House lights genellikle baskı ölçeğinin ortasında bulunur: 25 – 25 – 25.

House Nut

Bir sinema salonunun bir haftalık işletme giderlerini belirten gösterimci terimi. 90/10 şartlı bir anlaşmada, salon masrafları çıktıktan sonra gişe gelirinin %90 ı dağıtımcıya ödenir.

Hybrid

Hibrid
Hybrid, iki farklı türün öğelerini birleştiren bir film türüdür. Sonuç olarak, tek bir tür tarafından tanımlanamaz. Little Shop of Horrors, bir korku filmi ile bir müzikalin birleşimi olan bir hybriddir.

Hyperfocal Distance

Hiperfokal Uzaklık

Hyphenate

Bir filmde büyük sorumlulukların birden fazlasını yüklenen kişi. Woody Allen, Orson Welles, Charlie Chaplin, Buster Keaton, Barbra Streisand ve Warren Beatty, bunların en ünlülerindendir. (Yazar, yapımcı, yönetmen, oyuncu.)

I

I.S.O.

I.S.O.
A.S.A. ve I.E. ‘nin eşdeğeri olan I.S.O., başka bir ad ile aynı şeyi söylemenin başka bir yoludur. Bu üçünden en az kullanılanıdır, ancak bazen ışık ölçerde bulunabilir. I.S.O., International Standards Organization’ın kısaltmasıdır.

IATSE

International Alliance of Theatrical and Stage Employees sözcüklerinin kısaltılmışı.
Kuzey Amerika’da yapım, dağıtım ve gösterim dallarında çalışanların 1000 den fazla yöresel meslek kuruluşlarının bağlı olduğu ana kuruluş.

Iconography

İkonografi
Ünlü bir simge veya sembolün kullanımı. Bir filmde mevcut olan temaları ve çeşitli stilleri analiz etmek için tasarlanmıştır. Güzel ve Çirkin filmindeki gül bir simge haline gelmiştir.

Idiot Cards

Bak. Cue Cards.

Illumination

Aydınlatma
Doğal veya yapay kaynaklarla, filmin saptayabileceği bir görüntünün oluşabilmesini sağlayacak ışığın elde edilmesi.

Image

Görüntü
Film üstündeki fotoğrafik kopya. Çekim sırasında görüntüde nelerin belireceğine, görüntü yönetmenine danışarak, yönetmen karar verir.

IMAX

IMAX
Geleneksel sinema formatından (35mm) yaklaşık 10 kat daha büyük olan büyük ekranlı bir film formatı. 1970’te debut yaptı ve başlangıçta doğa filmlerini veya kısa belgeselleri sergilemek için kullanıldı. Filmleri sekiz kat yüksek perdelere yansıtarak inanılmaz yüksek çözünürlük sağlar.

Improvise

Doğaçlama, Tuluat
1) Öngörülmemiş sözcükler veya hareket yaratmak, senaryoda yazılı olanların dışına çıkmak.
2) Yapımda sorunlarla karşılaşıldığında hemen yeni seçenekler üretmek. Bak. WING IT.

In Camera

Çekimin herhangi bir anında sahnenin, kameranın gördüğü bölümü.

In Sync

Görüntü ve ses şeritlerinin uyuşarak eşzamanlı akışı. Bunun gerçekleşmediği durum, nonsenkron (OUT OF SYNC.) kabul edilir. Bak. SYNCHRONIZATION.

In the Can

1) Ana çekimleri (PRINCIPAL PHOTOGRAPHY) bitmiş film veya çekimi bitmiş sahne.
2) Yıkanmak için laboratuvara yollanmaya hazır pozlanmış film.

In-Camera Editing

Kamera İçi Kurgu
Final ürün için gereken sırayla çekim yapma; post prodüksiyon düzenleme aşamasını ortadan kaldırır; genellikle öğrenci veya amatör film yapımcıları tarafından kullanılan hızlı, ancak profesyonel olmayan bir film üretme yöntemi; istenen hikayeyi anlatmak için ileri planlama gerektirir.

In-Phase

İki ayrı motorun eşzamanlı (senkron) çalıştığı durum.

Incandescent Light

Akkor Işık

Incident Light

Gelen Işık

Independent Contractor

Hizmet veren, fakat aylıklı olmayan kişi. Bak. FREELANCE.

Independent Film/Indie Film

Bağımsız Film
Büyük Hollywood stüdyosu sistemi dışında çalışan küçük bağımsız, düşük bütçeli şirketler, mini-majorlar veya film finansmanı, üretimi ve dağıtımı yapan kuruluşlar. Bağımsız bir film, büyüdükçe ve güçlendikçe bağımsızlığını kaybedebilir. Ayrıca, büyük Hollywood film stüdyosu ile ilişkilendirilmeyen veya onun tarafından üretilmeyen bir film, yönetmen, dağıtıcı veya yapımcıyı ifade eder; genellikle sofistike izleyici kitlesi için tasarlanmış ve ticari başarı olmadan üretilmemiş olan ana akım filmlerden farklı olarak çığır açıcı konu içeriğine sahiptir.

Independent Producer

Bağımsız Yapımcı

Independent Production

Bağımsız Yapım

Indie Prod

Bağımsız yapımcı (INDEPENDENT PRODUCER) veya bağımsız yapım (INDEPENDENT PRODUCTION) sözcükleri için kullanılan argo terim.

Indie Prod with a (Five) Pic Pack

Sinemayla ilgili ticari basının (TRADE PAPERS), bağımsız bir yapımcının, yapımı için anlaşma imzaladığı film sayısını belirtmek için kullandığı terim (yukarıdaki örnekte 5 film).

Industry

Sanayi
Film veya eğlence endüstrisi için başka bir ad; ayrıca show business, show-biz veya Hollywood olarak da adlandırılır.

Infinity

Sonsuz (Uzaklık)

Infrared

Kızılaltı

Ingenue

İnjanu
Genç, genç bir kadın oyuncu genellikle bir filmde önemli veya başrolde; genellikle masum, bazen saf ve çekici bir karakteri canlandırır; aynı zamanda bazen bir starlet olarak bilinen bir aktrise de atıfta bulunur; erkek karşıtı bir gençtir.

Ink

Mürekkep
İnsanların bir filmde çalışmak için bir sözleşmeye imza attıklarında kullanılan bir terim. Sıkça “anlaşma imzaladı” olarak ifade edilir.

Inkie

Sette kullanılan akkor (INCANDESCENT) lambaları belirten argo terim.

Insert

Ara Plan

Insert Shot

İç İçe Çekim
Genellikle başka bir nesnenin yakın çekimi veya başka bir küçük detayın ortasında meydana gelen bir çekim. İzleyicinin dikkatini bu öğeye çeker ve daha fazla bilgi sağlar. Genellikle sahnenin geri kalanından farklı bir odak uzunluğunda veya açıda çekilir.

Insert Stage

Ara planların çekildiği plato, stüdyo. Sinema filmi ve televizyon yapımlarında kullanılacak ara planlar için hizmet veren uzmanlaşmış firmalar vardır.

Inside Joke

İçsel Şaka
Genellikle sadece birkaç kişi tarafından anlaşılan, genellikle show business ile ilgili bir şaka; referansı anlamak için referansı anlamanız gerekir. Örneğin, Finding Nemo’daki büyük beyaz köpekbalığı Bruce, Jaws için kullanılan mekanik köpekbalığı adını taşır.

Insurance Coverage

Çok değişken şartlar içerdiği için bir filmin sigorta maliyeti kesin olarak belirlenemediğinden, toplam negatif maliyetinin yüzde 2 ile 4 ü kadar bir miktar, sigorta masrafı olarak bütçeye konur. Bu yüzde, çekim programı, mekânlar, oyuncu kadrosu göz önüne alınarak belirlenir.

Insurance Take

Bak. Cover Shot.

Int

Interior için kullanılan kısaltma.

Integral Tripack

Ayırım negatifleri (SEPARATION NEGATIVES) üretmek için kullanılan ve her biri bir asal renge duyarlı üç kat duyartabaka (emülsiyon) kaplı renkli film.

Intensification

Görüntünün yoğunluğunu ve kontrastını arttırarak, az pozlanmış bir negatifin kalitesini iyileştirmek için yapılan kimyasal bir işlem. Bak. THIN NEGATIVE.

Intensity

Bir ışık kaynağının mum (CANDELA) veya futkendıl (FOOTCANDLES) olarak ölçülen gücü.

Intercut

Paralel Kurgu

Intercut Shots

Arak Kesilmiş Çekimler
Genellikle gerilim yaratmak için birbirini izleyen iki eşzamanlı olayın çekimlerinden oluşan bir dizi; intercutting ayrıca telefon görüşmesi yapan iki kişinin çekimlerini içerebilir.

Interest

Faiz

Interior

İç, Dahili

Interlock

Ayrı şeritlerdeki görüntü ve sesin eşzamanlı olarak izlenebilmesini sağlayan düzenek. Genellikle kurguda eşleme sırasında kullanılır.

Interlock Motor

Bak. MOTOR, SELSYN MOTOR.

Interlocked

Entegre
İki veya daha fazla cihazın (genellikle bir mikserde dublörler) senkronize bir şekilde çalışan motorlara sahip olduğu durum. Kristal veya kablo senkronu kullanılsa da, şerit içerisinde pilottonu kaydeden bir sesli kamera ve manyetofonun gerçekten motorları interlocked olmasa da, genellikle öyle denir.

Interlude

Ara Giriş
Bir filmin içinde bulunan, genellikle belirli bir hikayeye bağlı olmayan kısa, araya giren bir sahne veya sekans.

Intermission

Ara
Genellikle üç saat veya daha fazla olan bir uzun metrajlı filmde ortaya çıkan bir mola (bugün Kuzey Amerika’da nadir olsa da); aslında, ara, ‘germe-tuvalet’ fırsatı olarak hizmet etti veya projektörün makaralarını değiştirmek için zaman sağladı; genellikle filmin müzikal notaları ile eşlik eder – veya müzikaller için bir şarkı notaları.

Intermittent Movement

Duraksamalı Hareket
Sürekli akan film şeridinin her bir karesinin kamerada pozlanmak, projektörde yansıtılmak için objektifin arkasında bir an duraklaması.

Internegative/Interneg (CRI, Color Reversal Internegative)

Ara Negatif

Interpositive (IP)

Ara Pozitif

Intertitles

Ara Başlıkları
Bir sahne ile birleştirilen bir başlık kartı. Genellikle sessiz filmlerde kullanılır.

Intervalometer

Intervalometre
Kameraa takılan, tek kare pozlama için bir animasyon motoruna benzeyen bir cihaz, ancak intervalometer, otomatik olarak tek kareleri açma yeteneğine sahiptir, Time Lapse fotoğraf tekniğinde olduğu gibi.

Into Frame

Çerçeveye Giriş
Bir kişi veya nesnenin kamera hareket etmeden kareye girdiğine atıfta bulunur; canlı aksiyon tiyatro oyunlarında, bu, bir karakterin sahneye girmesi anlamına gelir.

Introvision

Görsel etki için kullanılacak bir planı çekerken matını (maskesini) da izleme olanağı sağlayan yeni bir sistem.

Inverse Square Law

Ters Kare Kuramı
Işığın veya sesin gücü, konu ile lamba veya mikrofon arasındaki uzaklığın karesi ile ters orantılıdır. Örneğin, lambadan iki metre uzaktaki bir kişi 10 kandela ışık alıyorsa, lambadan dört metre uzakta 2,5 kandela ışık alacaktır.

Invisible Splice

Bak. A and B Cutting.

IP

Ara Pozitif (Interpositive) için kullanılan kısaltma.

IPS

İnç/Saniye (Inches per Second) için kullanılan kısaltma.
Ses kaydında bandın akış hızı birimidir. Müzik kaydı için 7,5 inç/saniye ve daha yüksek hızlar kullanılır.

Iris

Bak. Diaphragm.

Iris/Irising

Iris/Açılma
Bir sinematografik teknik veya temizleme efekti, genellikle bir görüntünün bir kısmını gösteren (iris-out veya iris-in olarak bilinen) genişleyen veya daralan bir daire biçiminde; ekranın bir kısmı izleyici tarafından görülebilsin diye siyahla kapatılır; genellikle lens açıklığı dairesel veya oval şekildedir ve film döndükçe genellikle bir sahneden diğerine geçiş olarak genişletilir veya daraltılır; bu özel kamera hareketi ayrıca iris silme veya daire içeri/daire dışarı olarak da bilinir, insan gözünün irisinin açılması veya kapanması gibi; ayrıca ışığın geçmesine izin veren lensin ayarlanabilir açıklığı (veya diyafram) için bir ölçü olan f-stop ile de ilgili bir terimdir.

J

J-Cut

J-Kesim
L-cut’u (aşağıda) görün; ayrıca split edit olarak da bilinir.

Jelly

Bak. Gel.

Jenny

Jeneratörün takma adı.

Jib

Vinç
Mekanik bir vinç koludur.

Judder

Titreme
Görüntülerin bir çerçeve hızında örneklendiği ve farklı bir görüntüleme hızına dönüştürüldüğü bir kararlılık bozulmasıdır. Bu etki, çerçevelerin yavaş hareket veya hızlı hareket elde etmek için tekrarlanması veya silinmesi gerektiğinde en belirgin hale gelir. Ayrıca hareket artefaktı olarak da bilinir.

Juicer

Sette lambaları yerleştirmek ve yakıp söndürmekle görevli ışık ekibi elemanı.

Jukebox Musical

Jukebox Müzikali
Önceden var olan popüler şarkıları (genellikle çeşitli sanat kaynaklarından) şarkı skoru olarak kullanan bir filme müzikal (drama, animasyon, vb.); şarkılar genellikle farklı şarkı stilleri ile yeniden hayal edilir; aynı zamanda karaoke müzikali olarak da bilinir.

Jump Cut

Sıçramalı Kurgu
Bir sahnede veya sahnelerin arasında hareketin ani ve olağandışı değişmesini doğuran kurgu tarzı. Bir planın ortasından bir bölüm çıkararak veya peş peşe planlarda bakış açısını değiştirmeden kamerayı konuya yaklaştırarak veya uzaklaştırarak gerçekleştirilir. Kuramsal olarak kötü sinema dili kabul edilen bu tarz, kimi yönetmenlerce özel etki yaratmak için bilinçli olarak kullanılır (Antonioni’nin Blow Up filmindeki gibi.). Bu teknik, Yeni Dalga’cı Fransız yönetmenlerce, özellikle Jean-Luc Godard tarafından moda hale getirildi.

Junior

1000-2000 vatlık lamba. Bak. SENIOR.

Juvenile

Genç
Genç bir erkek karakterin rolü; dişi karşıtı bir ingenue olarak bilinir.

Juxtaposition

Yan Yana Koyma
Bir dizi içinde iki sahnenin, nesnenin, karakterin veya görüntünün yan yana yerleşimi, onları karşılaştırmak ve karşılaştırmak için. Ayrıca iki farklı fikir arasında bir ilişki kurabilir.

K

K

Kelvin
Knin iki farklı anlamı vardır ve her ikisi de film ışıkları için geçerlidir, bu nedenle birbirinden ayırmak önemlidir.
1) Kilovat’ın kısaltması. 1 Kilovat’ta 1.000 Watt bulunmaktadır. Bu, quartz ışıkları veya HMIs ile ilgili konuşurken, parlaklıklarını güç tüketimine dayanarak ölçmek için kullanılır. Bir “1K” 1.000 Watt ışıktır, bir “2K” 2.000 Watt ışıktır, vb.
2) Kelvin’in kısaltması, örneğin tungsten denge için 3.200K, gün ışığı için 5.400K, vb.

Keg

Bira fıçısına benzeyen 750 vatlık spot.

Kelvin

Kelvin
Kelvin – Lord Kelvin’in adını taşıyan Renk Sıcaklığı ölçeği.

Kem

Bir yatay kurgu masası markası. Bak. STEENBECK, MOVIOLA.

Key

Anahtar
Öneme işaret eden genel bir sıfat. Departman başkanları, bir film ekibinde bir “Anahtar” veya “Anahtarlar” olarak adlandırılır.

Key Grip

Işık şefi ve görüntü yönetmeni ile doğrudan temas halinde olan ışık ekibi elemanı.

Key Light

Sahnenin havasını vurgulayan ana ışık kaynağı. Görüntü yönetmeni genellikle önce bu ışığı yerleştirir, sonra öbür ışıkları düzenler. Bak. LIGHTING.

Key Number (Edge Number)

Fit Numarası

Key Second A.D

Birden çok ikinci yönetmen yardımcısı çalıştıran yapımlarda, öbür ikinci yardımcıların çalışmasını düzenleyen baş ikinci yardımcı. Birinci yardımcının veya yapım yönetmeninin emrindedir. Bak. SECOND ASSISTANT DIRECTOR.

Keystone

Perdeye dikaçılı bakmayan bir projektörün yansıttığı şekli bozuk çerçeve. Bazen kameranın kötü yerleştirilmesiyle de meydana gelebilir.

Kicker (Slice Light)

Kontur Lambası

Kill

Bir lambayı söndürmek, kapatmak.

Kinescope

Canlı bir televizyon yayınını ekrandan filme almak. Videonun icadından önce, bir televizyon yayınını kaydetmek için kullanılan tek yoldu.

Kino Flo

Kino Flo
Yumuşak ışık için kullanılan floresan ampuller bankası.

Kit Rental

Bak. BOX RENTAL.

Kleig Lights

Filmlerin galalarında salonların önünde kullanılan güçlü ark lambası. Çekimlerde etki için de kullanılır.

Klieglight

Klieg Işığı
Güçlü bir karbon ark lamba türü olan Klieglight, yoğun bir ışık yaratır. Filmlerde bazen kullanılır, ancak aynı zamanda film galalarında tanıtım amaçlı da kullanılabilir.

Kook (Cookie, Cucaloris, Kukaloris)

Düz bir yüzeye gölgeler düşürerek monotonluğunu kırmak için bu yüzeyi aydınlatan lambanın önüne konulan, içi çeşitli şekillerde oyulmuş maden, tahta veya plastik levhalar.

L

L-Cut

L-Kesim
L-Cut, aynı zamanda gecikmeli düzen, J-cut veya split edit olarak bilinir. Bu, video ve sesin eşzamanlı olarak başlamadığı bir geçiş düzenidir. Ses, resim kesildikten önce veya sonra başlayabilir.

L.F.O.A.

A.B.D. Film İşçileri Birliği
L.F.O.A. – Son Eylemin Son Karesi anlamına gelir ve temelde isminin söylediği gibidir: bir makaradaki görüntü ve sesin son karesi. Filmizi karıştıran insanlar için önemlidir (cue sheet’e yazılmalıdır), özellikle Pull Ups yapmanız gerekiyorsa.

Lab Roll

Laboratuvar Makarası
Lab Roll – Baskı için laboratuvar tarafından birleştirilen kamera rulolarından oluşan büyük bir rulo (genellikle 1.000 feet’e kadar).

Laboratory (Lab)

Laboratuvar

Lacquering

Laklamak

Landmark Film

Önemli Film
Landmark film, devrim niteliğinde kabul edilen bir filmidir. Bu, sanatsal niteliklerinden veya teknolojik yeteneklerinden kaynaklanabilir. Jaws, modern blokbuster kavramını tanıttığı için bir dönüm noktası filmidir.

Lap Dissolve

Bak. DISSOLVE, A AND B CUTTING.

Latensification

Bak. FLASH.

Latent Edge Numbers

Görünmez Kenar Numaraları
Tam olarak kenar numaraları, mürekkeple yazılmış kod numaraları değil. Edge Numbers’a bakınız.

Latent Image

Gizli Görüntü

Lateral Flicker

Yatay Obtürasyon

Latitude

Pozlanma Toleransı

Lavalier

Lavallier Mikrofon
Lavalier, bir aktöre takılan ve diyalogu kaydetmek için kullanılan küçük bir mikrofondur. Genellikle kablosuz ve omnidirectional’dır ve çekimde görünmez olacak kadar küçüktür.

Lavender

Tabanının rengi yüzünden ince gren ana pozitife verilen argo isim.

Lay In

Katmayı, eklemeyi belirten kurgu terimi (‘Lay in effects, lay in the sound’ gibi.)

Layout

Bir sahnedeki hareketin, özel etkinin, ışıkların vd. çekimden önce hazırlanan ayrıntılı planı.

Lead

Baş oyuncu.

Lead Man

Set dekoratörünün yönetiminde çalışan ve dekor işçilerinin şefi olan kişi.

Leader

Bak. FILM LEADER.

Leak Light

Kaçak Işık

Legs

Ayak

Leitmotif

Tema Motifi
Leitmotif, bir filmin tekrar eden, bilinçli olarak tekrarlanan bir teması veya öğesidir. Bu motif, kişi, ses, eylem veya fikir olabilir. İzleyiciyi daha önceki görünümüne hatırlatarak filmi birleştirmeye yardımcı olur.

Lens

Objektif

Lens Aberration

Objektif Sapıncı

Lens Adapter

Objektif Adaptörü

Lens Barrel

Bir objektifin elemanlarını barındıran ve koruyan silindir tüp.

Lens Coating

Bir objektifin kalitesini arttırmak için merceklerine uygulanan özel kaplama tabakaları.

Lens Cover (Lens Cap)

Objektif Kapağı

Lens Elements

Objektif Elemanı

Lens Flare

Lens Parlaması
Lens Flare – Işık objektife çarptığında ve ya bütün görüntüyü sisli hale getirir, ya da bir dizi çokgenin (irisin silueti) ışığın mercekteki birçok elemanın yüzeyine çarpmasından kaynaklandığı durumdur. Sorunu, objektifi bayraklamakla çözebilirsiniz.

Lens Hood

Parasoley

Lens Speed

Objektif Hızı

Lens Turret

Taret

Letterboxing

Mektup Kutusu
Letterboxing, bir film görüntüsünün televizyon ekranında altında ve üstünde siyah alanlarla görünebilmesi için bir film görüntüsünü küçültme işlemidir. Bu, genellikle eski, kutu şeklindeki TV ekranlarında kullanılan geniş ekran formatını taklit eder.

Level

1) Kamerayı yerleştirirken yatay alanının doğru olması. Bunu kontrol etmek için sehpa başlığında bir su terazisi bulunur.
2) Ses kaydında, en kaliteli kayıt için desibel değeri.

Library

1) Filmlerin ve stok şutların (STOCK FOOTAGE) depolanıp izlenebildiği yer.
2) Önceden kaydedilmiş müzik parçalarının depolandığı ve dinlenebildiği yer.

Library Shot

Bak. STOCK FOOTAGE.

Light Box

Işık Kutusu

Light Meter

Bak. EXPOSURE METER.

Lighting

Işıklama

Lighting Cameraman

Görüntü yönetmeni için İngilizlerin kullandığı terim.

Lightleak

Işık Sızması
Kamera içine sızan ve filme küçük lekeler bırakan stray light. Ayrıca bu erişim noktasının adıdır. Genellikle ışık sızıntıları kamera kapısının etrafında veya magazanın kameranın gövdesine bağlandığı yerde meydana gelir. Genellikle kapı etrafına kamera bandı ile kolayca önlenir.

Lights

Işıklar
Timing Lights olarak da bilinen Lights.

Lily

Bak. GREY CARD.

Limbo Set

Olayın belirgin bir mekânda geçtiğini anlatmaya yetecek en az dekor, geri plan ve aksesuar kullanılan set.

Limited Release

Sınırlı Gösterim

Line Producer

Bir yapımdaki çizgi üstü ve çizgi altı elemanları için denetleyici ve danışman. Yapım yönetmeni, çizgi altı unsurlar için bu kişiye danışır.

Lining Up

1) Çekimden önce kamera ve oyuncuları yerleştirip ışıkları ayarlamak.
2) Optik etkide, interpozitifi iş kopyasıyla eşlemek.

Lip Sync

Ağız Senkronu
1) Bir oyuncunun, ağız hareketlerini pleybek yapılan müziğe uydurarak şarkı söylüyormuş gibi yapması.
2) Dublajda, perdedeki ağız hareketlerine uydurarak bir konuşmayı seslendirmek. Bak. LOOP.

Liquid Gate (Wet Gate, Submerged Printing)

Islak Baskı
Bir kopyayı basarken çiziklerin ve aşınmadan doğan izlerin görünmesini en aza indiren baskı sistemi.

Live Action

Canlı Çekim
Canlandırma sineması ve özel etkilerin tersine, gerçek oyuncularla gerçek mekânlarda veya stüdyoda çekilen sahneler.

Live Sound (Live Recording)

Çekim anında kaydedilen diyalog ve çevre sesleri.

Living Allowance (Per Diem)

Gecelenen uzak mekânlarda çalışırken çalışanlara verilen sabit miktarda ek ücret.

Load

Çekimden önce kameraya veya kasete film doldurmak.

Loader

Birden fazla kamera kullanıldığında, kasetlere film dolduran ve ikinci kamera asistanına yardımcılık yapan kamera ekibi elemanı.

Loading Booth

Yükleme Kulübesi
Film şeritlerini magazalara yüklemek için kullanılan, bir Değiştirme Çantasına alternatif olarak daha geniş bir seçenek sunan bazen bir ses stüdyosunda bulunan küçük bir karanlık oda.

Loading Room

Şarj Odası

Local Location

Yerel Mekan, Yakın Mekan

Location

Mekân

Location Accountant (Production Accountant, Location Auditor)

Bir mekânda çekim yapılırken harcanan bütün paranın hesabından sorumlu kişi.

Location Auditor

Bak. Location Accountant.

Location Fee

Mekân Kirası
Bir mekânda çekim yapılırken orasının kullanımı ve sağladığı şeyler için ödenen ücret.

Location Manager

Mekân Sorumlusu
Senaryoyu okuyarak nasıl mekânlar gerektiğini çıkaran, bu mekânları arayıp bulan, olanaklarını ve elverişliliğini inceleyen, yönetmen ve yapım tasarımcısına göstermek için fotoğraflarını çeken kişi. Bir mekân onaylandıktan sonra bu mekânda çekim yapabilmek için gerekli izinleri alır, şartları görüşür. Bundan sonra bu mekânla ilgili bütün ayrıntıların (izinler, park sorunu, yemek servisi, polis, itfaiye gibi) organizasyonundan sorumludur. Bütün mekânlar için bir bütçe yapmakla da görevlidir.

Location Sound

Yer Ses
Location sound, aynı zamanda bir buzz track olarak adlandırılır. Ekip yerindeyken arka plan sesinin kaydedilmesine atıfta bulunur. Am-biyans seslerin kaydedilmesi, filmin gerçekçilik hissini artırmaya yardımcı olur.

Locked Cut

Kilitli Montaj
Bir filmde resim üzerinde daha fazla değişiklik olmayacağı söylenen sözde nihai kesim.

