İngiliz Belgesel Akımı ve Film Listesi
Çıkış Noktası İngiltere
En Aktif Yıllar 1929 – 1945
Giriş: İngiliz Belgesel
İki Dünya savaşı arasında, ekonomik kriz içerisinde boğuşan İngiliz halkının birlik içerisinde tutunabilmesi için yeni ve etkileyici propaganda yöntemlerinin ihtiyacı ortaya çıktı. İngiliz hükümetinin desteği ile uzun çalışmalar ardından ortaya çıkan yaklaşım ile belgeseller sadece belgeleme yapmakla kalmayacak aynı zamanda propaganda ve ticari sorumluluklar da yüklenmeye başlanacaktı.
İlişkili Yazılar
Sayfa İçeriği
İngiliz Belgesel Nedir?
İngiliz Belgesel Akımı ortaya çıkışında Scot John Grierson'ın öncülük ettiği küçük bir ekip önemli rol oynadı. Grierson ve ekibi tarafından 1930 ve 1940'larda önce İngiliz hükümetinin hizmetinde sonrasında ise bağımsız ve ticari olarak propaganda amaçlı belgeseller çekildi. Bu avant-garde (yenilikçi) belgesel filmleri İngiliz Belgesel filmleri olarak kategorize edildi. Belgesellerde işçi sınıfı, dar gelirli kesimler, hükümete bağlı teşkilatların çalışma yöntemleri anlatıldı. Konu doğrudan İngiliz halkının kendisiydi. İngiliz hükümeti sayısı bine yaklaşan belgesel ile odağa İngiliz halkını aldı. Hükümet halkı içinde bulunduğu ekonomik buhran ve yaklaşan ikinci Dünya savaşına karşı birlik halinde tutmayı başardı.
Belgesel Teriminin Kökeni
Belgesel kelimesi bir olay veya durum ile ilişkili verilerin kanıt niteliği taşıyacak şekilde belgeleme, araştırma, eğitim amacıyla sinema radyo televizyon gibi çeşitli mediumlarda toplanması saklanması ve sergilenmesini ifade eder. Bu ideal belgesel tanımı, belgesellerin öykü, kurgu, subjektif görüş, propaganda gibi unsurları barındırmadığı anlamına gelmez.
Filmlerin sınıflandırılması için belgesel kelimesi ilk olarak John Grierson tarafından Robert Flaherty’in Moana (1926) filminin incelemesinde 1926 yılında kullanıldı.
İngiliz Belgesel Akımının Kısa Tarihi
Arkaplan
Polonyalı yazar ve yapımcı Bolesław Matuszewski filmlerin belgesel nitelikleri ile ilgili ilk saptamalarına Tarihin Yeni Kaynağı (Une nouvelle source de l’histoire) ve Animasyonlu Fotoğrafçılık (La photographie animée) yazısında yer verdi (1898).
19 yüzyılda belgesel tanımı içerisinde sınıflandırılacak farklı türlerde filmler çekildi. “Actuality” filmler gerçek olayları tek bir plan veya tek bir sahneden oluşacak şekilde izleyicilere aktardı: Leaving the Factory (1895) Louis Lumière, The Arrival of a Train (1896) Auguste Lumière, Louis Lumière.
Bilim Filmleri (Science films) olarak isimlendirilen filmlerde biyolojik veya medikal çalışmalar ile hastaların yaşadığı sağlık sıkıntıları belgesel haline getiriliyordu: Walking Troubles of Organic Hemiplegy (1898) Gheorghe Marinescu, A Case of Hysteric Hemiplegy Healed Through Hypnosis (1899) Gheorghe Marinescu.
20. yüzyılın başında Scenics (manzaralara yer verilen filmler) veya Travelogue films (seyahat günlüğü niteliğindeki filmler) olarak adlandırılan belgeselleştirmeyi amaçlayan filmler çekildi. Pathe başta olmak üzere Scenics veya Travelogue yapımcıları izleyicilere deneyimlemelerinin güç olduğu alanlardan alınan görüntüleri sunarak yenilikçi filmler çekti: Moscow Clad in Snow (1909) Joseph-Louis Mundwiller, With Our King and Queen Through India (1912).
