İstismar’ın kelime anlamı nedir?
Farklı sözlüklerden istismar (exploitation) kelimesinin anlamına baktığımızda birbirine yakınsayan farklı anlamlar görülür.
Türk Dil Kurumu:
- Birinin iyi niyetini kötüye kullanma
- Sömürme
Cambridge Dictionary:
(bir şeyden faydalanmak için onu kullanmak)
Oxford Learner’s Dictionaries:
- a situation in which somebody treats somebody else in an unfair way, especially in order to make money from their work
(özellikle işinden para kazanmak için birinin bir başkasına haksız bir şekilde davranması durumu)
Arapça:
- ~ Ar istis̠mār إستثمار [#s̠mr X msd.] yararlanma, kullanma, sömürme < Ar s̠amara ثمر ürün verdi → semere
İstismar nedir, ne demektir?

Günlük kullanımına veya kültürel birikimimize bağlı olarak istismarın rahatlıkla kötü birşey olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumu; çocuk istismarı, cinsel istismar, aile içi istismar vb. tamlamalar belirgin hale getirir. Belirgin örneklerin haricinde istismar aslında çok daha belirsiz ve yaygındır.
Sigorta poliçesi pazarlamacısının ölümü, olası bir kazayı veya başka bir kötü olasılığı hatırlatarak fayda sağlamaya çalışması, din adamının cenneti vaad ederek bağış toplaması, bir insanın ilgi duyduğu bir başkasının dikkatini çekebilmek için cinselliği veya çıplaklığı kullanması, devletler, firmalar, patronlar, amirler veya diğer çalışanlar tarafından arzu nesnelerine ulaşmak isteyen kişilerin çok farklı şekillerde, para için çalıştırılması istismarın farklı şekillerinden bazılarıdır. Bu açıdan bakıldığında istismar diğer birçok eylem gibi ve onlarla girift şekilde hayatın dinamiklerinden birisidir. Tamamen ayrıştırılamaz ve ayrı tutulamaz.
Bu yazı için bir tanımlama yapmak gerekirse; istismar: arzulanan, merak edilen, korkulan, bilinmeyen şey ile aramızdaki irtibatın kurulması/pekiştirilmesini sağlayan veya sağlamayı vaad edenlerin, bu irtibattan kendi amaçları doğrultusunda fayda sağlamasıdır.

İstismar anlatma eylemi içerisinde önemli bir yer tutar. Anlatıcı dinleyiciye (veya okuyucuya, izleyiciye) görüşünü aktarmak veya kabul ettirmek istiyorsa konuyu rasyonel bir şekilde ortaya koyabilir. Kaynakları, sebep sonuç ilişkilerini, konu üzerindeki bilimsel araştırmaları, deney, simülasyon gerçekleşmiş deneyimleri anlatımın bir parçası haline getirebilir. Fakat anlatılan konu rasyonaliteden uzaksa, anlatıcı tarafından rasyonaliteden uzaklaştırılmak isteniyorsa veya konunun rasyonel şekilde sunulması dinleyicide konuya karşı arzu, dikkat, ilgi, bağlılığa ket vuruyorsa anlatıcı dinleyicisini konuya dahil edebilmek için izleyicisinde empati ve belki sempati uyandırmak zorundadır. Sıralanan veya diğer birçok sebeple anlatıcılar anlatımlarında rasyonaliteden koparak dinleyicinin konuları içselleştirmesi sağlamayı hedefleyebilir. Örneğin sevgiyi anlatmak için hormonal ve içgüdüsel tetiklemelerin bilimsel izahı yerine dinleyiciye, deneyimlerini anımsayabileceği örnekler hatırlatılır. Veya ölümü anlatmak için -deneyimleyip aktarmak mümkün olmadığı için- hayatın güzelliklerinden, varolmanın mükemmelliğinden, sahip olunan güzel şeylerden bahsedilip ardından hepsinin ölüm ile kaybedileceği hatırlatılır. Bu anlatımlarda dinleyicide empati kurdurarak anlamın oluşması sağlanır.
Günlük yaşantıdaki anlatma eylemlerinden sanat disiplinlerine kadar istismar geniş şekilde anlatımın en etkili yöntemlerinden birisidir.
Sinemada İstismar
Sinemaya bakıldığında istismar diğer sanat disiplinlerine göre daha fazla çeşitlilik kazanır. Görsel ve işitsel olarak istismarın öğelerinin sergilenebilmesinin yanında sinemanın görüntüyü kadraja alabilme ve hareket aktarabilme kabiliyeti ile istismar yönteminin seçenekleri artar. Sinema istismar için en iyi icra edildiği sanat disiplini haline gelir.
İstismar sinemasında istismar edilen şey; filme konu olan kişi, kitleler, durum ve/veya eylem, teknik anlatım yöntemi veya izleyici olabilir.
Örneğin Nazisploitation (Nazi Exploitation) filmlere bakıldığında istismar edilen şey Nazi Almanyası’nda yaşanan istismarlardır. Nazi Subaylarının esirleri (özellikle kadın esirleri) istismarı filmlerin ana omurgasını oluşturur. Gerçek istismar filmlerde stilize edilir. Pazara ve diğer motivasyonlara bağlı olarak çoğu filmde cinsel içerik ve çıplaklık belirli bir seviyede tutulurken, şiddetin dozu ve karakterlerin derinlikleri azaltılır. Cinsel içerik ve çıplaklık estetize edilir. Bu müdahalelerin ardından ortaya Nazi Almanyası’nda gerçekleşen istismardan çok farklı bir şey ortaya çıkar. İstismar filmi çekenlerin motivasyonuna göre baştan yaratılmıştır.
Bazı istismar türlerin sinemanın anlatım yöntemleri istismar edilir. Örneğin:
Esas istismar unsuru filme konu olan durum ve/veya eylem olsa da izleyicilerin duygularının da istismar edilmesi istismar filmlerinin olmazsa olmazıdır. İstismar sinemasındaki filmler istismar ettikleri durum ve/veya eyleme göre kategorize edilirken, seyircinin istismarı bu kategorizasyonda kendisine yer bulmaz.