Locked Down Shot

Sabit Çekim
Pan ve tilt serbest bırakmaları sıkıca sıkıştırılmış bir tripotla çekilen bir çekim, böylece kamera hareketi illüzyonu bozmayacak şekilde yapılır. Örneğin, bir karakterin bir sahneden sihirli bir şekilde kaybolmasına neden olan bir kesim veya zaman atlama efektleri için sık ​​​​yapılır.

Logline

Logline
Logline, filmin ana karakterine, çatışmasına ve duygusal bir çengel’e odaklanan filmin 1-2 cümlelik özetidir. Bir logline yazmak, göründüğünden daha zordur.

Long Focus Lens (Telephoto Lens)

Teleobjektif
Normal bir objektiften daha uzun odaklı objektif. Ana özelliği, uzaktaki cisimleri yakındaymış gibi görüntüleyebilmesidir. Teleobjektif kullanıldığı zaman görüntüdeki net derinliği azalır.

Long Lens

Uzun Odak Uzaklığı
16mm’de 25mm’den büyük odak uzaklığına sahip bir lens veya 35mm’de 50mm’den büyük odak uzaklığına sahip bir lens, dürbün gibi küçük bir alanı büyüten bir görüntü sağlar.

Long Shot (LS)

Uzak Çekim
Ana konunun genel çekimi. Kamera, çevresi içinde ana konuyu veya oyuncuyu ayırt edebilecek, ama fazla bir ayrıntıyı algılamayacak bir uzaklığa yerleştirilir. Tanıtım planı veya ana planlar (MASTER SHOT) için kullanılır.

Loop (f)

Dublaj
Yeni kaydedilen ses veya konuşmaların, eskilerinin yerine konması. İyi kaydedilmemiş veya değiştirilmek istenen konuşmaları kaydetmek için oyuncular, yapım sonrası çalışmalarda dublaja çağrılır.

Loop (i)

Bukle, Lup
1) Kamera ve projektörde filmin, tamburların arasında kalan ve pencere kızağından geçen kısmı. Tamburların filme verdiği sürekli akış hareketinin, penceredeki duraksamalı hareketi bozmaması ve filmin kopmaması için belirli bir uzunlukta tutulur.
2) Dublajı yapılacak sahnenin projeksiyonda devamlı yansıtılabilmesi için başı ile sonu birbirine eklenerek halka haline getirilmiş film şeridi.

Looping

Döngü
Looping, bir aktörün post prodüksiyon sırasında diyalogu yeniden kaydettiği bir süreçtir. Bu, diyalogu aktörün ekran üzerindeki dudak hareketleriyle eşleştirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda Automated Dialogue Replacement (veya ADR) olarak da bilinir.

Lose

Yok et, kapat, söndür. Bak. EIGHTY SIX.

Lot

Stüdyo binalarının (bürolar, platolar, soyunma odaları vb.) bulunduğu ve işi olmayanların içeri girmesini engellemek için kapısında bekçiler bulunan alan. Bak. STUDIO.

Low Angle Shot

Düşük Açılı Çekim
Low angle shot, konunun altından çekildiği bir çekimdir. Kamera, karakteri veya eylemi yakalamak için yukarı doğru eğilir, konuyu normalden daha büyük veya daha etkileyici gösterir.

Low Con Print

Düşük Kontrastlı Baskı
Video aktarımı için özellikle düşük kontrastlı bir baskı, transfer sürecinde daha az kontrastı tercih eder.

Low Key

Bir sahnenin, bol gölgeler yaratan loş ışıklar kullanarak gri skalanın alt bölümü değerinde ışıklandırılması.

Low-Angle Shot

Alt Açı Çekim, Kontrplonje

LS

Uzak çekim (LONG SHOT) için kullanılan kısaltma.

Luminaire

Sehpası, lambası ve ampulü ile komple ışık aracı.

M

M.O.S.

M.O.S. (Motor Ses Olmadan)
Ses olmadan çekilen bir çekim, bir dizi veya bir film, ses daha sonra eklenir. M.O.S., “Mit Out Sound”un kısaltmasıdır ve eski bir Hollywood hikayesinden gelir: Alman bir yönetmenin “ses olmadan” bir çekim yapılmasını istemesi ve kamera asistanının bu talebi yerine getirmek için tahtaya “M.O.S.” yazması.

M&E Track

Müzik ve Etki Şeridi (Music and Effects Track) için kullanılan kısaltma.
Konuşmalar dışındaki bütün sesleri içerir. Özellikle yabancı dilde dublaj yapılırken çok işe yarar.

MacGuffin

MacGuffin
Alfred Hitchcock tarafından kulanılan bir terimdir ve filmdeki karakterler için çok önemli gibi görünen ancak aslında önemsiz olan bir öğeyi, hedefi veya bilgiyi tanımlar.

Machine Splicer

El ve ayakla kumanda edilen negatif kesim makinesi. En tanınmış marka, GRISWOLD’dur. Bak. SPLICER.

Macro Lens

Makro Lens
Nesneye son derece yakın kullanılabilen bir lens. Odak halkası en düşük ayara ulaştığında (Switar lens üzerinde kırmızı bir halka görünecek şekilde) devam edecektir ve makrodayken odak halkasındaki mesafeler artık geçerli değildir.

Mag

Mag (Film Makarası)
1) Film Magazası’nın kısaltması. 2) Mag Track’ın kısaltması.

Mag Stock, Mag Track Or Magnetic Film

Mag Film Şeridi
Mag track, gümüş halojenler yerine manyetik oksit emülsiyonu ile kaplanmış bir film parçasıdır. Temelde, film boyutundaki bir ses kayıt bandıdır. Düzenleme için, tüm ses, konum sesi ve ek ses, mag stok’a aktarılır, burada görüntü ile eşzamanlı olarak çalıştırılır, bir kare resmi bir ses karesine eşitler.

Mag/Optical Print

Hem manyetik, hem optik ses sistemleri ile donatılmış salonlar için hazırlanan, optik ve manyetik ses bantları olan kopya.

Magazine

Kaset

Magic Hour

Alacakaranlık. Işığın sıcak, göğün koyu mavi ve gölgelerin uzun olduğu gün batımı ile karanlık arası saat. Bu saatlerde çekilmiş filme örnek, Terrence Malik’in “Days of Heaven” filmidir.

Magnetic Film (Mag Film)

Manyetik Film

Magnetic Recording

Manyetik Kayıt

Magnetic Stripe

Dolbi ses sistemli 70 mm kopyalarda ses kaydı için film şeridinin kenarlarına kaplanan manyetik tabaka.

Magnetic Tape

Genelde ses, videoda ise ses ve görüntü kaydı için kullanılan, plastik tabanlı, demir oksidi kaplı şeritler. Profesyonel tipleri 1/4 inç enindedir ve yüksek kaliteli kayıtlar için 7,5 ve 15 inç/saniye hızda akarlar.

Main Title

Başlık, Başlık Yazıları
Özel olarak filmin adının, genel olarak film başlamadan önce jenerik yazılarının göründüğü bölüm. DGA kurallarına göre yönetmenin adı, film başlamadan önce görünen son yazıdır.

Make-Up

Makyaj
Krem, pudra, göz farı vb. malzemelerle oyuncuların ve figüranların yüz ve bazen vücut görünüşünde yapılan düzeltme ve değişiklik. Oyuncunun görünüşünü güzelleştirebilir, bir etki yaratabilir (yaşlılık gibi), ciltteki iz veya bozuklukları örtebilir veya tamamen değişik görünüşlü bir kişilik yaratabilir. Uzun sürecek makyajlar için (Little Big Man Dustin Hoffman, Planet of The Apes tüm oyuncular) oyuncular sete çok erken çağırılır.

Make-Up Artist

Makyajcı
Oyunculara makyaj yapmakla görevli ekip elemanı. Bak. BODY MAKE-UP, SPECIAL EFFECTS.

Make-Up Call

Makyaj Çağrısı
Bir oyuncunun, makyajı yapılması için sete gelmesi gereken zaman. Makyaj süresi 15 dakikadan 7 saate kadar (ENEMY MINE filminde Lou Gosset Jr. için) değişebilir. Makyaj çağrısı, oyuncunun sette bulunması gereken saatten geriye doğru sayılarak yapılır.

Mark

İşaret
1) Senkronizasyon işareti
2) oluşturmak için clapstick’in çarptırılması
3) Bir aktörün nereye durması gerektiğini gösteren bir zemin bandı.

Mark It!

İşaretle!
Mark it! – Tahtadaki kişiden clapstick’leri çalmak için söylenen söz.

Marks

İşaret
Kaydırma yaparken arabanın duracağı noktayı, yer değiştiren oyuncunun netliğini izleyebilmek için önemli noktaları ve benzeri yerleri belirlemek için yapışkan bez bant veya tebeşirle yere konulan işaretler. Çok sayıda oyuncunun olduğu sahnelerde, her oyuncu için değişik renkli bant veya tebeşir kullanılır. Çekim başlarken işaretler kaldırılır.

Married Print

Composite Print için İngilizlerin kullandığı terim.

Martini Shot

Martini Çekimi
Günün son sahnesinin son çekimi.

Mask

1) Bir film perdesini değişik görünüm oranlarında çerçevelemek için perdenin yanlarındaki hareketli siyah panolar.
2) Teleskop, dürbün, fotoğraf makinesi vizöründen bakılıyormuş duygusu uyandırmak için görüntünün bir bölümünü örtüp karartan parça. Bu işlem film çekilip yıkandıktan sonra optik laboratuvarda gerçekleştirilir.
3) Kamera objektifine gelen bir ışığı kesmek için kullanılan tek kapak.

Master (Master Positive)

Kopya basımı için kullanılacak dup negatifin alındığı ana pozitif. Videoda, kopyaların çoğaltımı için kullanılacak kurgulanmış ana kopya.

Master Scene

Tiplerin tanıtıldığı, olayın girişinin yapıldığı başlangıç sahneleri.

Master Shot

Ana Plan

Match

1) Ana planın arasına girecek örtü planları çekilirken devamlılığın sağlanması için sözleri ve hareketleri, ana planda oldukları gibi tekrarlamak.
2) Negatif kesimi yapılırken son kurgusu bitmiş iş kopyası ile negatifi eşlemek, çakıştırmak.

Matrices

Üç şerit teknikolor (THREE STRIP TECHNICOLOR) sistemde kopya basmak için kullanılan üç ana şerit. Her şerit, asal renklerden (PRIMARY COLORS) birine (kırmızı, yeşil ve mavi) duyarlıdır ve her biri, nihai görüntünün bir bölümünü taşır. Baskıda, her şerit duyarlı olduğu renkteki boyayı emer ve temas ettiği pozitif kopyanın uygun yerine aktararak kopyayı renklendirir.

Matte

Kameranın veya baskı makinesinin objektifi önüne konulduğu zaman karenin kimi kısımlarının pozlanmasını önleyen özel şekillerde kesilmiş veya oyulmuş maske. Değişik yer ve zamanlarda çekilmiş görüntüleri tek bir görüntüde birleştiren özel etki aracıdır. Bak. MATTE BOX, MATTE SHOT, SPECIAL EFFECTS.

Matte Artist

Mat planı (MATTE SHOT) için fon (BACKGROUND) veya mat (MATTE) tasarlayan ve yapımına yardım eden özel etki bölümü elemanı.

Matte Box (Special Effects Box)

Parasoley

Matte Screen

Bütün bakış açılarından görüntünün aynı parlaklıkta izlendiği özel yansıtıcı perde.

Matte Shot

Mat Planı
Çekilen sahnenin, önceden çekilmiş fon veya hareketli elemanlarla birleştiği plan. Bak. TRAVELING MATTE.

MCU

Medium Close Up için kısaltma.

Meal Penalty

Yemek Tazminatı
Yemek molası sendikanın tanıdığı süreden fazla geciktiğinde veya yemek molasında kendisine gerektiği kadar vakit verilmeyen bir oyuncu veya ekip elemanına ödenen tazminat.

Meat Axe

Tekkapak veya filtre çerçevelerini tutturmak için kullanılan darağacı şeklindeki sehpa.

Medium Close Up (MCU)

Yakın planla orta plan arasında plan.

Medium Long Shot (MLS)

Oyuncunun ön planla arka plan arasında orta uzaklıkta olduğu, uzak planla orta plan arası plan.

Medium Shot

Orta Plan Çekimi
Orta uzaklıkta çekilen geleneksel bir kamera çekimidir. Genellikle aktörü bel hizasından yukarıya kadar yakalar, orta yakın çekim ise genellikle göğüs hizasından yukarı çekimdir. Kısaltması “m.s.” olarak geçer.

Melodrama

Melodram
Karakterlerin yoğun duygulara sahip olduğu ifadeci bir hikayeye sahip bir filmdir. İlk olarak müzik eşliğinde bir drama olup genellikle zorluk, hastalık ve patos unsurlarını içerir.

Mercury Vapor Lamp

Mavimsi ışık veren küçük ark lambası.

Metaphor

Metafor
Bir kelimenin veya ifadenin başka bir benzerlik veya analogiyi çağrıştırmak için kullanıldığı bir konuşma şeklidir.

Method Acting

Metod Oyunculuk
Konstantine Stanislavsky tarafından 1900’lerin başında tasarlanan bir oyunculuk stili. Oyuncuların daha gerçekçi bir performans oluşturmak için kişisel duygularını ve deneyimlerini kullanmalarını içerir. Daniel Day-Lewis, daha gerçekçi performanslar oluşturmak için sıkça yöntem oyunculuğunu kullanır.

Metteur-en-scene

Yönetmen için kullanılan “Sahneye Koyan” anlamında tiyatrodan gelme Fransızca terim. Günümüzde daha çağdaş olan REALISATEUR (Gerçekleştiren) kullanılmaktadır.

Micro-Cinematography

Normal objektifler için çok küçük olan cisimlerin filminin, bir mikroskop aracılığı ile çekilmesi.

Microphone Boom (Boom)

BUM
Çekim sırasında bum operatörünün kullandığı, mikrofonu kameranın görüş alanının dışında tutmaya yarayan uzun kol.

Midget

50-200 vat ampul kullanan küçük dolgu ışığı lambası.

Mileage Money

Kilometre Parası
Mekânlara gidip gelirken kendi arabasını kullanan oyunculara veya ekip elemanlarına ödenen para.

Miniature

Model, Minyatür
Özel etki çekimleri için bir setin küçük boyda hazırlanmış modeli. Normal boyda hazırlandığı zaman çok pahalıya mâlolacak setler için yapılır.

Minibrute

Dış çekimlerde gün ışığını desteklemek için, gündüz çekimi yapılan iç çekimlerde dolgu ışığı olarak kullanılan 650 vatlık ark lambası.

Minilight

Yansıtıcısı ve kapakları olan ve genellikle dolgu ışığı için kullanılan lamba.

Minimount

Uçak, helikopter, otomobil ve teknelerde kullanılan kamera montörü.

Mirror Shutter

Aynalı Obtüratör

Mise-en-scene

Mizansen

Mitchell

Büyüklüğü ve ağırlığından dolayı genellikle stüdyoda kullanılan bir kamera markası.

Mix

Miks
Çeşitli ses bantlarını, üç veya dört kanallı bir tek manyetik şerit üzerinde birleştirmek. Bu şeritteki sesler sonra optik şeride aktarılır.

Mix Master

Karışım Ustası
Ses karışımını içeren mag stok veya DAT üzerinde bir kopyasıdır, bazen optik izleme ekine ek olarak istemeniz gereken bir şeydir. Karışımı, videoya aktarmak için optik izleme için çok daha iyi kalitede olacak şekilde veya yeniden karıştırmanız gerektiğinde bazı karışım zamanını tasarruf etmek için bant üzerinde almak her zaman iyi bir fikirdir.

Mixer

Karıştırıcı
1) Her biri için bir ses kaynağını karıştırmak için bir cihaz.
2) Karışım sırasında karışım masasında oturan kişi, başlangıçta seslerin nasıl birleştirileceğine karar veren (son söz sizindir) ve faderları ve diğer film kontrollerini çalıştıran kişi.

Mixing

Karıştırma
Farklı sesleri, müziği, diyalogu ve tüm kaynaklardan gelen ses efektlerini bir filmin ana ses şeridine birleştirme süreci. Bu, post-prodüksiyon sürecinin bir parçasıdır. Ses şeridi sonunda bir mikser tarafından birleştirilir.

Mixing House

Karışım Evi
Film için ses karışımı yapmak için özel bir ses stüdyosu.

MLS

Medium Long Shot için kullanılan kısaltma.

Mock-Up

Bir cismin sette kurulan tam boy modeli. (Bir uçak kabini gibi.)

Mockumentary

Sahte Belgesel
Bir belgeselin tarzına sahip ancak konuyu alaycı bir mizahla alaya alan kurgusal bir film. Popstar: Never Stop Never Stopping, ciddiye alınmayan pop yıldızı belgesellerinin bir mockumentary örneğidir.

Model

Gerçeğini bulmak çok zor veya pahalı olduğu zaman kullanılan, gerçek bir cismin ölçekli kopyası.

Modeling Light

Bir cismin dokusunu ve sınırlarını ortaya çıkaran ışık. Contour Key de denen bu ışık, ana ışığın ters yönünden verilir.

Modulation

Sürekli ses dalgalarındaki yoğunluk, faz veya frekans değişikliği.

Money Shot

Kritik An Çekimi
İzleyiciye “paralarının karşılığını” veren herhangi bir doruk noktası, açıklama veya görüntü, maliyeti daha yüksek olsa da.

Monitor

Monitör

Monochromatic

Genelde siyah-beyaz görüntü için kullanılan, aynı zamanda tek bir renkten veya tek bir rengin tonlarından oluşan görüntüyü de belirten terim.

Monopack

Duyartabakası, her biri asal renklerden (PRIMARY COLORS) birine duyarlı üç katmandan oluşan renkli film.

Monopole

Stüdyoda lambaları asmaya yarayan ayarlanabilir aygıt.

Montage

1) Hikâye içinde hikâye anlatan veya zaman geçişini belirten, kesme veya geçmelerle birbirine bağlanmış, genellikle birbirinden kopuk ve sözsüz planlar.
2)- Kurgu anlamında Fransızca sözcük. Bak. EDITING.

Moo Print

Mükemmel bir kopyayı belirtmek için laboratuvarcıların argo terimi.

Mortars

Çekim sırasında patlamalar gerçekleştirmek için özel etki elemanlarının kullandığı çelik kutular.

MOS (Wild Picture)

“Mit Out (without) Sound” sözcüklerinin kısaltması.
Eşzamanlı ses kaydı yapılmayan çekimi belirtir. Bu çekimlerde klakete, öbür bilgiler yanında MOS harfleri de yazılır. Ses mühendislerinin çoğunun Alman olduğu zamanlardan kalmadır. Söylenceye göre, deyimin yerleşmesini sağlayan kişi, çekilecek planın sessiz çekileceğini ekibe belirtirken “mit out sound” diyen, kendisi de Alman olan yönetmen Lothar Mendes’tir.

Motif

Tema
Bir filmin tekrarlanan tematik bir unsuru; motif örnekleri – film içinde önemli bir şekilde veya desende tekrarlanan bir sembol, stilistik cihaz, görüntü, nesne, kelime, konuşulan ifade, satır veya cümle, bir tema işaret eden bir film içinde.

Motor

Hareket sağlayan mekanik araç. Profesyonel kameraların çoğu, eşzamanlı ses kaydına olanak sağlayan sabit hız motorları ile çalışır. Değişken hızlı motorlar (VARIABLE SPEED MOTORS), yüksek veya düşük kare (SLOW MOTION, ACCELERATED MOTION) planlar (MOS çekim) için kullanılır.

Movement

Hareket
Kamera veya projektörde filmi aralıklı olarak hareket ettiren parçalar: pulldown pençesi, döngülerden önce ve sonra valfler ve bunlar arasındaki dişliler hareketi oluşturur. Bir kayıt pimi varsa, bu da hareketin bir parçasıdır. Bazen shutter da hareketin bir parçası olarak kabul edilebilir.

Movement List

Hareket Listesi
Yapımla ilgili herkesin bir mekâna hangi araçlarla gidip geleceğini gösteren liste.

Moviescop

Film Kopya Kontrolü
Moviscop olarak yazılsa da “movie-scope” olarak okunan bu, genellikle bir düzen masası üzerinde kullanılan küçük bir 16mm masa üstü görüntüleme cihazıdır.

Moviola

Görüntü ve ses şeritlerini eşzamanlı izlemek için kullanılan bir aracın markası. Kurguda kullanılan bu araçta film şeritleri dikey akar.

MOW

Movie of Week (Televizyon Filmi ) sözleri için kullanılan kısaltma.

MPAA

‘Motion Picture Association of America’ sözcüklerinin kısaltması.
Bütün büyük dağıtımcılar kuruluşa üyedir. MPAA, Birleşik Devletler’de ve dış ülkelerdeki korsan filmciliği kovuşturmak için Federal Araştırma Bürosu’ndan emekli olmuş elemanları da görevlendirir. Film endüstrisindeki en büyük lobi koludur. Film endüstrisinin en büyük dağıtım şirketlerinin ticari, hukuki, iç ve dış temsilcilik çıkarlarını temsil eder. ‘Motion Picture Export Association’ (MPEA), MPAA’nın dış ülkeler koludur.

MPAA Code Seal

Bir filmin, fragmanının ve reklam malzemesinin MPAA standartlarına göre üretildiğini belirten belge.

MS

Medium Shot (Orta plan)

Multi-Beam

Küçük kuartz iodin lamba.

Multi-Duty Motor

Bak. Crystal Sync.

Multi-Head Printer

Bir filmden aynı anda birden fazla kopya basabilen baskı makinesi.

Multi-Layer Color Film

Bak. Monopack.

Multi-Screen

Uyumlu çalışan çok sayıda projektörle yapılan gösterim. Bak. CINERAMA.

Multibroad

Işık huzmesi (puanı) daraltılıp toplanabilen lamba.

Multicamera

Bir sahneyi değişik açılardan aynı anda çekmek için birden fazla kamera kullanmak. Geniş bir alana yayılmış veya tekrarlanması zor olan sahnelerin çekimi için yaygın bir tarzdır.

Multiple-Image Shot

Aynı görüntünün bir karede birden çok göründüğü plan. Optik basıcıda veya özel bir objektifle, kamerada yapılır.

Mumblecore

Mumblecore
Erken 2000’lerde ortaya çıkan bağımsız film akımı. Genellikle doğal oyunculukla karakterize edilir ve bazen doğaçlama yapılır. Hikayeler genellikle kötü işler veya kötü ilişkilerle başa çıkan 20’li veya 30’lu yaşlardaki bir grup insanı odaklar.

Mural

İç veya dış çekimlerde fon olarak kullanılan büyük boy fotoğraf veya elle boyanmış resim.

Murder Your Wife Brick

İlk olarak Jack Lemmon’un bu adlı filminde kullanılmış ve adı böyle kalmış sahte tuğla.

Music Bridge

Sahneler arasındaki geçişi sağlayan müzik parçası. Bak. SEGUE.

Music Contractor

Müzisyenleri işe alan ve müzik kayıt seansının bütün organizasyonundan sorumlu kişi. Bütün kayıt seanslarında hazır bulunmak zorundadır.

Music Cue Sheet

Bir bobindeki tüm müzik parçalarının besteci ve yayımcısını gösteren patent ve lisans hakları ile ilgili liste.

Music Mixer

Filme eşlik eden müzik kaydının kontrolü, dengelenmesi ve miksinden sorumlu ses ekibi elemanı.

Music Track

Diyalog ve ses etkisi şeritlerinden ayrı olarak müziğin kaydedilmiş olduğu ses şeridi.

Mute

Ses bandı olmayan kopyaları belirten İngiliz terimi.

Mylar

Ses ve video bantlarında taban olarak kullanılan çok sağlam plastik malzeme.

N

NABET

National Alliance of Broadcast Engineers and Technicians (NABET)

Nagra

Stüdyo ve mekânlarda ses kaydı için kullanılan kristal motorlu kayıt araçlarından en tanınmış olanın markası. Bu aracı geliştirdiği için Stefan Kudelski, bir Akademi ödülü kazanmıştır.

Narration

Anlatım
Dış sesin öykü veya açıklama anlatması.

Narrative

Anlatı, Metin
Öykü, açıklama sözleri.

Narrow Gauge Film

Dar Film
En yaygın olanı 16 mm. dir. 35 mm kadar kaliteli değildir ama ucuzdur. Genellikle belgesellerde, öğrencilerin yaptığı filmlerde veya araştırma filmlerinde kullanılır.

National Alliance of Broadcast Engineers and Technicians (NABET)

Önce radyo teknisyen ve mühendislerinin kurduğu, sonra televizyon teknisyen ve mühendislerinin katıldığı, AFL-CIO ile yakın ilişkili işçi kuruluşu. Televizyoncular, yayınlayacakları filmleri kendileri çekmeye başladıklarında, IATSE (film sanatçı ve teknisyenleri birliği) ile anlaşmaya varıldı. Şimdi genellikle televizyon yapımları ile NABET, film yapımları ile IATSE ilgilidir. Gene de küçük bütçeli filmlerde (özellikle New York’ta) daha çok NABET’e bağlı ekipler çalışmaktadır.

Natural Light

Doğal Işık
Güneş ışığı, ay ışığı gibi doğal ışık.

Naturalism

Natüralizm
Bir film terimi olarak aşırı gerçekçiliği belirten bir terim. Doğalcılıkta, yaşam tarafsız, stoik bir şekilde tasvir edilir. On the Waterfront, doğalcı bir film örneğidir.

ND

1) Non Descript (Tarif edilmemiş, herhangi) sözcüklerinin kısaltması. ‘This scene will require 25 ND office worker extras’ gibi.
2) NEUTRAL DENSITY FILTER sözcüklerinin kısaltması.

Negative

Negatif
‘Arap’ görüntüler içeren, pozlanmış ve yıkanmış film şeridi. Çekim için kullanılan pozlanmamış ham filmi veya çekilmiş ama yıkanmamış filmi de belirtir.

Negative Cost

Negatif Maliyeti
Kopyaların basılacağı negatifin son halini almasına kadar yapılan tüm masraflar. Finansman ve ortaklığa katılım sözleşmelerinde madde olarak açıklanır. Sözleşmeden sözleşmeye, özellikle sabit masraflar ve ihtiyatlar gibi dolaylı harcamalar konusunda farklılık gösterir.

Negative Cutter

Negatif Kesimci
Kurgusu bitmiş iş kopyasına göre negatifi kesip yapıştıran kişi.

Negative Cutting

Negatif Kesimi
Negatifi, kurgusu bitmiş iş kopyası ile eşleyerek kesme ve ekleme işlemi. Negatif kesimci bu işi yaparken fit numaralarından yararlanır.

Negative Matcher

Negatif Eşleştirici
Negative Cutter ile aynı.