1920’lere gelindiğinde Romantizm belgesel filmciliğinde yerini buldu: Nanook of the North (1922) Robert J. Flatherty, Chang (1927) Merian Cooper, Ernest Schoedsack.
City-Symphony olarak adlandırılan belgesel filmler, şehir içerisindeki olağan aksiyonları barındırıyordu. Kübizm, Constructivisim (Yapılandırmacılık) ve İzlenimcilik (Impressionism) esinlenmeleri ile dönemin metropollerinde birçok City-Symphony çekildi: Manhatta (1921) Paul Strand, Man with a Movie Camera (1929) Dziga Vertov.
Pathe’nin öncelik ettiği newsreel filmler de yine belgesel niteliği taşıyan diğer yapımlardı.
Grierson, 1926’da The New York Sun’da Robert Flaherty’nin Moana adlı filminin incelemesinde “belgesel” terimini kullandı.
Grierson, belgeselin, günlük hayattan sahneleri ve uygulamaları dramatize etmek için büyük Rus film yapımcılarından (Eisenstein, Vertov ve Pudovkin) resmi teknikleri ödünç alabileceğine inanıyordu.
1930’lar
1930’lara yaklaşırken İngiltere I. Dünya Savaşı’nın olumsuz etkilerini henüz aşamamıştı. İhracat çok düşüktü buna rağmen ithalat oldukça yüksekti. Ekonomik kriz yüzlerce fabrika kapanması, işsizliğin rekor seviyelere yükselmesi ile sonuçlandı. Ekonomiyi koruyucu müdahaleler olumlu sonuçlar vermedi (1926). İngiliz hükümeti İngiltere ve imparatorluğun birliğini sağlamak için etkin propoganda yöntemleri aramaya başladı.
Bu arayış içerisinde 1926 yılında Empire Marketing Board (EMB) kuruldu. 1927 yılında EMB’de Sir Stephen Tallents’a ulaşan John Grierson’ın “film”i propoganda amacıyla kullanma fikri ve ardından getirdiği tamamlayıcı öneriler EMB tarafından kabul gördü. EMB ile anlaşmaya varan John Grierson yaptığı ilk film Drifters (1929) ile önemli başarı kazandı. Film, İngiliz Belgesel Akımının başlangıç noktasına dönüştü.
Başlangıç
I. Dünya Savaşı’nın yarattığı ekonomik daralmayı atlatamayan İngiltere, 1929 yılında Amerika’da başlayan büyük buhranının etkilerini en yıkıcı şekilde yaşayan Avrupa ülkelerinden bir tanesi oldu. 1930’larda bir başka büyük sorun da gerçekleşeceği kuvvetli şekilde öngörülen 2. Dünya savaşıydı. Bu sıkıntılı dönem içerisinde İmparatorluğun ve İngiliz halkının birliğini sağlayan en önemli unsurlardan biri John Grierson önderliğindeki İngiliz Belgesel Akımı oldu.
Grierson’ın Drifters (1929) filmi İngiltere’nin önemli gelir kaynaklarından balıkçılık üzerine bir belgeseldi. 80 dakikalık belgeselde balıkçıların denizdeki zorlu mücadelesi anlatıldı. İngiltere ekonomisi için önemli bir gelir kaleminin arka planındaki mücadelenin ilk defa bu kadar yakından filme alınarak anlatılması balıkçıları izleyicilerin gözünde kahramanlaştırdı. Bu durum resmi kurumlarını dikkatini çekti. Drifters’ın başarısı sonrasında EMB bünyesinde John Grierson’ın liderlik edeceği Number 45 isimli bir departman EMB Film Birimi’ni (EMB Film Unit) kuruldu. John Grierson sinema tecrübesi aramadan sosyal farkındalığa sahip, becerikli kişilerden oluşan 22 kişilik bir ekip kurdu. Kurduğu tecrübesiz fakat becerikli ekip Grierson’a Belgesel Film Akımını EMB ile mutabakata vardığı şekilde geliştirme imkanını tanıdı.
EMB Film Biriminin kurulmasının ardından ekip ilk eserini 1931 yılında verdi: Industrial Britain.