İstismar filmleri istismara süre olarak çok geniş şekilde yer vermelerinin yanı sıra istismarı abartılı şekilde de izleyicilerine yansıtır. İstismar artan dozajı ile birlikte bir anlatım aracı olmanın yanında cazibe merkezi haline gelir. Filmler çekildikleri dönemde izleyicilerine şiddeti, cinselliği, arka plana itilmiş kişilik tiplerinin veya toplum kesimlerinin intikamını aktarmanın aracına dönüşür. Herhangi bir izleyici, istismar sineması içerisinde kendisini baskı altında hissettiği noktalarda deşarj edebileceği bir alt tür bulabilir. Bu durum filmlerin izleyiciler için kült statüsüne yükselmesine sebep olur. Film üreticileri ise izleyici davranışlarına uygun şekilde daha fazla kült film niteliğinde eser vermek için daha fazla istismara yer vermeye başlar. Bu döngü bir çok başka dinamik ile birlikte istismar sinemasının kapılarını açar.
İstismar Sineması

İstismar sineması sinema tarihi kadar eskidir. Çekilen ilk filmler özellikle Cinema of Attractions akımı içerisinde yer alan filmler tamamen izleyicinin ilgisini en kısa sürede çekmek üzere kurgulanmıştır. Cinema of Attractions akımı içerisinde sınıflandırılan filmler daha emekleme döneminde olan sinemanın kabiliyetlerine uygun şekilde kısa süreli bazen tek sahne veya plandan oluşan eserlerdir. Bu filmlerin eğlence piyasasında kendilerine yer bulabilmeleri ancak izleyicilerin cinsellik, şiddet, illüzyona karşı besledikleri, arzu, merak ve korku unsurlarının istismarı ile gerçekleşmiştir. Akım filmlerin bakıldığında bolca çıplaklık, röntgencilik, öpüşme -ki dönemine göre gösterilmesi oldukça güç bir eylem-, şiddet ve illüzyon içeriğine rastlamak mümkündür.
Sinemanın başlangıcındaki Cinema of Attractions sonrası formülize edilmiş istismar filmlerinin yükselişinin bir benzeri Hays yasası (Hays Code) öncesi dönemde yaşanmıştır. Hays yasası öncesi Hollywood sineması çıplaklık, cinsellik, suç eyleminin yönteminin ve yasal boşlukların açık edilmesi, şiddet ve korku öğeleri ile donatılmış durumdaydı. Bu filmler izleyicileri normal hayatta görmedikleri şeyleri göstererek cezbediyor ve kendilerine seyirci topluyordu. Hays Yasası her ne kadar bu duruma engel olduysa da sinema kısa zamanda yeni formüller geliştirmeyi becerdi.
Hays yasası ve ardından birçok ülkede ortaya çıkan yasalar genel olarak zamanla filmleri derecelendirme yönünde evrildi. Filmler kurullar tarafından izlenip sakıncalı görülen içeriklerine göre sınıflandırılmaya ve bu sınıflandırmaya göre uygun gösterim mecralarında gösterimlerine izin verilmeye başlandı. Bu durum doğrudan istismar sinemasının gösterim alanlarının azalması anlamına geliyordu. Ana akımın olduğu zaman ve mekanda B ve Z filmler gibi istismar sineması da olmayacaktı.