Negative Pick-Up

Negatifi Alma
Dağıtım şirketi ile bir filmin yapımcısı arasında, dağıtım şirketinin, filmin dağıtım hakları için yapımcıya belirli bir miktar para ödeyeceği konusunda anlaşmaya varıldığını belirten terim. Sözü edilen para, yapım öncesi (PREPRODUCTION) finansmanın tersine, genellikle film bitip negatif teslim edildikten sonra ödenir. Negatifi alma sözleşmesi büyük dağıtım şirketlerinden biriyle yapılmışsa, yapımcı genellikle bunu bir bankada kırdırır. Pek çok yapım bütünüyle veya kısmen böyle finanse edilir.

Neo-Realism

Yeni Gerçekçilik
İtalya kökenli, 1940’ların sonları ve 1950’lerde ortaya çıkan yenilikçi bir akım. Film stüdyo sistemi dışında yapılan filmleri ifade eder. Gerçek mekanlarda çekilir, bazen profesyonel aktör içermez ve genellikle bir senaryo gerektirmez.

Net Profits

Net Kâr

Network

Televizyon Ağı
Televizyon programlarını yaratıp gerçekleştiren ve bu programları kendine bağlı istasyonlarda yayınlayan büyük televizyon şirketi. Birleşik Devletler’deki başlıca şirketler: ABC, CBS, NBC ve PBS.

Neutral Density Filter

Nötral Dansite Filtresi, Yoğunluk Filtresi
Kamera objektifi önüne konarak renkleri bozmadan pozu, lambaların önüne konarak ışık yoğunluğunu azaltan filtre.

New Hollywood

Yeni Hollywood
Yaklaşık olarak 1967-1976 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen bir film hareketi. Bu hareket, George Lucas, Steven Spielberg, Martin Scorsese gibi film öğrencileri tarafından yönlendirildi ve film yapma tutkusunu ve durağan statü quo’yu sorgulama isteğini içeriyordu.

New Wave

Yeni Dal
Başlangıçta Alain Resnais, Eric Rohmer ve Jean-Luc Godard gibi geleneksel olmayan, yenilikçi Fransız film yapımcılarına atıfta bulunan bir terim. Auteur teorisinin prensiplerini benimserler. Fransız Yeni Dalga filmleri, non-lineer anlatım, doğaçlama yönetim ve atlamalı kesimlerle karakterizedir.

Newton Rings

Nevton Halkaları
Birbiriyle temas halinde iki parlak yüzey arasındaki hava tabakasının yarattığı ışık kırılması yüzünden oluşan renk halkaları. Objektifin önünde birden fazla cam filtre kullanıldığında oluşabilir.

NG

‘No Good’ sözcüklerinin kısaltması. Kötü bir çekimi belirtmek için kullanılır.

Nickelodeon

Nickelodeon
Film salonu olarak tanımlanabilecek bir işletme. Ziyaretçiler, bir Kinetoscope veya Mutoscope gibi bireysel makinelerde kısa filmleri izlemek için bir nikel öderdi.

Night Effect

Gece Etkisi

Night Premium

Gece Primİ
Belirli saatlerden sonra (genellikle akşam 8.00) yapılan çalışma için çalışanların temel ücretinde yapılan arttırma.

Night-for-Night

Gerçek Gece
Gece sahnelerinin gerçekten gece çekilmesi. Genellikle dış gece sahnelerin veya pencere ve kapıdan dışarıda gece olduğunun göründüğü iç gece sahnelerin çekimi böyle yapılır.

Nitrate Base

Nitrat Taban
1950’ye kadar üretilen filmlerde kullanılan ve günümüzde artık üretilmeyen, kolay yanıcı film tabanı. Bak. ACETAT BASE, SAFETY BASE.

Noise

Gürültü
Kayıt sırasında mikrofonun duyduğu, duyulması istenmeyen sesler.

Non-Reflex

Refleksiz
Through the lens görüntüleme sistemi olmayan bir kamera, ancak görüntüyü ayrı bir lens aracılığıyla vizöre sağlar. Eski Bolex’ler ve Bell & Howell kameralar non-reflex’tir.

Non-Theatrical

Salon Dışı
Sinema salonları pazarı dışında, belirli izleyici gruplarını ilgilendiren sınırlı dağıtımlı film pazarı. Televizyon, kablolu televizyon, film müzeleri, sinema kulüpleri, okullar, hava yolları, silahlı kuvvetler bunların başlıcalarıdır. Bugün en yaygın olanı, video kaset pazarıdır.

Normal Lens

Normal Lens
16mm’de 25mm lens, 35mm’de 50mm lens. Bu, geniş açılı lensin görüntüyü genişletme ve telefoto lensin görüntüyü büyütme arasındaki noktadır.

Nose Grease

Burun Yağı
Sadece ismi gibi. Kamerapersonların baskı plakasını yağlamak için yan tarafına silmek için kullandığı eski bir numarada kullanılan burun yağı. Burun yağı, bilimsel adı squalene olan köpek balığı karaciğer yağında da bulunan bir maddedir.

Nose Room

Burun Oda
Bir konu profil içindeyken, burun odası, yüzleri ve çerçevenin kenarı arasındaki boşluktur, Baş Odası gibi. Profil çekimde burun odası, kişinin yüzünden ziyade başlarının arkasında biraz ekstra alan olduğunda “iyi” olarak kabul edilir. Genel kural, konunun etrafındaki alanın başın önündeki 2/3’üne ve arkasındaki 1/3’üne bölünmesidir.

Notch

Ankoş
Baskıda yoğunluk düzeltmesinin otomatik olarak yapılması için film şeridinin kenarına konan işaret. Günümüzde bu işlem bilgisayarla yapılmaktadır.

Numbering Machine (Encoding Machine)

Kodlama Makinesi
İş kopyasının kenarına belirli aralıklarla küçük numaralar basmak için kurgu yardımcısının kullandığı araç.

Nut

Civata
Bir filmle ilişkilendirilen işletme giderlerini ifade eder. Bir tiyatroyu kiralamak, işletmek ve çalıştırmak için gereken maliyeti belirleme işlemidir. Ayrıca “house nut” olarak da bilinir.

O

O.C.N.

O.C.N. (Original Camera Negative)
Orijinal Renk Negatifin kısaltmasıdır. Basitçe geliştirilmiş negatifinizdir.

Objective

Objektif
Bir cisimden gerçek bir görüntü yansıtan bir merceğe veya mercekler grubuna verilen ad.

Off Book

Metinden Ayrı
Bir performansçının repliklerini tamamen öğrendiği durumu ifade eder. Bu noktada, performansçının bir metin tutmasına gerek yoktur çünkü her şey ezberlenmiştir.

Off Camera (OC)

Görüntü Dışı
Kameranın görmediği yer.

Off Mike

Mikrofonun yakın menzili dışı.

Off-Register

Titreme

Off-Screen (OS)

Perde Dışı

Old-Timer

Tek kapak veya tülleri taşıyan esnek kol.

Omnidirectional Microphone (Omnimike)

Her yönden gelen sesleri alabilen mikrofon.

Omniscient Point of View

Her Şeyi Bilir Bakış Açısı
Bir anlatıcının her şeyi bildiği bir bakış açısı. Anlatıcı, karakterler arasındaki düşünceleri, duyguları ve gelişen olayları anlar.

On a Bell

Çekim için kamera çalışmazdan önce sesçi bir zili çalar ve sesli stüdyonun kapısında, stüdyo çevresindeki tüm hareketlerin durması ve stüdyo kapısının giriş-çıkış için açılmamasını belirtmek amacıyla kırmızı bir ışık yanar. Mekânda çalışırken kırmızı ışık yoktur, ama çekimin başlamak üzere olduğunu belirten zil çalınır. Çekim bitince, zil iki kere çalınır.

On Camera

Çekim sırasında kameranın gördüğü her kişi veya cisim.

On-Call

Ertesi gün çalışıp çalışmayacağı belli olmayan, fakat sette olması istenen oyuncu veya ekip elemanı.

One Light

Tek Işık
Bir Zamanlı Baskı alternatifi olan One Light, çekimden çekime düzeltilmemiş bir baskıdır, ancak her bir çekimin aynı baskı ışıklarını birbirine karşı gösterdiği bir baskıdır. Bazen bu, pozlama ve renkteki dalgalanma aralığını bilmek için yararlı olabilir. (Ancak laboratuarın, bir ışık baskısı üzerinde bile bazen birkaç yerde zamanlama yapması oldukça yaygındır.)

One Sheet

Film afişi.

One Shot (Single)

Tek
Tek kişiyi gösteren plan.

One-Light Print

İş kopyası olarak kullanılmak için tek bir ışık ayarıyla basılmış, düzeltilmemiş kopya.

One-Liner

Tek Satırlık Espri
Hızlı, tek satırlık bir şaka için bir terim. En iyi tek satırlık şakalarda, bir kurulumdan hemen sonra vuruşlar gelir. Aynı zamanda filmin konseptini açıklamak için kullanılan birkaç kelimeyi de ifade edebilir.

Opacity

Opaklık
Bir cismin ışık geçirmeye karşı direnci.

Opaque

Opak
Işık geçirmeyen.

Open Up

Açmak
1) Objektifin diyaframını açmak.
2) Bir sahne oyununun filme uyarlanmasını belirtirken kullanılan terim. Hikâye sahnenin olanak sınırlarından kurtulup, yaşama açılmıştır.

Operator

Bak. Camera Operator.

Optical House

Optik Laboratuvar
Optik etkiler ve optik baskı alanında uzmanlaşmış laboratuvar.

Optical Print

Optik Kopya
Kontak baskı dışındaki yollarla basılmış kopya. Optik laboratuvarda yapılır. Bak. WET GATE.

Optical Printer

Optik Baskı Makinesi
Birbirine bakan bir kamera ve projektörden oluşan baskı sistemi. Birden fazla görüntüyü tek film şeridinde birleştirmek, görüntüleri büyütüp küçültmek, yazılar, bindirmeler yapmak gibi özel etki işlemleri için kullanılır.

Optical Printing

Optik Baskı
Film karesi karesine yeniden fotoğraf çekme işlemidir. Bu, bir filmin bir kopyasını oluşturmanın bir yoludur ve çok sayıda olanak sunar, ancak en azından 16 mm için, biraz ek kontrast ve biraz netlik kaybına neden olabilir.

Optical Sound

Optik Ses
Projeksiyonun bir film baskısından sesi oynatmak için kullandığı sistemdir. Ses, bir film üzerine siyah karşısında modülasyon çizgisi olarak sergilenir. Projeksiyon lambasının arasından geçirilen sesi, bir fotoelektrik hücre tarafından okunur ve bir hoparlöre beslenen bir voltajı üreten bir amplifikatöre yönlendirilir.

Optical Sound Track

Optik Ses Kanalı
Optik yoldan kaydedilen ses şeridi. Optik okuyucu önünden geçerken fotoselin algıladığı ışık dalgaları, elektronik yoldan ses dalgalarına dönüşür.

Optical Track

Optik İz
Mix masterdan final baskıya gitmek için ara bir adımdır. Bir optik iz, karışımın yapıldığı yer veya laboratuvar tarafından özel yüksek kontrastlı stok bir parçaya fotoğraflanır. Optik iz, orijinal negatiften ayrı bir film rulosudur ve bir baskı yapıldığında resimle birleştirilir. (İz kendisi hala A&B Roll’ardan ayrı bir öğedir, ayrı bir geçiş ile kontrat yazıcısında basılır.)

Opticals

Optik Efektler
Optik Baskı kullanılarak üretilen efektler, geçişler, üst üste binmiş başlıklar vb. Bazı durumlarda Optik Efektler olarak adlandırılır. Ancak optik olarak basılan her şey bir optik olarak adlandırılabilir, bu nedenle 16 mm’den 35 mm’ye film üfleme gibi bir etkisi olmasa bile bir optik olarak adlandırılabilir.

Opticals (Optical Effects)

Optik Etki
Optik baskı makinesinde yapılan her türlü etki. Bak. DISSOLVE, FADE, WIPE, MATTE SHOT.

Option

Opsiyon
Müstakbel bir alıcının, bir ücret karşılığı belirli bir süre için bir mülkiyeti veya bir kişinin hizmetini temsil etme haklarına sahip olması. Teknik olarak, sadece bir kontrata bağlama önerisidir fakat müstakbel satıcı, opsiyon süresince öneriyi feshedemez, çünkü müstakbel alıcı bunun için ödeme yapmıştır.

Orange Stick

Turuncu Çubuk
Orange Stick – Tırnak temizliği için eczanelerde bulunan bir turuncu çubuktur. Kapının temizliği için tercih edilen yoldur.

Orchestration

Bir müzik parçasından film için müzik düzenlemek.

Orchestrator

Bir besteci veya aranjörün parçalarını, değişik seslere veya müzik aletlerine uyarlayan kişi.

Original

Orijinal
Genellikle özgün negatifi belirtir.

Original Screenplay

Özgün Senaryo
Başka bir kaynaktan yararlanmadan film için yazılmış senaryo.

Orthochromatic (Ortho)

Ortokromatik
Kırmızı dışında, gözün gördüğü bütün renklere duyarlı siyah- beyaz film. Pankromatik (PANCHROMATIC) filmin üretiminden önce kullanılan film tipi.

OS

Off Screen

Oscar

Akademi ödülünü temsil eden heykelciğe verilen takma ad. Bu adın nereden kaynaklandığı kesinlikle bilinmiyor. En yaygın söylenti, bu ad ortaya çıktığı sıralarda Akademinin kitaplık memuru olan Margaret Herrck’in, heykeli görünce, “Oscar amcama ne kadar çok benziyor” dediğidir. Bu adın takılmasını Bette Davis ve yazar Sidney Skolsky’ye atfeden söylentiler de vardır.

Out of Frame

1) Kameranın görüş alanı dışındaki şeyler.
2) Filmin projektör kızağına kötü yerleştirilmesi sonucu karelerin kesilmiş veya iyi ortalanmamış şekilde perdeye yansıtılması, dekadraj.

Out of Sync

Nonsenkron
Eşzamanlı olmayan ses ve görüntü. Bak. IN SYNC, SYNCHRONIZATION.

Outdated Stock

Tarihi Geçmiş Stok
Film bozulabilir. Film eski olmaya başladığında boyalar renk değiştirir ve tane birikir, genellikle sisli, çamurlu ve doymuş bir etki elde edersiniz. Bu genellikle 2 veya 3 yıl sonra meydana gelir, film buzdolabında bulunursa. Hızlı filmler genellikle yavaş filmlerden biraz daha hızlı eski hale gelir. Benzer şekilde renkli film, siyah beyaz filmden biraz daha önce eskir. Öte yandan, eski stok oldukça ucuza ve genellikle ücretsiz olarak alınabilir.

Outtakes

Negatif Şutlar
Çekilip yıkanan, fakat filmin son kurgusunda kullanılmayan planlar.

Over-the-Shoulder Shot

Amorslu Plan, Omuz Üstü Plan
Sahnenin, bir oyuncunun ensesinden, bu oyuncunun başının ve omzunun bir kısmını da görerek çekildiği plan.

Overages (Cost Overruns)

Aşma
Bütçede öngörülen miktarları aşan yapım masrafları.

Overcrank

Yüksek Kare
Yavaşlatılmış hareket etkisi için kamerayı 24 kare/saniyeden daha hızlı çalıştırmak. Kameraların, elle bir kolu çevirerek çalıştırıldığı devirden kalma bir terim.

Overcranking

Aşırı Hızlı Çekim
Bir kameranın kare hızının 24 kare/saniye sınırını aşması tekniği. Sonuç olarak, ekran görüntüsü yavaş hareket ediyormuş gibi görünür. Bu, minyatürleri çekmek için yaygın olarak kullanılan bir tekniktir.

Overdeveloped

Aşırı Yıkama
Normal süreden uzun süre veya normalden daha sıcak bir banyoda yıkanmış film.

Overexposed

Aşırı Pozlanmış
Önerilenin üzerinde ışığa sahip bir çekimi tanımlayan sıfat, sonucunda soluk, gözleri kamaştırıcı bir etki oluşturur. Genellikle rüya veya flaşback sekansları için kullanılır.

Overexposure

Aşırı Poz
1) Kamerada filmin normalden fazla pozlanması.
2) Bir oyuncunun, seyircinin kendisinden bıkmasına sebep olacak kadar fazla reklam yapması.

Overhead

Bir stüdyonun veya yapım şirketinin bürolar, hizmetler ve personel için sabit giderleri.

Overhead Clusters

Yukardan sarkıtılmış çok sayıda lamba.

Overhead Shot

Tepeden Çekim
Kameranın sahneyi tepeden gördüğü plan.

Overhead Strips

Tepe Işıklar
Geniş bir alanı tepeden aydınlatan lambalar.

Overlap

Ses Bindirme
1) Devamlılık için bir sahnedeki etkilerin sonraki sahneye de uzatılması. Geçme yapabilmek için bir planın sonunun uzun tutulan kısmını belirtmek için de kullanılır.
2) Seste, bilinçli olarak veya kaza eseri, bir oyuncunun sözleri üstüne başka bir oyuncunun sözlerinin binmesi.

OverScale

Ölçek Üstü
1) Sendikanın belirlediği en az miktarın üstündeki ücret.
2) Sette kullanmak için yapılmış, normalden büyük boydaki cisimler.

Overshoot

Fazla Çekim
Bir sahne için gereğinden faza örtü planı çekmek. Pahalıya mâlolur, ama az çekim (UNDERSHOOTING), yeniden çekimler gerektireceği için, daha da pahalıya malolur.

Overture

Uvertür
Bir filmin açılış kredileri veya ön kredileri. Bu genellikle filmin geri kalanı için tema ve ruh hali oluşturmaya yardımcı olan bir müzik seçimidir.

Ozoner

Ozoner
Bir drive-in sineması için argo bir terim. Aynı zamanda bir hard-top veya bir passion pit olarak da adlandırılabilir.

P

P.O.V. Shot

Bakış Açısı Çekimi
Bir karakterin bakış açısından çekilen bir çekimdir ve sahnenin onun gözleri aracılığıyla nasıl görüneceğini gösterir. Genellikle bir tepki çekimi ile eşleştirilir ve bakış açısını belirlemek için kullanılır.

PA

Production Assistant (Gofer, Runner)

Pace

Hız
Bir filmin dramatik eyleminin temposu veya hızı. Pacing, diyalogun hızı, soundtrack ve kullanılan kurgu stili ile arttırılabilir.

Pacing

Filmdeki tema gelişmesinin veya belirli bir sahnedeki (SCENE) konuşmaların (DIALOG) veya hareketin hızı veya ritmi. Önceden senaryoda zamanlama (TIMING) yapmak, hız ve ritim sorunlarını bulup, çekimden önce çözümleme olanağı sağlar. Bak. TIMING.

Package

Paket
Bir projeyi satılabilir kılan senaryo yazarı, yönetmen, oyuncular, yapımcı gibi elemanları bir araya getirmek. Kimi menajer ve ajanlar bu işte uzmanlaşmıştır. Kendi müşterilerinden oluşan bir paket yapıp, bir projeden alabilecekleri en yüksek menajer ücretini elde ederler.

Pan

Pan, Yatay Çevrinme
1) Kameranın dikey aks etrafında bir yandan öbür yana doğru dönerek yaptığı hareket. Bak. TILT.
2) Kötüleyen yazı (such-and-such film was panned in the TRADES.)

Pan and Scan

Döndür ve Tarama
Geniş ekranlı bir filmde letterboxing’i önlemek için kullanılan bir teknik. Bunun yerine, çerçevenin konuyla daha ilgili olan unsurlarına odaklanır ve buna göre ayarlanır. Resim daha sonra mekanik olarak eksik olanı göstermek için yana kayar.

Pan and Tilt

Kameranın pan (yatay çevrinme) veya tilt (dikey çevrinme) yapabilmesi için sehpaya takılan parça.

Pan Glass

Çoğunlukla yönetmen veya görüntü yönetmeninin kullandığı mavimsi yeşil veya sarımsı kahverengi cam filtre. Bu filtreden bakarak bir sahnenin ışıklandırılmasının veya renklerinin filmde nasıl çıkacağı görülür.

Panaclear

PANAVISION firmasının geliştirdiği, objektifin önünde hızla dönerek yağmur kalkanı görevi yapan ve 60 sm. çapında bir cam diskten oluşan araç.

Panaglide

Kamera operatörünün elde kullandığı kamera ile sarsıntısız çekim yapabilmesi için PANAVISION firmasının geliştirdiği araç. Bak. STEADICAM.

Panavision

Bir kamera sistemi markası. 35 mm film ve anamorfik objektif (ANAMORPHIC LENS) kullanan geniş perde (WIDE SCREEN) sistemidir. Panavision 70 (Super Panavision), 65 mm negatif ve anamorfik objektifler kullanır. Bu negatif, 70 mm pozitiflere basılır. Boş kalan 5 mm.lik kısma manyetik ses bantları konur.

Panavision 70 with Todd A-O Sound

Sıkıştırılmamış 65 mm negatif kullanır. Kopyalar 70 mm filme basılır. Aradaki 5 mm.lik fark, optik ses bandı (OPTICAL SOUND TRACK) yanında, perforasyon deliklerinin (PERFORATIONS) dışındaki kısımlara konulan stereofonik manyetik ses bantları (STEREOPHONIC SOUND) için kullanılır. 35 mm filmde her karenin yanında 4 diş deliği (SPROCKET HOLES) varken, bu filmde delikler her kare için 5 tanedir.

Panchromatic (Pan)

Pankromatik

Panel/Patch Panel

Tablo, Elektrik Tablosu

Paper Tape

Kağıt Bant
Kurgulama sırasında filmin uçlarını yapıştırmak için kullanılan ince bir bant rulosudur; kâğıt bandı olarak adlandırılır ve kesilmiş banttan ayırt edilir. (Ham stok için kullanılmamalıdır.)

Paradox

Paradoks
Mantıksız, saçma veya çelişkili görünen bir ifade, önerme veya durum, ancak daha yakından incelendiğinde mantıklı veya doğru olabilir – veya en azından bir gerçek unsuru içerebilir.

Parallax

Paralaks

Parallel

Pratikabl, Estrad, Yükselti

Parallel Action

Eşzamanlı Olay

Parallel Editing

Paralel Kurgu
İki eşzamanlı hikaye veya sahne arasında gidip gelme tekniği.

Parenthetical

Ayraç İçinde
Bir senaryo yönergesi için parantez içinde gösterilen terim, oyuncunun repliklerini nasıl ifade etmesi gerektiğini belirtmek için kullanılır. Bir parantez içinde “(kızgın)” veya “(sakin)” şeklinde okunabilir.

Pari Passu

Latincedeki tam karşılığı “yan yana eşit gelişme ile”. Bir filmin yatırımcı ve kâr ortakları ile bunların yatırımlarının ve kâr paylarının ödenmesi arasındaki ilişkiyi belirtmek için kullanılır. İki yatırımcının ‘pari passu’ olduğunu kabul edelim. Her biri 100.000 $ yatırmıştır ama birincisi %10, ikincisi %12 faizle anlaşmıştır. Bir yıl sonra dağıtılabilecek 100.000$ vardır. %10 ile anlaşmış olanın hesabı şöyle bulunur: 110.000$ (anapara ve faiz)/222.000$ (toplam yatırım ve faiz)x100.000$ (dağıtılacak para) = 49.549.55 $.

Passing Shot

Geçiş Planı

Pay or Play

Hizmet verilsin verilmesin, çalıştıranın, çalışanın ücretini ödeyeceğini garantileyen bir kontrat şartı. Bu tarz garanti, genellikle endüstrinin yüksek yerlerindeki kişiler (yıldızlar, yönetmenler, yazarlar) için geçerlidir.

Pencil Test

Hareketlerin düzgün ve doğru olup olmadığını kontrol etmek için boyanmamış ve mürekkeplenmemiş canlandırma çizimlerinin (ANIMATION CELLS) prova çekimi.

Per Diem

Harcırah

Perf

Perforasyon
Perforasyonlar. Bir film parçasındaki diş delikleri.

Perforations (Perf) (Sprocket Holes)

Perfore, Diş Deliği
Film şeridinin iki kenarında, 35 mm de kare (FRAME) başına 4 adet olan eşit ve düzgün aralıklarla açılmış delikler. Kamera, projektör, baskı makineleri ve diğer aletlerde çeşitli dişlerin ve pimlerin bu deliklere girip çıkmasıyla, film şeridinin makinelerdeki sürekli ve duraksamalı hareketi sağlanır. Negatif ve pozitif diye adlandırılan iki değişik şekli vardır. Negatif perforenin kısa kenarları bir dairenin çemberleri şeklindedir ve kamerada kullanılacak filmler için belirlenmiştir. Kameralardaki grifler ve kontrgrifler, bu delikleri tam dolduracak ve filmin pencerede hep aynı uzunlukta hareket etmesini, pozlama sırasında da hiç kıpırdamadan durmasını sağlayacak şekilde yapılmıştır. Pozitif perfore ise, köşeleri yuvarlatılmış bir dikdörtgendir ve filmin projektörlerde çok sayıda geçişi sırasında en az zarar görecek şekilde tasarlanmıştır. Bir şeritteki diş deliklerinin negatif veya pozitif diye adlandırılması, o şeridin de negatif veya pozitif olmasını gerektirmez, çünkü değişik amaçlarla kullanabilmek için her tür film, her tür perfore ile üretilebilmektedir. 16 mm filmler, kullanım amaçlarına göre hem iki kenarı, hem tek kenarı perforeli üretilmektedir.

Performer

Oyuncu
Bir yapımda konuşan, dans eden veya şarkı söyleyen oyuncu. Figüranlar (EXTRAS, WALK-ONS) bu tanıma girmez. Bak. FEATURED PLAYER, SUPPORTING PLAYER.

Perk

İkramiye
Perquisite sözcüğünün kısaltması. Yan ödeme (FRINGE BENEFIT). Ücretin dışında kazanç veya ayrıcalık. Film işinde, bir kişinin işi kabul etmesini veya çalışan birinin işe devam etmesini özendirmek için pek çeşitli ikramiye vardır: araba, masrafların ödenmesi, filmdeki kostümleri dağıtmak gibi.

Persistence of Vision

Görüş Sürekliliği
İzlenen bir şey yok olduktan sonra da insan gözünde onun görüntüsü bir süre devam eder. Bu olay sonucu, durağan resimlerin 16 veya daha fazla kare/saniye (FRAMES PER SECOND) hızla yansıtılması, hareket izlenimi yaratır.

Perspective

Perspektif
İki boyutlu bir yüzeyde yaratılan üç boyutluluk duygusu.

PG

‘Parental Guidence’ sözlerinin kısaltması. Bak. RATING. PG 13

Photo Double

DUBLÖR

Photo Flood

Fotoğraf Işığı
Fotoğraf seli, genellikle bir kelepçe lamba armatürü ile kullanılan yüksek güçlü vidalı bir ampuldür. Fotoğraf seli genellikle 250 ila 500 watt arasında değişir.