Ana Dönem
Industrial Britain (1931) EMB’nin, EMB Film Birimine verdiği propaganda amaçlı siparişlerinden biriydi. 1929’da Amerika’da başlayan büyük Buhran İngiltere’de de etkilerini gösterdi. EMB bu etkilerini minimize edebilmek için Industrial Britain ile başarılı bir PR çalışması yürüttü. Filmde ülkenin endüstri bölgelerinde zor şartlar altında fedakarlıklar göstererek çalışan ve ekonominin ayakta durmasını sağlayan işçi sınıfının yaptıkları anlatıldı. Yine Drifters ve diğer belgesel örneklerindeki gibi normal insanlar ve işçi sınıfı kahramanlaştırıldı. EMB Film Birimi 1931 ile 1933 yılları arasında görevlendirildiği konularda yüzün üzerinde belgesel yaptı. Fakat kriz çok derindi. İngiltere’de 1933 yılında bütçe kesintileri sebebiyle EMB Film Biriminin de içinde bulunduğu bir çok resmi birim kapatıldı.
Çok fazla başarı elde etmiş Grierson ve ekibi kısa bir süre sonra General Post Office (GPO) altında tekrar toplandı. GPO için demiryolu ağlarını, ürünlerini ve teknolojilerini anlatan birçok belgesel çekildi. Bunlardan en önemlisi Night Mail (1936)’dı. Night Mail tam hız yol alan bir tren içerisinde uzun sürelerde yapılan çekimler açısından oldukça zorlayıcıydı. Grierson film sonrasında belgesel filmi üzerindeki etkisini çok daha fazla arttırdı.
Grierson ve ekibi akımın en çok tanınan filmi olan Housing Problems (1935) çekti. Belgeselde asistanlık görevini yürüten Grierson’ın kız kardeşi Ruby Grierson tarihin bilinen ilk röportajını bu filmde yaptı. Bir anlatıcı olmadan gecekondu sakinlerinin yaşadıkları zorlukları doğrudan kameraya anlatması belgeseli gerçekçilik konusunda üst seviyeye taşıdı.
1937 yılına gelindiğinde GPO Grierson’ın işine özel firmalara da hizmet vermesi sebebiyle son verdi.
GPO’dan Film Birimi çalışanlarının bir kısmı Grierson ile GPO’dan ayrılıp özel sektöre kaydı bir kısmı ise GPO bünyesinde çalışmaya devam etti.
İngiliz Belgesel Akımının Sonu
Eylül 1939’da 2. Dünya Savaşı başladı. GPO Film Birimi propaganda filmlerine en çok ihtiyaç duyulacak savaş döneminde devletin tarafından bütçesinde kesinti yapılan ilk birimler arasında yer aldı. Buna rağmen GPO Film Birimi barındırdığı tüm ekipman ve bilgi birikimi ile hükümetten gelecek propaganda amaçlı yeni belgesel talebini bekledi. Talep gelmedi. Bunun üzerine GPO çalışanları arkasında hiçbir resmi fon veya destek bulunmadan ekipmanları ile birlikte sahaya indi. İngiliz halkının savaş için yaptığı hazırlıklar, yaşanan iç göç, halkın birlik içerisinde hareket etmesi, savaşa rağmen normal yaşantının da bir yandan devam etmesine ilişkin görüntüler kurgulanarak First Days (1939) belgeseli ortaya çıktı. First Days, hükümet tarafından savaşın gidişatında faydalı olabileceği görüşüyle benimsendi.
GPO Film Birimi yeni kurulan ve propagandadan sorumlu Enformasyon Bakanlığı (Ministiry of Information Departmant) altına taşındı. Birimin yeni ismi Crown Film Birimi (Crown Film Unit) oldu. Crown Film Birimi, içerisinde savaşın getirdiği değişimi, hava saldırılarını, yıkımı ve İngiltere’nin yaptığı karşı saldırıları anlatan belgesellerin çekiminde görev aldı: London Can Take it (1940), Target for Tonight (1941)…
Savaşın sona ermesiyle birlikte Diary of Timothy (1945) isimli geleceğe umutla bakılmasını sağlayacak Humphrey Jennings yönetimindeki belgesel ile İngiliz Belgesel Akımının son belirgin örneği verilmiş oldu. Bu filmin ardından İngiliz Belgesel Akımı en belirgin figürleri akımdan koptu. Humphrey Jennings savaştan 5 yıl sonra, Ruby Grierson savaşta hayatını kaybetti. Grierson Kanada ve Avustralya’da belgesel çalışmalarına devam etti. Harry Watt ve bazı belgeselciler reklam sektörüne kaydı bazıları ise devlete bağlı olarak çok efektif işler ortaya koyamadan çalışmaya devam etti.
