Aşk Filmleri Listesi
Dramatik yapının kurulmasında engeller en önemli faktördür. Aşk filmlerinde genellikle engeller izleyiciyi istismar eden “aşk”ı ön plana çıkarmak için çok fazla sivrilmezler. KültAlt aşk filmleri listesi ise engelleri ön plana çıkaran filmleri bir araya getirmektedir.
Bahadır Mahmutİlişkili Yazılar
Aşk Filmi
Aşk Filmleri Listesi Hakkında
İzleyicinin duygusal olarak en iyi sömürüldüğü türlerden birisi romantik filmlerdir. Bu tür altında yapılan gizli veya açık istismarın sınırı yoktur.
KültAlt, Aşk Filmleri Listesi ile ana akım romantik türünün altında yer alan filmlerin karşısına dikilmektedir. Aşağıdaki liste içerdiği filmler ile keskin bir aşk eleştirisi yapılmakta, sadakat ve aidiyet için yeni tanımlamalar getirilmekte, sınırlamalar kaldırılmakta ve sapkınlık ile zorlamalar normalleştirilmektedir.
Liste İçeriği Filmler
Listelenen filmler aslına bakılırsa tamamen aşka veya romantizme odaklanmış filmler değildir. Odaklanılan ögeler sevenlerin birbirine kavuşmasına engel olan engellerdir. Bu engeller romantik filmlere göre çok daha fazla irdelenir ve derinleştirilir. Sonunda aslında izlenilen film, ana omurgası “aşk” üzerine oturan bir psikanaliz filmi haline dönüşür.
En İyi Aşk Filmleri
Aşk Filmleri Listesi
Sıralama (listeleme, gösterim, IMDb puanı)- Holy Smoke (1999) – Jane Campion
- La Jetée (1962) – Chris Marker
- Possession (1981) – Andrzej Zulawski
- Love (2015) – Gaspar Noé
- Masumiyet (1997) – Zeki Demirkubuz
- Rashomon (1950) – Akira Kurosawa
- Harold and Maude (1971) – Hal Ashby
- Eyes Wide Shut (1999) – Stanley Kubrick
- Her (2013) – Spike Jonze
- Ali: Fear Eats the Soul (1974) – Rainer Werner Fassbinder
- Hiroshima Mon Amour (1959) – Alain Resnais
- Being John Malkovich (1999) – Spike Jonze
- The Graduate (1967) – Mike Nichols
- Kuyu (1968) – Metin Erksan
- King Kong (1933) – Merian C. Cooper, Ernest B. Schoedsack
- Lolita (1962) – Stanley Kubrick
- Dr. Jekyll and Mr. Hyde (1931) – Rouben Mamoulian
- Cold Cuts (Buffet Froid) (1979) – Bertrand Blier
- The Cook, the Thief, His Wife & Her Lover (1989) – Peter Greenaway
- The Rocky Horror Picture Show (1975) – Jim Sharman
- The Piano Teacher (La Pianiste) (2001) – Michael Haneke
- Crash (1996) – David Cronenberg
- Last Year at Marienbad (L’année dernière à Marienbad) (1961) – Alain Resnais
Hindistan gezisine çıkan Ruth, gezi sırasında tanıştığı bir guru sayesinde yeni bir insana evrilir. Normal düzenine, ailesinin yanına Sydney’e dönmesi ile tüm dünyası tepe taklak olacaktır.
Kendisine ele geçiren bilim ekibi tarafından yapılan deneyler ile geçmişi ve geleceği hatırlamak zorunda bırakılmış Jean Negroni’nin insanlığın çöküşüne ışık tutması üzerine.
Anna ve Mark ayrılığın eşine gelmiş evli bir çifttir. Mark ayrılıklarının sebebini araştırmaya çalışırken Anna’nın içine düştüğü histerik ve ruhsal sıkıntılar açığa dökülecek ve Anna’nın sürrealistik sorunları açığa çıkacaktır.
Korku, gerilim öğelerini en iyi şekilde harmanlayan Possesion, eşine az rastlanır sürrealistik bir kült baş yapıttır.
Murphy Fransa’da yaşayan bir Amerikalıdır. Elektra isimli kız arkadaşıyla birlikte yaşadıkları seks hayatlarına komşuları Omi’yi dahil etmeleriyle birlikte kısa zamanda her şey alt üst olacaktır.
Küçüklüğünden beri yaşamını sürdürdüğü hapishaneden çıkan Yusuf evsiz ve kimsesizdir. Bir şekilde kendisini Bekir ve Uğur çiftinin çarpık ilişkisinin ortasında bulur. Uğur hapisteki belalasının peşinden tüm ülkeyi dolaşan bir fahişe Bekir ise ona delicesine aşık pezevengidir.