Photoflood

Yoğun ışık veren akkor tungsten ampul.

Photometer

Işıkölçere (pozometreye) benzeyen bu alet, özellikle parlaklığı ölçer.

Pick-Up

1) Ana görüntüler (PRINCIPAL PHOTOGRAPHY) çekildikten sonra, devamlılıktaki boşlukları doldurmak için çekilen sahne veya plan.
2) Bir stüdyonun (STUDIO) bir projeyi gerçekleştirme kararı.
3) Bir yayın ağının (NETWORK), bir pilot filmi (PILOT) dizi yapmak veya yayınlanan bir diziye devam etmek için karar alması.
4) Bazı sözleri değişik söylemek veya oyunda ufak tefek değişiklik yapmak için daha önce çekilmiş bir planın bir parçasını yeniden çekmek. Buna PRINT AND PICK UP denir.

Picture

Görüntü
Mag izlerinden ayırt etmek için workprint,

Picture Car

Görüntü Arabası

Picture Duplicate Negative

Bak. Dupe Negative.

Picture Negative (Negative)

Negatif

Picture Print (Silent Print)

Pozitif görüntü (IMAGE) taşıyan ama ses bandı (SOUND TRACK) olmayan film şeridi.

Picture Release Negative

Kopya Negatifi

Picture Vehicle

Araç (Filmde Kullanılan)
Bir filmde ekranda olan herhangi bir araç.

Pigeon

Haberci Güvercin
Bu, bir ışığı yerde durduran bir ayaklı bir disk olan ağır yuvarlak bir disk, temelde bir Işık şapkasıdır.

Pilot

Pilot Film

Pilot Pins (Register Pins)

Contrgrif

Pilottone

Pilot Ton
Film bandına magnezyum doğru bir şekilde transfer etmek için kullanılan 60 Hz referans sinyali, Sync Sound çekimlerinde kullanılır. (Avrupa’da 50 Hz’dir.)

Pincushion Distortion

Yastık Çarpılması

Pipeline

Boru Hattı
Bir film projesine atıfta bulunan bir terim; şu anda sistemde geliştirilen ve gelecekte yayınlanması planlanan bir filmi ifade eder. Bazı eşanlamlılar arasında “işlemde”, “sıraya alınmış” veya “çalışmada” bulunanlar vardır.

Pitch

Film şeridinde bir diş deliğinin alt kenarından peşindeki diş deliğinin alt kenarına kadar olan uzaklık. Kamerada normal şekilde kullanılacak negatiflerde kısa olan bu uzaklığa “Short pitch” denir. Projektörlerde kullanılacak pozitif filmlerde uzaklık daha uzundur ve buna da “Long pitch” denir. 35 mm filmlerin her türü hem uzun, hem kısa uzaklıklarla üretilir.

Pix

Piksel
Liderde kullanılan Picture’ın kısaltması.

Pixilation

Piksellemiş
Sürekli hareketin, genellikle insanlar gibi üç boyutlu konulardaki illüzyonunun bozulduğu ve düzensiz veya düzensiz görünmesine neden olan bir tekniktir. Bu, sürekli maruz kalan negatiften seçilmiş karelerin yalnızca basılmasıyla elde edilir.

Plastic Leader

Plastik Lider
Bir baskının baş ve sonuna yerleştirilen liderdir. Plastikten yapıldığından, Emülsiyon Liderinden daha dayanıklıdır ve çok daha ucuzdur, bu nedenle bir baskı için daha iyi bir seçenektir. Ancak, Çimento Bağlantısı yapılamaz, bu nedenle negatif için kullanılmamalıdır.

Plato’s Allegory

Platon’un Alegorisi
Filozofun inanç ile bilgi arasındaki doğa üzerine düşündüğü bir kavramdır.

Play (f)

İyi işlemek (This scene will play).

Play (i)

Oyun
1) Genellikle perde ve sahnelere bölünmüş, diyaloglar ve kısa sahne açıklamaları içeren ve bir tiyatro gösterisinin temeli olan kitap.
2) Oyuncuların, seyirciler önünde oynadığı tiyatro gösterisi.

Playback

Bir müzikal sahne çekilirken çalınan, önceden kaydedilmiş müzik veya şarkı.

Plot

Konu

Plot Point

Bir senaryodaki (SCREENPLAY) olayın dönüm noktası.

POC

Production Office Coordinator

Point

Puan
Bir film veya televizyon projesinin net veya brüt kârının yüzde parçası. Puanlar genellikle yönetmenin, bazen da, gücüne göre, yazarın veya oyuncunun sözleşmesinin bir parçası olarak ele alınır. Bir yıldız (STAR) bu şartı ileri sürebilirse, puanları genelde olduğu gibi net kâr değil, brüt kâr üzerinden hesaplanır.

Point of View (Shot) (POV)

Oyuncunun Gözünden
Bir oyuncunun gözüyle bakılıyormuş etkisi uyandıran çekim.

Polaroid Filter

Bak. Filter, Depolarizer.

Polecat

Lamba Ayağı

Polish

Cila
Bir senaryonun elden geçirilerek hafifçe değiştirilmesi. WRITERS GUILD OF AMERICA kurallarına göre bu iş için ayrı bir ödeme yapılır. Cila çok kapsamlı olursa, bir revizyon haline gelir.

Polyester Base

Polyester Taban
Pratikte yırtılamaz olan çok dayanıklı bir film türüdür.

Polyvision

CINERAMA’nın öncü sistemi. Bu üç perdeli projeksiyon sistemini 1927’de yaptığı Napoleon filmi için Abel Gance icat etmişti.

Positive

Pozitif

Positive Print

Pozitif Baskı
Negatif bir baskının zıttıdır. Film makarasına yakalanmış veya basılmış olan orijinal ışık görüntüsüne atıfta bulunur.

Post-Credits Sequence

Kredi Sonrası Sekans
Bir epilog veya jenerikten sonra meydana gelen, genellikle ek bir sahneyi tanımlayan veya gösteren bir dizi. Ek bir sahne için ilgi oluşturmaya yardımcı olabilir. Iron Man, jenerikten sonra Nick Fury’nin Tony Stark’a Avengers İnisiyatifi hakkında bilgi veren bir post-jenerik sahne ile biter.

Post-Production

Postprodüksiyon, Yapım Sonrası

Post-Synchronization

Dublaj

Postmodern

Postmodern
Daha modernist temaları reddeden tüm sanatı tanımlayan bir terimdir. Postmodern filmler, klasik anlatılar ve film yapısı beklentilerini sarsma amacı güder.

Pot

Bak. Dial.

Practical

İşleyen, Kullanımlı

Pre-Code

Ön-Kod
Hollywood’da Hays Code’un 1934’te uygulanmaya başlanmadan önce 1930 ile 1934 arasındaki zaman dilimini ifade eder. Bundan sonra 30 yıl boyunca, ahlaksızlık, zina ve diğer temalar yasaktı. Ancak, ön-kod filmleri böyle bir kısıtlama olmadan geldi.

Pre-Mix (Pre-Dub)

Bileşik ses bandı hazırlamanın ilk basamağı. Birçok ses bandı tek bantta birleştirilerek son miksaj basitleştirilir.

Pre-Production

Yapım Öncesi

Pre-Scoring

Film çekilmeden önce müziğinin kaydını yapmak.

Pre-Screen

Ön Gösterim
Bir filmin halka açılmadan önce gösterimi. Stüdyolar, resmi olarak yayınlanmadan önce izleyicilerden gelen geri bildirimleri alabilmek için genellikle filmleri önceden gösterir.

Prequel

Bir özgün filmden sonra yapılan, fakat o filmdeki olaylardan önceki olayları anlatan film. ‘Baba’ filminden sonra yapılan ‘Baba 2’ filmi buna iyi bir örnektir.

Preroll

Önbellek
Bazı üretim zaman kodu cihazlarının yavaş kilitleme süresine uyum sağlamak için bir ses alımının başlangıcında ekstra süre.

Press Agent

Bak. Publicist.

Press Junket

Halkla İlişkiler Bölümünün (Public Relations Dep.) oyuncular, yönetmen, yapımcı ile söyleşi yapmaları için çok sayıda basın üyesini bir araya getirip çekim mekânına düzenlediği gezi. Film gösterime çıkınca da yönetmen ve oyuncular gösterimin yapıldığı yere yollanarak filmin reklamı yapılır. Masraflı bir yol olduğundan, çok reklam isteyen büyük bütçeli filmler için uygulanır.

Press Kit

Basın Paketi

Pressure Plate

1) PENCERE KAPAĞI
2) BASKI TABLASI

Preview

Öngösterim

Primary Colors

Asal Renkler
1) Katmalı yöntem, asal renkli ışıkları alıp belirli oranlarda karıştırarak istenen rengi elde eder.
2) Çıkartmalı yöntem, beyaz ışıkla, yani tayftaki tüm renklerle başlar ve bir kısmını filtre ederek (eksilterek) istenen rengi bırakır.

Prime Lens

Sabit Objektif

Principal Photography

Ana Çekimler

Principal Players

Başrol Oyuncuları

Principals

Ana Karakterler
Bir filmdeki başlıca karakterleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Genellikle konuşan karakterleri ifade eder. Principals, protagonistlerden farklıdır ve figüranlardan daha büyük rolleri vardır.

Print

Baskı
1) Başka bir film parçasının kopyası, genellikle Kontakt Baskı ile yapılır.
2) Bir fiil olarak, bir baskı yapmak.

Print (f)

Basmak

Print (i)

Kopya

Print and Pick Up

Farklı bir bakış veya oyunda ufak değişiklik için, çekimi tamamlanmış bir planın tümünü tekrarlamadan sadece bir parçasını yeniden çekmek.

Print It

Basilsin

Print Stock

Baskı Film Şeridi
Kopyalar (baskılar) yapmak için laboratuvar tarafından kullanılan film. Genellikle kamera stokundan daha uzun bir perdeye sahiptir, böylece baskı makinesinde kamera stoku ile düzgün bir şekilde sandviç yapılabilmektedir. Ayrıca kamera stokundan çok daha yavaştır (yaklaşık 12 ASA), çünkü baskı yapılırken ışık bir sorun değildir.

Printer

Printer, Matipo, Basıcı

Printer Light

Baskı Işığı, Ankoş

Printer’s Sync

Film Makarası Senkronizasyonu
Sesin resimden 26 kare önce ayarlanmasıdır, projektörün ses okuyucusu ile kapı arasındaki mesafeye karşılık gelir.

Process Body-İşlemli Kasa?

Özel şekilde yapılmış, önü ve yanları açılabilen ve böylece içi görüntülenebilen taklit taşıt otomobil, vagon vb.). İşlemli plan (PROCESS SHOT) için kullanılır.

Process Shot

İşlemli Plan
Hareket halindeki tren, otomobil, uçak planları için kullanılan yöntem. Önceden çekilmiş arka plan (BACKGROUND) bir perdeye yansıtılırken, bunun önündeki ‘işlemli kasa’ (PROCESS BODY) içinde oturan oyuncular rollerini yaparlar. Bak. BACK PROJECTION, REAR PROJECTION.

Processing

Filmi yıkamayı (DEVELOPING) ve bas-mayı (PRINTING) belirten terim.

Producer

Yapımcı
İdeal olarak, bir projeye ilk başlayan ve o projeden son ayrılan kişi. Yapımcının rolü bir proje bulup onu geliştirmek, senaryo yazarını veya yazarlarını kiralayıp senaryoyu yazdırmak, yönetmeni, aktörleri vd. kiralamak, para kaynağını sağlamak, yapımı planlamaktır. Filmin dağıtım ve işletimine de katılabilir. Kişisel projelerini gerçekleştiren kimi yönetmen ve oyuncular, kendi yapımcılıklarını da üstlenirler. Bak. HYPHENATE.

Production

Yapım
1) Gerçekleşmekte olan bir film veya televizyon şovu.
2) Bir film veya televizyon şovunun çekiminin gerçekleştirildiği zaman bölümü.

Production Assistant (PA) (Gofer, Runner)

Yapım Yardımcısı
Yapım ekibine yeni katılan çıraklık evresindeki eleman. Görevi, yapımcı (PRODUCER), yönetmen (DIRECTOR), yapım yönetmeni (PRODUCTION MANAGER), yapım büro koordinatörü (PRODUCTION OFFICE COORDINATOR) için ufak tefek ama gerekli işleri yapmaktır.

Production Auditor (Location Auditor, Location Accountant)

Yapım Muhasebecisi –
Ana görevi, bir yapımın giderleri ve maliyetini günü gününe kaydetmek olan yapım kadrosu elemanı. Doğrudan yapım yönetmeni ve yatırımcı gruba bağlıdır.

Production Board

Bak. Production Strip Board. Production Breakdown
Bak.

Production Design

Prodüksiyon Tasarımı
Bir filmin genel görsel görünümü ve tasarımı için kullanılan bir terimdir. Üretim tasarımcısı, sanat departmanının yardımıyla tüm bunları oluşturma görevine sahiptir.

Production Designer

Yapım Tasarımcısı
Yapımcının, sanat yönetmenine verdiği onur payesi. Büyük bütçeli yapımlarda, bir veya birkaç sanat yönetmeni, yapım tasarımcısına bağlı olarak çalışır.

Production Manager

Bak. Unit Production Manager.

Production Mixer (Sound Recordist)

Sesçi
Sette çekim sırasında olabilecek en iyi ses kaydını yapmakla sorumlu ses mühendisi.

Production Number

Yapım Numarası, Atraksiyon
Bir film veya televizyon şovunda müzik, dans ve şarkılı numara, atraksiyon. Yapım içinde küçük bir yapımdır. Numaralar için genellikle özel setler ve kostümler vardır. Genelde bunları ayrı bir yönetmen yönetir.

Production Office Coordinator (POC)

Doğrudan yapım yönetmenine (PRODUCTION MANAGER) bağlı yapım ekibi elemanı. Yapım süresince, yapım bürosu ile bütün öbür gruplar arasında bağlantı kurar.

Production Report

Yapım Raporu
Her gün yazılan ve o günkü veya geceki çekim hakkında her türlü bilgiyi içeren günlük rapor. Bu raporu yazmak, baş ikinci yönetmen yardımcısının (KEY SECOND A. D.) görevidir. Raporun kopyaları yapım yönetmeni (PRODUCTION MANAGER) tarafından onaylandıktan sonra yapımcıya (PRODUCER), yönetmene (DIRECTOR), yapım muhasebecisine (PRODUCTION AUDITOR), yapım bir stüdyo adına gerçekleşiyorsa stüdyoya (STUDIO) ve yapımın günlük harcamalarıyla ilgili diğer yerlere iletilir. Rapor şu bilgileri içerir: çekilen sahneler, çekimi yapılan senaryo sayfaları, kullanılan ham film metrajı, bu sahneler için öngörülenden fazla veya eksik yapılan harcamalar ve nedenleri, o gün çalışan çekim ekibi elemanları ve oyuncular.

Production Sound

Prodüksiyon Ses
Bu, çekim sırasında kaydedilen sync sesi veya vahşi parça veya odayı ayırmak için kullanılan bir terimdir. Ses düzenlemede, eklenen arka planlar ve efektler ile çekimden gelenler arasındaki ayrımı yapmak için kullanılır.

Production Strip Board

Yapım Şeması
Bir filmin çekiminin ne kadar süreceğini ve hangi sahnelerde kimlerin bulunacağını kesin olarak belirlemek için yapım yönetmeni (PRODUCTION MANAGER) ve birinci yönetmen yardımcısının kullandığı planlama şeması. Senaryodaki her sahne iç, dış, gün veya gece oluşuna göre ayrı bir şeride yazılır. Bu şeritler, projenin en verimli ve ekonomik şekilde çekilmesini sağlayacak yönde sıralanarak birkaç bölümden oluşan bir panoya iliştirilir.

Production Value

Yapım Değeri
Bir filmde yapım tasarımı, mekânlar, kostümler, ışıklandırma ve ses kaydı gibi unsurlardaki kaliteli birleşim, bütçeye ek harcama getirmeden filme artı değer katar. Bir servet harcamaya gerek kalmadan film, yüksek yapım değeri kazanır.

Projection

Projeksiyon –
1) Bir kişinin, sesini uzak bir mesafeye eriştirebilme yeteneği.
2) Bir filmi projektörden geçirerek, bunun ışığının yardımı ile görüntüleri çok büyüterek bir perdeye yansıtmak.
3) Bir filmin gişe ve pazar gelirini tahmin etmek. Bak. REAR SCREEN PROJECTION, BLUE SCREEN PROJECTION

Projection Booth

Makine Dairesi
Sinema salonunun gerisinde, içinde projeksiyon makinesinin bulunduğu ve buradan filmin perdeye yansıtıldığı küçük oda.

Projection Printer

Bak. Optical Printer.

Projection Sync

Projeksiyon Senkronu
Ses bandındaki sesle onun eşlendiği kare arasındaki mesafe: ses, 35 mm.de 20 kare, 16 mm.de 26 kare öndedir.

Projectionist

Makinist
Projeksiyon makinesini kullanan kişi.

Projector

Projektör
Filmdeki görüntüleri bir perdeye yansıtan aygıt. Yansıtma hızı 24 kare/saniyeye erişince, hareket duygusu doğar.

Prologue

Önsöz
Genellikle filmin ana hikayesinden önce gelen kısa bir sahne, önsöz veya konuşma. Genellikle izleyicilere çerçeveyi daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bilgiler sağlar ve bir epilogun zıttıdır.

Prop

Property (Aksesuar)
Bir filmin belirli bir sahnesinde kullanılan her türlü hareketli malzeme. Bir oyuncunun ateşlediği tabanca aksesuar, duvarda asılı duran tüfek, kılıç gibi şeyler set malzemesidir (SET DRESSING).

Prop Maker

Bir filmde gerekli aksesuarları yapmakla görevli inşaat bölümü (marangoz vb. gibi) elemanı. Aksesuarcı ile karıştırılmamalı.

Prop Person/Property Master

Aksesuarcı
Bir setteki tüm aksesuarların bakımı, korunması ve yerleştirilmesinden sorumlu kişi.

Property

1) Bak. PROP.
2) Bir sinema filminin temelini oluşturan herhangi bir fikir, roman, kısa hikâye, makale, senaryo vb.

Property Sheet

Aksesuar Listesi

Protagonist

Protagonist
Bir hikayeyi iten bir karakter. Aynı zamanda hikayenin merkezi gücüdür.

Protection Master

Bak. CRI, Interpositive, Master Positive.

Publicist (Press Agent)

Reklamcı

Publicity Still

Reklam Fotoğrafı, Lobİ

Pull Back

Geri Çekme
Kamera fiziksel olarak konudan uzaklaşan bir çekimdir. Sahnenin tam bağlamını sağlamaya yardımcı olur. Push in’in zıttıdır.

Pull Down

Çekme Aşağı
Film hızından, 24 film karesi/saniye, video hızına, 29.97 video karesi/saniye, yani 23.98 film karesi/saniye eşdeğerine, yavaşlatılan sesin bir aktarımıdır. Bu, sync sesini videoya aktarırken video görüntüsüyle hizalamak için yapılmalıdır.

Pull Focus

Net Geçişi

Pull Processing

Çekme İşlemi
Film, normalden daha kısa bir süre boyunca işlendiği özel bir işleme türüdür, genellikle tasarlanmış aşırı pozlama için telafi etmek için.

Pull Up

Çekme Yukarı
Bu terim, sesle ilgili olarak üç anlam taşıdığı için biraz kafa karıştırıcı olabilir.

Pullback

Geriçekme

Pulldown Claw

Çekme Pençesi
Filmi açık olan kareden bir sonraki açık olmayan kareye kadar ilerleten kamera hareketinin bir parçasıdır.

Pup

Puanı toplanabilen 500 vatlık küçük lamba.

Push (Force Develop)

Zorlama, Forse Etme

Push In

İleri İtme
Kamera fiziksel olarak konuya doğru hareket eden bir çekimdir. Daha fazla detay görmek için yakın bir bakış sağlar. Pull back’in zıttıdır.

Push Processing

İtme İşlemi
Push Processing – Film, genellikle amaçlanan düşük pozlamayı telafi etmek için normalden daha uzun bir süre boyunca işlenen özel bir işleme türüdür. Sadece tam ruloların itilebileceği, bireysel sahnelerin değil. Film itildiğinde bazı kontrast ve tane ekleyeceğini unutmamak önemlidir.

Q

Q Rating/Q Score

Q Puanı/Q Skoru
Bir reklam araştırma derecesi, bir ünlünün ne kadar kolay tanındığını ve ne kadar sevildiğini ölçen bir sistemdir. Bu sistem artık geniş ölçüde kullanılmamaktadır.

Quarter

Çeyrek
Bir yılın dörtte biri; üç ay. Üretim muhasebesi ve tanıtım departmanları için finansal konularda kullanılır.

Quarter Apple

Normal takozun çeyrek yüksekliğin- deki takoz.

Quarter Load

Silah ve patlayıcı cisimlerde normalin çeyreği kadar patlayıcı doldurulduğunu belirten terim. Bak. HALF LOAD.

Quartz Light

Kuartz Lamba
Tungsten halojen lamba ampulünü belirten genel terim. Ampule doldurulan bir halojen gaz (iyodin, klorin, bromin, flüorin veya astatin) ampulün kararmasını geciktirir ve doğru renk ısısını korur.

Quick Cut

Bak. Jump Cut.

Quick Release

Hızlı Çıkarma
Quick Release – Kamerayı tripoddan hızlıca monte etmek ve çıkarmak için bir kilit mekanizması.

Quick Release Shoe

Hızlı Çıkarma Ayakkabısı
Quick Release Shoe – Kameraya takılan hızlı çıkarma bölümüne quick release shoe denir ve genellikle tripod üzerinde bırakıldığında kamera üzerinde geri bırakılmışsa tripod’dan uzaklaşabilir, bu nedenle mutlaka kontrol edilmelidir.

Quiet on the Set

Sette Sessizlik
Kamera çekime başlamadan önce yönetmen yardımcısının verdiği komut. Yönetmen veya oyuncuların çalışmasını engelleyecek kadar gürültü olduğu zamanlar da bu komut verilir.

R

R

Kısıtlı
RESTRICTED RATING sınıflamasını belirten damga. Yanında ailesinden bir yetişkin olmayan 17 yaşından küçük seyirciler, bu sınıfa giren filmin gösterildiği salona alınmazlar.

Rack

1) Bir filmi kurgu masasından veya projektörden geçirmeyi belirten eski bir terim.
2) Bir kareyi kamera, kurgu masası veya projektörün penceresine yerleştirmek.
3) Görüntü yönetmeninin, net ayarını önceden belirlenmiş bir noktaya yapması için kamera operatörüne verdiği kestirme komut.

Rack Focus

Mizopuan
Konunun devamlı net olması için çekim sırasında objektifin netliğini sürekli ayarlamak.

Racking Focus

Odak Değiştirme
Bir çekim sırasında odak düzlemleri arasında hareket eden kamera içi bir tekniktir. Odak, genellikle bir nesneden diğerine veya tersi değişebilir.

Rackover

İlk model film kameralarında, üstündeki filmle beraber kızağı yana çekerek objektifin ardına buzlu cam getiren mekanizma. Kamera operatörü provaları bu buzlu camdaki görüntüden izlerdi. Bugünkü modern kameralarda çekimi objektiften izleme olanağı vardır.

Rails

Ray
1) Sette tepeden aydınlatma için kullanılacak lambaların asıldığı yüksek sehpalar.
2) Kaydırma arabası rayları.

Rain Effect

Yağmur Etkisi
Bir sette (içerde veya dışarıda) yağmur etkisi yaratmak için hortumlar, delikli borular ve fıskiyeler kullanılır. Çeşitli sistemler vardır. En yaygın olan, standart yağmur sistemidir. Yaklaşık 10 metre boyunda bir hareketli direğe bağlanan büyük bir püskürtücüden oluşur. Daha gerçekçi olması için bütün alanı önceden ıslatarak su birikintileri oluşması sağlanır, yerlere ve dış duvarlara ıslak görünümü veren parlak bir madde sürülür.

Ramp

Rampa
1) İnişli çıkışlı alanda yürüyen oyuncuları izleyecek kaydırma arabasının düzgün gidebilmesi için kurulan meyilli platform.
2) Bir dublörün, kaskadörün (STUNTDOUBLE) kullandığı taşıtın başka bir taşıt üzerinden atlayabilmesi için kullanılan malzeme.

Rank

Rank (Montaj Makarası Markası)
Rank – Saygın ve yaygın olarak kullanılan bir Telecine makinesi markası. Kelime, genellikle “Steenbeck” in “flatbed” yerine kullanıldığı gibi telecine ile değiştirilebilir.

Rank Cintel

Telesine olarak bilinen, filmin video banda aktarım işlemini yapan makinenin markası.

Rate

Oran
Mal veya hizmetleriniz için ödenen veya talep edilen sabit bir fiyat.

Rating

Sınıflama
Motion Picture Association of America’nın, sinema filmlerini seyirciye göre sınıflandırma sistemi. Sınıflandırma basamakları şöyledir: G (General Audience) Serbest, herkes seyredebilir. PG (Parental Guidence suggested) Anne-Baba refakati önerilir.PG 13 13 yaşın altındaki çocuklar için anne-baba refakati şarttır. R (Restricted) Kısıtlı. 17 yaş altındakiler için anne-baba refakati şarttır. X 21 yaşından küçükler seyredemez. MPAA, fragmanları da sınıflandırır. İki kategori vardır: Serbest ve Kısıtlı. Kısıtlı bir fragman, ancak R veya X sınıfı bir filmle gösterilebilir.

Ratio

Bak. Aspect Ratio, Shooting Ratio

Raw Stock

Pozlanmamış ve yıkanmamış film.

Re-Dress

Bir setin görünümünü değiştirmek. Bak. DRESS.

Re-Record

1) Görüntüleri veya sesleri bir malzemeden başka bir malzemeye (film, bant, disk) aktarmak, kopyalamak.
2) Son miksajda birçok ses kanalını bir araya getirmek.

Re-Recording Mixer

Bütün diyalog, müzik ve ses etkisi bantları hazırlandıktan sonra bunların bir araya getirilip yoğunluk dengelerinin düzenlendiği son miksten sorumlu ses mühendisi.

Re-Release

Yeniden Dağıtım

Re-Take

Yeniden Çekim
Daha önce çekilmiş bir sahnenin herhangi bir nedenle beğenilmeyip yeniden çekilmesi.

Re-Vamp

Bir seti yeni bir sekans (SEQUENCE) veya yeni bir yapım için yeniden düzenlemek.

Re-Writes

Bak. Revision.

Reaction Shot

Tepki Planı
Bir önceki planda veya çerçeve dışında söylenen veya yapılan şeye tepki gösteren kişinin yakın planı.