İngiliz Belgesel Akımının Karakteristikleri
John Grierson önderliğinde geliştirilen belgesel filmi, propagandayı etkin şekilde yapabilmek için kritik yenilikler barındırıyordu. Belgesellerde günlük yaşantının içerisindeki gerçek kişilere yer verildi. Bu kişiler gerçek yaşam veya çalışma ortamlarında o ortamın koşullarını yaşarken görüntülendi. Sinema ya ses teknolojisinin ulaşması ile birlikte bu görüntüler yerinde yapılan röportajlar yerinde alınan gerçek ortam sesleri ve dramatik müzikler ile beslendi. Bir sanat eserinin ana kahramanının sanatçı veya bilinir bir kişi tarafından canlandırılması gerektiği görüşünün aksine, belgesel filmlerin kahramanları halktan veya işçi sınıfından seçilen sıradan kişilerdi.
1930’lar sinema için erken dönemler olsa da belgesel konusunda özellikle Avrupa’da Actuality, Science films, Travelogue films, Romanticisim Belgesel, City-Symphony, Newsreels, Sovyet Montaj sineması gibi birçok tecrübe yaşanmıştı. İngiliz Belgesel Akımı bu tecrübelerin öğretilerinden faydalandı özellikle Sovyet Montaj sineması ile ortaya çıkan kamera açıları, kadraj, kamera hareketleri gibi yeniliklerden oldukça fazla esinlenildi.
2. Dünya Savaşı öncesi propaganda sineması İngiltere için istisnai bir durum değildi Almanya ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke toplumsal bütünlüğü ve konsolidasyonu propaganda sineması ile sağlıyordu.
İngiliz Belgesel Akımının Etkileşimleri
İngiliz Belgesel Akımı kendisinden önce Avrupa’da yer alan birçok deneysel ve avantgard akımdan alınan elementler ile ortaya çıktı. Oluşmasına benzer şekilde bir çok akım ve filmi belirgin şekilde etkiledi.
Belgesel filmi, İngiliz Belgesel Akımı ardından bir film türü olarak tanımlanmaya başlandı.
Yerinde kayıt altına alınan gerçek ortam ve ortam sesinin filmde kullanılması bir çok akımda yazısız bir kural haline geldi.
Olayın gerçek kahramanları ile yapılan röportajlar belgesel filmciliğin önemli bir elementine dönüştü. İngiliz Belgesel filmleri, Fransız Şiirsel Gerçekçilik ile İtalyan Yeni Gerçekçilik başta olacak şekilde bu akımlardan esinlenen birçok akım ve filmde halk içinden çıkan kişilerin filmlerde kahramanlaştırılmasının önünü açtı.
İngiliz Belgesel Akımı filmlerinde propaganda ve reklam unsurları gerçek kişi ve ortamlar ile filme alındı. Geliştirilen gerçekçi çekim yöntemi ile izleyici etkili şekilde yönlendirildi. Bu yöntem ile belgeselcilik daha başlangıcında manipülatif bir halde ortaya çıktı, propaganda sinemasının kitlelere otoriter yaklaşımı kırıldı, reklam filmlerinin inandırıcılığı bir üst seviyeye taşındı.