12. yy’da Japon samurayı ve eşi yolculukları sırasında bir haydutun saldırısına uğrarlar. Bu saldırı kısa süre içerisinde üçlüyü ; bir otorite, tutku, güç ve sadakat sınaması içerisine cekecektir.
"Öykücülük nedir?" sorusunun cevabı olarak nitelendirilebilecek Rashomon, Akira Kurosawa'nın erken dönemini sonlandıran ilk başyapıtı haline gelir.
Harold varlıklı, yakışıklı ve kızlar tarafından arzulanan bir gençtir. Buna rağmen çevresi ve ailesi kendisinden ölüme karşı olan takıntısı sebebiyle çok haz etmemektedir. Bütün yalnızlığı içerisinde Harold mutluluğu ninesi yaşındaki Maude’un yanında bulacaktır.
Ölümün; çözüm, sorun, tutku, ayrılık, tepki, tatmin gibi bir çok farklı forma bürünebildiği; birey olmanın önemini çizen Hal Ashby başyapıtı.
Dr. William Harford ve eşi Alice Harford’un ilişkilerini sorgulamalarının ardından William kendisini karanlık ve tehlikeli bir cemiyet hayatı içerisinde bulur. Katıldığı gecenin ve içinde bulunduğu psikolojik sıkıntıların çözümü ise eşi Alice’te saklıdır.
Kubrick'in ölmeden önce burjuva ve sosyeteyi açık ettiği, aile, evlilik ve kadın erkek ilişkisinin aksayan tüm noktaları ile eleştirilerini en üst seviyeye çektiği, cinsellik ile şekillenen yaşantımızın tavizsiz eleştirisi.
Theodore yalnızlaşmanın alışkanlığa dönüştüğü ileriki bir dönemde, gönül işlerini çözmeye çalışan bir mektup yazarıdır. Theodore’un kendi yalnızlığını çözme yöntemi ise bu iş için özel olarak hazırlanmış bir işletim sistemi ile ilişkiye başlamak olacaktır.
Yalnızlaşmanın alışkanlığa dönüştüğü bir dönemde insan eksikliğini doldurmaya yolunda gelişen yapay zeka.
Orta yaşlarını geçmiş Alman bir kadın ile Fas’lı bir göçmen’in 25 yıllık yaş farkı ve toplumun ön yargılarına rağmen birlikte olma çabası.
İnsan olmanın en zayıf yönü duygular ve bu duyguların herkes tarafından sömürülmesinin bir hak olarak görülmesi üzerine Fassbinder'in başyapıtlarından Fear Eats the Soul.
Hiroşima’da film çekiminde bulunan Fransız bir aktrist ile Japon bir mimarın; savaş, ölüm ve atom bombası etkisindeki hafızaları ile birlikte yaşamaya çalıştıkları ilişkileri hakkında
An, anı, unutma, hatıra, özlem... Lui ile tanışmasının ardından Elle'nin histerik şekilde çağırdığı krizi ve döngüyü kırma çabası.
Ekonomik bir çıkmazın içerisinde olan kuklacı Craig yeni girdiği sevimsiz işinin ofis katında, film yıldızı olan John Malkovich’in kafasına açılan bir portal keşfeder. Bu keşif herkes için açık bir yıkıma dönüşecektir.
"Sıradan" insanların "özel" John Malkovich'in beynine açıldığını farkettikleri bir portalden geçerek yaşadıkları değişimin özgün öyküsü.
Okulunu bitiren Ben Braddock’ın içine düştüğü boşluk, kadınların yarattığı kafa karışıklığı, “erkek”liğini bulma çabası ve yabancılaşma nöbetleri sonucunda kendisini sevmesi gereken(!) kızın annesi ile birlikte bir ilişki içerisisnde bulur.
Dustin Hoffman'ın inanılmaz performansı eşliğinde Ben Braddock'ın karakter gelişimi Mike Nichols'ü başyapıtna taşımaktadır.
Takıntılı bir adam Osman tarafından yabanda kaçılırılıp kendisi sevmeye mecbur edilen Fatma’nın hayatta kalma mücadelesi üzerine.
Bağlılığın halat, sadakatin tüfek, evin yaban olduğu yerde; Metin Erksan'ın bir kadın, bir erkek ve bir kuyu ile harikalar yarattığı eseri.
Film ekibi yıldızları olan Ann Darrow’u fotoğraf çekimlerinde ön plana çıkartabilmek için vahşi düzenin hüküm sürdüğü bir adaya giderler. Adada keşfettikleri dev yaratık King Kong’u sergilemek için şehre götürmeleri ise sonun başlangıcı olacaktır.