Read

Okumak
1) Işıkölçerle ölçmek.
2) Setteki bir cismin perdede görünüp görünemeyeceğini gözle kararlaştırmak.(Is that sign too small to read on film?)
3) Senaryodaki bir sahne için kullanılmışsa, o sahnenin yumuşak, kolay anlaşılır şekilde oynanacağını belirtir.
4) Oyuncu seçiminde kişilere kısa pasajlar okutarak bir çeşit sınavdan geçirmek.

Reader

Okuyucu
Bir stüdyo veya yapım şirketine sunulan proje malzemesini okuyup bunun bir özetini çıkartmak ve kendi görüşlerini yazmakla görevli hikâye bölümü elemanı.

Reading

Okuma
1) Mevcut ışık değerinin ölçüsü.
2) Okuma provası.
3) Bir sahnenin sözlü bölümü. (I liked the reading in take 3 the best)

Real Time

Gerçek Zaman
Bir hikayenin zaman aralığının film çalışma süresine eşit olduğu zaman. Bu, filmic zamanın aksine, zamanın hikaye ihtiyaçlarına bağlı olarak yavaşlatılabileceği veya hızlandırılabileceği bir durumdur.

Realisateur

Yönetmen sözcüğünün Fransızca karşılığı. Bak. METTEUR-EN-SCENE.

Realism

Gerçekçilik
Bir filmi mümkün olduğunca gerçekçi bir şekilde sunmayı amaçlayan bir film yapımı tarzıdır. Derin odak çekimleri ve uzun, kesintisiz çekimlerle daha da artırılır. Bu, Ekspresyonizme karşıdır. Ayrıca: Cinéma Vérité.

Rear Screen Projection

Arkadan Projeksiyon
Genel olarak perdenin ön tarafından yapılan projeksiyonun tersine, ışık geçirgen bir perdeye arka taraftan yapılan projeksiyon. Bu sistem, sinema salonlarında çok ender olarak kullanılır. Asıl kullanımı, yapım sırasında görülür. Yolda giden bir arabadaki iki kişiyi gösteren bir plan gibi dış geri planlı bir sahneyi stüdyoda çekmek daha kolaydır. Arabanın camlarından yollar, binalar, ağaçlar gibi akıp giden manzaralar görürüz. Stüdyoda bu geri planın yansıtıldığı özel perdenin önündeki arabanın içinde oyuncular rollerini oynar. Yansıtılan geri plan ya stok şutlardan (STOCK FOOTAGE) seçilir, ya da ikinci ekip (SECOND UNIT) tarafından çekilir. Bu tür çekimlere işlemli plan (PROCESS SHOT) adı verilir. Görüntü çok geniş bir alanı kapsıyorsa, daha karmaşık olan mat plan (MATTE SHOT, TRAVELLING MATTE) kullanılır.

Recans

Film Makarasını Yeniden Sarma
Recans – Bir magazaya yüklenen ancak (Shortend gibi) kısmen bile çekilmemiş kalan film, ardından film kutusuna tekrar yüklenir. Temelde, açılmış ancak kullanılmamış bir film rulosudur.

Recce

Keşif
Keşif anlamına gelen keşif anlamına gelen argo bir kelime. (Genellikle Avrupa Film/TV endüstrisinde kullanılır)

Recording

Kayıt

Recordist (Production Mixer)

Kayıtçı, Sesçi

Recoupment

Bir yatırımcının parasının geri ödemesi.

Redlight

Kırmızı Işık
Daha önce yeşil ışık alınmış bir film projesi, şu anda geçici veya kalıcı olarak iptal edilmiş olarak bilinir. Aynı zamanda bir geri dönüş filmi olarak da bilinir.

Reduction Print

Dar Kopya

Reel

Bobin, Kısım

Reflected Light

Yansıyan Işık

Reflector

Reflektör, Yansıtıcı

Reflector Board Or Reflector Card

Reflektör Kartı
Reflector Board veya Reflector Card – Bounce Card olarak da bilinir.

Reflex Camera

Refleks Kamera

Registration

Kayıt
Registration – Bir çerçevenin bir sonraki çerçeveyle ne kadar uyduğu kayıttır. Zayıf bir kayıt ile çekilen bir kamera, yansıtıldığında nazikçe sallanacak bir görüntü oluşturacaktır. Projektörler de iyi veya kötü kayda sahip olabilir (bazen kameranın ne olduğunu anlamak zor olabilir). İyi kayıt, görüntülerin birbirine nazikçe sallandığı, birbirine uyumlu olmayan bir şekilde dikkat çekebilecek bazı özel efekt çekimleri için önemlidir.

Registration Pin

Kayıt Pimi
Registration Pin – Bir hareketin içinde bulunan, örneğin Arriflex ve Eclair gibi bazı kameralarda bulunan ve pozlama sırasında görüntüyü sabitleyen bir kayıt pimi.

Registration Pins (Pilot Pins)

Contrgrif

Release

1) Bir filmi genel veya sınırlı dağıtıma sokmak.
2) Serbest bırakmak (günlük işi biten bir oyuncuyu).
3) Kontrat bağlantısını çözmek (işten çıkarmak).
4) (Basın) Reklam bölümünün gönderdiği bildiri, haber.
5) Filmi çekilen bir kişinin, filmdeki görüntüsünün kullanılması için yapım şirketine verdiği izin belgesi.

Release Negative

Dağıtım kopyalarının (RELEASE PRINTS) basımında kullanılacak ana negatif.

Release Print

Dağıtım Kopyası

Remake

Yeniden Yapım

Rembrandt Lighting

Rembrandt Aydınlatma
Bir ışık ve bir reflektör veya iki ayrı ışık kullanarak yapılan bir tekniğidir. Genellikle yüzün daha az aydınlatılan bölgesindeki göz altında bir üçgenle karakterize edilir.

Replay (Playback)

1) Kaydın iyi yapılıp yapılmadığını kontrol etmek için bir görüntü veya ses bandını başa sarıp tekrar izlemek.
2) Filmin ses bandına konacak olan müzik parçasını önceden kaydedip, oyuncuların bu müziğe göre dans etmelerini veya davranmalarını sağlamak için çekim sırasında izletmek.

Report Sheets

Rapor

Report To

Ekip elemanlarının stüdyoda veya yerel mekânda (LOCAL LOCATION) çalışacağını ve mesailerinin, sete geldikleri anda başlayacağını belirtmek için çağrı kağıdına yazılan uyarı.

Reshoot Contingency

Tekrar Çekim Kontenjanı
Yapımcı tarafından, filmi tamamlamak için ek çekimler veya tekrar çekimler gerektiğinde kullanılmak üzere biriktirilen fonları ifade eder. Bu tekrar çekimler genellikle test gösterimlerinden sonra veya stüdyo yöneticileri geri bildirimlerini sunduğunda gerçekleşir.

Residuals

Sendikanın kontratına göre oyunculara, yönetmenlere vb. ödenen ve bir yazarın telif ücretine tekâbül eden ek ücret.

Resolution (Resolving Power)

Çözünürlük Gücü
1) Bir objektifin görüntüye aktarabildiği ayrıntı miktarı.
2) Bir duyarkatın tespit edebildiği ayrıntı miktarı.

Resolver

Çözücü
Resolver – Bir sesin mag’a aktarılırken bir manyetofonun hızını düzenleyen bir cihaz; sesin resimle senkronlu olmasını sağlar. Resolver, pilottonu oynatma hızını ayarlamak için referans olarak kullanır, bu nedenle bir şey sadece uygun bir şekilde donatılmış bir manyetofonla kaydedilmişse çözülebilir. Nagra IV, yerleşik bir resolver’a sahiptir.

Reticulation

Buruşma
Banyodaki ani ısı farkları veya kimyasal maddelerin etkisiyle, yıkanan filmin jelatin tabakasında oluşan ve insan cildindeki çizgi ve kırışıkları andıran buruşma.

Reveal

Karanlıktan açılarak veya kamerayla gerileyerek henüz görülmemiş bir şeyi ortaya çıkaran plan.

Reversal

Reversal (Renkli Negatif)
Reversal – Pozitif bir orijinal veren bir tür film ve işleme yöntemi. Bu, fotoğrafta dia filmi ve işleminin eşdeğeri gibi düşünülebilir.

Reversal Dupe

Bir pozitiften alınan dup pozitif. Bak. DUPE.

Reversal Film

Dönüşlü Film
Pozlanıp banyo edildikten sonra doğrudan pozitif görüntü veren film.

Reverse Action (Reverse Motion)

Filmdeki hareketleri geriye doğru gösteren teknik. Özel etki (SPECIAL EFFECT) veya komik unsur olarak kullanılır.

Reverse Angle Shot

Ters Açılı Çekim
Konunun ters tarafından çekilen bir çekimdir ve farklı bir perspektif sunar. Genellikle diyalog sahnelerinde kullanılır ve bir omuzdan çekimle birleştirilebilir.

Reverse Angle Shot/Reverse

Karşı Açı

Reverse Motion

Geriye Doğru Hareket
Kameranın filmi kendi içinde veya optik baskı sırasında geriye doğru çalıştırarak oluşturulan bir kamera hilesidir. Ayrıca ters hareket olarak da bilinir.

Reverse Scene

Baskıda sağ-sol yönü ters döndürülen, böylece görüntünün, bir aynadan yansıyormuş gibi ters göründüğü plan.

Reverse Shot

Ters Çekim
Reverse Shot – Önceki çekimin diğer tarafından bir çekim (tercihen 180° Hattı üzerinde aynı tarafta) – iki karakter arasında konuşurken, bir kişinin kapıdan çıkıp girmesi, bir tepki çekimi ve P.O.V. çekimi gibi.

Revision

Revizyon

Revival House

Canlandırma Evi
Belirli bir türdeki filmleri göstermeye adanmış bir sergi veya film tiyatrosudur. Bu genellikle eski filmleri, yabancı filmleri, sessiz filmleri, klasikleri veya nadiren görülen mücevherleri içerir.

Rewind (f)

Sarmak

Rewind (i)

Anrülöz

Rewinds

Geri Sarma
Rewinds – Film sarmak için kullanılan basit bir cihaz; bir kolu ve bir veya daha fazla makara monte etmek için bir mili içerir, genellikle bir kurgu masasının her iki tarafında bulunur.

Rifle Mike

Bak. Shotgun Mike.

Rifle Spot

Uzun, dar bir huzme veren spot lamba.

Rigger

Vinç Operatörü
Bir film setindeki yapım ekibinin üyelerinden biri, tüm aydınlatma ekipmanını asan, kurulumunu yapan ve odaklanan kişidir.

Riggers

Bir sette iskele ve köprüleri kurmak ve buralara lambaları yerleştirmekle görevli ekip elemanları.

Rigging (f)

Çekimden önce stüdyoda köprülere ve iskelelere lambaları asmak.

Rigging (i)

İskele, Köprü

Rim Light

Konunun arkasından verildiği zaman halo etkisi yaratan ışık.

Riser

Oyuncuları, aksesuarları vb. yükseltmek için kullanılan basamaklı yükselti, platform.

Ritter

Bak. Wind Machine.

Rivas

Rivas (Film Makarası Markası)
Rivas – Delikli bir yapıştırma bandı kullanan bir tür bant birleştiricisi. İki model mevcuttur: Resim için kullanılan düz kesimler için bir tane ve ses için kullanılan eğik kesimler için bir tane.

Roadshow

Gösteri Turu
Bir yol gösterim filmi, genellikle kontroverz içerik içeren ancak genellikle eğitim, tıp filmleri gibi görünen, güçlü bir şekilde tanıtılan ve Amerika Birleşik Devletleri çevresinde gösterilen filmlerdir. Hızla ayrılmaları gerekirdi, yetkililerden kaçmak için.

Role

Rol

Roll

Bobin

Roll It/Roll Camera/Roll Please/Rolling

Bir çekimin (TAKE) başlamak üzere olduğunu belirtmek için birinci yönetmen yardımcısının yüksek sesle söylediği uyarı. Kamera ve ses kaydının başlaması için verilen işarettir (CUE). Ses kayıt makinesi tam devrini bulunca sesçi “Speed” der, kamera çalışmaya başlayınca kamera asistanı “Rolling” diye seslenir. Ancak bundan sonra yönetmen “ACTION!” (hareket, oyun) komutu verir.

Roll Number

Bobin Numarası

Rolling Title (Crawl, Creeping Title, Running Title)

Akan Yazı

Room Tone

Oda Sesi

Roster

Çeşitli birlik ve sendikaların, işe başlamaya hazır olan üyelerinin gösterildiği liste.

Rostrum

Pratikabl, Yükselti

Rotoscoping

Rotoskop
Rotoskopi, canlı aksiyon görüntülerinin animatörler tarafından kare kare izlenerek izlenmesi tekniğidir. Bu, otomatik olarak veya manuel olarak yapılabilir. Bir Scanner Darkly, rotoşoping teknolojisi kullanılarak çekilmiştir.

Rough Cut

Kaba Kurgu

Royalty

Telif Ücreti

Run Lines

Çekimden önce oyuncunun sözlerini prova etmesi, ezber geçmesi.

Run-By

Hareketli bir arabanın (ya da başka bir taşıtın) duran kameranın önünden geçtiği plan.

Run-of-Show

Günlük ve haftalık sözleşmelerin tersine, bir kişinin (genellikle bir oyuncunun) belirli bir ücretle belirli bir süre için (tüm yapım süresi) -bu süre içinde kaç gün çalıştığına bakılmaksızın- işe alındığını belirten kontrat terimi.

Run-Through (Walk-Through)

Bir sahnenin oyuncular ve kamerayla yapılan provası.

Runners

1) Lamba, dekor parçaları vb. asılabildiği köprü ve iskele.
2) Yapımcı, yönetmen, yapım yönetmeni için ufak tefek işlere koşan yapım yardımcısı (PRODUCTION ASSISTANT)

Running Shot

Hareket eden bir kişi veya cismi izlerken kendisi de hareket eden kamera ile çekilen plan. Bak. TRACKING SHOT, DOLLY SHOT, TRAVELING SHOT.

Running Speed

Geçiş Hızı

Running Time

Gösterim Süresi

Rush

Acele Çekim
Bir gün süren çekimlerin kamera görüntüsünün bir kopyası. Genellikle herhangi bir düzenleme veya düzeltme olmadan gösterilir. Yönetmen, bir sonraki gün için çekim yapmadan önce ona bakacaktır.

Rushes

Bak. Dailies.

S

S.M.P.T.E. Leader

S.M.P.T.E. Lideri
Academy Leader için başka bir terim.

Safe Action Area

Film televizyonda gösterildiği zaman, karenin ekranda izlenebilen bölümü.

Safety

Güvenlik
Başarılı bir çekimden sonra yedek olarak yapılan ek çekim.

Safety Base (Safety Film)

Yanmaz Film
Asetat selülozdan yapılan ve yavaş alev alan film tabanı. 1950 öncesinde filmler, çabuk alev alan nitrat tabanlıydı.

SAG

Screen Actors Guild sözcükleri için kısaltma.

Sample Print

Bak. Check Print.

Sandbag

Kum Torbası
Set malzemesinin (GRIP PACKAGES) ana unsurlarından biri. Heybe gibi iki cepli ve her cebi kum doldurulup ağzı dikilmiş, branda veya plastikten yapılmış küçük torba. Sette kimi malzemenin (lamba ayağı gibi) devrilmesini önleyen ağırlık olarak kullanılır.

Satire

Hiciv
Bir satir, sosyal, dini, siyasi veya ekonomik kurumları hedef alan alaycı, alaycı bir filmidir. Tropic Thunder, Hollywood’u ve aşırı ciddi oyuncuları alay konusu yapan bir satirdir.

Saturation

Doygunluk
Bir fotoğrafta görüntünün rengindeki yoğunluk derecesi. Doygunluk ne kadar fazla olursa, renkler o kadar canlı ve zengin olur. Doygunluk azaldıkça renkler zayıflar, pastelleşir. Az doymuş renkler çoğu zaman belirli bir etki yaratmak için kullanılır.

Scale

Sendika veya meslek gruplarınca belirlenen asgari ücret. Deneyimli ekip elemanı, belirlenen bu ücretin üstünde para alır.

Scale Plus Ten

Genellikle oyuncu ücretinde yapılan bir uygulama. Kişiye ücretinden başka, menajerinin ücretini ödemesi için, ücretinin yüzde onu kadar fazla ödeme yapılır.

Scenario

Senaryo
İtalyan kökenli bu sözcük yerine günümüzde SCREENPLAY sözcüğü kullanılmaktadır. Eski sözcük bugün daha çok ‘hikâyenin ana çizgisi, özeti’ anlamında kullanılmaktadır.

Scene

Sahne
1) Bir sahne, belirli bir mekânda (LOCATION) geçen veya kendi içinde bir hareket bütünlüğü olan tek plandan veya planlar dizisinden oluşabilir.
2) Senaryo dökümünde (BREAKDOWN) sahne, mekân ve zaman birliği içinde oluşan olay veya söylenen sözler anlamına gelebilir. Her sahneye bir numara verilir. Genellikle bir oyuncunun sahneye girmesi veya sahneden ayrılmasıyla sahne numarası değişmez ama bu, kesin bir kural değildir.

Scene Dock

Dekor Deposu
Dekorda kullanılan malzemenin depolandığı alan.

Scene Name

Sahnenin Adı
Olayın geçtiği mekânın adı veya bir olaya verilen ad (Amy’nin odası, bıçak atma sahnesi).

Scenery

Bir dekorun, mekân duygusu uyandıran herhangi bir bölümü.

Scenic Artist

Dekorda kullanılacak bez panoları veya fon resimlerini boyayan sanatçı. Aynı zamanda dekorları ve eşyaları retuşlayıp onları yaşanmış, kullanılmış, eskimiş hale de getirir.

Scoop

Geniş bir alanı aydınlatabilen lamba.

Score

Film Müziği
Bir skor, bir filmin soundtrack’inin müzik kısmıdır. Genellikle film için özel olarak oluşturulan müzik içerir. Arkaplan müziği ve orkestral parçaları içerir.

Score (f)

Belirli bir filme müzik bestelemek.

Score (i)

Film Müziği

Scoring Stage

Müzik Stüdyosu

Scraper

Kazıyıcı

Scratch

Çizik
Bir filmde uzun bir çizik biçimindeki hasar, emülsiyonun veya tabanın bir parçasının eksik olması nedeniyle çoğunlukla düzeltilemez. Tabandaki çizik, Islak Kapı baskısı ile hafifletilebilir. Workprint’teki çizikler pek önemli değildir çünkü nihai baskınız için kameralı orijinal filmine dönersiniz.

Scratch Mix

Çizik Karışımı
Sesin küçük düzeltmelerle karıştırıldığı bir karışım, genellikle filmi tüm seslerin yerinde olduğu bir ekranda göstermek için yapılır, yapılacak herhangi bir değişikliği belirlemek için. Genellikle düşük bütçeli üretimlerde yapılmaz çünkü ek maliyet, amaçlananın aksine kendini boşa çıkarır.

Scratch Print (Slop Print)

Kurgulanmış iş kopyasından (WORK PRINT) basılan kopya. Zaman kazanmak isteyen kurgucunun isteği ile yapılır ve bir kopya negatif kesimciye, bir kopya da miksaj ve senkron için sesçiye gönderilir.

Scratch Test

Çizik Testi
Çekimden önce bir çizik testi, bir film rulosunun başındaki bir ayak veya iki ayak kadar koşarak yapılır ve çiziklerin olup olmadığını kontrol etmek için yapılır, kameranın veya magazaların filmin üzerinde çizik yapmadığından emin olmak için.

Scratch Track

Çizik İz
Sesin kullanışsız olduğu koşullarda yapılan bir senkron kayıt, genellikle ses düzenleyicisi veya oyuncular için dublaj referansı için.

Scratches

Çizik

Screen

Perde
Film gösterimi sırasında üzerine görüntünün yansıtıldığı yüzey.

Screen (Single, Double)

Perde (Tekli, Çiftli)
Bir ekran, ışığın yoğunluğunu kesmek için kullanılan bir metal çerçeve üzerindeki örgüdür, ancak ışığı tamamen engellemez.

Screen Actors Guild (SAG)

Oyuncular Sendikası
Ücret, çalışma şartları vb. belirleyen oyuncular birliği.

Screen Direction

Perde Yönü
Ekran yönlendirmesi, karakterlerin ve nesnelerin sahnede nasıl hareket ettiği yönetimidir. Bazı yaygın ekran yönlendirmeleri “kamera sağa” veya “kamera sola” içerebilir. Bir sıçrama kesimi de bir ekran yönlendirmesi biçimi olabilir.

Screen Extras Guild (SEG)

Figüranlar Sendikası
SAG veya AFTRA kadar güçlü olmamakla birlikte, kendi üyelerine öbür birlik ve sendikaların verdiği hizmetlere benzer hizmetler verir.

Screen Test

Deneme Filmi

Screener

Önizleme Kopyası
Bir gösterimci, film eleştirmenlerine ve ödül oy verenlere gönderilen bir filmin fiziksel kopyasıdır. Film stüdyoları bunları ödül sezonu sırasında bir kolaylık olarak gönderir.

Screening

Davetli bir seyirci grubuna (arkadaşlar, akademi üyeleri, dağıtımcılar vb.) bir filmin tamamı veya bir bölümünün izletildiği gösterim.

Screening Room

Gösterim Odası

Screenplay (Script, Scenario)

Senaryo

Screenplay By

Senaryoyu Yazan

Screenwriter

Senaryo Yazarı

Scrim

Işık yoğunluğunu azaltmak için ışık kaynağının önüne konulan, aralıklı örülmüş tel kafes.

Script

Senaryo

Script Breakdown

Senaryo Dökümü

Script Supervisor (Continuity Clerk)

Devamlılık Yazmanı

Second Assistant Cameraman

İkinci Kamera Yardımcısı

Second Assistant Director

İkinci Yönetmen Yardımcısı Birinci yönetmen yardımcısına (First Assistant Director) ve yapım yönetmenine bağlı ve genellikle oyuncu ve ekipten sorumlu yapım bölümü elemanı. İş davetiyeleri (Call Sheets), yapım raporu (Production Reports), oyuncu raporu (Actor’s Time Sheets), figüranların makbuzları gibi günlük kırtasiye işlemlerini yapmak ve gerekli yerlere dağıtmak, birinci yönetmen yardımcısı ile yapım yönetmeni ve yapım bürosu arasında bağlantı kurmak, figüranların ve kalabalığın yerleştirilmesi ve kontrolünde birinci yardımcıya (First AD) yardım etmek, eğer varsa, birlikten gönderilen yönetmen yardımcısı stajyerinin (DGA Trainee) çalışmasını düzenleyip kontrol etmek de görevleri arasındadır. İkinci ekipte (Second Unit) birinci yardımcılık görevi yapabilir. Bak. Key Second AD, Second Second.

Second Camera

İkinci Kamera

Second Cameraman

İkinci Kameraman

Second Feature (B Picture)

İkinci Film

Second Second

Bir yapımda tek ikinci yönetmen yardımcısının yetişemeyeceği yoğunlukta kalabalık sahneler olduğu zaman, onun yönetiminde çalışacak bir veya birkaç ikinci yardımcı daha birkaç günlüğüne işe alınır. ‘Taksi Şoförü’ (Taxi Driver) filmi New York sokaklarında ve gece çekildiği için çok karmaşık bir yapım düzeni vardı ve bir ayrıcalık olarak filmin tamamında iki ikinci yönetmen yardımcısı çalıştı.

Second Sticks!

İkinci İşareti!
Eğer çekim işaretleme tahtasındaki klaper görünmüyorsa, kameraman “second sticks!” diyebilir, bu da tahtayı ikinci kez işaretlemek için kişiyi uyarır.

Second Unit

İkinci Ekip
Uzak yerlerde çekilen geri planlar (BACKGROUND), işlemli planlar (PROCESS SHOT) için çekilen geri planlar, ara planlar gibi baş oyuncuların bulunmadığı veya çok kameralı çekimin yapıldığı sahnelerde çalışan ek yapım ekibi. Bu ekibi, ikinci ekip yönetmeni (SECOND UNIT DIRECTOR) yönetir. Çoğu zaman, ikinci yönetmen yardımcısı, ikinci ekibin birinci yönetmen yardımcılığını yapar. Sendikaya bağlı olmayan yapımlarda kamera operatörü, ikinci ekibin görüntü yönetmenliğini üstlenebilir.

Second Unit Director

İkinci Ekip Yönetmeni
Başoyuncuların (PRINCIPAL PLAYERS) bulunmadığı sekansları yönetmekle görevli kişi. Bak. SECOND UNIT, INSERT.

Second Unit Director of Photography

İkinci Ekip Görüntü Yönetmeni
İkinci ekip sınıfına giren sahneleri çekmek için işe alınan kameraman. Ana ekibin çekmeye zamanı olmadığı, özel beceri ve malzeme gerektiren (sualtı çekimleri gibi), uzak bir mekânda çekilecek sahneler veya ara planlar, ikinci ekip görüntü yönetmeni kiralama nedenleridir. Birinci ekibin kamera operatörü ve birinci kamera yardımcısı, ikinci ekibin görüntü yönetmeni ve kamera operatörlüğüne terfi ettirilebilir.

Second Unit Photography

İkinci Ünite Fotoğrafçılığı
İkinci ünite fotoğrafçılığı, daha az önemli sahneleri çekmekten sorumlu bir birimdir, örneğin yabancı lokasyon arka planları veya kalabalık sahneler. Bu birim, ana ekip müsait olamadığında büyük film prodüksiyonlarında esastır. İkinci birim yönetmeni ve ast bir ekip tarafından yönetilir.

Secondary Colors

İkincil Renkler

Secondary Locations

Tâlî Mekân

SEG

Screen Extras Guild sözcüklerinin kısaltması.

Segue

Radyodan ve televizyonun ilk günlerinden gelen bir terim. Kısa bir müzik parçası eşliğinde bir sahneden öbür sahneye geçmeyi belirtir. Bak. MUSIC BRIDGE.

Selects

Seçilenler
Düzenlemeye başlamadan önce kullanacağınız tüm çekimleri ayırmak bazen yararlı olabilir. Bunlar “selects” olarak bilinir.

Selsyn Motor

İki makineyi (kamera ve ses kayıt makinesi gibi) uyumlu ve eşzamanlı çalıştırmak için kullanılan motorun markası.

Senior

5000 vatlık spot lamba.

Sensurround

Universal stüdyoları tarafından geliştirilen ses sistemi. Ses bandına düşük frekanslı titreşimler katarak olayın inandırıcılığını arttırır (EARTHQUAKE filminde olduğu gibi).

Separation Negatives

Üç şeritli (THREE-STRIPE) TECHNICOLOR sisteminde kullanılan ve her biri bir asal renge duyarlı üç ayrı şeritten oluşan negatif.