İngiliz Belgesel Film Listesi
Sıralama (listeleme, gösterim, IMDb puanı)- Rainbow Dance (1936) Len Lye
- Spare Time (1939) Humphrey Jennings
- The Song of Ceylon (1934) Basil Wright
- Housing Problems (1935) Edgar Anstey, Arthur Elton
- North Sea (1938) Harry Watt
- The Tocher (1937) Lotte Reiniger
- Night Mail (1936) Harry Watt, Basil Wright
- Coal Face (1935) Alberto Cavalcanti
- Industrial Britain (1931) Robert J. Flaherty
- Shipyard (1935) Paul Rotha
- The First Days (1939) Pat Jackson, Humphrey Jennings, Harry Watt
- Target for Tonight (1941) Harry Watt
- Fires Were Started (1943) Humphrey Jennings
- Drifters (1929) John Grierson
“Rainbow Dance” (1936), Yeni Zelandalı sanatçı Len Lye tarafından yaratılan bir animasyon filmidir. Film, görsel olarak yaratıcı ve renkli bir stil kullanır ve müzik ve dansın birleşimini yansıtır. Film, insan figürlerini ve soyut desenleri renkli çizgiler, daireler ve diğer geometrik şekillerle bir araya getirerek yaratır. Filmde, bir bando müziği eşliğinde…➝
Spare Time, Humphrey Jennings’in 1939 yılında çektiği bir belgesel film. Film, 1930’ların İngiliz işçi sınıfının boş zamanlarını göstermek için tasarlandı ve fabrikalarda çalışan işçilerin hafta sonlarında yaptıkları etkinlikleri, dansları, sporları ve hobileri yansıtıyor. Filmde, bir yandan işçilerin yorgunluğunu ve hayatta kalmak için çalışma zorunluluğunu, diğer yandan da eğlenceye ve kendi…➝
“The Song of Ceylon” 1934 tarihli bir belgesel film olup, Sri Lanka’nın (daha önceki adıyla Ceylon) günlük yaşamının, tapınakların ve tarımın yer aldığı etkileyici görüntüleri içerir. Film, Ceylon’un birçok kültürün, dinin ve ritüellerin karışımından oluşan zengin bir topluluğu temsil ettiğini gösterir. Belgeselde, Ceylon’da İngiliz sömürgeciliği döneminde çay plantasyonlarının gelişimi ve…➝
1930’larda İngiltere’deki konut sorununu ele alan Housing Problems, yoksulluk ve yaşam koşullarının altını çiziyor. Film, konut sorununun sebeplerini ve çözümlerini araştırırken, inşaat teknolojisi, kentsel planlama, arazi kullanımı, kamu hizmetleri ve sosyal hizmetler hakkında bilgi verir. Film, insanların konut ihtiyaçlarının, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için çok önemli olduğunu vurguluyor.
“North Sea” (1938) Harry Watt tarafından yönetilen bir belgesel film. Film, balıkçıların denizdeki zorlu çalışma koşullarını ve balıkçılık endüstrisini anlatıyor. Kuzey Denizi’nde yapılan avcılığın ve ağların nasıl hazırlandığını gösteren film, balıkçılık sektöründeki geleneksel yöntemleri ve teknolojik yenilikleri de ele alıyor. Film, çekildiği dönemde Britanya’nın önemli bir endüstrisi olan balıkçılık sektörünün…➝
Lotte Reiniger’ın yönetmenliğini üstlendiği “The Tocher” animasyon filmi, İskoçya’nın Hebrides adalarından birinde geçiyor. Filmde, bir tocher (hediye) almak için gönderilen iki çocuğun maceraları anlatılıyor. Çocuklar, adada dolaşarak birçok deneyim yaşarlar ve sonunda amcalarına ulaşırlar. Film, el yapımı kâğıt kuklalarla yapılmış siyah-beyaz gölge oyunu animasyon tekniğiyle hazırlanmıştır ve İskoçya’nın kültürünü ve…➝
“Night Mail” bir belgesel filmi olup, İngiltere’de gece postalarını taşıyan trenin yolculuğunu konu alır. Filmde, postaların İskoçya’dan başlayarak İngiltere’nin farklı şehirlerine dağıtımı sırasında yaşanan süreçleri ve işlemleri görüntüler eşliğinde anlatılır. Trenin hareketi, postaların yüklenmesi, trenin istasyonlarda durması ve postaların indirilmesi gibi aşamalar belgesel tarzda gösterilir. Film, sadece posta taşımacılığına değil,…➝
