Fury (1936) Fritz Lang

Fury, Fritz Lang’in yönettiği ve Spencer Tracy’nin başrolünde yer aldığı 1936 tarihli bir Amerikan dram filmidir. Film, Tom Garrett isimli bir adamın bir cinayet suçlamasıyla tutuklanmasını ve ardından kalabalığın linç girişimine maruz kalmasını konu alıyor. İnsanların linç etme arzusuna ve kalabalık psikolojisine odaklanan film, adaletin sadece bir kısım tarafından verildiği ve masum insanların bile toplum tarafından suçlu görülebildiği temalarını işliyor.

Lumière d’été (1943) Jean Grémillon

“Lumière d’été”, üç karakterin etrafında dönen bir aşk üçgenini anlatıyor. Güzel bir şatoda gerçekleşen bir tatilde tanışan Claire ve André, tutkulu bir aşk yaşamaya başlarlar. Ancak André’nin nişanlısı Christiane da şatoya gelince, işler karışır. Aşk üçgeni içindeki karakterler, arzuları ve ilişkileri hakkında düşünmeye ve kendilerini sorgulamaya başlarlar. Film, romantizm ve gerçekçilik arasında bir denge oluşturan, yavaş tempolu ve atmosferik bir dramadır.

La belle Nivernaise (1924) Jean Epstein

La Belle Nivernaise, Emile Zola’nın Nana romanından uyarlanan ve yönetmen Jean Epstein tarafından 1924 yılında çekilen bir Fransız filmdir. Filmin öyküsü, kanalda bir barge işleten bir ailenin hikayesini anlatır. Geleneksel yaşam tarzlarını modernleşmenin tehdit ettiği bir dönemde, aile barge’larının güvenliğini ve varlıklarını korumak için mücadele ederler. Filmin konusu aşk, sadakat, dayanışma ve geleneksel yaşam tarzlarına karşı modernizasyonun etkileri gibi temaları ele almaktadır.

The Faithful Heart (1923) Jean Epstein

“The Faithful Heart” (Sadık Kalp), Jean Epstein’in yönettiği ve Gina Manès ve Léon Mathot’un başrollerini paylaştığı 1923 yapımı bir romantik dram filmdir. Film, bir aşk üçgenini konu alır. Bir ressam olan Jacques, sevgilisi Jeanne’in kendisini terk etmesi sonrası, evli bir kadın olan Germaine ile bir ilişkiye başlar. Ancak, Jeanne’in geri dönüşüyle, Jacques’in sadakati ve Germaine ile olan ilişkisi test edilir. Film, aşkın, sadakatin ve özverinin önemine vurgu yapar.

Nerves (1919) Robert Reinert

“Nerves” (1919), I. Dünya Savaşı’nın sonlarında, bir Alman kasabasında geçen bir dram filmidir. Film, bir demiryolu istasyonunda çalışan işçilerin, sevgi, ihanet, intikam ve trajedi dolu hayatlarına odaklanır. Filmde, toplumsal ve psikolojik gerilimler, kişisel çatışmalar ve sınıfsal farklılıklar gibi temalar ele alınır. “Nerves”, döneminde oldukça etkileyici ve yenilikçi bir film olarak kabul edildi ve Robert Reinert’in yönetmenliğiyle, doğaçlama oyunculuk, montaj ve atmosferik görüntülerle dolu bir sinematik deneyim sunar. Filmin orijinal müziği ise, ünlü besteci Giuseppe Becce tarafından bestelendi.

It Came from Beneath the Sea (1955) Robert Gordon

“It Came from Beneath the Sea” (1955), bir denizaltı tarafından nükleer testlerden sonra deniz canavarlarının ortaya çıkması konusunu ele alır. Canavarlar, Pasifik Okyanusu’nda gemilere ve sahil kasabalarına saldırarak korku ve kaos yaratır. Hükümet, canavarın büyüklüğüne ve gücüne karşı çaresiz kalırken, bir deniz bilimci ve bir denizaltı komutanı çözümü bulmak için işbirliği yaparlar.

Six et demi onze (1927) Jean Epstein

“Six et demi onze” (6,5:11), Jean Epstein’in yönettiği 1927 yapımı sessiz bir filmdir. Film, kırsal Fransa’da geçen bir hikayeye odaklanır. Ana karakter olan Martine, çiftlikte çalışan bir kızdır. Hayatı, beklenmedik bir şekilde zengin bir aile ile tanışması sonrası değişir. Ancak, Martine’in geçmişiyle ilgili bazı gerçekler, onun yeni hayatını tehlikeye atar. Film, zengin ve yoksul arasındaki sosyal farklılıkları, aşkı, dürüstlüğü ve hayatta kalma mücadelesini ele alır.

Nosferatu (1922) F.W. Murnau

“Nosferatu” (Nosferatu: Bir Sinfoni Mefistofelesinde), 1922 yılı yapımı bir Alman korku filmidir. Film, Bram Stoker’ın Drakula romanına dayanarak yapılmıştır. Hikaye, genç bir emlakçının, Hutter’ın, Transilvanya’ya gitmesi ve orada karşılaştığı Kont Orlok adlı gizemli bir vampirin peşine düşmesini konu alır. Hutter, Orlok’un kasabasına gelmesiyle bir dizi ürkütücü olayla karşılaşır. Film, sürükleyici atmosferi ve Murnau’nun deneysel sinema teknikleri ile tanınır ve Alman Ekspresyonist sinemasının önde gelen örneklerinden biridir.

Phantom (1922) F.W. Murnau

“Phantom” (Fantoma), 1922 yılında çekilen bir Alman sessiz filmidir. Film, Londra’da bir tiyatroda çalışan genç bir kadın olan Lorenzi’nin, sahne işçisi olan Erique adlı bir adamın takıntılı aşkına karşı mücadelesini konu alır. Lorenzi, Erique’nin takıntılı tutumlarından kurtulmaya çalışırken, gizemli bir şekilde ortadan kaybolan birkaç kişinin ardındaki gerçeği öğrenir. Film, F.W. Murnau’nun görsel zenginliği ve deneysel sinema teknikleri ile dikkat çeker ve Alman Ekspresyonist sinemasının önde gelen örneklerinden biridir.