Fury (1936) Fritz Lang

Fury, Fritz Lang’in yönettiği ve Spencer Tracy’nin başrolünde yer aldığı 1936 tarihli bir Amerikan dram filmidir. Film, Tom Garrett isimli bir adamın bir cinayet suçlamasıyla tutuklanmasını ve ardından kalabalığın linç girişimine maruz kalmasını konu alıyor. İnsanların linç etme arzusuna ve kalabalık psikolojisine odaklanan film, adaletin sadece bir kısım tarafından verildiği ve masum insanların bile toplum tarafından suçlu görülebildiği temalarını işliyor.

Nosferatu (1922) F.W. Murnau

“Nosferatu” (Nosferatu: Bir Sinfoni Mefistofelesinde), 1922 yılı yapımı bir Alman korku filmidir. Film, Bram Stoker’ın Drakula romanına dayanarak yapılmıştır. Hikaye, genç bir emlakçının, Hutter’ın, Transilvanya’ya gitmesi ve orada karşılaştığı Kont Orlok adlı gizemli bir vampirin peşine düşmesini konu alır. Hutter, Orlok’un kasabasına gelmesiyle bir dizi ürkütücü olayla karşılaşır. Film, sürükleyici atmosferi ve Murnau’nun deneysel sinema teknikleri ile tanınır ve Alman Ekspresyonist sinemasının önde gelen örneklerinden biridir.

Manon Lescaut (1926) Arthur Robison

Manon Lescaut, Fransız yazar Antoine François Prévost’un ünlü romanından uyarlanan bir Alman filmidir. Film, genç bir adam olan Des Grieux’nun Manon Lescaut ile olan tutkulu aşk hikayesini anlatıyor. Manon, Des Grieux ile birlikte olmak için zengin bir adamla evlendiğinde, Des Grieux intikam almak için onu kaçırmaya karar verir. Ancak bu plan beklenmedik bir şekilde ters gider ve çift, sonunda trajik bir sonla karşı karşıya kalır. Film, özellikle Weimar dönemi Alman sinemasının özelliklerini yansıtan, döneminin etkileyici eserlerinden biridir.

The Three-Sided Mirror (1927) Jean Epstein

“The Three-Sided Mirror” (Üçgen Ayna), Jean Epstein’in yönettiği 1927 yapımı bir dram filmidir. Film, bir sanatçı olan Claude’un üç kadınla olan ilişkisini konu alır. Claude, hem eski sevgilisi Lucie’ye hem de iki yeni kadına, Rosita’ya ve Perla’ya ilgi duymaktadır. Bu üç kadın arasındaki ilişki, Claude’un sanatsal ilhamını ve hayatını etkiler. Film, aşk, sanat ve kadın figürlerinin ele alınmasının yanı sıra, görüntü, müzik ve ruh halleri gibi kavramları da kullanarak deneysel bir yaklaşım sergiler.

Nerves (1919) Robert Reinert

“Nerves” (1919), I. Dünya Savaşı’nın sonlarında, bir Alman kasabasında geçen bir dram filmidir. Film, bir demiryolu istasyonunda çalışan işçilerin, sevgi, ihanet, intikam ve trajedi dolu hayatlarına odaklanır. Filmde, toplumsal ve psikolojik gerilimler, kişisel çatışmalar ve sınıfsal farklılıklar gibi temalar ele alınır. “Nerves”, döneminde oldukça etkileyici ve yenilikçi bir film olarak kabul edildi ve Robert Reinert’in yönetmenliğiyle, doğaçlama oyunculuk, montaj ve atmosferik görüntülerle dolu bir sinematik deneyim sunar. Filmin orijinal müziği ise, ünlü besteci Giuseppe Becce tarafından bestelendi.

Napoleon (1927) Abel Gance

Abel Gance’ın yönetmenliğini yaptığı “Napoleon” filminin öyküsü, Fransız İhtilali ve Napolyon Bonapart’ın yükselişi dönemini anlatıyor. Film, Napolyon’un gençliğinden başlayarak İtalya’da zaferleri, Mısır seferi, hükümdarlığı ve sonunda yenilgisiyle sonuçlanan Waterloo Savaşı’na kadar hayatının önemli dönüm noktalarını ele alıyor. “Napoleon”, sinema tarihinde birçok yenilikçi tekniği içeren önemli bir epik film olarak kabul ediliyor. Bunlar arasında üçlü ekranda gösterim, renkli sekanslar, hızlandırılmış ve yavaşlatılmış çekimler gibi teknikler yer alıyor.

La belle Nivernaise (1924) Jean Epstein

La Belle Nivernaise, Emile Zola’nın Nana romanından uyarlanan ve yönetmen Jean Epstein tarafından 1924 yılında çekilen bir Fransız filmdir. Filmin öyküsü, kanalda bir barge işleten bir ailenin hikayesini anlatır. Geleneksel yaşam tarzlarını modernleşmenin tehdit ettiği bir dönemde, aile barge’larının güvenliğini ve varlıklarını korumak için mücadele ederler. Filmin konusu aşk, sadakat, dayanışma ve geleneksel yaşam tarzlarına karşı modernizasyonun etkileri gibi temaları ele almaktadır.

The Faithful Heart (1923) Jean Epstein

“The Faithful Heart” (Sadık Kalp), Jean Epstein’in yönettiği ve Gina Manès ve Léon Mathot’un başrollerini paylaştığı 1923 yapımı bir romantik dram filmdir. Film, bir aşk üçgenini konu alır. Bir ressam olan Jacques, sevgilisi Jeanne’in kendisini terk etmesi sonrası, evli bir kadın olan Germaine ile bir ilişkiye başlar. Ancak, Jeanne’in geri dönüşüyle, Jacques’in sadakati ve Germaine ile olan ilişkisi test edilir. Film, aşkın, sadakatin ve özverinin önemine vurgu yapar.

Six et demi onze (1927) Jean Epstein

“Six et demi onze” (6,5:11), Jean Epstein’in yönettiği 1927 yapımı sessiz bir filmdir. Film, kırsal Fransa’da geçen bir hikayeye odaklanır. Ana karakter olan Martine, çiftlikte çalışan bir kızdır. Hayatı, beklenmedik bir şekilde zengin bir aile ile tanışması sonrası değişir. Ancak, Martine’in geçmişiyle ilgili bazı gerçekler, onun yeni hayatını tehlikeye atar. Film, zengin ve yoksul arasındaki sosyal farklılıkları, aşkı, dürüstlüğü ve hayatta kalma mücadelesini ele alır.