İstismar sinemasının tarih dersi verme sorumluluğunu üstlenmiş(!) alt türü Nazisploitation filmleri, aslına bakılırsa; cinsellik, sadizm ve işkenceyi göstermenin en çarpıcı yöntemini Nazi Almanyası’nın insanlık dışı işleyişini istismar etmekte buluyor.
İstismar sinemasının bir çok alt türü içerisinde Nazisploitation veya Nazi Exploitation filmleri ayrı bir yere sahiptir. Cinsellik, sadizm ve işkence “Nazi” kavramı ile harmanlanarak izleyiciye ulaştırılır. Bu durum istismarın gösterilme biçimlerini çok değiştirmediği gibi yapılan sosyolojik ve psikolojik analizler ise bir kaç örnek dışında hükmedene dair “Nazi” kavramı ile ilişkilendirilebilecek çok fazla bir şey söylemez. Becerileri ne kadar sorgulansa da Nazisploitation filmlernin çok sağlam bir dayanağı vardır.
Nazi döneminde konsantrasyon kamplarında, hapishanelerde ve brothellerde yaşanan insanlığın sistematik yıkımı, Nazispolitation türünün izleyici açısından sürekli olarak sınanan referansı haline gelir. Bu durum izleyici için izleyici-karakter, karakter-gerçek kurban, gerçek kurban-gerçek işkenceci, gerçek işkenceci- yönetmen/yapımcı, yönetmen/yapımcı -izleyici ilişkileri bakımından oldukça zorlayıcı bir ruh hali yaratsa da sonuçta ekrana veya perdeye düşen sadece filmdir.
Kitty Kellermann, Nazi subaylarının rahatlamaları için Brothel çalıştırmaktadır. Kitty subayların kadınları suistimal ettiği odalara yerleştirdiği kayıt cihazları ile Hitlere karşı argüman oluşturabilecek bilgileri toplama amacındadır.
Hitler’s Last Train (Train Spécial Pour SS) (1977) filmindeki gibi ana konu, cepheye gitmekte olan SS subaylarını rahatlatmak için kullanılan kadınların trendeki yaşadıkları üzerinedir.
Hitler’s Last Train, cepheye giden SS askerlerinin rahatlamaları için seyahatleri sırasında, esir kamplarına düşen kadınların sex ve işkence amacıyla seyahat edilen özel bir trende istismar edilmelerini konu alır.
2. Dünya Savaşının sonlanmasından yıllar sonra Nazi Subayı Max ile soykırımdan kurtulan Lucia Viyana otelinde buluşurlar. Max, esirlik döneminde Lucia’ya işkence ve suistimalde bulunan subaydır. Hafızalar ve deneyimler tekrar canlanır.
Nazi tarafından işgal edilen ülkelerdeki genç kadınlar trenler ile Nazi kamplarına taşınıp lezbiyen kadın subaylar ve erkek subaylara ödül olarak sunulmaktadır.
2 Dünya savaşının son günlerinde, artık Nazi Almanyası yıkılmak üzereyken Camp 5 halen yeni kadın sex kölelerini kabul etmektedir. Nazi doktorlarının deneyleri yanık yaralarının iyileşme süreçleri üzerinedir.
Linda Harman ve Grace Freeman iki kadın ajandır. Kendilerine olabilecek en tehlikeli görevlerden biri verilmiştir. Esirlerinin sürekli olarak cinsel suistimale uğradığı Love Camp 7’ye girip bir bilim adamındaki bilgiye ulaşmaları gerekecektir. Bunun için ilk olarak kampta esir düşmeleri gerekecektir.
Lise Cohen diğerleri gibi Nazi kamplarında hapsedilen Yahudi kadınlardan biridir. Lise’nin kendisine yapılanlara karşı duruşu ve neredeyse ölüme meydan okuması ise komutan Conrad von Starker’ın ona tutkuyla bağlanmasını sağlamıştır.
SS Experiment Love Camp deneyler için kullanılan ve birer deneğe dönüştürülen esirler üzerinden yapılan suistimalleri konu alır. Rus bir kadın tarafından hadım edilen Nazi komutanın ise tek derdi kendine yeni testisler bulabilmektir.
Women’s Camp 119, savaşta soğuktan donmak üzere olan erkekleri hayata döndürmek için çıplak kadınların kullanılması fikri üzerine şekillenen suistimalleri konu almaktadır.
Ilsa, Nazi kampında tutsaklar üzerinde medikal incelemeler yapmaktadır. İncelemeleri kadınların acıya karşı dayanıklılığının erkeklerden daha fazla olduğu tezi üzerinde yoğunlaşır. Amaç ise kadınların savaşın ön cephelerinde kullanılmasıdır.