King Kong'un kalabalıklara korku salma amacındaki ana katmanı bir kenara aydıldığında; döneminde yapılmış en etkileyici aşk filmlerinden birisi ortaya çıkıyor.
Profesör Humbert Humbert, başına gelecekleri az çok tahmin etmesine rağmen 14 yaşındaki Charlotte Haze ile bir ilişki kurmak için kendisine izin verecektir. Humbert Humbert’ın umutsuz aşkı zamanla saplantıya dönüşecektir.
Vladimir Nabokov'un sansasyonel romanından, Stanley Kubrick'in keskin yaklaşımına; muhafazakarlığın belası olan film.
Dr. Jekyll belki de her insanın yaşaması gereken bir çelişki içerisindedir. Kendi iyi yanı ve kendi kötü yanı. Dr. Jekyll daha iyi bir insan olma yolunda bu çelişkiye bir son vermek ister ve kötü yanını yaptığı çalışmalar sonunda iyi yanından ayırmayı başarır. Ortaya çıkan Mr. Hyde’dır.
Arzuları arasında sıkışmış olan Dr. Jekyll'nin çalışmalarının sonucunda ulaştığı tek çözüm yolu, çözümsüzlüğümüzü farketmemizin en açık ispatı olacaktır.
Alphonse’nun tek komşusu olan polis şefi Morvandieu ve eşinin katili ile yaşadığı gerçek dışı ve aynı zamanda sürekli olarak evrilmeye gebe olan hikayeleri.
Öykü yapısını tam olarak kaybetmeden sebep sonuç ilişkisini bozan, "kadın"ın defalarca katman katman imgeleştiği, tekinsizliğin ve öngörülerin çöküşünün pik yaptığı Buffet Froid.
Barbar denilebilecek kadar suçun ve şiddetin içerisinde artık görünmez hale gelmiş Albert tavırlarıyla eşi Georgina’yı kendisinden uzaklaştırmaktadır. Georgina ise tüm risklere rağmen çoktan eşinin negatifi niteliğinde olan Richard’ı gözüne kestirmiştir.
Peter Greenaway'in bir Caravaggio tablosunu boyar gibi inşa ettiği, öykü ve görüntünün üzerinde karanlığın her renginin ışıldadığı mükemmel sonu ile devleşen eseri, narsizm, burjuvazi, erotizm, oburluk, intikam deposu.
Çok yakında evlenecek olan Brad ve Janet çok da tekin olmayan güzergahlarında araçları ile birlikte seyrederken yolda kalırlar. Yardım aramak için başvurdukları yer ise dünyadan uzak fakat kendisi tek başına bir dünya olan Tim Curry’nin inanılmaz oyunculuğuyla canlandırdığı Dr. Frank-N-Furter kendi tabiriyle transseksüel Transilvanya’nın tatlı travestisinin şatosudur.
Transseksüel Transilvanya’nın tatlı travestisi; şatosunun kapılarını, arzularının kölesi olan herkes için açıyor.
Erika Kohut bir piyano öğretmenidir. Annesi ile yaşan Erika, aynı zamanda sex üzerine farklı saplantılar taşımaktadır. Öğrencisi Walter, Erika’nın dikkatini çeker. Çift birbirlerine karşı olan duvarlarını yıkarak kısa sürede fantazilerini açık etmeye başlayacaklardır.
Bir piyano öğretmeninin dramıdır filme konu olan. Yönetmenin ve sinema üzerideki etkinliğinin belki de daha doğrusu yönetmen sinemasının önemi gözler önüne serilir. Haneke batı toplumunun kendi zırvaları içerisinde boğulmasını bizlere ulaştırır.
James Ballard geçirdiği tarifk kazasının ardından, trafik kazalarına saplantılı şekilde tutkun ve bunu fetiş öğesine çevirmiş kişilerden oluşan bir alt kültür topluluğunu keşfeder. Geri kalan bolca metal, motor, kan ve spermdir.
David Cronenberg'ün marifetiyle insanın yeni bir form arayışının, agresif ve yaratıcı şekilde resmedilmesi.
Eski ve lüx otel içerisinde bir adam evli ve güzel bir kadını, eşinden ayırıp kendisi ile birlikte oradan uzaklaşmaya ikna etmeye çalışmaktadır. Kadını ikna etmeye çalışırken elindeki geçerli tek gerekçe geçen yıl yine aynı otelde yaşadıkları -veya belki de yaşamadıkları- hatırlarından ibarettir.
Atmosferin, imgelerin, hareket ve zamanın hüküm sürdüğü bu klasik; sinemanın düşünsel gücünün ve diğer sanat formlarına göre anlatım kapasitelerinin çeşitliliğinin ispatı niteliğinde.
Paylaş