İstismar sinemasının gelişip yaygınlaşmasındaki en büyük engel gösterim alanlarıydı fakat kısa zaman içerisinde istismar filmleri kendilerine “B film” çatısı altında yer bularak gösterim şansı yakaladı.
B filmler Hollywood’un Altın Dönemi’nde ihtiyaçlar üzerine ortaya çıktı. Bu filmler sinema salonlarında blockbuster olarak nitelendirilebilecek ve A olarak sınıflandırılan filmlerin ardından gösterilen ikincil filmlerdi. B filmlerin sinema piyasasına dahil olmasında;
- Sinemayı sektörel olarak genişletmek
- Sinema salonuna A filmler için daha fazla seyirciyi çekmek
- Seyirci için sinemada kalınan toplam sürenin ortalama maliyetini düşürmek
- A sınıfı filmler ile arada kalite ve içerik farkı oluşturarak A filmleri ön plana çıkartmak
- Düşük maliyetli sansasyonel içeriklerle sinemaya ilgi uyandırmak
başlıca sebeplerdi.
Grindhouse

B filmler zaman içerisinde yukarıda bahsedildiği gibi A filmleri destekleme amacından sıyrılıp, daha geniş kapsamda bir alt türe dönüştü. Gösterim mecraları ise buna bağlı olarak çeşitlendi. B filmler ile birlikte istismar filmleri de kendilerine Grindhouse olarak adlandırılan sinema salonlarında yer buldu.

Grindhouse’lar; Z ve B filmlere, istismar filmlerine yer veren sinema salonlarıydı. Genellikle geniş oturma alanları olan ve film stüdyoları tarafından işletilen salonlardı. Stüdyolar, düşük maliyetli ilgi çekici filmleri, kendi salonlarında geniş kitlelere ulaştırabiliyorlardı.
Grindhouse’ların çıkışı grindhouse olarak isimlendirilmeseler de 1920’lere kadar uzanmaktadır. Grindhouse’ta gösterime giren filmler ile Cinema of Attractions filmlerinin arkasındaki temel motivasyon, gösterim ve pazarda kendine yer yöntemleri birbirine oldukça benzerdir.
20. yy’ın özellikle ikinci yarısında dünya yeni baştan kurulacaktı. Yıkılan ve yeni devletler kurulanlar, millet kavramının yükselişi, komünizm, kapitalizmin ezici yayılışı, 2. Dünya Savaşı, Büyük Buhran, Soğuk Savaş, Vietnam Savaşı, ardı arkası gelmeyen darbeler, soykırımlar, etnik arınmalar, iç savaşlar, baskıcı rejimler, çöken ekonomiler, baştan sona yenilenen sosyal düzen, etnisite ve cinsiyetlerde meydana gelen köklü rol değişiklikleri; tüm bunlar “insan”ı bambaşka bir şeye evirdi. 20.yy’ın ikinci yarısında hızlı şekilde yükselen Liberalizm, sanatsal disiplinlerde etkisini önemli ölçüde gösterdi.

Köklü değişimler içerisinde savrulan halka ulaşmaya çalışan sanatçı da (hem halkın bir parçası olarak hem de sanatçı altyapısı ile) büyük değişim içerisindeydi. Sanat disiplinleri başlangıçlarından itibaren yaşamadıkları çeşitliliğe bu dönemde kavuştu. Sinema, henüz erken döneminde olmasına rağmen diğer disiplinler gibi çeşitliliğini artırdı. Belirgin şekilde istismar filmi olarak nitelendirilen filmler bu dönemde çekilmeye başlandı.

İstismar filmleri belirli kişilik tipleri, toplum kesimleri ve film üreticileri için olabilecek en iyi dışavurum noktası haline geldi.
İstismar filmlerinin artması ve halkın istismar filmlerini daha fazla takip etmesi İstismar sineması olarak bahsedebileceğimiz kavramı 1960’lardan itibaren belirgin şekilde ortaya çıkardı.
1920’lerden başlayan grindhouse olarak nitelendirilebilecek sinema salonlarının yanına yeni gösterim alanları eklendi.
“Bump and Grind”, Striptiz Salonları ve Drive-in’ler
New York’ta 42. Cadde’deki “bump and grind” dans (ön sevişmeyi/sevişmeyi anımsatacak şekilde cinsel organ üzerinde sürtünme, hoplama eylemlerini barındıran dans) gösterilerinin ve striptizlerin sergilendiği salonlarda istismar filmleri kendine yer buldu. 42. cadde İstismar sinemasının evi haline geldi.