Sepia Tone

Sepya Tonu
Sepia Ton, başlangıçta siyah beyaz olan ancak koyu zeytin kahverengisine dönüştürülmüş bir görüntüdür. Bu, dramatik etkiyi artırmak veya “antika” estetik oluşturmak için kullanılır.

Sequel

Devam Filmi
Bir devam filmi, daha önce yapılmış bir filmin olayları, karakterleri ve ayarlarına devam eden bir filmdir. Bir prequel ile karşılaştırılır. The Dark Knight, Batman Begins’in devam filmidir.

Sequence

Sekans

Series

Dizi

Set

Set

Set Decorator

Set Dekoratörü

Set Designer

Set Tasarımcısı

Set Dressing

Bir seti dekore etmek için kullanılan mobilya, perde vb. malzeme.

Set Estimator

Setlerin yapımının maliyet tahminlerini yapmakla görevli sanat bölümü elemanı.

Set-Up

Çekimden önce kamera, ışıklar ve diğer malzemeyle oyuncuları yerlerine yerleştirip seti düzenlemek.

Setting

Mekan
Ayar, filmin hikayesinin geçtiği zaman ve yerdir. Bu, manzara, sosyal yapılar, iklim, ahlaki tutumlar, gelenekler ve davranış kodları dahil olmak üzere birçok unsuru içerir.

SFX

Sound Effects sözcüklerinin kısaltması.

Shared Card

Ortak Karton
Jenerikte bir seferde birden çok ismin göründüğü yazı.

Sharp

Net
Doğru odaklanmış objektifin verdiği keskin-berrak görüntü.

Sharpie

Sharpie (Keskin Uçlu Kalem)
Bir kutuları etiketlemek için kullanışlı olan kalıcı uçlu bir kalem; bir çekimde ve düzenleme odasında liderinizi etiketlemek için. Sharpie, bu kalemlerin en yaygın marka adıdır.

Shepard Tone

Shepard Tonu
Shepard Tonu, sürekli yükselen/düşen bir hissiyat yaratan bir ses yanılsamasıdır.

Shoot (f)

Çekmek
Bir filmin veya televizyon programının bir bölümünü veya tamamını görüntülemek.

Shoot (i)

Çekim
Bir filmi veya televizyon programını görüntüleme çalışması.

Shooting Company

Bir filmin çekimini gerçekleştiren ekip.

Shooting Ratio

Çekim Oranı
Çekilen negatifin uzunluğunun, gösterim kopyasının (RELEASE PRINT) uzunluğuna oranı. 4:1 ekonomik oran, 20:1 müsrif oran olarak kabul edilir. Luis Bunuel, 1:1 çekmesiyle ünlüydü.

Shooting Schedule

Çekim Planı
Senaryodaki her sahnenin ne zaman çekileceğini, çekimde nelerin, kimlerin gerekli olduğunu ayrıntılarıyla gösteren liste. Döküm sayfaları ve yapım tablosundaki (PRODUCTION BOARD) bilgilerden yararlanılarak hazırlanır.

Shooting Script

Çekim Senaryosu
Tüm diyaloglar (DIALOGUE), ayrıntılı kamera pozisyon ve hareketleri ve diğer bilgileri içeren son şekliyle onaylanmış ve yönetmenin kullandığı senaryo.

Short End

Parça
Pozlanmış bölüm kesilip kasetten çıkarıldıktan sonra artan pozlanmamış kısa film parçası. Pek çok öğrenci filmi ve deneysel film, parçalarla yapılmıştır.

Short Subject (Short)

Kısa Film
30 dakika veya daha kısa süren film.

Shortends

Kısa Sonlar
Bir magazadaki film rulosunun kullanılmamış kısmı, klipslenip daha sonra kullanılmak üzere bir kutuya konulur. Recans’ın aksine, shotend 400 feet’ten daha azdır.

Shot

Plan
Kesintisiz tek bir çekimle (TAKE) görüntülenen bölüm. Bak. SEQUENCE, SCENE.

Shot List

Çekim Listesi
Bir çekim listesi, genellikle çekimden bir gün önce film ekibine verilen bir listedir. Yönetmenin o gün almak istediği tüm çekimleri açıklar.

Shot, Scene, and Sequence

Çekim, Sahne ve Dizi
Çekim, sahne ve sekans, bir filmin dramatik anlatısını oluşturan kavramlardır. Sahneler, çekimlerden oluşurken, sekanslar sahnelerden oluşur. Filmler bütün sekansları içerir.

Shotgun Mike

Tüfek Mikrofon
Çok dar bir alandaki sesi alan tevcihli mikrofon (DIRECTIONAL MIKE). Alan açısı, tevcihli mikrofondan çok daha dardır. Tevcihli mikrofonu normal objektif kabul edersek, tüfek mikrofon teleobjektiftir.

Show Cards

Bak. Cue Cards.

Showrunner

Dizi Yaratıcısı
Bir showrunner, bir TV şovunun başlıca yaratıcı kontrol ve yönetimine sahip olan bireydir. Her zaman şovun yaratıcısı olmasalar da, genellikle bir yazarlardır.

Shrinkage

Daralma, Büzülme
Uzun süre depolanma veya laboratuvar işlemleri sırasında nem kaybı yüzünden filmin boyutlarında meydana gelen daralma. Bunun sonucunda görüntünün şekli bozulabilir ve gösterim sırasında film yırtılmaya yatkındır.

Shutter

Obtüratör
Film kamera kızağında hareket halindeyken pencereyi kapatan, kare yerinde hareketsiz kaldığı an pencereyi açarak duran karenin pozlanmasını sağlayan kamera parçası.

Shutter Speed

Enstantane Hızı
Deklanjman hızı, bir film karesinin ne kadar süreyle açık kaldığıdır. Geleneksel bir deklanjman açısı 180 derecedir, film kendisi 24 karede 1/48 saniye boyunca açıktır.

Shuttle

Mekik
Kamerada grifi taşıyan ve onun değişik yönlerdeki hareketlerini sağlayan parça.

Side Car Mount

Araba Yanı Montür
Kamerayı bir arabanın yanına tutturmak için kullanılan araç.

Sides

İkinci Sayfa (Sahnede Yedekler)
O gün özel olarak çekilecek sayfaları içeren küçük bir senaryo.

Signatory

Bir birlik veya sendika ile uyuşma anlaşması imzalamış olan şirket.

Silent (Silent Bit)

SESSİZ ROL

Silent Camera

Sessiz Kamera
Bu terim genellikle biraz kafa karıştırıcıdır çünkü sadece kendiliğinden sessiz olan bir kamerayı ifade etmez ve bu nedenle senkron ses için kullanılamaz, ancak yalnızca sessiz, M.O.S. sahneleri çekmek için kullanılan gürültülü, sessiz olmayan bir kamerayı ifade eder.

Silent Print (Picture Print)

Ses bandı (SOUND TRACK) olmayan pozitif kopya.

Silent Speed

Görüntülerin yanında ses kullanılmayacaksa, filmin hızının 16-18 kare/ saniye olması yeterlidir.

Silhouette

Silüet

Silk (Butterfly)

İpek

Simile

Benzetme
Bir benzetme, iki farklı şey arasında benzerlikleri gösteren “gibi” veya “olarak” kelimelerini kullanarak bir karşılaştırma yapan bir konuşma figürüdür.

Single Broad

Bak. Broad.

Single Card

Tek Karton

Single Frame Exposure

Tekkare Çekim

Single Perf

Tek Perforasyon
Bir kenar boyunca deliklerle 16mm film. Film kutusunda bunu gösteren 1R etiketi bulunacaktır.

Single Reel

Tek Makara
35mm’de bir makara 1,000 fit film (veya genellikle biraz daha az) içerir.

Single System

Tekli Sistem

Singles

Tekler

Skip Frame

Kare Atlama
Bir kare atlamak, orijinal sahnenin belirli karelerini kesmek veya atlamak için bir optik baskı efektidir.

Skip Framing

Kare Atlama

Sky Filter

Gökyüzü Filtresi

Slate

Sekner Tahtası
Bir arduvaz, kameranın önünde tutulan dijital bir tahtadır ve kameramanı, yönetmeni, çekim numarasını ve başlığı tanımlar. Ayrıca alınan numarası vardır ve arduvaz operatörü “mark” dedikten sonra el çırpar. Bu, ses senkronizasyonu amacıyla kullanılır.

Slate (Clapsticks, Clapperboard)

Klaket

Sleeper

Herkesin beklediğinin tersine, büyük gişe başarısı sağlayan film.

Slop Print

Bak Scratch Print.

Slow Motion

Yüksek Kare
24 kare/saniyeden yüksek hızla çalışan kamerayla çekilen görüntülerde elde edilen etki. Tersi düşük karedir (ACCELERATED MOTION).

Slug

Amors
İş kopyasında yırtılmış, eksik veya sonradan yerine konacak bir planın yerine geçici olarak konan yanık veya bozuk film şeridi. Bak. FILL.

Smoke/Fog Effects

Duman/Sis Etkisi
İç veya dış mekânda makineyle yapılan, gerçekçi ve çabuk elde edilen sis veya duman etkisi. Tehlikesiz ve uzun süre kalıcıdır.

SMPTE

Society of Motion Picture and Television Engineers sözcüklerinin kısaltması.

Sneak Preview

İzleyicinin tepkisini ölçmek veya piyasada söylenti yaymak için bir filmi vizyona çıkmadan önce bir sinemada oynatmak. Bu gösterimden sonra izleyicinin tepkisine göre filmde değişiklik yapılması çok rastlanan bir şeydir.

Snoot

Boru

Snow Effect

Kar Etkisi

Snub

Hor Görmek
Bir ‘snub’, ödül sezonunda bir belirgin film, ekip, aktör veya yönetmenin anlamsız bir şekilde adaylık dışı bırakıldığı bir terimdir. İnsanlar bir filmin Akademi tarafından “snubbed” olduğunu söylerler.

Society of Motion Picture and Television Engineers (SMPTE)

Sinema ve televizyon endüstrisinde teknik standartlar koyan meslek kuruluşu.

Soft

Yumuşak

Soft Focus

Flu, Bulanık

Soft Light

Yumuşak Işık, Soft Lamba

Soft Wipe

Yumuşak Silme

Sound

Ses

Sound Blanket

Ses Battaniyesi
Temelde bir yorgan taşıma örtüsüdür. Genellikle kamera (ve kamera operatörü) üzerine atılır, kamera gürültüsünü azaltmak için bir tür doğaçlama Barney olarak kullanılır.

Sound Camera

Sesli Çekim Kamerası

Sound Crew

Ses Ekibi
Ses kayıtçı (PRODUCTION MIXER/ SOUNDMAN/ RECORDIST), bum operatörü (BOOM OPERATOR) ve kablocu (CABLE PULLER) oluşan ses kayıt ekibi.

Sound Effects (SFX)

Ses Etkisi

Sound Fill

Ses Dolgusu
Filler’a bakınız.

Sound Reader

Ses Okuyucu
Magazin stokunu okumak için bir oynatma kafası, bir senkronizatöre takılan bir braket üzerine monte edilmiştir. Squawk box’a takılır.

Sound Slug

Ses Makarası
Filler’a bakınız.

Sound Speed

Ses Hızı

Sound Stage

Sesli Çekim Stüdyosu

Sound Stripe

Film şeridinin kenarına kaplanan ince manyetik tabaka.

Sound Track

1) Bir filmin üç veya dört kanala ayrılan işitsel bölümü: sözler (DIALOGUE), müzik, etki (EFFECT) ve ek etkiler için yedek bir kanal. Bu kanallar birleştirilip (MIX) optik ses kanalı üretilir ve laboratuvarda film şeridinin kenarına aktarılır.
2) Bir filmin müzikleri kaydedilerek satışa çıkarılan plak, bant ve kompakt disk. SOUP

Soundstage

Ses Stüdyosu
Bir ses stüdyosu, film prodüksiyonları için kullanılan büyük, ses geçirmeyen bir odadır. Elaborat setler inşa edilebilir, bu da film yapımcılarına ses, ışık ve iklim üzerinde daha fazla kontrol sağlar.

Soundtrack

Film Müziği
Bir soundtrack, bir filmin ses bölümüdür. Teknik olarak, filmle eşlik eden diyalog, ses efektleri ve müzikal skor anlamına gelir. Ancak popüler çevrelerde, filmden duyulan şarkıların bir albüm olarak satıldığı anlamına gelir.

SP-FX

Special Effects sözcüklerinin kısaltması.

Spacer

Aralayıcı
Bir ucu düz bir levha ve merkezde bir delik içeren metal bir silindir, bir sarma makarasındaki makaraları senkronizatörün gangs’ları gibi aynı mesafede uzaklaştırmak için kullanılır. Biraz daha kısa olmasına rağmen, bir çıkmazda çekirdekleri bir spacer olarak kullanabilirsiniz.

Spaghetti Western

1960’larda pek yaygın olan bir film türü, İtalya’da küçük bütçelerle çekilen kovboy filmleriydi. Oyuncu Clint Eastwood ve yönetmen Sergio Leone bu filmlerle ün kazandılar.

Spec Script

Senaryo Taslağı
Bir spek senaryo, bir senaristin bir stüdyoya gönderdiği, komisyon alınmayan veya talep edilmemiş bir senaryodur, umarım bir ödeme işi kapar. Ayrıca, spek senaryo kendisi satın alınabilir veya opsiyonlanabilir umuduyla gönderilir.

Special Camera Operator

Sualtı, stedikam, hava çekimleri gibi özel kamera şartlarında uzmanlaşmış kamera ekibi (CAMERA CREW) elemanı. İşin uzunluğu ve karmaşıklığına göre genellikle günlük ücretle işe alınırlar.

Special Effects (SP-FX)

Özel Etki

Special Effects Department

Özel Etki Bölümü

Special Portable Camera

Çekimde akıcı hareketler yapabilmek için PANAGLIDE ve STEADICAM gibi sistemlere bağlanabilen kamera. Sehpa (TRIPOD) veya kaydırma arabası (DOLLY) üstündeki kamera ile çekilemeyecek sahneleri çekmek için kullanılır.

Speed (i)

Hız
1) Filmin kamera, projektör veya basıcının kızağından geçerken kare/ saniye (FRAMES PER SECOND) birimi ile ölçülen geçiş hızı. 35 mm filmin normal geçiş hızı 24 kare/saniyedir. Bak. FOOTAGE.
2) Bir ham filmin ASA, DIN, ISO sayılarıyla ölçülen ışığa duyarlığı.

Speed! (f)

Hız!
Çalışmaya başlayan ses kayıt aracı istenen hıza ulaştığında, ses teknisyeninin yönetmen için yüksek sesle verdiği uyarı.

Spider

Üçgen
Kamera sehpasının yerde kaymaması için kullanılan bağlantı parçası.

Spider Box

Bağlantı Kutusu
Birçok kabloya elektrik bağlantısı sağlamak için kullanılan ara bağlantı parçası.

Spikes

Zirhlar
Tiyatrodan gelen bir terimdir. Mobilya bacaklarının veya tripod bacaklarının etrafına yerleştirilen küçük bant parçalarıdır. Hareket ettikten sonra nesneleri orijinal konumlarına geri getirmeyi kolaylaştırır.

Spill Light

Sette, olmaması gereken bir yere veya cisme düşen aşırı ve istenmeyen ışık.

Spin-Off

Türeş
Bir spin-off, başka bir filmin türetilmiş bir çalışmasıdır ve bir devam veya öncekiden alınan bir filmden karakterleri içerir, ancak bunları düz bir devam filmi kadar farklı bir yöne götürür. Alien vs. Predator, hem Alien hem de Predator’ın bir türevidir.

Splice

Ek

Splicer

Yapıştırıcı

Splicing Tape

Birleştirme Bandı
Filmi birleştirmek için kullanılan özel bir tür bant, scotch bant ile değiştirilemez, delikli (Rivas ile kullanım için) ve deliksiz (Guillotine ile kullanım için) olarak gelir. Şeffaf birleştirme bandı resimler için, beyaz birleştirme bandı ses için kullanılır.

Split Focus

Ara Net

Split Reel

Ayrılabilir Bobin

Split Screen

Bölünmüş Resim

Split-Reel

Bölünmüş Makara
İki farklı kısa filmi birleştirmek için sessiz dönemde kullanılan iki farklı kısa film. Bunlar ayrı gösterimler için çok kısaydı, bu nedenle sergileme için tek bir makaraya birleştirilirdi.

Split-Screen

Bölünmüş Ekran
İki ayrı eylemi bağımsız olarak çekip sonra bunları yan yana almak suretiyle tek bir çerçeveye kopyalama işlemi. Böylece, olayların yan yana gerçekleşmiş gibi görünmelerini sağlar. Aynı zamanda çoklu görüntü olarak da bilinir.

Spoiler

Sürpriz Bozan
Bir filmin hikaye detayları veya sonunu içeren herhangi bir bilgi, eğer önceden biliniyorsa izlemenin keyfini bozabilir. Birçok eleştirmen, okuyucuları bilgilendirmek için spoiler uyarılarıyla yazılarına devam etmeleri gerektiğini belirtir.

Spool Down

Makarayı Sardırma
400 fitlik bir rulo filmi dört adet 100 fitlik günlük makaraya sarmak için kullanılır, bu da bir kamera tarafından sadece 100 fitlik film alabilen bir kamera için kullanılır. Spooling down yalnızca tam karanlıkta yapılabilir. Bir makaraya bir gün ışığı makarası başına geri sarma üzerine 42 dönüş, bir 400 fitlik ruloyu oldukça eşit bir şekilde böler. Ayrıca filmi bir kez tamamen sarmak ve ardından makaraya almak önemlidir, aksi takdirde kenar numaraları yanlış tarafta olacaktır ve workprint’e yazdırılmayacaktır.

Spot Meter

Nokta Ölçer
Kısa bir teleskopik nişan alabilen bir Reflektif Işık Okuması almak için bir tür ölçer. Çok belirli bir yansıtıcı okuma almanıza olanak tanıyan bir ölçer türüdür.

Spotlight (Spot)

Spot

Spotting Session

Yapım sonrasında (POST PRODUCTION) yönetmen, besteci ve kurgucunun, filmin müziklerinin hangi görüntüler üzerine düşeceğini kararlaştırdıkları toplantı.

Spreader

Yayıcı
Bir tripodun altına bağlı üç kolu olan bir parça, tripod bacaklarının dışa çökmesini önler.

Spring Lock

Yay Kilit
Bir geri sarma makarasının ucuna takılan, birkaç makarayı bir arada döndürmeye izin veren yuvarlak, yaylı bir kelepçe.

Sprocket

Dişli
Filmin delikleri ile etkileşime giren bir makaradaki dişler. Sprocket delikleri bazen sprocket delikleri olarak da adlandırılır.

Sprocket Hole

Perfore, Diş Deliği Bak. Perforations.

Sprocket Holes

Diş Delikleri
Perf ile aynıdır.

Sprockets

Tambur
Kamera, projektör veya basıcıda (PRINTER) film şeridinin ilerlemesini sağlayan dişli makaralar.

Spun

Cam Yünü
Işıkları yumuşatmak için ısıya dayanıklı olan cam yünü tabakalar kullanılırdı. Bugün bu iş için plastik tabakalar kullanılıyor.

Squawk Box

Çırpınma Kutusu
Bir düzenleme tezgahında kullanılan ve Sound Reader’dan gelen sesi alan küçük bir amplifikatörlü hoparlör.

Squeeze Lens

Sıkıştıran Objektif
Anamorfik objektif için kullanılan endüstri terimi.

Squib

Fünye
Bir hedefe kurşun isabet etmesi etkisi yaratmak için kullanılan, elektrikle uyarılan düzenek. İki kablonun uçları kimyasal bir maddeye bağlanır. Elektrik verildiğinde kablo uçlarında kısa devre olur ve küçük bir patlama meydana gelir. Bu düzenek bir oyuncunun üstünde kullanılacaksa, oyuncunun vücudu ile fünye arasına bir koruyucu tabaka konur, böylece patlama dışarı doğru olur. Fünyenin yanına kan dolu küçük bir torba konarak ‘vurulmanın’ gerçekçi olması sağlanır.

Stage

1) Tiyatro sahnesi.
2) Dekorların kurulup film çekiminin yapıldığı iç veya dış mekân.

Stand-In

Prova Dublörü
Bir sahne hazırlanıp ışıklar düzenlenirken, bir yıldızın dublörlüğünü yapan kişi.

Standard Script Format

Standart Senaryo Formu
Senaryonun daktilo edilmesinde tercih edilen tarz. Değişik bir tarzda yazılacak olursa, yapım yönetmeni (PRODUCTION MANAGER) için sahnelerin çekim süresini hesaplamakta zorluk çıkabilir.

Standard Stock

Standard Hamfilm
35 milimetre genişliğindeki film.

Standing Set

Sürekli Dekor
İçerde veya dışarıda sürekli korunan dekor.

Star

Yıldız
Baş roldeki ünlü oyuncu. Çoğu zaman sadece bir yıldızın rolü kabul etmesi, projenin finans sorunlarının çözülmesini sağlar.

Start Mark

Start, Başlama İşareti

Started

Bir oyuncunun çalışmaya başladığı ilk iş gününü belirtir. Bir takım kurallar bu günü temel alarak uygulanacağından, ilk iş gününü doğru saptamak önemlidir.

Static Marks

Statik İzleri

Static Shot

Sabit Çekim
Kameranın tamamen sabit kaldığı herhangi bir çekim. Genellikle sıfır hareketin sağlanması için bir tripot kullanılarak elde edilir.

Steadicam

Stedikam

Steenbeck

Bir kurgu masası markası.

Step Deal

Aşamalı Anlaşma
Her basamağın sonucuna göre öbür basamağa devam edip etmemeye karar verilen senaryo geliştirme yöntemi: sinopsis, tretman, ilk yazım gibi.

Step Outline

Bak. Synopsis.

Step Printing

Tekkare Baskı
Olası kıpırdamaları kesinlikle önlemek için her karenin kontrgrifle (REGISTRATION PINS) tutularak teker teker basıldığı optik baskı yöntemi. Özellikle geri plan projeksiyonunda ve travelig matta kullanılacak planların baskısı böyle yapılır.

Stereophonic Sound

Stereo Ses
1950’den beri pek çok geniş perde (WIDE SCREEN) filmde kullanılan ses düzeni. Günümüzde pek çok standart formatlı film (düz film) de stereo sesli kopyalarla dağıtıma girmektedir. Sese gerçeklik ve hareket duygusu katar. Özellikle müzik ve ses etkileri için önemlidir.

Stereoscopic Cinema (3-D)

Üçboyutlu Sinema
Özel camlı gözlüklerle seyredildiği zaman perdedeki görüntüye üç boyutlu etkisi veren teknik. Bu filmlerin çekimi de özel kameralarla yapılır.

Sticks

Makara
1) Tripod veya tripod bacakları.
2) Tahtadaki klaper.

Still

Fotoğraf
1) Fotoğraf makinesi ile saptanmış görüntü.
2) Bir oyuncunun veya filmdeki bir sahnenin reklam amacıyla kullanılan 18×24 boyutta fotoğrafı.

Still Photographer

Set Fotoğrafçısı
Devamlılığın sağlanması veya reklamda kullanmak amacıyla sette fotoğraf çekmekle görevli kişi.

Stinger

Giriş Müziği
Elektrikçiler tarafından kullanılan sevimli bir terim, bir uzatma kablosu için kullanılır. Genel olarak pek yaygın bir terim değildir.

Stock (Raw Stock)

Ham Film
Pozlanmamış ve yıkanmamış film.

Stock Footage (Library Footage)

Stok Şut, Arşiv Plan
Çok değişik konuların önceden çekilip arşivlenmiş ve yeni bir yapımda kullanılabilecek planları. Yeniden çekimleri pahalı, zor veya imkânsız olan durumlarda kullanılır.

Stop

Diyafram
Bak. APERTURE, F-STOP, T-STOP.

Stop Down

Diyafram Kapatmak
Objektiften geçen ışık miktarını azaltmak ve alan derinliği (DEPTH OF FIELD) sağlamak için diyaframı kısarak objektifin açıklığını azaltmak.

Stop Frame

Donuk Kare
Bak. FREEZE FRAME, HOLD FRAME.

Stop Motion

Duraksamalı Çekim
Her bir veya iki kare pozlamadan (EXPOSURE) sonra çekilen cismin kıpırdatıldığı canlandırma sineması (ANIMATION) tekniği. Cansız cisimlerin hareket ettiğini gösteren reklam filmlerinde sıkça kullanılır.

Story Analyst

Hikaye Araştırmacı
Bir stüdyonun veya şirketin hikâye bölümüne her hafta verilen film konusu içerebilecek edebi eserleri (senaryo, tretman, roman, hikâye vb.) okuyup inceleyen hikâye bölümü elemanı. Bak. READER.

Story Editor

Bir stüdyonun hikâye araştırmacılarının danışmanı olan hikâye bölümü elemanı. Araştırmacıların raporlarını okuyup, geliştirmek için eserin satın alınıp alınmaması önerisiyle patrona iletir.

Storyboard

Storyboard, Taslak
Bir filmin kimi sekanslarının veya tamamının görüntülerinin çekildiği zaman nasıl görüneceklerini gösteren çizim veya fotoğraflardan oluşan taslak.

Straight Cut

Kesme

Streamer

Streamer
Bir workprint üzerinde bir solma veya bir çözünürlük belirten bir yağlı kalem işareti, çünkü yansıtıldığında ekranın üzerinden sarkan bir streamer’a benzer.

Stress Marks

Negatifteki sürtünme veya sıkıştırmadan dolayı kopyada oluşan çizik. Bak. ABRASIONS.

Stripe

Manyetik sesli kopya yapılacağı zaman film şeridinin kenarına kaplanan manyetik tabaka. Son şeklini alan ses şeridi, bu manyetik tabakaya aktarılır.

Strobe

Strobo

Studio

Stüdyo (Kuruluş, Şirket)

Stunt Coordinator

Gag Düzenleyici

Stunt Double (Stuntman, Stunt Photo Double)

Dublör

Subjective Camera

Kamera-Göz
Bak. POINT OF tüm planlarının taslağını yapmadan çekime başlamamakla ünlüydü. Taslaklar, reklam filmlerinde çok kullanılır. Reklam ajansı bunları müşterisine gösterip onayını alır, sonra çekimi gerçekleştirmesi için yapmış şirketine verir.

Subplot

Alt Hikaye
Genellikle ana hikayeyi tamamlayan ikincil veya yardımcı hikaye. Ana hikaye A hikayesi olarak bilinirken, yan hikaye B hikayesi olarak adlandırılır.

Subtext

Alt Metin
Bir karakterin eylemlerinin veya konuşulan satırlarının daha derin anlamları. Subtext, izleyiciye satırlar arasını okumaya teşvik ederek bir filmin gerçek anlamını anlamalarına yardımcı olur.