“Coal Face” İngiltere’nin İşçi Partisi için propaganda amaçlı yapılmış kısa bir belgesel filmidir. Film, madencilik sektöründe çalışan işçilerin günlük yaşamlarını, zorlu koşullarını ve yaşadıkları riskleri göstermektedir. İşçilerin yüzleri, elleri, ayakları, güçlü kolları, çalışan makinalar ve yer altındaki zorlu koşulların yanı sıra, madenlerde çalışan kömür karası kaplı işçilerin portreleri de filmde…➝
Robert J. Flaherty’in yönettiği Industrial Britain, 1931 yılında İngiltere’deki sanayi sektörünün çalışmalarını ve günlük hayatlarını gösteren bir belgesel filmidir. Film, fabrikalarda ve atölyelerde çalışan işçilerin günlük hayatını, ağır sanayi makinalarının çalışmasını ve üretim sürecini gösterir. Aynı zamanda İngiltere’nin farklı bölgelerindeki sanayi şehirlerinin sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerini de ele alır….➝
“Shipyard” Paul Rotha’nın çektiği bir belgeseldir. Film, İngiltere’nin Tyneside bölgesindeki Wallsend Tersanesi’nde geçen olayları anlatır. Filmde, işçilerin tekneleri inşa etmek için çalışmaları, gemi inşa sürecinde kullanılan malzemelerin üretimi ve gemilerin denize indirilmesi gibi sahneler yer alır. Ayrıca, işçilerin yaşam koşulları, sendika faaliyetleri ve toplumsal sorunları gibi konular da ele alınır….➝
The First Days, İngiltere’nin İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında nasıl bir hazırlık yaptığına dair bir belgeseldir. Savaşın ilk günlerinde halkın ve hükümetin tepkisine odaklanır. İngilizler, savaş çıktığında ülkelerinde nasıl bir değişiklik olduğunu ve yaşamlarının nasıl etkilendiğini anlatır. Filmde, ordunun ve sivil savunmanın hazırlıkları da gösterilir. Toplumun her kesiminden insanların savaşa hazırlanırken…➝
“Target for Tonight” İngiliz Hava Kuvvetleri’nin II. Dünya Savaşı sırasında yaptığı bir bombardıman görevini konu alıyor. Film, gerçek olaylardan esinlenilerek hazırlanmış bir belgesel niteliğinde. İngiliz hava kuvvetlerinde görevli ekip, hedeflerini yok etmek için planlarını yapıp, gece operasyonuna hazırlanırken, operasyonda karşılaşabilecekleri olası riskleri ve mücadelelerini anlatıyor. Film, savaşın sıkıntılarına ve hava…➝
“Fires Were Started” İkinci Dünya Savaşı sırasında çekilen bir İngiliz belgesel filmidir. Film, Londra İtfaiye Teşkilatı’nın günlük işlerini takip eden bir kurgusal hikâyeyi anlatır. İtfaiyeciler, savaşın getirdiği zorluklarla mücadele ederken şehirdeki yangınların çoğunu söndürmek için yoğun çaba harcarlar. Film, savaşın getirdiği yıkımı ve insanların hayatta kalmak için verdikleri mücadeleyi etkileyici…➝
“Drifters” (1929), İskoç belgeselci John Grierson tarafından yönetilen, deniz balıkçıları hakkında bir belgeseldir. Film, İskoçya’nın kuzey doğusundaki balıkçı kasabası Fraserburgh’da geçer. Film, balıkçılık sezonunun açılışını kutlamak için bir araya gelen mürettebatın hayatını, denizdeki güçlükleri ve tehlikeleri, ailelerini ve kasabayı anlatır. Grierson, filmi, gerçekliği yansıtmak ve izleyicilere hayatın güçlüklerini göstermek amacıyla…➝
En İyi İngiliz Belgesel Yönetmenleri
En İyi İngiliz Belgesel Filmleri
- Drifters (1929)
- Industrial Britain (1931)
- Housing Problems (1935)
- Night Mail (1936)
- First Days (1939)
Referanslar ve İleri Okuma
İlişkili Yazılar
Paylaş