1970’ler sonrasında televizyonun evlere girmeye başlaması ve zamanla nitelikli içeriğe kavuşması sonucunda Drive-in’ler de (arabalı açık hava sinemaları) mali çıkmaza girdi. Mali çıkmaza giren diğer tüm sinema sektörü oyuncuları gibi Drive-in’ler de istismara kapılarını açtı.
İstismar sineması kendisine geniş gösterim alanları bulmasına rağmen henüz sterilize edilmiş alanlara giremiyordu. Örneğin evlere, “aile” evlerine.
İstismar Makinesi Ayağınıza Geldi: VHS ve artçıları

Geç 1970’lere gelindiğinde sinema için olabilecek en iyi şey oldu. JVC (Victor Company of Japan) o güne kadar üretilmiş olanlar arasında son kullanıcılar tarafından en rahat şekilde ulaşılıp kullanılabilecek manyetik kaseti üretti; VHS (Video Home System).

VHS teknik bir gelişme olarak, muhtemelen bir sanat disiplini için o güne kadar tecrübe edilen en büyük değişimin başlamasına sebep olacaktı. Sinema varoluşsal olarak canlı performansı (müzik, tiyatro, dans gibi) ve orjinali (resim ve heykel, mimari gibi) olmayan eserlerin (film) üretildiği sanat disiplinidir (edebiyata benzer şekilde). Filmin herhangi bir zaman ve ortamda oynatılması durumunda birebir aynı orjinal eser yaratılmış olur. Sinemanın bu yetkinliğe ulaşması için edebiyattaki gibi bir devrimi (matbaa) beklemesi gerekti. VHS’nin ortaya çıkması, kasedin takıldığı her yerde evde odanının içerisinde veya büyük salonlarda orjinal eserin izleyici için ortaya çıkmasını sağladı.

VHS’nin gelişi ardından izleyicilerin bir kısmı için;
Çekilen bir filmin izleyicisine ulaşıncaya kadar arada yaşananlar, zincir sinema salonları, gösterimler, popcorn, Coca-Cola, fahiş fiyatlar, dev sinema dağıtımcılarının aslına bakılırsa filmin kendisi ile hiçbir ilişkisi kalmadı. VHS; pazar standardı olarak tiyatrodan devralınan ve sosyal varlıklar olmamız önermesi üzerinden izleyicilere pazarlanan ürün ile hizmetleri kabul etmek istemeyen izleyiciler için önemli bir ayrışma noktası haline gelmiştir.

VHS’nin hızlı yaygınlaşması kısa sürede açılan video kasetçiler, kiralama sistemleri ve ardından VHS’lerin son kullanıcı tarafından kopyalanmaya başlaması ile gerçekleşti. Son kullanıcı sinema tarihinde ilk defa lokal dağıtım sürecinin bir parçası haline geldi (müzik disiplininde kasetlerin yaygılaşmasına benzer şekilde). Teknolojik gelişmeler ile üretim maliyetleri düşen (en azından düşük maliyetli üretim alternatifleri ortaya çıkan) filmler için dağıtım kanalında açılan bu yeni fırsat, dağıtım maliyetine takılacak filmlerin de önünü açtı.

Bu durum 70 ve 80’lerde sesini duyurmak isteyen bağımsız film üreticileri için bulunmaz bir fırsat haline dönüştü. Sesini duyurmak için sansasyonel yollara düşük maliyetlerle başvuran Hammer Productions, Troma Entertainment ve Fool Moon gibi bir çok yapımcı İstismar sineması için üretti.