Subtitles

Alt Yazılar
Çerçevenin altında görünen yazılı metin satırları. Altyazılar, bir ifadeyi yabancı bir dilde çevirmek veya bir yer ve zamanı tanımlamak için kullanılabilir.

Super 16

Süper 16
Daha geniş bir görüntüyü ifade eden tek perf 16mm film kullanan bir format, genellikle normal 16mm’ye kıyasla daha geniş bir görüntüyü kullanır ve normalde soundtrack’in bulunması gereken alanı kullanır. Super 16mm, genellikle 35mm’ye üflemek için özel olarak tasarlanmış olup, genellikle başka bir şey için oldukça uygun değildir.

Super Speed

Süper Hızlı
Zeiss’in bir hızlı prime lensi tanımlamak için kullandığı şık bir terim, genellikle T-stop 1.3 ile.

Superimposition

Üzerine Koyma
Bir görüntüyü film bandının aynı şeridi üzerinde doğrudan diğer görüntünün üzerine açığa çıkaran optik bir baskı süreci. Örneğin, Vertigo filminde, Scottie’nin yüzü bir çizim üzerine süperpoze edilmiştir.

Surrealism

Surealizm
Bilinçaltından doğan görüntüler ve anlatıları öncelikli olarak alan bir sanat akımı. Bu eserler genellikle fantastik, bozuk veya kabus gibi bir rüya durumunu sunar. David Lynch, surreal filmleriyle tanınmıştır.

Swish Pan

Hızlı Döndürme
X ekseni üzerinde hızla hareket eden bir kamera rotasyonu, bilinçli olarak baş döndürücü bir etki yaratır. Dolly, gimbal veya tripot üzerinde yapılabilir. Aynı zamanda whip pan olarak da bilinir.

Symbolism

Sembolizm
Nesnelere/şeylere anlam katan sanat, onları parçalarının toplamından daha fazlasını temsil eder hale getirme sanatı.

Symmetry

Simetri
Bir görüntünün (veya bir hikayenin) iki yarısının birbirini açıkça yansıttığı durum. Stanley Kubrick ve Wes Anderson gibi yönetmenler, çalışmalarında yüksek oranda simetrik çerçeveleri kullanırlar.

Sync

Senkronize Et
Ses ve görüntünün ne kadar uyumlu olduğu, in-sync tam olarak hizalanmış olup, out-of-sync tam olarak olmayan bir durumu ifade eder. Bu, sadece ses ve görüntü arasındaki belirli bir ilişkiye değil, sadece sesler ve sadece sync-sound değil, herhangi bir türdeki özel bir etki için de uygulanabilir.

Sync Mark

Senkronizasyon İşareti
1) Çekimin başında clapsticks’in bir araya geldiği ve sesin trackteki eşlik eden noktası.
2) Bir film makarasının başında, resimlerin bir rulosu ile senkronize edilen birinci bir karede kullanılan “X” işareti (herhangi bir yerde ihtiyaç duyulduğu yerde de kullanılabilir). Sync mark’ları A&B rolleri başlatırken de kullanılır.

Sync Sound

Senkronize Ses
Sync ses, resim çekimi sırasında kaydedilen sestir. Genellikle insanların konuşmalarını içeren görüntüleri içerir ve bu nedenle bazen lip sync olarak adlandırılır. Kristal veya kablo senkronu ile kaydedilmelidir, böylece hizalanabilir ve senkron dışına çıkmaz.

Synchronizer

Senkronizör
Düzenleme odasının çok yardımcı bir aracı, bir senkronizatör, ortasında bir mil ve ona bağlı birkaç dişli tekerlek içeren bir cihazdır. Tekerlekler gangs olarak adlandırılır. Film, senkronizatörün önündeki bir metre sayacı ile ölçülebileceği şekilde gangs’e kelepçelenmiştir. Senkronizer’in bir devri bir ayak filmle eşdeğerdir. Negatif kesici tarafından A&B rulolarının montajı için, aynı uzunluktaki film ve ses gibi birkaç eleman rahatlıkla bir arada çalıştırılabilir ve senkronize edilebilir.

Syncing

Senkronize Etme
Ses ve görüntünün düzenleme öncesinde hizalanması. Bu aynı zamanda çekimler arasındaki fazla sesin kesilmesi ve filler eklenmesini içerir, böylece resim ve ses baştan sona senkron halindedir.

T

T-Number

Bak. T-Stop.

T-Stop

T-Değeri
Bir F-Stop’a benzer, özellikle zoom lenslerde bazı lenslerin diyafram halkasının bir tarafında f-stop’lar, diğer tarafında ise t-stop’lar bulunabilir. İkiyi ayırt etmek için t-stop’lar kırmızı, f-stop’lar ise beyaz olacaktır. T-stop’lar pozlama ayarı için f-stop’ların yerine kullanılır. Çok sayıda cam elemana sahip lensler genellikle biraz ışık kaybeder. T-stop’lar, matematiksel olarak değil, filmi vuran gerçek ışık miktarına kalibre edilmiştir. Ancak, pozlamayı ayarlamak için t-stop kullanılmalıdır, ancak sonuçta elde edilen f-stop, ne kadar derinlik alanınız olduğunu gösterir.

T-Stop/T-Number

Her objektifin kendine özgü ışık geçirgenliğine göre hesaplanmış diyafram değerleri.

Tachometer

Takometre

Taft-Hartley

Taft-Hartley Kanunu

Tag

Televizyon şovlarının sonunda sonsöze benzer kısa bir sahne.

Tagline

Slogan
Bir filmi genel bir izleyiciye özlü bir şekilde özetleyen kısa bir cümle veya esprili bir ifade. Filmin ne hakkında olacağını aldatmaya yöneliktir. Örneğin, Alien’da tagline şu şekildedir: “Uzayda, kimse senin çığlığını duyamaz.”

Tail

Bobin Sonu

Tail Slate

Kuyruk Tahta
Bazı durumlarda bir çekimi başlangıç yerine sonunda işaretlemek gerekir. Bu yapıldığında buna “tail slate” denir. Genellikle tahtanın çarpılmasından önce “Tail Slate!” denilir, böylece filmi senkronize eden kişi karışıklığa düşmez. Bir tail slate’i kolayca ayırt etmek için tahta çekimi işaretlerken baş aşağı tutulur.

Tails Out

Bobin Sonda

Take

Çekim

Take Up Spool

Makarayı Sarma
Bir kamerada hareketten geçtikten sonra filmi toplamak için kullanılan boş bir makara.

Take-Up Reel

Sarıcı Bobin

Talent

Çerçeve içi veya çerçeve dışı oyuncular (hayvanlar dahil).

Talkies

Sözlü Filmler
1927’de başlayan sesli filmler için yaygın olarak kullanılan bir terim. Talkies’in gelmesi, sessiz filmlerin aksine sesli filmlerin çağının başlangıcını işaret etti.

Talking Heads

Konuşan Başlar
İnsanların konuştuğu bir orta plan çekim; genellikle sıkıcı bir görüntüyü ifade etmek için kullanılır.

Tap

Tap
Bir kelimenin, seçmenin, adlandırmanın veya atamanın yanı sıra bir anlamına gelen argo bir terim.

Tape

Bant

Tape Splice

Bak. Splice.

Target

Bak. Gobo, Flag.

Teacher

Bak. Welfare Worker.

Tearjerker

Gözyaşı Döktüren
Genellikle acı çeken kadın baş karakterleri, trajik durumlar, manipülatif sahneler ve dramatik müzik düzenlemeleri içeren aşırı duygusal veya dokunaklı bir film; melodramalar, bazen alaycı bir şekilde ‘kız filmi’ olarak adlandırılır.

Teaser Trailer

Ön Gösterim Fragmanı
Bir film yayınlandığında genellikle aylar önce yayınlanan kısa bir fragman, film hakkında kısa bir bakış sunar ve izleyici beklentisi oluşturur. Teaser fragmanları genellikle final fragmandan daha kısadır ve film hikayesinin daha fazlasını ortaya koyar.

Technical Advisor

Teknik Danışman
Bir konuda uzman bir kişi, üretim için tavsiye veren.

Technical Color

Teknik Danışman

Technical Coordinator

Teknik Koordinatör

Technicolor

Technicolor

Telecine

Telesine

Telefilm

Televizyon Filmi
Televizyon için yapılmış uzun metrajlı bir filmi ifade eder, aynı zamanda bir televizyon filmi olarak bilinir.

Telephoto

Teleskopik Lens
Genellikle Uzun Lens için bir eşdeğer olarak kullanılır, ancak aşırı kesin olmak isteyenler için bir telefoto lens, fiziksel olarak odak uzunluğundan daha kısadır.

Telephoto Lens

Teleobjektif

Teleplay

Televizyon Senaryosu

Teleprompter

Replik kartonunun (CUE CARDS) yerini alan elektronik sistem. Kamera objektifinin yanına konulan bir monitör ve objektifin önüne açılı yerleştirilen bir yarı-ayna yardımıyla, objektife bakarak konuşan oyuncu veya spikerin, monitörde beliren yazıları okuması sağlanır.

Television Movie

Televizyon Filmi
Bir televizyon ağı tarafından finanse edilen uzun metrajlı bir film, televizyonda prömiyer yapılması amaçlanmıştır.

Television Pilot

Televizyon Pilotu
Bir televizyon dizisinin bir bölümü, bir televizyon ağına veya başka bir dağıtıcıya bir şovu satmak için kullanılır. Bir pilot, bir serinin başarılı olup olmayacağını ölçmek için bir test alanı olarak yaratılır.

Television Special

Televizyon Özel Programı
Düzenli olarak planlanmış bir dizi yerine (örneğin ödül töreni veya konser) bir televizyon yapımı.

Television Spot

Televizyon Reklamı
TV programları arasında yer alan kısa bir reklam veya halk hizmeti duyurusu.

Tempo

Tempo
Bir filmde olayların gelişme hızı ve ritmi.

Tenner

Onluk
10 kilovatlık spot lamba.

Tentpole

Anahtar Film
Bir stüdyonun ana destek olarak hizmet vereceği ve genellikle yaz sezonu boyunca en çok gişe hasılatı yapması beklenen bir filmi ifade eden bir endüstri terimi. Genellikle film, bir serinin başlangıcı veya bir taksitidir.

The Call

Çağrı
Bir çekimi başlatan yönergelerin dizisi, genellikle şunlardır: “Roll Sound!” “Roll Camera!” “Mark it!” “And… Action!”

The Groundglass

Ekran Camı
Bir kameranın görüntüleme sistemindeki film düzleminden aynı uzaklıkta olan oyulmuş camın düz yüzeyi.

The Slate

Seken Tahta
İki menteşeli çubukla bir tahta. Tahta, bir çekimin başında bir sahne numarasını ve senkron noktasını (çarpı çubuğu aracılığıyla) kaydetmek için kullanılır.

The Taking Lens

Alınan Lens
Bir tarette, gerçekten kapının önünde olan ve film üzerinde bir görüntü üreten lens.

Theme

Tema
1) Bir filmdeki temel fikir.
2) Bir yer veya kişiyle özdeşleşen müzik parçası (Dr. Jivago filminde Lara’nın temi).

Thin Negative

Zayıf Negatif
Az pozlanmış (UNDEREXPOSED) negatif.

Thread

Filmi kamera, projektör veya basıcıda tamburlar (SPROCKETS), pencere kızağı (GATE) ve film geçiş yoluna yerleştirmek.

Three Shot

Üçlü Çekim
Çerçevede üç bireyin bulunduğu bir orta plan çekim. Bu, “tekli” veya “ikili” ile karşıt bir durumdur.

Three-Strip

TECHNICOLOR sisteminin temel yapısı.

Throw

Üstüne görüntünün düştüğü perde ile projektörün objektifi arasındaki uzaklık.

THX

THX
Lucasfilm, Ltd’nin bir alt bölümü olan THX, sinema ve ev için görüntü ve sesi iyileştirmeye adanmıştır. THX, sinema salonları, gösterim odaları, ev sinemaları, bilgisayar hoparlörleri, video oyun konsolları, araba ses sistemleri ve video oyunları için yüksek kaliteli ses ve görüntü çoğaltma standartları olan bir dizi sunar.

Tie-In Kit

Bağlantı Kiti
Bir lokasyonun sigorta kutusunu ve elektrik tesisatını bypas etmek için kullanılan bir cihaz, doğrudan ana şebekeden güç alınır.

Tight On

Yakın Çekim
Konunun yakın çekimine dair sinematografik bir terim. Bir yönetmen, konunun aşırı yakın bir çekimi veya dar çerçeveleme istediğinde genellikle “tight on” der.

Tight Shot

Oyuncu veya cismin yakın planı. Bak. CLOSE-UP.

Tight Wind

Sıkı Sarma
Sağ sarıcıda bazen bulunan bir düzenek, filmi bir çekirdek üzerine sarar ve ona çok düz bir kenar verir. Eğer sadece bir rulo üzerine geri sarma yapıyorsanız, bölünmüş makaraları açıp sıkmaktan daha hızlı olabilir. Bu, trims için değil, ancak seçimler ve çıkarmalar içindir. Bir çöp sepetiyle karıştırılmamalıdır!

Tight Wind Hub

Sıkı Sarma Puntası
Bir sıkı sarma, onun olmadan işe yaramaz. Bu, bir sarıcı makarada bir çekirdeği tutan göbek.

Tilt

Tilt, Dikey Çevrinme

Tilt Shot

Eğik Çekim
Bir kameranın dikey bir eksende aşağı veya yukarı doğru eğildiği bir çekim. Genellikle bir dengesizlik hissi önermek veya bir karakterin tehdidini veya gücünü vurgulamak için kullanılır.

Time Lapse

Aralıklı Çekim

Timecode

Zaman Kodu
Film, video veya ses materyaline eklenen bir elektronik rehber izi, düzenleme ve senkronizasyon için bir zaman referansı sağlar.

Timed Print

Zamanlamalı Baskı
Bir One Light Print’in aksine, bu bir zamanlayıcı tarafından her karenin zamanlandığı bir baskıdır.

Timer

Planların renk dengesini değerlendiren ve gereken renk düzeltmelerini (COLOR CORRECTIONS) yapan laboratuvar teknisyeni.

Timing

Zamanlama
1) Bir oyuncunun, oyununun ritim ve akışıyla, bir sahneye gereken doğru tempoyu yaratabilme yeteneği.
2) Laboratuvar teknisyeninin, planların yoğunluk ve renk dengesini değerlendirmesi.
3) Bir senaryodaki sahnelerin, film bitip gösterildiğinde ne uzunlukta olacaklarını hesaplamak. Zamanlaması iyi yapılmış bir projede pek çok gereksiz masraftan kaçılmış olur. Çok uzun sahneler, kurguyu beklemeden senaryo aşamasında kısaltılır.

Timing Lights Or Printing Lights

Zamanlama Işıkları
Bunlar laboratuvardaki temas yazıcısının lambalarıdır. Parlaklıkları kontrol edilebilir ve 1 ila 50 arasında ölçülür, 1 en koyu ve 50 en parlak olmak üzere. Renkli filmde üç lamba bir arada kullanılır: Kırmızı – Yeşil – Mavi. Negatif ile çalışırken değerlerin ters olduğunu unutmak önemlidir: lamba ne kadar parlaksa, baskı o kadar koyu olacaktır.

Timing Report

Zamanlama Raporu
Laboratuvarın baskını yaparken kullandığı zamanlama ışıkları ve bunlara karşılık gelen ayakajakların listesi. Zamanlama raporu, görüntüleri analiz etmek ve daha fazla düzeltmelerin olasılıklarını değerlendirmek için çok yardımcı olabilir. Görüntüyle ilgili ciddi sorunlar (odak dışı, çizikler, kenar sislemesi vb.) genellikle zamanlama raporunda da belirtilir.

Title Designer/Titleist

Başlık Tasarımcısı
Bir filmin başlığının ekran üzerinde nasıl göründüğünü tasarlayan kişi. Filmin başlığının ekran üzerinde nasıl göründüğü genellikle bir sanat formu olarak kabul edilir. Saul Bass, başlık tasarımının usta bir ismi olarak kabul edilir.

Title Role

Başrol
Bir aktör için bir filmin başlığından adını alan başrol.

Titles

Jenerik
Filmin başında ve sonunda görünen yazılar. Filmin adını gösteren yazıya ‘başlık’ (MAIN TITLE) denir. Konuşmaları yabancı bir dile çevirerek görüntünün altında gösteren bindirme (SUPERIMPOSED) yazılara ‘altyazı’ (SUBTITLES) denir.

Titles/Title Design

Başlık Tasarımı
Film ekranında görünen ve bilgi ileten kelimeler; başlık kategorileri arasında kredi başlıkları, ana başlıklar, son başlıklar, ekleme başlıkları ve altyazılar bulunur. Başlık tasarımı, bir filmin başlığının ekran üzerinde nasıl göründüğünü tasarlayan kişiyi ifade eder. Başlığın ekran üzerinde nasıl göründüğü genellikle bir sanat formu olarak kabul edilir. Saul Bass, başlık tasarımının usta bir ismi olarak kabul edilir.

Tonal Key

Görüntünün aydınlık ve karanlık bölgelerinin değer oranı. Parlak ışık (HIGH KEY), bol ışıkla aydınlatılmış, sert gölgeleri olmayan, ‘zayıf ışık’ (LOW KEY) ise loş aydınlatılmış, bol gölgeli görüntüler verir. Bak. HIGH KEY, LOW KEY.

Tone

Ton

Toning

Tonlama

Top Billing

Bir oyuncu veya ekip elemanının adının, jenerikte veya afişlerde, filmin başlığına (MAIN TITLE) oranla avantajlı yerde gözükmesi (tek isimse, başlık öncesi ve ortalanmış, iki isimse, başlık öncesi ve solda). Eş değerdeki iki kişinin adlarının yazıldığı tek kartonda eşitlik sağlamak için sağdaki isim, soldakine göre daha yukarda yer alır.

Top Hat

Bak. High Hat.

Top Sheet

Baş Sayfa, Özet Sayfası

Topline

Ana Tema
Bir filmin başlığının üzerinde yer almak veya üzerinde adı geçmek. Topliner, belirli bir filmin yıldızıdır.

Tour de Force

Zorlu Gösteri
Fransızca’da “zorlayıcı dönüş” anlamına gelir. Genellikle olağanüstü yetenekli, parlak, dikkat çekici, ustalıkla yapılmış bir başrol oyuncusunun performansını ifade eder; çok yüksek bir standardı yansıtan ve aktörün yeteneğini mükemmel bir şekilde sergileyen bir performans.

Track

1) Ses Şeridi
2) Kaydırma arabasının (DOLLY) tekerlekleri altına döşenen ağaç veya madeni raylar.

Tracking Shot

Takip Planı

Trademark

Ticari Marka
Bir aktör, yönetmen, yazar, yapımcı veya departman başkanı tarafından film içindeki kişisel bir dokunuş veya süsleme; imza veya tanıtım kartı haline gelen bir şeyi ifade eder.

Trades

Meslek
Eğlence endüstrisinin günlük veya haftalık haberlerini rapor eden profesyonel dergi ve yayınları ifade eder.

Trades/Trade Papers

Gösteri endüstrisiyle ilgili günlük veya haftalık yayınlanan gazete.

Trailer

Fragman

Trailer/Official Trailer/Film Trailer

Fragman/ Resmi Fragman/ Film Fragmanı
Bir filmin veya gelecek bir filmin kısa bir tanıtım filmi, fragmanı veya reklamı; genellikle iki ila üç dakika arasında, genellikle başka bir filmin gösteriminde sunulan, kısa alıntılar ve sahneler içerir.

Trainer

Hayvan Eğitici

Transfer

Transfer, Aktarma

Transition

Geçiş
Bir çekimi veya sahneyi diğerine geçirmenin (veya birleştirmenin) birkaç yolundan biri, bunlar arasında bir kesme, solma, kararmış ve silme gibi geçiş efektleri veya çekimler bulunur; iki sahne arasındaki bir geçiş odak, mevcut sahnenin odak dışı olmasını ve bir sonraki sahnenin odaklı olmasını sağlar.

Transitional Effects

Geçiş Etkisi

Translite

Bak. Backing.

Transparency

Saydam

Transportation

Ulaştırma

Transportation Captain/Transportation Coordinator/Transportation Manager

Taşıma Koordinatörü
Bir üretimin oyuncu kadrosunun, ekibinin ve ekipmanının çeşitli konumalardan ve çekimlerde kullanılan setlerden yönetilmesinden sorumlu olan kişi.

Traveling Matte

Değişik zamanlarda çekilmiş iki veya daha fazla hareketli planın tek planmış gibi birleştirildiği karmaşık işlem.

Traveling Shot

Bak. Dolly Shot.

Travelling Matte Shot

Seyahat Mat Çekimi
Birinci plan hareketinin optik baskı veya dijital bileşimle ayrı bir şekilde çekilen arka plan üzerine yerleştirildiği bir çekim.

Travelogue

Seyahat Belgeseli
Yabancı, egzotik yerlerin sahnelerini göstermek amacıyla yapılan bir film.

Treatment

Tretman

Triangle

Üçgen

Trick Photography

Hileli Görüntü

Trilogy

Üçleme
Bir araya gelen ve genellikle konu veya tema bakımından ilişkili olan üç film; genellikle daha büyük bir anlatıyı oluşturan üç film.

Trim (f)-

1) Kurgu sırasında bir sahneyi kesip kısaltmak.
2) Bir ışığın parlaklığını azaltmak için lambanın önüne tül takmak.

Trim (i)- Şut

Bir filmin, kurgucunun kesip çıkardığı kullanılmayan bölümleri.

Trim Bin

Bak. Bin.

Trim Bin Or Editing Bin Or Bin

Montaj Kutusu
Bir montaj bankası üzerinde tekerlekli bir kutu, bir kumaş çanta ile kaplı ve filmi düzenlerken asılı kalmak üzere çubuklarla üstlenir. İlginç bir şekilde, trim bin, küçük değil, ancak seçimler ve çıkarmalar için kullanılmaz. Bir çöp sepetiyle karıştırılmamalıdır!

Trims

Kesimler
Trims, genellikle bir fit veya daha azı olan kırpma çekimleridir. Uzun çekimlerden ayrı tutulmalarını sağlamak için genellikle daha uzun çekimlerden ayrı olarak depolanır, ya kendi kasa kutularında veya bir trim kitabında.

Trip Gear

Intervalometer

Tripack

Her biri asal renklerden birine duyarlı üstüste üç kat duyartabaka kaplı film şeridi.

Triple Threat

Üçlü Tehlike
Eşit derecede iyi şarkı söyleyebilen, dans edebilen ve oyunculuk yapabilen yetenekli kişilere atıfta bulunur; genellikle müzikal türündeki performanlara uygundur; aynı zamanda oyunculuk, yönetmenlik ve yazma becerilerine sahip bir kişiye de atıfta bulunabilir.

Tripod

Kamera Sehpası

Tripod Head

Tripod Baş
Kameranın bağlandığı pan ve tilt mekanizması olan tripodun parçası.

Trombone

Lambaları setin duvarlarına asmaya yarayan maşa.

Trucking Shot

Kaydırma Planı

Tungsten

Tungsten Ampul
Sanal bir lamba için 3.200K olan yapay ışığın renk sıcaklığı. Kuvars lambaları, 3.200K’de yanacak olan bir tungsten filamanı kullanır ve bize bu terimi verir. Renkli film için iç mekan çekimlerinde kullanılan tungsten ışığı için dengelenmiştir, aksi takdirde görüntü turuncu renkte görünecektir. Tungsten dengeli film, bir düzeltme filtresi olmadan dış mekanda kullanılıyorsa, görüntü soluk mavi bir renkte olacaktır.

Turnaround Time

Bir iş günündeki çalışmasını bitiren kişinin yeniden işbaşı yapması için geçmesi gereken en az tatil süresi. Cuma günü işini bitiren bir oyuncunun pazartesi günü işe başlaması için 58 saat tatil yapması gerekir. Bu süre kısalacak olursa, kişiye bir tazminat ödenir.

Turret

Taret
Zum objektifin icadından önceki kamera modellerinde (genellikle televizyon ve 16 mm) birkaç objektifin takıldığı ve döndürülünce, bu objektiflerin çabucak yer değiştirmesini sağlayan tabla.

Twist/Twist Ending

Sürpriz/Sürpriz Son
Bir sürpriz sona sahip olduğu pazarlanan bir film; bu sürprizin (spoiler olarak) henüz filmi izlememiş kişilere açıklanmaması gerektiği düşünülür.

Two Hander

İki Kişilik Oyun
Sadece iki karakter içeren bir filmi ifade eder.

Two Shot

İki Kişilik Çekim
Genellikle birbirleriyle diyalog halinde olan iki kişinin (genellikle göğüsten yukarı çekim) orta ve yakın plan kamerası çekimi; genellikle iki karakteri karşılaştırmak için kullanılır.

Two-Shot

İkil Plan
İki kişinin çerçeve sınırlarını doldurduğu yakın plan.

Tyler Mount

Helikopter veya uçaktan sarsıntısız çekim yapabilmek için kullanılan aygıt.

Typecast

Bir oyuncuyu, canlandıracağı karaktere benzerliği veya daha önce benzer roller oynadığı için bir role seçmek (Roger Moore’u uluslararası casus rolüne seçmek gibi).

Typecasting

Tip Dökme
Bir aktörün genellikle (ancak haksız bir şekilde) bir karakter rolüyle tanımlandığı, ilişkilendirildiği veya ‘stereotipleştirildiği durum; karşı tiplemenin, tiplemenin tersi olduğu düşünülür.

U

U-matic

U-matic
Profesyonel bir kaset bant formatında bulunan ¾ inçlik manyetik bir bant; son yıllarda yeni dijital formatlar tarafından yerini almıştır. Beta ve VHS’ye karşı rekabet eden ancak onlardan daha düşük kalitede olan bir bant formatıydı.

Uher

Bir taşınabilir ses kayıt cihazı markası. Bugün pek fazla kullanılmıyor.

Ultra-Sonic Cleaner

Ultra-Sonik Temizleyici
Bir laboratuvarda negatifleri baskı veya videoya aktarmadan önce temizlemek için kullanılan sofistike bir temizleme makinesi. Tozu sallamak için ses dalgalarını kullanır.

Ultra-Sonic Splicer

Ultra-Sonik Birleştirici
Poliester bazlı stokları birleştirmek için kullanılan pahalı ve sofistike bir birleştirme makinesi.

Ultraviolet

Morüstü

Umbrella (Bounce Board)

Konuya ışık yansıtmak için kullanılan yansıtıcı. Patlak nokta (HOT SPOT) yaratmadan yumuşak bir ışık sağlar.

Unbilled role

Faturalandırılmamış Rol
Genellikle bir ana (bazen küçük) yıldız için ‘destekleyici’ bir rol, resmi olarak kredilendirilmiş (genellikle son kredilerde), ancak film reklamlarında veya açılış kredilerinde herhangi bir bahsedilme veya faktürleme yapılmamıştır.

