Mikhail Kalatozov’un yönettiği “The Cranes Are Flying”, II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Leningrad’da geçiyor. Film, genç bir kadın olan Veronika’nın sevgilisi Boris’in cepheye gitmesiyle yaşadığı aşk ve kayıp üzerine odaklanıyor. Veronika, savaşın trajedisi ve yıkımıyla başa çıkmak için mücadele ederken, yalnızca Boris’i değil, aynı zamanda hayallerini ve umutlarını da kaybediyor. Film, savaşın insanlara verdiği acıyı ve zorluğu yansıtıyor ve insanların direnme ve yaşama arzusuyla dolu mücadelelerine odaklanıyor.