VHS sadece başlangıçtı
VHS’nin yaygınlaşması sonrasında dağıtım kanallarının kısmen de olsa sistem dışına çıkabilme opsiyonun oluşması ile sinema daha fazla özgürleşmeye başladı. Teknolojik gelişmeler VHS’nin sinema sektörü üzerinde yarattığı etkiyi daha geniş ve derin hale getirecekti. DVD’lerin yaygınlaşması bunlardan biriydi. Fakat en önemli değişim internetin yaygınlaşması ile ortaya çıktı. İnternetin yaygınlaşması veri ile ilişkili olan her şey gibi sanat tarihinde de yaşanan kritik dönüm noktalarından birisidir. 90’larda internetin son kullanıcı kullanımının yaygınlaşması P2P (peer to peer) paylaşımın ortaya çıkmasına sebep oldu. P2P’nin geniş ölçekte yaygınlaşması ile filmler tamamen son kullanıcı tarafından çoğaltılıp dağıtabilen formatlara dönüştü. Gelişmelerin alt kültürlere etkisi oldukça fazlaydı. Sadece sinema değil müzik ve dijitale aktarılabilecek medyalara sahip tüm eserler kısa zaman içerisinde global ölçekte bilinirlik kazanma fırsatı buldu. İnternet üzerinde denetimin neredeyse olmadığı bu dönemde, lokal olarak istismar türlerine ulaşmaya çalışan kişiler için uygulanan engellerin hepsi (sansür, dağıtım yasağı, ülke ve yaş sınırlandırmaları, maliyetler vb.) bir anda ortadan kalkmış oldu. Bu dönem sonrasında üretilen lokal filmler lokal olarak kalmak zorunda değildi. Geniş kitlelere ulaşma opsiyonu ana akıma en uzak noktada duran filmler için bile tanınma şansı yaratıyordu. Tüm bu değişimler istismar filmlerinin çekim, dağıtım, izleyici kitlesi ve ana akımdan aykırılık durumlarını daha da arttırdı. VHS ve sonrasında internetin yaygınlaşması 80’ler ve 90’ları istismar sineması için en sert türlerin ve en sert tür filmlerinin çıktığı dönem haline getirdi.
Büyük Yönetmenler

İstismar sineması her ne kadar sinemadan farklı bir noktaya konulandırılmaya çalışılsa da sinemanın merkezinde yer alan yönetmenler de istismar filmleri çekti. “Büyük yönetmen” olarak nitelendireceğimiz bu yönetmenler istismar filmlerine bazen kariyerlerinin ilk kısımlarına bazen ise tamamında yer verdi. Alfred Hitchcock, Martin Scorsese, Steven Spielberg, Stanley Kubrick, Akira Kurosawa, Sergio Leone, Pier Paolo Pasolini, Lars von Trier, Ingmar Bergman ve diğer birçoğu istismar sinemasına yön veren, besleyen ve istismar sinemasından beslenen yönetmenler olarak sinema tarihinde yerini aldı.

İstismar Filmlerinin Yeni Kalesi
Sinemanın ortaya çıkışından bugüne yüzyılın üzerinde bir süre geçti. Teknoloji, sosyolojik, ekonomik ve politik yapı ne kadar değişirse değişsin yeni mediumlardaki ticari kaygıların film ile giderilmesindeki yöntem, ana hatları ile değişiklik göstermedi. İstismar filmlerinin ilk kategorize edilmeye başlanabileceği nokta olan Cinema of Attractions akımının filmleri ile bugün TikTok, YouTube, Instagram’a vb. platformlara çekilen filmler içerik olarak birbirlerine benzemektedir.
- Filmler illüzyon, çıplaklık, ilgi çekici, içeriklerden oluşur
- İçeriği sebebiyle filmlerin çekilebilmesi için genellikle bir çok tekrar yapılır
- Süreleri kısadır
- Filmin başlığından filmin içeriği ile ilgili geniş bilgi edinme olanağı vardır
- Aynı başlık altında toplanabilecek filmler teknik ve içerik olarak genelde birbiri ile aynıdır
- Oyunculuk zayıftır
- Genellikle tek kişi veya çok küçük bir grup ile çekilebilirler
- Bütçeleri sıfıra yakındır
- Filmlerin çekilmesindeki temel motivasyon ilgi, itibar ve gelir elde etmektir.
TikTok, YouTube, Instagram vb. platformlarda yayınlanan filmler istismar sineması içerisine dahil edilmemektedir. Fakat bu filmler teknik olarak amatörler tarafından çekilen kısa istismar filmleridir. Aynı zamanda istismarın çeşitliliği telif hakları ile daha da fazladır. İçeriği oluşturan son kullanıcılar içeriğin (kısmi ticari kazançlar hariç) tüm haklarını platforma teslim ederler.
İstismar Sineması Film Türleri
İstismar sineması çok fazla tür ve alt tür barındırır. Türler konularına ve istismar şekillerine göre kategorize edilir. Fakat zamanla çok fazla melez tür ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda ülke sinemaları özelinde türlere yaklaşım oldukça farklılık gösterir. Aşağıdaki listede ön plana çıkan tüm İstismar Filmi türlerine yer verilmektedir.
[wpv-view name=”icerik-istismar-incelemesi”]Referanslar
https://en.wikipedia.org/wiki/Exploitation_film
https://journals.openedition.org/transatlantica/7846