Uncredited role

Onaysız Rol
Bir ana (veya küçük) yıldızın oynadığı, kredilerde veya filmin afişinde kredi almayan bir rol.

Underacting

Az Oyunculuk
Aşırı vurgusuz, tarafsız ve hafif bir oyunculuk performansına atıfta bulunur.

Undercrank

Düşük Devir

Undercranking

Hızlandırılmış Çekim
Bir kameranın çerçeve hızını yavaşlatma işlemi. Bu, genellikle standart 24 karelik hızdan daha yavaş bir hızda çekim yapılmasıyla elde edilir. Bu, yakalanan görüntülerin hızlı hareket halinde görünmesine neden olur.

Underdeveloped

Az Yıkanmış

Underexposed

Az Pozlanmış

Underexposure

Alt Pozlama
Bir görüntünün, düşünülen uygun pozdan daha az ışıkla fotoğraflanması. Bu, loş aydınlatılmış, belirsiz bir görüntüye neden olur ve aşırı pozlanmış bir çekimin zıttıdır.

Underground Film

Konuları deneysel, başkaldırıcı, bohem veya dar bir izleyici kitlesine hitap eden filmleri belirtmek için 50’li yılların sonundan 70’li yılların başına kadar kullanılan terim.

Underline

Bak. Breakdown.

Undershoot

Az Çekim

Underwater Housing

Sualtı Kutusu

Underwater Photography

Sualtı Fotoğrafçılığı

Union

Sendika
Sinema endüstrisinde belirli bir profesyonel grubun en iyi çıkarlarını temsil eden bir kuruluş. Yazarlar, aktörler, yönetmenler ve çoğu film ekibi için sendikalar bulunmaktadır. Sendikalar, sözleşmeleri müzakere eder, hakları takip eder ve tanıma alır. Bu nedenle sendikalarla çalışırken belirli kurallar ve düzenlemeler vardır.

Union (Guild)

Birlik, Sendika

Unit

Bir filmin çekiminde çalışan ekip (CREW).

Unit Manager

Ekip Amiri, Prodüksiyon Amiri

Unit Production Manager (UPM) (Production Manager)

Yapım Yönetmeni

Unit Publicist

Birim Halkla İlişkiler Sorumlusu
Bir film yapımı sırasında yerelde çalışan tanıtım departmanının bir üyesi. Görevleri basın ziyaretlerini ve elektronik basın kit röportajlarını düzenlemek içerir. Ayrıca, unit publicist, filmin yapımı ile ilgili biyografik malzemeleri ve notları bir araya getirir ve daha sonra film basın kitine dönüştürür. Unit publicistler gezici kişilerdir – bir üretimden diğerine hareket ederler ve üretim maaş bordrosunda yer alırlar.

Universal Leader

Evrensel Amors

Unprofessional

Profesyonellik Dışı
Bir kriz sırasında birinin profesyonel davranış kurallarını ihlal ettiğinde atılan bir hakaret. Genellikle terim, ona eşit derecede uygulanabilecek kişiler tarafından en sık kullanılır.

Unreliable Narrator

Güvenilmez Anlatıcı
Hikayede takip ettiğimiz ancak belirli bir derecede güvenilirlik eksikliğine sahip bir karakter. Bu anlatıcılar, hikayeyi izleyiciye yeterince çevirmek için gerekli olan tüm bilgilerden yoksun olabilir veya açık bir önyargıları olabilir.

Unsqueeze

Genişletmek

Upright Moviola Or Upright

Dik Moviola
Arka tarafta kolları olan bir düzenleme makinesi, alacak ve tedarik makaralarını tutmak için. Film ön tarafta bir ekrana hareket eder. Ses hızı ve değişken hızlı izleme motorlarını kontrol etmek için ayak pedalı kullanılır.

Upstage (f)

Maskelemek, Rol Çalmak

Upstage (i)

Bir setin en gerideki, kameraya en uzak bölümü.

Utility Person

Sette değişik bölümlerde yardımcılık yapan ekip elemanı.

Utopia/Utopian

Ütopya/Ütopyacı
Hayali, ideal (veya efsanevi), mükemmel bir devlet veya yer (özellikle yasaları, hükümeti, sosyal ve ahlaki koşulları) anlamına gelir, genellikle sihirli iyileştirici ve restoratif özelliklere sahiptir.

V

Vamp

Vamp
Genellikle kötü bir üne sahip, çekici ve entrikacı doğaya sahip bir femme fatale karakter.

Vanishing Point

Kaybolan Nokta
Bir resimde, resmin görsel düzlemine paralel olmayan paralel çizgilerin resmin içinde veya dışında bir veya daha fazla kaybolma noktasında birleşmiş gibi göründüğü yer. Bir hareketli bir resmin kaybolma noktalarını analiz etmek faydalıdır çünkü bunlar kameranın yüksekliğini ve kamera açısını belirlemeye yardımcı olabilir. Eğer bir hareketli resimde yalnızca bir kaybolma noktası varsa, bu üzerine bir yatay çizgi çizmek mümkündür ve “horizon çizgisi” denir, bu çerçeve alındığında kameranın yüksekliğini belirler. Birden fazla kaybolma noktası varsa, genellikle çerçeve dışında bulunan iki zıt kaybolma noktasını bulmak ve birinden diğerine bir çizgi çizmek için gereklidir ve bu, horizon çizgisini elde etmek içindir. Eğer bir horizon çizgisi bir yöne doğru eğilirse, kamera bir tarafa eğildiğini gösterir.

Vari Speed

Değişken Hız
Vari Speed – Bir kamerayı veya bir düzenleme makinesini ses hızından daha hızlı veya daha yavaş çalıştırmak için bir motor veya motor kontrolü.

Variable Focus Lens

Değişken Odaklı Objektif Bak. Zoom Lens.

Variable Shutter

Ayarlanır Obtüratör
Film karesinin pozlanmasını kontrol eden ve açıklığı dereceyle belirtilen özel obtüratör. Sabit parçası yanında, açıklığı değiştiren hareketli bir parçası da olduğu için, kamerada erime ve geçme yapmayı mümkün kılar.

Variable Speed Motor (Wild Motor )

Değişken Motor
4 kare/saniye ile 50 kare/saniye arasında hızlarda çalışabilen ve düşük kare veya yüksek kare çekimlerde kullanılan kamera motoru. Bak. OVERCRANK, UNDERCRANK.

Variable-Area Sound Track

Değişken Yoğunluklu Ses Bandı
Seslerin, siyahtan açık griye kadar değişik yoğunluklarda yatay çizgiler halinde kaydedildiği optik ses bandı.

Vaudeville

Vodvil
Sahne üzerinde çeşitli kısa gösteriler içeren bir çeşitlilik eğlence şovu – şarkılar, danslar, akrobatikler, komedi skeçleri ve hayvan gösterileri. Amerika’da 1880’lerden 1920’lere kadar büyük popülerlik kazandı, ancak sesli filmler ve radyo tarafından geçildi; erken film, radyo ve televizyon komedyenlerinin çoğu vaudeville devresinde başlangıç yapmıştır.

Vault

Depo
Genellikle negatiflerin ve bantların saklanması için nem ve ısısı kontrollü ve yangına karşı emniyetli depo.

Vault Box

Kasa Kutusu
Vault Box – 1.000 feet 35mm veya 16mm iki 1.000 feet makaralı bir ruloyu tutmak üzere tasarlanmış beyaz, düz, kare karton kutu.

VCR/Video Cassette Recorder

VCR/Video Kaset Kaydedici
Önceden kaydedilmiş video kasetleri kaydetme ve/veya oynatma işlevi gören yaygın bir ev aleti. Bakınız VHS, NTSC ve PAL.

Vector

Vektör
Bir resimde veya bir çekimde gözlerimizi bir noktadan diğerine götüren yönlendirici kuvvetler. Temel olarak üç ana farklı vektör türü vardır.

Vehicle

Yapımda kullanılan her türlü taşıt.

Velocilator

Bak. Crane.

Vertigo Effect

Baş Dönmesi Etkisi
Bir konuyu geriye doğru izlerken eşzamanlı olarak zum yaparak elde edilen bir kamera tekniği veya tersi. Bu, konuyu görüntünün merkezinde tutarken çevrelerinin onlar arkasında gerilip genişlemesini sağlar. Ayrıca bir dolly zoom olarak da bilinen bu etki, Hitchcock’un Vertigo filmindeki önemli kullanımından adını almıştır.

VHS/Video Home System

VHS/Video Ev Sistemi
1990’ların dünya çapında popüler VCR sistemleri için yaygın bir formattı.

Video

1) Manyetik bant üzerine elektronik görüntü kaydeden sistem.
2) Bir video bandının görüntü bölümü.

Video Assist

Video Kontrolu

Videographer

Kameraman
Video ortamında çalışan bir kişi – hareketli görüntüleri ve sesi lineer analog veya dijital bant üzerine, dijital disk üzerine veya hafıza kartları gibi diğer dijital kayıt ortamlarına kaydeden.

Viewer

Kurgu masasında filmi izleyebilmeyi sağlayan ekran.

Viewfinder

Vizör, Bakaç
Film karesine düşen görüntüyü izlemeyi sağlayan kamera parçası. Bak. RACKOVER, PARALLAX.

Vigilante/Vigilante Film

Devriye/Devriye Filmi
Genellikle protagonistle kendi başına adalet, intikam ve geri ödeme görevlisi olarak yasayı ele alan bir tür aksiyon filmi.

Vignette

Vinyet
Görüntüdeki ilgi alanını net bırakıp, onun etrafındaki alanı bulanıklaştırmak.

Visual Effects

Görsel Efekt, Görsel Etki
Geniş anlamda özel etkiyi, bazen da özel laboratuvar işlemi, özel aydınlatma, set, filtreler ve filmin zorlanması gibi belirli bir hava sağlayacak yolları belirten terim. Büyük bütçeli yapımlarda çoğu zaman bir görsel etki danışmanı da bulunur.

Visual Effects Rigger

Görsel Efektler Montajcısı
Kamera konusu olan minyatür modelleri, yaratık kuklaları veya ne olursa olsun, çekim sırasında nesnenin yapması gerekeni hazırlayan kişi. Rigging, 3D bilgisayar tarafından üretilen (CG) karakterler için dijital iskeletler oluşturur. Bu iskeletler veya rigler, bir karakterin veya yaratığın nasıl koştuğunu, bir kişinin şarkı söylerken yüzünün ve ağzının nasıl hareket ettiğini veya birinin kaşını nasıl kaldırdığını tanımlayan kuklalara benzer.

Visual Effects Supervisor/VFX Supervisor

Görsel Efektler Yönetmeni
Bir prodüksiyonun görsel efekt ekibinin başı. VFX yöneticileri, tüm VFX projesinden sorumludur. VFX boru hattını yönetirler, bu süreçte çalışan tüm VFX sanatçılarını yönetirler. Şirketleri veya stüdyoları tarafından bir projeye üretilen tüm VFX unsurları için son sorumlulukları vardır.

Voice Over (VO)

Dış Ses
Konuşan kişinin görüntüde gözükmediği diyalog veya anlatım.

Voice-Over

Seslendirme
Ekran dışından gelen veya çerçevede görünmeyen kaydedilmiş diyalog. Genellikle bir karakterin düşüncelerini iletmek veya bir anlatıcının sesinden gelir. Bir senaryoda voice-over, “V.O.” olarak kısaltılır.

Voice-Over Artist

Seslendirme Sanatçısı
Bir seslendirme yapmak için gerekli konuşmayı yapan görünmeyen kişi.

Voice-over/V.O.

Seslendirme/ V.O. (Voice-Over)
Ekran dışından gelen veya çerçevede görünmeyen kaydedilmiş diyalog. Genellikle bir karakterin düşüncelerini iletmek veya bir anlatıcıdan gelmek için yapılır. Bir senaryoda voice-over, “V.O.” olarak kısaltılır.

W

WA

Geniş Açı
WIDE ANGLE sözcüklerinin kısaltması.

Walk-On

Yürüyüş, Geçiş
Bir filmde oyun gerektirmeyen, sözsüz kısa bir rol, görünüş.

Walk-Through

Bak. Run-Through.

Walkie-Talkie

El Telsizi
Genellikle yönetmen yardımcıları sette hızlı haberleşme için kullanır.

Wallah

Rabarba
Geri plandaki kişilerin ne dedikleri anlaşılmayan konuşma sesleri.

Wardrobe

Kostüm
Bir film, sahne oyunu veya televizyon şovunda bir oyuncunun, üzerinde taşıdığı her türlü kumaş eşya.

Wardrobe Department

Kostüm Departmanı
Bir prodüksiyon ekibinin kostümlerle ilgili bölümü. Bireysel iş unvanları arasında kostüm tasarımcısı, kostümcü ve kostüm denetmeni bulunur.

Wardrobe Mistress/Master

Bak. Costumer.

Wardrobe Supervisor

Kostüm Sorumlusu
Kostüm Tasarımcısı’nın altında çalışan kostüm bölümünün başı. Ayrıca Kostüm Denetmeni olarak da adlandırılır.

Warning Bell

Uyarı Zili
Tek zil, çekimin başlamak üzere olduğunu, herkesin ve her şeyin sessiz olması gerektiğini belirtir. İki zil, çekimin bittiğini, herkesin rahat edebileceğini bildirir.

Wash

Yıkama, Durulama
Banyodan çıkan filmin üstündeki kimyasal maddelerin temizlendiği ‘su banyosu’.

Waxing

Cilalamak
Banyodan yeni çıkan kopyaların projektörden rahat geçmesi için bobinlerin kenarları hafifçe yağlanarak cilalanır.

Weave

Film şeridinin kamera veya projektör kızağından geçerken iki yana doğru kıpırdaması.

Wedge (Cinex Strip)

Laboratuvarın, günlük kopyaların yanında yolladığı kısa prova parçaları. Görüntü yönetmeni bunlara bakarak, bir gün önce kullandığı negatifin kalitesini ve yaptığı pozlamanın doğruluk derecesini anlar.

Wedges

Çekçek
Bu, birçok düzenin temel yapı taşlarıdır, dolly izlerini düzeltme ve bunları kilidi olmayan lastiklere çakma işlevini görür.

Welfare Worker/Teacher

Reşit olmayan çocuk oyuncularla çalışırken uyulması gereken kurallara uyumu kontrol ve sağlamakla görevli kişi.

Western

Vestern, Kovboy Filmi

Western Dolly

Bozuk, engebeli alanlarda kullanılan, büyük lastik tekerlekli kamera kaydırma arabası.

Wet Gate

Bak. Liquid Gate.

WGA

Writers Guild of America sözleri için kısaltma.

Whip Pan

Hızlı Dönüş (Çekim)
Çok hızlı bir pan, çok fazla hareket bulanıklığı içerir. Terim, kamera operatörünün kamerayı hareket ettirmek için kullandığı “whipping” eylemine atıfta bulunur.

Whip Shot

Bak. Swish Pan.

Whirly

Bak. Crane.

White Balance

Beyaz Dengesi
Beyazın gerçek rengini belirleyen bir kamera ayarı. Bu, tüm diğer renklerin ölçüldüğü bir temel çizgi oluşturur. Beyaz tüm aydınlatma koşullarında “beyaz” görünmeyebilir, bu nedenle bu durumu düzeltir.

Whodunit

Cinayet/ Suç Romanı
Katilin kimliğinin sona kadar açıklanmadığı bir cinayet hakkındaki bir hikaye veya oyun. Genellikle bir gizem veya dedektif filmine atıfta bulunur. Whodunit’deki baş karakter, Sherlock Holmes film serisinde olduğu gibi suçu çözen bir dedektiftir.

Wide Angle

Geniş Açı
Normal objektifin gördüğünden daha geniş bir alanı kapsayan ve geniş açı objektifle çekilen plan.

Wide Angle Lens

Geniş Açı Objektif
Normal objektifin gördüğünden çok daha geniş bir alanı gören objektif. Perspektifi iyice zorladıkları için ön plandaki cisimler normalden büyük ve yakın, geri plandakiler normalden küçük ve uzak görünür. Normal objektiflerin görüş açısı 45-50 derece iken, geniş açıların 60-65 ve daha üstüdür.

Wide Angle Shot

Geniş Açılı Çekim
Daha geniş bir görüş alanını yakalayabilen bir lensle çekilen bir çekim. Arka plan ile ön plan arasındaki uçurumu, derinliği ve mesafeyi abartır. Tüm nesneler perspektif içinde ve odak içinde tutulur.

Wide Lens

Geniş Açılı Lens
Wide Lens – 16mm’de 25mm’den daha küçük, 35mm’de 50mm’den daha küçük bir odak uzunluğuna sahip bir lens, bir çift dürbünün ters tarafına bakmak gibi, geniş bir alanın genişletilmiş bir görünümünü sağlar.

Wide-Angle Shot

Geniş Açılı Çekim
Genellikle WS olarak kısaltılan, normal bir lensden daha geniş bir alanı veya görüş açısını (sahnede daha fazla öğe veya nesneyi yakalamak) alabilen bir lensle çekilen çekim; geniş açılı çekim, öndeki ve arkadaki düzlemler arasındaki mesafeyi, derinliği veya farkı abartır, bu da daha büyük bir alan derinliği oluşturur ve tüm nesneleri odakta ve perspektifte tutar; 180 derece görüntü sağlayan aşırı veya ultra geniş açılı bir lens ‘balık gözü’ lens olarak adlandırılır.

Wide-Screen Processes

Geniş Perde Sistemi
Normalden daha geniş görüntüler veren sistem. Bak. ASPECT RATIO, CINEMASCOPE, ANAMORPHIC.

Widescreen

Geniş Ekran
Standart 1’e göre daha geniş bir dikdörtgen en-boy oranı.

Wigwag (Warning Light)

Uyarı Işığı
İçerde film çekildiğini belirtmek için stüdyonun dışında yanan, genellikle kırmızı renkli ışık.

Wild

Rastgele
Wild – Senkron değil. Wild bir motor, genellikle 24 kare/saniyeye yakın çalışan, ancak senkron ses için yeterince yakın olmayan bir motordur. Ayrıca, birkaç başka durumda da uygulanır, örneğin, bir arka perde yansıma sahnesini çekiyorsanız ve projektör ve kamera birbirine bağlı değilse, wild olarak adlandırılabilirler.

Wild Lines/Wild Sound/Wild Track/

Doğaçlama Diyalog/ Doğaçlama Ses/ Doğaçlama Kayıt
Wild track, aynı zamanda wild sound ve wild lines olarak da bilinen, film veya video ile senkronize edilmek üzere ayrı olarak kaydedilen bir ses kaydıdır. Senkron olmayan bir ses, genellikle kamera çalışmazken kaydedilir ve genellikle senkronize çekimleri tamamlamak için kaydedilir.

Wild Motor

Bak. Variable Speed Motor.

Wild Picture

Sessiz Çekim
Beraberinde ses kaydedilmeyen film çekimi. Bak. MOS.

Wild Sound

Rastgele Ses
Wild Sound – Kamera çalışmadan kaydedilen senkron olmayan ses, genellikle senkron çekimleri tamamlamak için kaydedilir.

Wild Sound/Wild Recording

Çıplak Ses
Beraberinde film çekilmeyen ses kaydı. Yapım sonrası miksajda kullanılacak ses malzemesini zenginleştirmek için kaydedilen bir mekânın doğal sesleri (oda sesi, rabarba, çevre sesi vb). Bak. SOUND EFFECT.

Wild Track

Bak. Wild Sound.

Wind

Sarım
A-sarım (A-WIND) = duyartabaka dışta. B-sarım (B-WIND) = duyartabaka içte. 35 mm.de a-sarım baskıda, b-sarım kamerada kullanılır.

Wind Machine (Ritter)

Fan
Bir sette rüzgâr etkisi yaratmak için kullanılan araç.

Winding

Sarmak
Film şeridi veya ses bandını bir makaradan (REEL) öbürüne aktarmak, ya da takozun (CORE) üstüne geri sarmak.

Wing It

Bak. Ad-Lib.

Wipe

Bir görüntüyü iterek veya silerek onun yerine geçen yeni bir görüntü yaratan optik etki. İki görüntünün yer değiştirme şeklinin sonsuz çeşitleri olabilir.

Word of Mouth

Söylenti, Dedikodu

Work Print

İş Kopyası

Working Title

Çekim Adı

Workprint

Montajlık
Workprint – Montaj sürecinde orijinal negatifin pozitif bir kopyası, düzenleme sırasında kesilir. Montajın sonunda, orijinal negatif kesildiğinde, her kare için workprint ile eşleşmesi için negatif kesici tarafından kesilir ve kesilmiş negatiften vuruş vuruşuna bir yanıt baskısı yapılır. Workprint aynı zamanda ters orijinalden yapılabilir.

Wrangler

Bak. Trainer.

Wrap

Toplanın, Paydos

Writer

Yazar
Bir yazılı eser oluşturan bir kişi için genel bir terim, bu eser bir roman, senaryo, film veya televizyon oyunu olabilir.

Writers Guild of America

Sinema ve televizyon endüstrisindeki senaryo yazarlarının meslek kuruluşu.

Written By

Yazarın, hem özgün hikâyeyi, hem de senaryoyu yazdığını belirtir.

X

X

Tek bir kareyi belirten kısaltma.

X-Copy

İlk Dup Master Ses Bandı.

X-Dissolve

Çapraz Geçmeyi belirten kısaltma.

X-Rated

21 yaşından yukarı kişilerin seyredebileceği film. Aşırı şiddet ve seks sahneleri içerirler.

Xenon

Xenon
Xenon – Çok parlak, gün ışığı dengeli bir projektör lambası veya bir xenon lambaya sahip bir projektör. Bir xenon lambası, bir tungsten lamba veya ark lambası ile değiştirilemez, ancak projektörde farklı bir lamba muhafazası gerektirir. Çünkü xenon lambaları gün ışığına dengelendikleri için, renkli filmle çalışırken laboratuvara bir xenon için dengelenmiş bir baskı yapmalarını istemek bazen tavsiye edilir. Bu, bazen 5.400K baskısı olarak adlandırılır, gün ışığının renk sıcaklığıdır.

Xenon Light

Xenon Işığı
Blade Runner filmi için Dick Hall tarafından geliştirilen bir ışık. Jordan Cronenweth’in Blade Runner için ilham aldığı şey, her iç mekânda izlenen ışıkların hareketiydi. Bir sel ve spot fonksiyonu vardır ve güzel bir ışık dairei verir, ancak yayıldığında, ışık halkasının merkezdeki gloptan kaynaklandığı için donut şeklinde bir desen verir.

Xerography

Xerograf
Bir görüntüyü kopyalamak veya transfer etmek için elektrostatik bir süreç kullanan teknik; genellikle ofis fotokopi makinelerinde bulunur ve çizgi film üretiminde kullanılır.

XFR/XFER

Transfer’i belirten kısaltma.

XLS

Extra Long Shot
(çok uzak plan) için kısaltma.

XXX

Yetişkin Film (Porno)
Bir pornografik film için gayriresmi, gönüllü bir sertifika, açıkça cinsel içerik içerdiğini belirten. NC-17 ile karşılaştırın.

Y

Y-Cable/Y-Joint

Bir kabloya iki kablo bağlayabilmek için ara parça.

Yardımcısı

FIRST AD de denir. Yönetmenin sağ kolu. Yönetmenle yapım yönetmeni arasındaki bağlantıdır ve kimi küçük yapımlarda yapım yönetmenliği de yapar. Yapım sırasında figüranlardan, yapımın yürümesinden, herkesin ve her şeyin zamanında doğru yerde olmasından, sette düzen ve disiplinin korunmasından sorumludur. Çekim başlayacağı zaman “Sette sessizlik!” komutunu verir ve kamera operatörüne, kamerayı çalıştırmasını işaret eder. Yapım başlamadan önce senaryonun dökümünü yapar, her sahne için figüranların sayısını belirler ve yönetmen ve yapım yönetmenin onayı ile onları işe alır. Genellikle İkinci (SECOND) denen bir yardımcısı vardır. Bak. SECOND ASSISTANT DIRECTOR.

Yawner

Sıkıcı
Argoda, sıkıcı bir film anlamına gelen bir terim.

Yellow

Sarı

Z

Z-Movie

Z- Filmi
Bağımsız olarak yapılan, düşük bütçeli ve genellikle sendikasız filmlerle ilgili bir terim. Genellikle hızlı bir şekilde yapılır ve amatörce görünmesi amaçlanır. Genellikle düşük bütçeli korku filmleri gibi sömürü içeren konulara sahiptir ve B filmlerinden daha kötüdür.

Zeppelin (Zeppelin Windscreen)

Rüzgâr sesini azaltmak için bir mikrofona takılan parça.

Zero Cut

Kesim Yok
Blow up için özel olarak negatif kesme yöntemi, böylece her kareye Frame Handles verilir ve yazıcıdaki kayıt pimi bir sprey ile etkileşime girmeyecek şekilde. Genellikle 16mm’den 35mm’ye üfleme yapılıyorsa kullanılır. Zero cut sadece gerçekten gerekliyse yapılmalıdır, çünkü laboratuvar filmi yalnızca bir optik olarak basabilir, ki bu bir temas baskısından çok daha pahalıdır. Zero kesimi, standart A&B makaralardan biraz daha karmaşıktır, bu nedenle negatif kesici bunun için daha fazla ücret talep eder.

Zip Pan

Bak. Swish Pan.

Zoetrope

Sinemadan önceki zamanlarda hareket duygusu elde etmek için bir dizi resmi döndürerek izlemeye yarayan araç.

Zoom

Zum
Bir objektifin odak uzunluğunu değiştirerek görüntüdeki cismin boyutunu değiştiren sistem. Kamera ileriye zum (ZOOM IN) yaptığı zaman cisim büyür fakat alan derinliği azalır, görüş açısı daralır. Geriye zumda da (ZOOM OUT) bunun tersi olur. İleri veya geri kaydırma hareketinde ise objektifin görüş açısı değişmez.

Zoom Lens

Zum Objektif
Sinema, video ve fotoğraf kameralarında kullanılan, normal, geniş açı ve teleobjektif özelliklerini taşıyan odak uzunluğu değişken objektif. Değişik odaklı objektifler kullanmak için objektif değiştirmeyi gereksiz kılar. İleri veya geri zum yaparak kamerayı yerinden oynatmadan ve net ayarını değiştirmeden bir cisme yaklaşma veya ondan uzaklaşma etkisi sağlar.

Zoptic Special Effects

Zoptic Özel Efektler
Kameraman Zorian Perisic tarafından icat edilen devrim niteliğinde bir özel efekt 3D süreci; bir kamera sistemi ve senkronize zoom lensler içeren bir projektörü içerir, böylece derinlik illüzyonu yaratır.